Viyana kahramanı Türk, Yeni Vatan’ a konuştu: “Ayrım yapmadan herkesi seviyorum”
Filistinli kahraman mülteci gence Viyana polisinden ödül iki kahraman Türk gencine niye verilmedi?
Birol Kılıç, Viyana Analiz ve izlenimler
Viyana’da, hain Avusturya vatandaşı Kuzey Makedonya asıllı DEAŞ´cının, İslam adına icra ettiği terör saldırısında geçtiğimiz Pazartesi günü biri müslüman Arnavut Kuzey Makedonyalı 4 kişi hayatını kaybetti. 15 kişi ağır yaralandı. Evet yanlış okumadınız. Ölenlerden bir kişi Kuzey Makedonya Arnavut asıllı bir insan. Öldüren ise Sudi Arabistan gibi ülkelerde tarafından Salafileşmiş Vahabileştirilmiş Tekfirci bir Kuzey Makedonya Arnavut asıllı bir Avusturya ve o ülkenin vatandaşı bir Arnavut ve ailesinin bu kişi ile alakası yok. Kan davasının çıkmasından endişe edildiğini yakın kaynaklardan öğrendim.
Filistin mülteciye Viyana polisinden ödül iki Türk gence polisten ödül yok
Bir Polisin Schwedenplatz’da yaralanmasında ilk yardımına bir Restoranda çalışan Filistin asıllı mülteci genç Osama, yetişerek Polis’ i daha emniyetli duvar dibine götürmüş ve daha sonra kurşunlar şıklaşınca oradan ayrılmıştı. Filistinli gence dün Viyana Polisi, altın takdirname verirken, iki gence bu saate kadar bir ödül verilmemesinin nedeni olarak özellikle Türkiye’deki siyasilerin olaya el atması ve geçmişte iki Türk gencinin sosyal Medya’dan yaptığı paylaşımları ve ortaya çıkan Videolar yüzünden olduğu iddia edildi.
Kurşunlar arasında bir yaşlı hanımı ve yaralı bir polisi kanlar içinde yatarken kucaklayan ve yakındaki ambulansın geldiği noktaya, hayati tehlikeli altında götüren iki Türk asıllı Avusturya vatandaşından biri olan Recep Tayyip Gültekin ile bugün 30 dakikaya yakın birçok sorular sorarak görüştüm. Ayağında hala kurşun şarapneli olan Gültekin, bana dertli olarak , ‘’Başım belada abi. Sevinsen mi yoksa üzülüp dertlensem mi.“ diye bana soruyor.
-“Niye?” diye sordum,
-´´ Abi bugün dahil iki üç gündür bana saldıranlar, hakaret edenler var. Özellikle benim eskiden Sosyal Medya´da paylaşımlarından ötürü.”
O kadar tutarsızlık var ki genç kahramanımız 21 yaşında dünyayı anlamakta güçlük çekiyor. Kime kızsın…Kendine mi ? Kızıyor… Geçmişte 14 yaşında ki paylaşımlarına kızıyor ve ahmakca buluyor Recep Tayip Gültekin.
-Peki, bu paylaşımlarından rahatsızlık duyuyor musun, diye soruyorum .
– “Unutulan bir nokta var. Ben 21 yaşındayım. 14 yaşında paylaştığım ve şu an kesinlikle yanlış bulduğum, Berlin’de yapılan DEAŞ terörü hakkında paylaştığım, ‘üzülmedim’ ifadesi, bir gençlik hatası ve yanlıştı. Çok yanlıştı. Berlin’de akrabalarım var. Teröre lanet olsun. Bunun yanında, benim Ülkücü Kurt işaretlerim; kesinlikle yok. Benim Türkiye’den hiçbir siyasi hareket ila alakam yok. Alakalı olmak da istemiyorum. Babam ismimi Recep Tayyip diye, 21 yıl önce koymuş. Bu ismi de gurur ile taşıyorum. Seviyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı seviyorum. Benim dedeme Yozgat Akmağdeni’ nde Kürt Bekir derler. Babam Kürt, annem Türk. Kürtlerin bana niye saldırdıklarını anlamıyorum. Ne gerek var. Benim arkadaşlarım Kürt ve Türk ve hepsini seviyorum. Üzerime giydiğim, Türk bayraklı askeri üniformaya benzeyen spor giysisini sokakta giyemedim. Bunlar benim spor yaparken giydiğim ve bunun için özür dilemeyeceğim, bunlar spor kıyafetleri. Bana saldıranlardan ricam, bu gerçekleri bilmeleri. Üzülüyorum bana saldırılardan dolayı ama fikirlerimi değişmiyor. Ayrım yapmadan herkesi seviyorum“
“Sosyal Medya’da kendisine yapılan eleştirilere karşı düşüncelerine Gültekin şöyle ifade etti: “ İyilik, insanlık yaptım ve her zaman da yaparım. Bir insanın canını o şartlarda kurtarmak, benim için birinci gündemdir. Ben Avusturya’da kanunlara saygılı ve uyumu tavsiye eden bir insanım”
İlk, Ortaokul ve meslek lisesinde ‘ Berberlik’ mesleğini öğrenen Gültekin şu anda babası ile 16. Viyana’da bir berber salonunu işletiyor. Şu anda ayağından yaralı olduğu için, “Ayağımdaki ağrılardan dolayı dinleniyorum,” diyen Gültekin Kafes döğüş sporları nedeni ile her ortama küçük yaşta girip çıktığını ve hocaları Atilla Uçar da, ‚Gurur duyuyorum“ dedi.
Sonuç
Kutuplaşmanın her taraftan yapıldığı şu ortamda Yeni Vatan Gazetesi’ nin ilk defa kahramanlar olarak tanıttığı bu gençlerimizin partiler ve siyaset üstü medeni cesaretleri takdire şayan ve Avusturya’da yaşayan tüm gençlerimize örnek davranıştır geçmişteki paylaşımları hoş değil. Avusturya’da Türkiye siyasetinin işinin olmadığını ve olmaması gerektiğini bu iki gencimiz ile gördük.
Siyasi partilerin siyasi emellerine bundan sonra şımararak kendilerini alet etmemelidir
Türkiye’deki siyasi partiler, burada yaşayan vatandaşları ayrım yapmadan kucaklamalıdır, çünkü burada ki dertlerimizi Avusturya’da ki siyasiler, Medya, Bürokratlar veya Sivil Toplum Örgütleri çözebilir ve çözecektir. Türkiye’de ki sorunlar Avusturya sınırları içine çekilmesi hem Türkiye hem burada yaşayan Türkiye göçmenlerinin hangi görüş, meşreb ve mezheb den olursa olsun yararınadır.
Avusturya takdir etmesini biliyor. Avusturya’da sol ve gerçek Sosyal Demokratlar başta olmak üzere
Avusturya basını, bu iki kahramanımızın Sosyal Medya’da yayımlanan geçmişteki paylaşımlardan çok rahatsız oldu ve aşırı sağcı Avusturya partilerini ve ırkçı güçleri azdırmamak için üzerine gitmediğini öğrendim.
Bu medeni cesaretleri ister sol, ister sağ, ister Kürt ister Türk ister Alevi ister Sünni olsun, hepimizin resmini düzelttiler. Avusturya Anayasası kanunlarına bağlılıklarını dile getirerek, tüm göçmenlere aslında örnek olurken, her türlü terörü, nereden gelirse kınamalarından dolayı ayrıca kutlamak gerek.
Nefslerinin kurbanı olmamaları gerekiyor. Bundan sonra yaptıkları ve yapacakları işler ve davranışlar bağlayıcıdır. Avusturya’da yaşıyoruz.
Bundan sonra bu iki gencimiz son yaptıkları örnek davranışları ile kamuya mal oldukları için toplumu kutuplaştırmaya gidecek hal ve davranışlarda bulunurlarsa eleştiri serbesttir.
Onların en büyük sorunu bundan sonra kendi nefsleridir. O yüzden iki gencimize tavsiyemiz kendilerini siyasi partilerin siyasi emellerine şımararak alet etmemelidir.
( yenivatan.at, Viyana, Birol Kılıç/Analiz)
