
AB Dışişleri Bakanları Suriye yaptırımlarını kısmen askıya almak istiyor
AB Dışişleri Bakanları Suriye'ye yönelik yaptırımların askıya alınmasına ilişkin bir yol haritası kabul etti. Odak noktası, ülkenin yeniden inşasıyla ilgili ekonomik sektörlere yönelik yaptırımlar. Geçici Şansölye ve Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg (ÖVP) Pazartesi günü Brüksel'de yapılan toplantı öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada “açık çek olmadığını” vurguladı. Rusya'ya yönelik yaptırımların uzatılmasına daha önce karar verilmişti.
BRÜKSEL. AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas kapanış basın toplantısında “Suriye’ye yönelik yaptırımların hafifletilmesi için bir yol haritası üzerinde anlaştık Bu, “Suriye ekonomisini canlandırmalı ve ülkenin yeniden ayağa kalkmasına yardımcı olmalıdır”. dedi. Ancak Kallas, Suriye’deki durumun kötüye gitmesi halinde yaptırımların askıya alınmasının da iptal edilebileceği uyarısında bulundu. Çok sayıda yaptırım, adım adım bir yol haritası oluşturmak üzere gruplara ayrılmış durumda.
APA’nın verdiği haber göre AB dışişleri bakanları Suriye’ye yönelik yaptırımların askıya alınması için bir yol haritası üzerinde anlaştı. Odak noktası, ülkenin yeniden inşasıyla ilgili ekonomik sektörlere yönelik yaptırımlar. Avusturya geçici Başkanı ve Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg (ÖVP) Pazartesi günü Brüksel’deki toplantı öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada “bu Suriye yaptırımlarını kısmen açık çek olmadığını” vurguladı. AB’nin Rusya’ya yönelik yaptırımların uzatılmasına daha önce karar verilmişti.
AB, Suriye’nin erken dönemde yeniden inşasını en çok engelleyen yaptırımlarla başlamak istiyor. Buna örnek olarak da enerji sektörünü gösterdi. Kallas “elbette silah ve silah ticaretiyle ilgili hiçbir konuda rahatlama olmayacağını” vurguladı ve “ Suriye’deki yeni rejimin doğru yönde adımlar atması halinde AB de yaptırımları hafifletmeye hazırdır. Eski yönetici Beşar Esad’ın ailesi ve yakın çevresine yönelik kişisel yaptırımlar askıya alınmamalıdır.“dedi.
Schallenberg Suriye’ye bir şans vermek istiyor
Schallenberg, “Açık çek yok ve gelecekte de olmayacak. Onlara bir şans verelim. Bu ekonomik kalkınmayla ilgili. İnsanların orada kalmasını istiyorsak, barışın hakim olmasını istiyorsak, ekonomik kalkınmaya ihtiyacımız var. “ dedi. Bu da Batı’nın yaptırımlarıyla doğrudan bağlantılı. Yaptırımların askıya alınmasından yanaydı ama elbette gelişmelerin yanlış yönde ilerlemesi halinde yaptırımların “azaltılmasından” da yanaydı. Gerçekleşmesi mümkün olmayan ön koşullarla Afganistan’da olduğu gibi aynı “hataya” düşülmemesi konusunda uyarıda bulundu.
Schallenberg, İtalyan mevkidaşı Antonio Tajani ile birlikte Kallas’a gönderdikleri ortak mektuba atıfta bulunarak, iki ülkenin bugünkü toplantıda AB’nin Suriye’ye yönelik sektörel yaptırımlarının bu yılın 31 Aralık 2025 tarihine kadar kapsamlı bir şekilde askıya alındığının duyurulması çağrısında bulundu. Askıya alma süresi boyunca AB’nin, Suriyeli yetkililerin yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğini ve barışçıl ve kapsayıcı bir geçiş için gerekli koşulların sağlanıp sağlanmadığını yakından incelemesi gerektiğini de sözlerine eklediler.
AB-ABD ilişkileri ve Orta Doğu diğer konular
27 Ocak 2025 Pazartesi gününün AB başkenti Brüksel’de diğer önemli konuları Donald Trump’ın göreve başlaması, transatlantik ilişkiler ve Orta Doğu’daki durumdu. AB-ABD ilişkilerine ilişkin görüş alışverişinde somut bir karar ya da karar tasarısı ortaya çıkmadı. Konsey sonrasında Kallas, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’yu AB dışişleri bakanları toplantısına katılmaya davet ettiğini belirtti. Ayrıca Washington’a seyahat etmek istediğini de belirtti.
Macaristan, enerji güvenliği konusunda güvence karşılığında Ocak ayı sonunda sona erecek olan Rusya yaptırımlarının uzatılmasına karşı vetosunu geri çekti. Başbakan Viktor Orbán hükümeti, cezalandırıcı tedbirlerin devam etmesi için gerekli olan dışişleri bakanlarının kararını destekledi. AB Komisyonu ve AB Dış İşleri Komiseri Kallas daha önce Budapeşte’den gelen taleplerle ilgili bir açıklama yayınlamıştı.
AB Parlamentosu’ndaki Neos delegasyonu başkanı Helmut Brandstätter, Orbán’ın Belarus’taki demokratik olmayan sahte seçimleri açıkça kınamayı reddetmesini eleştirdi. Bu, Rusya yaptırımlarına karşı sürekli veto tehditleri savurması kadar kabul edilemezdi. “Orbán’ın abluka politikası sadece AB’nin güvenilirliğini zayıflatmakla kalmıyor, aynı zamanda doğrudan Putin ve Lukashenko’nun ekmeğine yağ sürüyor.”