25.Haziran.1921 tarihli „Kemal Paşa“ başlıklı metin Avusturya basınında

Türkiye Cumhuriyeti 2023 yılında 100. yılına girdi ve Yeni Vatan Gazetesi birçok haber, proje ve analizleri ile özellikle Avusturya menşeli konulara yer vermeye devam ediyor. Aşağıda 21.Ocak.1921 tarihli "Kemal Paşa" başlıklı makale Avusturya’nın Innsbrucker Nachrichten Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

İsmail Tosun Saral Ankara´dan  yazdı

22.6.1921 günü Türk Müşiri (Mareşeli)Liman von Sanders Paşa, Avusturya’nın Tirol Eyaleti Başkenti olan Innsbruck’un  Urania Konferans salonunda yoğun bir kalabalık  huzurunda  Çanakkale Kara  Muharebeleri ve Mustafa Kemal (Atatürk) hakkında sunduğu  hayli ilgi çekici konferansın ardından [1] Avusturya’nın Innsbrucker Nachrichten Gazetesi bir makale yayınlandı.  25.6.1921  tarihli Almanca makalesinde Liman Paşa  Innsbrucker Nachrichten’in okuyucularını  Mustafa Kemal hakkında ayrıntılı bilgi vermek gereğini duydu ve „Kemal Paşa“  başlıklı dikkat çekici bir makale  yayınladı. [2]

22.06. 1921 tarihli makelenin Türkçe tercümesi şöyle:

KEMAL PAŞA

Liman von Sanders, Innsbrucker Nachrichten, 22.06.1921

Birkaç gün önce Innsbruck Urania’da Dünya Savaşı sırasındaki deneyimlerini anlatan Türk Müşiri Liman von Sanders Paşa, Gelibolu’daki muharebelerden bahsederken, dinleyicilerin dikkatini  1915’te komutası altında bir tümen komutanı olan bu gün Türk milliyetçilerinin lideri  General Mustafa Kemal Paşa’nın şahsına çekti.

Yurdumuzdaki ve kaybettiğimiz topraklarda cereyan eden  dış ve iç siyaset olayları dikkatimizi şu anda Doğu’da gerçekleşmekte olan ve merkezinde Mustafa Kemal Paşa’nın bulunduğu önemli olaylardan uzaklaştırmıştır.  Türk halkı Sevr Barış Antlaşması ile Avrupa’dan neredeyse tamamen kovuldu, İstanbul’dan yoksun bırakıldı ve Küçük Asya’nın küçük bir bölgesi ona bırakıldı, mülkiyetini kısıtladı, Türk halkı Mustafa Kemal Paşa’nın şahsında ulusal bir kahraman buldu.

Sevr Barışı’ndan sonra, İtilaf Devletleri için sorunlar, nihayet çözülmüş görünüyordu.  İstanbul’da, barış düzenlemelerini yürütmek için İtilaf makamlarının mütevelli heyeti  kontrolü altında  kukla bir Türk  parlamentosu kuruldu. Kemal Paşa, küçük ama fanatik bir ordu kurarak  donanımlı Yunanlıları Eskişehir’de yenmeyi başardı.  Küçük Asya’yı gerçek ulusal siyasi merkez yapmak için Ankara’da Milli Meclis açıldı. Kemal Paşa Ankara’da, Yunanlılara  karşı kurtuluş savaşını teşkil etti. Sadece Küçük Asya’nın kurtuluşu ile yetinemezdi.

Bakışlarını İstanbul’a, Çanakkale’ye ve  Doğu Trakya’ya çevirdi. İyi bir ordu komutanı olduğu kadar yetenekli bir diplomat olduğu da görülüyor. Bu yılın başında çok güvendiği Reşid Paşa’yı [3] temsilci olarak Moskova’ya göndererek Sovyet hükümetiyle bir çıkar ortaklığı kurmayı başardı. Bu çıkar birliği bir ittifaka yol açtı. Bu sayede İstanbul’un kurtarılması için gerekli silahlar Rusya’dan sağlandı. Reuter raporlarına göre, Gürcistan’da 100.000, Ermenistan’da 25.000 ve Azerbaycan’da 30.000 Sovyet askeri şimdiden hazır bulunmaktadır. Ancak Kemal Paşa, kendisini sadece Sovyetler Birliği ile ittifak yapmakla sınırlamadı. İngiltere ve Fransa’nın doğu çıkarlarındaki  fikir ayrılığından istifade ederek Fransa’yı nasıl kullanacağını biliyordu. Fransa için de, Kemal Paşa’nın Küçük Asya’da başlattığı Türk milliyetçiliği hareketi tam zamanında geldi. İngiltere tarafından zımnen onaylanan Kral Konstantin’in Yunanistan’a dönüşü, İngiltere’nin  Doğu’daki itibarını zedeledi. Bu yüzden giderek daha belirgin bir şekilde daha keskin ve kendini beğenmiş hissettiriyordu.

İngiltere’nin Almanya’ya yönelik şiddet politikası. Londra ültimatomunun Wirth hükümeti tarafından kabul edilmesinden sonra, Lloyd George hiç renk vermemişti.

Almanya’nın bu yeni bölgesel ve ekonomik zayıflaması, Fransızlara Alman halkının onurunu kırmak için   gerekli son garanti gibi görünüyor. Ardından Kemal’in Yunanlılara karşı kazandığı başarılar, ardından Ankara’daki Türk Milli Meclisinin Fransa’ya delege gönderme talebi geldi. Yunanlılar, Eskişehir’deki yenilgilerinden sonra yeni bir harekâta hazırlanıyorlar. İtilaf Devletleri, özellikle onları savaş malzemeleriyle donatmazsa, İzmir’i ve tüm Küçük Asya’yı boşaltmak zorunda kalma tehlikesiyle karşı karşıya kalırlar. Yunanlıların Küçük Asya’dan kovulmasıyla birlikte, İngiltere için İslami hareketin daha da genişlemesi tehlikesi var. İslami hareket Sovyet Rusya’nın  Müslüman halklarının yardımıyla İngiliz karşıtı İran ve nihayet Hindistan’a kadar yayılabilir.

Böylelikle  Kemal Paşa bir hamle ile  Fransız siyasetinin kozu haline geldi ve Fransa bu darbeleri arttırmaya  devam ediyor. Kemal Paşa’nın elçilerini kabul etmeye ve isteklerini dinlemeye hazır olduğunu açıkladı. Fransa Lloyd George’a Kemal Paşa’ya karşı bir harekât olursa buna katılmayacaklarını, hatta Türk Milliyetçilerinin  yanında er alacaklarını açıkça söyledi. Bu darbe Lloyd George’u  etkilememiş gibi görünüyor. Londra’daki British Council Konferansı toplantısının bir sonucu olarak İngiltere’nin Amerika veya Japonya’ya yönelik kurnaz dünya yöneliminin maruz kaldığı zorluklar göz önüne alındığında,

Lloyd George’un doğu sorununda yardıma ihtiyacı var, onun en azından Fransa’nın İslamcı harekete karşı iyi niyetli bir ilgisizliğe ihtiyacı var. Bu nedenle Lloyd George, Paris ile çok gergin konuları yeniden ele almaya karar verdi. Kemal Paşa’nın elçilerinden önce Paris’e gelen İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Curzon, görünüşe göre sadece doğuyla ilgili değil, aynı zamanda Yukarı Silezya sorunuyla ilgili de talimatlar aldı.”

[1] Bu konuşmayı 30 Ocak 2023 tarihli Yeni Vatan Gazetesin’de yayınlamış bulunuyoruz.

[2] Innsbrucker Nachrichten, 25.6.1921,s.1, Kemal Pascha

[3] Ali Fuad Cebesoy olmalı

Diğer haber ve analizler

Cumhuriyet 100. Yaşında: Müşir Liman v. Sanders  Paşa Türk zaferini anlatıyor
Liman Paşa 1921,22 ve 23 yıllarında Avusturya’nın Innsbruck ve Viyana şehirlerinde Türkiye ile ilgili seri konferanslar vermiştir. https://www.yenivatan.at/cumhuriyet-100-yasinda-muesir-liman-v-sanders-pasa-tuerk-zaferini-anlatiyor/

Mustafa Kemal (Atatürk)  hakkında Avusturya gazetelerinde yayınlanan ilk haberler
https://www.yenivatan.at/mustafa-kemal-atatuerk-hakkinda-avusturya-gazetelerinde-yayinlanan-ilk-haberler/

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI CEPHELERİNDE TÜRKLERLE OMUZ OMUZA SAVAŞANLAR…https://www.yenivatan.at/birinci-duenya-savasi-cephelerinde-tuerklerle-omuz-omuza-savasanlar/

KIRMIZI BEYAZ KIRMIZI

ROT WEISS ROT

Birinci Dünya Savaşı‘nda Avusturya-Türk İşbirliğinden Kesitler adlı kitap, hem internet ortamında E -Book şeklinde hem de baskı halinde yayınlandı. Eser Avusturya’nın Milli Kütüphanesi, Parlamentosu başta olmak üzere önemli tüm kütüphanelerinde yerini kaynak eser olarak almaya başladı. Eserin yazarı İsmail Tosun Saral, „Kitabımla Avusturya Türkiye arasında bir nebze iyilik ve yakınlaşma yolunda bir tohum da ben serpebildiysem ne mutlu bana!“ dedi.
https://www.yenivatan.at/kirmizi-beyaz-kirmizi-rot-weiss-rot/

Otto Viktor Karl Liman von Sanders kimdir?

Otto Viktor Karl Liman von Sanders (Almanca telaffuz: [ˈɔtoː ˈliːman fɔn ˈzandɐs] 17 Şubat 1855, Stolp – 22 Ağustos 1929, Münih), Alman general ve Osmanlı mareşali olan asker.

Otto Liman Von Sanders, 17 Şubat 1855 tarihinde, Prusya’nın Pomerania bölgesindeki Slupsk’de dünyaya geldi. Babası Prusyalı Yahudi bir asilzade ve mülk zengini bir aristokrattı. Genç yaşta orduya yazılan Sanders, 1874 yılında, Essen Muhafız Birliği’nde subay olarak göreve başladı.

1911 yılında generalliğe kadar yükseldi. 1913’de Alman Ordusu’nun Osmanlı birliklerine eğitim ve lojistik hizmet vermek üzere oluşturduğu komisyona başkan olarak atandı ve I.Kolordu Komutanlığı’na getirildi.

Yaklaşık 80 yıldır ordusunu Avrupa’nın teknik seviyesine getirmek için modernizasyon çalışmaları yürüten Osmanlı İmparatorluğu’nda, bu amaç doğrultusunda görev alan son Alman general, Liman Von Sanders oldu.

Özellikle Sultan II. Mahmud döneminde oldukça fazla ağırlık verilen askeri ıslahat çalışmalarının, aradan 75 yıl geçmesine rağmen istenilen başarıya ulaşamamasının nedeni, Alman teknik ve eğitim desteğinin yetersiz kalmasından ziyade, Türklerin, Doğu medeniyetlerine özgü alışkanlıklarını, Batının katı askeri metotlarına uyduramamasıydı.

Osmanlı şehzadeleri ve yüksek asilzade sınıfının oluşturduğu yönetim kademeleri ve bunlar arasındaki koordinasyonsuzluk büyük bir problemdi. Bunun yanı sıra, saraydaki iç çekişmeler, yolsuzluklar ve kötüye kullanılan görevler de büyük bir sorun teşkil ediyordu. Bu durumda, Alman danışmanların, ordunun altyapısını iyileştirmeye, ıslah etmeye yönelik çalışmaları etkisiz kalıyordu. Hizmet sektöründe ihtiyaç duyulan nakliye ve iletişim de, altyapı eksikliğinden dolayı, o yıllarda oldukça yetersizdi.

Relevante Artikel

Back to top button
Fonds Soziales Wien
Cookie Consent mit Real Cookie Banner