Salgınla mücadelede AB tepkilerin odağında: Başarısızlığın üzeri aşıyla örtülmeye çalışılıyor

AB ülkelerinin, Korona salgınını kontrol altına alma noktasında, sağlık sistemlerinin yetersizliği ve hantal karar alma mekanizmaları neticesinde ortaya çıkan başarısızlıkları sorgulanıyor. AB´ye üye ülkeler, aşı geliştiren firmalardan milyarlarca doz aşı alarak bu başarısızlığı geride bırakmak istiyor.

BRÜKSEL- Çin’de ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyaya yayılan Kovid-19 virüsü, Avrupa ülkelerinin birçoğunu ağır şekilde etkiledi. Fransa, İspanya, İngiltere, İtalya, Belçika gibi ülkelerde hızla yayılan hastalık nedeniyle Avrupa salgının merkezi ilan edildi. Birçok AB ülkesinde kısa sürede binlerce kişi hayatını kaybetti. Yaşlı nüfusa sahip bu ülkelerde sağlık sistemlerinin yetersizliği ölümlerin artmasına yol açtı. Buna AB karar alma mekanizmalarındaki hantallık da eklenince kriz derinleşti.

AB dayanışması görülmedi, İtalya isyan etti  

AB’nin üye ülkelere destek sağlamada „hantal ve gönülsüz“ bir görüntü sergilemesi de 27 üyeli birliğe ağır eleştiriler yapılmasına yol açtı. Almanya ve Fransa sağlık malzemesi ihracatına kısıtlamalar getirirken Avusturya, Çekya gibi ülkelerse AB kurumlarına etkisiz kaldıkları için eleştiriler yöneltti. İtalya’ya ihtiyaç duyduğu sağlık malzemesinin Çin’den gelmesiyle Avrupa ülkeleri ve AB kurumları ayıplandı, İtalyan yetkililer AB’ye olan isyanlarını dile getirdi.

AB Komisyonu aşı onayında gecikti

İlk dalganın ağır hasarla geride kalması ve aşı geliştirme çalışmalarında ilerlemeler sağlanmasıyla AB harekete geçti. AB Komisyonu, üye ülkeler adına aşı geliştiren şirketlerle görüşmeler yapmaya başladı.

Komisyon, bugüne kadar 6 firmayla yaklaşık 2,3 milyar doz aşı alabilecek şekilde sözleşmeler yaptı. Birlik, opsiyonlar dahil olmak üzere BioNTech-Pfizer ile 600 milyon, AstraZeneca ile 400 milyon, Sanofi-GSK ile 300 milyon, Johnson and Johnson şirketiyle 400 milyon, CureVac ile 405 milyon, Moderna ile 160 milyon doz aşı almak için sözleşme imzaladı. AB ayrıca Novavax ile 200 milyon doz, Valneva ile 60 milyon doz aşı alımı hakkındaki ön görüşmeleri tamamladı ancak henüz sözleşmede imza aşamasına gelinmedi.

Bu aşıların AB ülkelerinde kullanımı için AB Komisyonunun onayı gerekiyordu. Birlik bu kez de aşıların onay sürecinde geç kalmakla eleştirildi. Çünkü ABD ve İngiltere’de BioNTech-Pfizer aşısına onay kısa sürede çıkmış ve aşılamalar başlamıştı.

Aşılama süreci yavaş ilerliyor, oranlar yüzde 1´in altında

Aşılar onaylandı ancak bu kez de aşılamalar yavaş ilerlediği için eleştiriler yükseldi. Anlaşmaya göre, her ülkeye gönderilecek doz miktarı nüfusuna göre belirleniyor ve gönderilen aşıların halka nasıl ve ne zaman uygulanacağına üyeler karar veriyor.

Grafik: Mahmut Resul Karaca – Anadolu Ajansı

İsrail nüfusunun yüzde 22’sini, Birleşik Arap Emirlikleri yüzde 14,1’ini, İngiltere yüzde 4,2’sini, ABD yüzde 2,8’ini aşılamışken AB ülkelerinin çoğunda bu oran yüzde 1’in altında seyrediyor. Salgından en fazla etkilenen ülkelerden İtalya’da aşılama oranı yüzde 1,3, İspanya’da yüzde 1, Almanya’da yüzde 0,8, Slovenya’da yüzde 1,2 düzeyinde.

En yüksek aşılama oranı 13 Ocak itibarıyla yüzde 2 ile Danimarka’da, en düşük oran on binde 7 ile Belçika’da görülüyor. Fransa’da nüfusun binde 3’ü, Polonya’da binde 8’i, Macaristan’da binde 9’u aşılandı.

AB vaka ve ölüm oranıyla adeta salgının merkezi

Dünya genelinde 13 Ocak itibarıyla 92 milyonun üzerinde Kovid-19 vakası ve 1,97 milyondan fazla ölüm kaydedildi.

AB ülkelerindeki 17,4 milyon civarında vaka sayısı ve 410 bine yakın ölüm ise bu sayıların yaklaşık 5’te birini oluşturdu. Oysa dünya genelindeki 7,8 milyar nüfus içinde AB ülkelerinin payı 450 milyon ile yüzde 5,7.

AB ülkeleri arasında en fazla vaka 2,8 milyonla Fransa’da, 2,3 milyonla İtalya’da, 2,1 milyonla İspanya’da, 2 milyonla Almanya’da ve 1,4 milyonla Polonya’da görüldü.

Relevante Artikel

Back to top button
Fonds Soziales Wien
Cookie Consent mit Real Cookie Banner