3 EURO OLAN DÖNER KEBAP’DAN HAYIR GELİR Mİ?

Temiz, kaliteli döner en az 6 Euro olması gerekiyor. Peki niye döneri hala takribi 3 Euro cıvarında satanlar var ? YENİ VATAN GAZETESİ gelen şikayetler ile Nisan 2022 yine Viyana'da soruyor: Dönere neden su basılıyor? Taze olmayan döner neden vatandaşa sunuluyor, kalan döner neden çöpe değil de dondurucuya atılıyor? Kötü dönerin içine sos basınca yenecek hale mi geliyor? Temizliğe neden gereken önem verilmiyor? Döner, Avrupa'da Mc Donalds'ı en fazla zorlayan fast food yani hızlı yiyecek ürünü. Fast food devlerini sıkıntıya sokan dönerin Viyana'da bulunmadığı yer yok. Avusturya'nın artık köylerine kadar girmiş durumda. Hem bütçeye uygun, hem de hamburgerden çok daha sağlıklı ve lezzetli bir ürün olması bakımından her kesimden insan tarafından tercih ediliyor.

YENİ VATAN GAZETESİ DÖNER GÖZLEM VE ANALİZİ

VİYANA. Yeni Vatan Gazetesi  Viyana’da araştırdı. Bize has, bize özgü, bir yandan da bizi temsil eden, Avusturya’da satışları tonlarla ölçülen bir ürünün bu denli yaygın olması mutluluk yaratırken, bu kadar çok yenen bir yiyeceğin önümüze gelene kadar nasıl bir yoldan geçtiği ve nasıl bir fiyat politikası izlendiği büyük önem taşıyor. Türkiye göçmenleri iyi döner yemek istiyor. Diğer göçmenler ve özellikle yerli Avusturyalılar için aynısı geçerli. Birilerine döner altında pislik satılmasına artık izin verilmemeli. Buna en başta Türk mutfağın temsilcisi olmuş iyi döner isteyen Türkiye göçmenleri vatandaşlar ve tüm esnaflar izin vermemeli.  Kaliteli döner pahalı olsun ama temiz olsun. Emin yerlerden ve elllerden gelsin.

Dürüst dönerciler alınmasın ama döner işinde sahtekarlığa derhal son verilsin 

Yeni Vatan Gazetesi döner ve et alanında çalışan adını vermek istemeyen birçok kişi, kurum ve kuruluş ile oldukça zaman alan zahmetli görüşmelerde bulunarak hazırladığı aşağıdaki yazıyı, döner hakkındaki bilgiler ile kamuoyunun dikkatine aydınlatmak amacı sunmayı  bir kamu görevi olarak biliyor.

İşini temiz yaptığını iddia edenlerin bu analizi kendi üzerine alınmamalarını tavsiye ederiz.
Kamunun çıkarı onların kazandığı para ve ünden daha önemlidir.
Onların ortağı değiliz, insan gibi çok fazla uçmadan ve vergilerini dürüstçe vererek işlerine devam etsinler. Hatta döner ismini kirletenlere karşı eğer bu kadar rahatsız iseler en büyük mücadeleyi onların vermeleri gerekir. Kısaca; Kimse alemi şaşkin milleti aptal yerine koymasın.

Niye sorgulamıyoruz?

Tavuk veya dana eti nerelerde, hangi şartlarda üretiliyor? Örneğin, bir tavuğun sadece 40–50 gün içinde yumurtadan piliç haline geliyor olması artık bir sır değil. Bu kadar çabuk bir şekilde büyütülen, seri üretim mamulü her tavuk için İslami kesim şartlarının yerine getirilemeyeceği de aşikâr. Birçoğumuz yediğimiz döner etinin Helal olduğunu düşünüyoruz. Ancak fabrikalarda hazır dönerler için kesilen etlerin nereden geldiğini, hangi şartlar altında kesildiğini, içine ne karıştırıldığını bilmiyoruz. Hiçbirimiz de bunu sorgulamıyoruz. Niye?

Dönerin hazırlanışı nasıl olmalı?

Bilmeyenler için işin ustalarının ağzından anlatalım:
Esasen döner eti aşçı tarafından hazırlandığında, tavuk ise tavuk budunun kemiklerinden ayrılması, et ise filetolar halinde kesilip açılması ile başlanıyor işe. Bazen tavuğun derisi et kuru olmasın diye aralara konabiliyor ancak bu oranın çok az tutulması gerekiyor. Et dönerde ise sığır, dana, koyun veya kuzu etinin but kısmından kullanılması gerekiyor. Lezzet vermek için kıyma kullanılabilir ancak dönerin tamamı kıymadan yapıldığında daha az maliyetli olduğundan genellikle kıyma döner yemekteyiz. Fileto haline getirilmiş etler, yoğurt veya süt ile soğan suyunda ve aşçısına göre değişen baharatlarla terbiye edilip en az 5–6 saat dinlendiriliyor, ardında da tek tek döner şişine diziliyor.

Ne kadar sağlıklı? Buyrun karar verin!

Çoğu zaman bu şekilde hazırlanan dönerler folyolara sarılarak derin donduruculara atılıyor. Ancak et eğer döner olmadan önce dondurulmuş bir şekilde geliyorsa, önce çözülüyor ve terbiyenin ardından tekrar donduruluyorsa, biz o döneri yiyene kadar et iki kere donmuş, iki kere çözülmüş oluyor. Bu durum ne kadar sağlıklı, sormak gerekiyor. Uzmanlar sağlıksız diyor.

Dönere ne hakla su basıyorsun dolandırıcı?

Dönercilerin kendi şikâyetlerinden biri de, kendilerine gelen hazır dönerin kilogram ağırlığının hiçbir zaman gerçeği yansıtmaması. Dönerin sarılı olduğu folyo açıldığında içinden akan su, dönerin toplam kilogram ağırlığının yüzde 10 ila 15’ini oluşturuyor. Terbiye sosu, dondurulmuş etin çözülmesiyle akan sular, kilogram ağırlığına dâhil olmuş oluyor. Döneri şişe takıp, ızgara önünde pişirmeye başlandığında ise, etin içerisindeki suyun tepeden buharlaşıp uçtuğu görülebiliyor. Bu konudaki en büyük tartışma ise döner etinin içerisine, gramajı arttırabilmek adına su basılıp basılmadığı yönünde yaşanıyor. Öyle ki, bazı dönerciler kar etmek amacıyla döner etine sadece (!) yüzde 10 oranında su basmaları veya enjekte etmeleri ile övünüyorlar. Çünkü başkaları bu oranı daha fazla tutuyor.

Çöpe atılması gereken döneri tekrar dondurucuya niye atıyorsun?

İnsan sağlığı için büyük bir tehlike teşkil eden bir başka durum ise, gün sonunda arta kalan döner. Pek çok dönerci, gün sonunda kalan döneri çöpe attığını söylüyor, ancak bu ne kadar doğru? Kalan döneri derin dondurucuya atıp, yeri geldiğinde geri taktığını itiraf eden dönercileri nereye koyacağız? Bir takım dönerciler kendi ceplerini insan sağlığından üstün tutarak çeşitli metotlar geliştiriyor. Örneğin 20 kilogram dönerden gün sonunda 3–4 kilogram arta kalıyor. Kalan döneri çöpe atmak yerine, derin dondurucuya atıyor. Ertesi gün 10–15 kilogramlık döner takılıyor ve bu döner erken bitince, derin dondurucudan gizlice, yani müşteri görmeden eski döner takılıyor. Bir iki tur ateş karşısında dönen döner, buzlu görüntüsünü kaybedince müşteriye tazeymiş gibi satılıyor.

Kötü ve sağlıksız tadı sosla bastırmak

Kalan dönerle ilgili bir başka yöntem de, yine derin dondurucuya atılmış dönerin küçük parçalar halinde tiftiklenip fırınlarda pişirilmesi, ardından da biraz taze dönerden, biraz da eski dönerden katılarak müşteriye verilmesi. Kurnaz dönerciler, müşterinin bu dönerden başka her şeye benzeyen şeyi nasıl yiyebileceklerinin de yolunu bulmuş. Sos, soğan ve acıyı sandviçin veya dürümün içine daha fazla basarak, kötü tadı bir nebze olsun indirgiyorlar. Türkiye’de dönere ekmeğe yoğurtlu vs . sos katıldığını gördünüz mü ? Bu yöntemler insanın adeta midesini kaldırıyor.

Helal mi, haram mı? Kedin olan büyük sahtekarlık!

Dönerciye sorulan klasik soru: Etiniz Helal mi? Dediğimiz gibi bu seri üretim hayvanlarının her birinin kesimini denetlemek mümkün değil. Üstelik hazır döner üreten Avusturya firmaları da var. Küreselleşen bir dünyada yaşıyoruz. Et kim bilir nerelerden geliyor? Dönerciler üretici firmalarına ısrarla sizin sorduğunuz bu “Helal mi?” sorusunu soruyor mu? Dönerciler, çalıştıkları firmaların üretim mekânlarını ziyaret ediyor mu? Kendi gözleriyle kontrol ediyor mu? “Etimi senden alacağım ama bir bakalım nasıl üretiyorsun?” diye soruluyor mu? Birçok toptancının, üretici firmanın tarihi geçmiş veya geçmek üzere olan etleri elden çıkarmak için çok düşük fiyatlara birdenbire piyasaya sürdüğünü, bunun da en çok dönercilere satıldığı devlet sırrı değil. Herkesin bildiği bir gerçek. Avusturya’da genellikle kıyma döneri yiyoruz. Bu kıymanın içine neler karıştırılıyor? Et ve tavuk döneri aynı fiyata satan dönerciler var. Et ve tavuk nasıl aynı fiyat olabiliyor? Etin içinde ne var ki, bu kadar ucuza satılabiliyor?

Hırsız eleman, hırsız ortak sorunu

Dönercilerin, bizzat kendilerinin rahatsız oldukları bir başka konu da güvenilir eleman bulma zorluğu. Daha önce bir başka yerde çalışmış döner ustasını, kasa elemanını veya garsonu güvenip işe almakta zorluk çektiğini, kendileri dile getiren dönerciler bu sektörde çalışan kişiler hakkında bir veri bankası oluşturulmasını istiyor. Böylece bir elemanın daha önce ne sebeple eski işinden ayrıldığı bilinebilecek çünkü kimse daha önce hırsızlık yapmış bir personel ile çalışmak istemez. İşverenlerin işe alacakları kişiler hakkında böyle bir talepleri var, ancak tabii ki işe bir de diğer taraftan bakmak gerekiyor. Hızlı yiyecek sektörü ucuz işçinin çalıştırıldığı en büyük sektörlerin başında geliyor. Sadece dönercilerde değil, et ve piliç üretimi yapılan fabrikalarda da çoğu zaman kendi anayurdunda mağdur olup Avusturya’ya gelen ve sonunda daha çok mağdur olan işçiler çalışıyor.

Temizlik! Ağır, pis, yağlı bir hava ve ortam

Değinilmesi gereken bir başka nokta ise elbette temizlik. Döner gibi yağlı, sosları etrafa sıçrayan bir yiyeceğin yapıldığı ortam ister istemez kirlenir. Bir süre sonra havalandırmaların ortamdaki yağdan tıkanması da normal. Ancak vatandaş üstü başı döner kokmadan bir dönerciden çıkamayacak mı? İşletme için oldukça masraflı olabilir, ancak bu da işin bir parçası. Birçok kişi dönercilerin mekânlarına hâkim olan o yağlı ağır havanın içerisine girmek istemiyor. Zahmetli olduğu için haftada bir temizlenmesi gereken havalandırma filtreleri, keyfe keder temizleniyor. Peki, dönerciler doğayı ne kadar düşünüyor? Gün sonunda döner tepsisinde biriken en az 1–2 kilogramlık yağ nereye dökülüyor? Magistrat’ın işletmelere atık yağlarını dökmesi ve sonra Magistrat’a teslim etmesi için özel bidonlar verildiği biliniyor. Kaç kişi lavaboya veya çöpe değil de, bu bidonlara döküyor yağını? Bilmeyenler için söyleyelim, dünyadaki su kirliliğine yüzde 25’ini evlerden çıkan atık yağlar sebep oluyor. Artık siz işletmelerin yarattığı kirliliği düşünün.

Dönerciliği, uzmanlık alanı döner olmayan birçok kişinin de meslek edindiğini görüyoruz. Semmel’in içine döner koymalar, markette döner satmalar, kısacası her gün yeni bir icat çıkıyor. Bazı yerde döner 1,5 Euro’dan, bazı yerde 4 Euro’dan satılıyor. Biz size söyleyelim, dönercinin cebini yakmadan, vatandaşı da etten mahrum etmeden döner sandviç yapmak için 1 kilogram döner etinden 5 sandviç çıkarmak gerekiyor. Bir kilogram etten ne kadar fazla sandviç çıkarsa, dönerin fiyatı o kadar düşebiliyor. Vatandaş 1,5 Euro’ya döner yediğinde, neredeyse sadece sos ve salata yemiş oluyor. Bunun standardı ne olacak? Üstelik bu tip uygulamalar kaliteyi düşürürken dönercilerin kendilerini de haksız rekabet yüzünden rahatsız ediyor.  Bunca olumsuzluğa rağmen, işini hakkıyla yapan, çok güzel işletmeler var. Doyurucu olması, fiyatının uygunluğu, anında taze bir şekilde hazırlanması ile 7’den 70’e herkesin beğenisini kazanmış bir yiyecek döner. Bu yiyeceğin, bu kadar başarı kazanmışken daha dikkatli, özenli, kurallara uyarak, vatandaşı kandırmayarak, insan sağlığını düşünerek hazırlanması gerekmez mi? ( yenivatan.at, Viyana, Haber masası)

Relevante Artikel

Back to top button
Cookie Consent mit Real Cookie Banner