Adalet ve zulüm

 “Allah’ın laneti zalimlerin üzerine olsun” (Kur’an Araf-44. Ayet )

Birol Kılıç, Viyana

2018 yılının Türkiye göçmenlerinin biraz nefes alabileceği bir yıl olması gerekiyor.

Ne Avusturya’da ne de Türkiye’de seçim var. Sevinemiyoruz. 2019 yaklaşıyor.

Biliyorsunuz  gerek Avusturya’daki gerekse Türkiye’deki partilerin geçmiş seçimlerde hedefi, Avusturya’da yaşayan Türkiye göçmenleri idi.

Sonuç: Avusturya’da Türkiye göçmenleri son beş yılda Türkiye’de vuku bulan seçimlerinin büyük kurbanı.

Ricamız : Avusturya’da görülen ve görülmeyen büyük insanlık dramlarına, adaletsizliklere, Türkiye göçmenlerinin ve Türkiye’nin büyük itibar kaybına yol açan bu her türlü akıl , vicdan  ve sorumsuzluk örneği gösteren Türkiye partileri  2019 yılında Türkiye’de vuku bulacak seçimlerinde ellerini, dillerini ve bacaklarını hayatlarının  merkezi ve geleceği olan Avusturya’da yaşayan insanlarımızın üzerinden derhal çeksinler.

Tüm Avusturya’da yaşayan Türkiye göçmenleri arasında daha çok Türkiye kaynaklı siyaset ve siyasi gelişmeler nedeni ile önyargı, kutuplaşma, ayrılık gayrılık, meşreb ve mezheb ayrımı, kavmiyetçilik artmış birçokları kavga, nefret ve  çözülemez sorunlara neden olmuştur. Bu zülme neden olanlar nerede şimdi? Yoklar…

Avusturya makamları, siyaseti ve medyası burada bu sorunları anlamak da zorluk çekmekte ve hepsini Türklerin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin üzerine yıkmakta sonuçta Türkiye göçmenleri şeytanlaştırılmaktadır.  Bu zülme neden olan sözde İdris özünde İblisler  şimdir nerede ? Buna Avusturya’da dur denmesi gerekmektedir.

Neden?

Avusturya’da yaşayan 200 bin Türkiye kökenli Avusturya vatandaşı ve 100 bin Türk vatandaşı, büyük bir bunalım ve sıkıntı içindedir.

Avusturya, çifte vatandaşlığı kabul etmiyor.

Türkiye Cumhuriyeti partileri, Avusturya’da yaşayan Türk vatandaşları sanki Kars, Konya, Yozgat, Erzincan, Trabzon, Rize veya İzmir’de yaşıyormuş gibi, Türkiye’deki son seçim için Avusturya’ya gelerek burada seçim propagandası yaptı. Sonra ortadan kayboldular.  Avusturya Türkiye göçmenlerinin başını belaya soktular, birbirine düşürdüler, sencilik ve bencilik yaptılar.

Türkiye’de halkı birbirine kışkırtmaktan, halkın bir bölümünü diğer bölümüne karşı nefretle doldurmaktan mahkûm olmuş, siyaset yamaya hakkı olmayan eski siyasiler Viyana’ya gelip konuşmalar yaptılar ve burada bulunan Türkiye göçmenlerini birbirlerine karşı kışkırtacak ifadelerle zülüm ve zalimliklerini ortaya koydular. Avusturya basını bile bunu haber yaptı.

Zülüm Kur‘ an’ı Ker’im’de

Zülüm Kur‘ an’ı Ker’im’de 300’e yakın yerde zülüm ve müştakları ile geçer. Zülüm haksızlık, haddi aşmak, azgınlık, aşırılık, hakka ve hukuka tecavüz etmek, işgence ve işgence etmek anlamlarına gelir.

Türkiye’den gelen bu siyasiler, buradaki Türk toplumunun iş, ev, eğitim, yaşlılık, emeklilik, ayrımcılık, ırkçılık konularındaki sorunlarına ilişkin herhangi bir çözüm yaklaşımında bulundular mı?  Hayır.

Parsadan, Receb İvedik ile Karın Deşen Jak

50 yıldan beridir Avusturya’da yaşayan Türk toplumunun sorunlarını  en yakında kim çözebilir? Avusturya’daki partiler, siyasiler, bürokratlar ve medya çözebilir. Peki bu Türk partilerinin  mafya bozuntusu cahil, katil, fırsatcı veya çok bilmiş ukalaları ne yapıyorlar ? Avusturya polisi ve medyası bile bunlardan yaka silkiliyor. Türklerin ve Türkiye’nin resmini bu Parsadan, Receb İvedik ile Karın Deşen Jak arasında gidip gelen tipler yerlerde süründürdü ve hala süründürüyor.

Bunun için; akıllı, ağır başlı, bilgili, kültürlü, Avusturya basını ve siyaseti tarafından kabul edilmiş olan Avusturya vatandaşı Türkler gerekli.

Türklerin ve Türkiye Cumhuriye’nin itibarı mahvedildi

Türkiye Cumhuriyeti seçim yasasına göre yasak olduğunu bile bile Türkiye’den Avusturya’ya gelerek kendi partisi ve lideri için burada propaganda yapan siyasiler, hiçbir sorunu çözemedikleri gibi bir de buradaki göçmenlerin başını belaya soktular, Türklerin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin resmini, ismini ve itibarını mahvederek zalimlik yaptılar.

Uyaranlara iftira atıldı ve saldırıldı

‘Avusturya’ya gelerek Türkiye’deki seçimler için burada seçim propagandası yapmak, Avusturya’nın entegrasyon politikasının altına bomba koymaktır’ diyenler, dinlenilmediği gibi saldırılara maruz bırakılarak zalimlik yapıldı. ‘Avusturya’da mı yaşıyoruz yoksa Türkiye’de mi?  Gelin Avusturya siyasetine konsantre olalım’ diyenler, bizzat Türk partilerinin temsilcileri tarafından ölümle tehdit edilerek, korkutularak zalimlik yapıldı. Birçok kişi silahla dolaşır oldu.


Avusturya basını, bunları her gün yazdı.

Cahilliğin dibi

Avusturya medya temsilcileri, Türk partilerinin sempatizanları ve temsilcileri tarafından direkt ve/veya dolaylı olarak tehdit edilerek zalimlik yapıldı. Avusturya polisine Avusturya Medya temsilcileri bu  Türkiye Parti temsilcileri veya sempatizanları hakkında bu partilerin ismi verilerek suç duyurusu yapıldı. Kraldan çok kralcı , sonradan görme,  koyunun olmadığı yerle Abdurrahman Çelebi cahilliğin dibi kişiler bu Türkiye partilerine  ve bu partilerin liderlerine ne kadar zarar verdiklerini biliyorlar mı?

Para verilek insanlar tehdit ettirildi ve hatta dövdürüldü

Avusturya’da bir takım katil görünüşlü kişilere para verildi ve farklı düşünen, farklı meşrep ve mezhepteki kişilere karşı terör estirilerek zalimlik yapıldı.

Avusturya Devleti raporlarında  Türk parti rezillikleri

Bütün bu yazdıklarımız, devletin emniyet raporlarına geçmiş ve basına yansımış olan vakaların en naif olanları. Avusturya Devleti raporlarında  Türk parti rezillikleri olarak bu Avusturya’daki cahil kaba kişiler tarafından sokuldu. Hala su üzerinde zeytinyağı gibi toplumun içinde dolaşıyorlar.  Avusturya’nın milli istihbaratı olan Avusturya Anayasayı Koruma Teşkilatı, bu kişiler hakkında yapılan suç duyuruları ile meşguldü, hala da meşgul. Rezaletler ve zalimlikler bununla bitmedi.

Oy pusuları cahillerin elinde

Avusturya’da oy kullanma hakkı olan Türk vatandaşlarının listesi ellerine verilen kötü niyetli ve çokbilmiş kör cahil Avusturya parti temsilcileri, bu listelerin tüm Avusturya partilerinin ve medyasının eline geçmesini neden olarak zalimlik yaptılar.

Bu listelerde adı geçen Türk vatandaşlarının hangilerinin çifte vatandaşlığa sahip olduğunu öğrenen devlet makamları, Türkiye göçmenlerine mektuplar yolladı.  İspatla, dediler. Belge getir, dediler. Tüm bu vatandaşlar, maddi ve manevi azap içine sokularak zalimlik yapıldı. Değdi mi?

Tüm Avusturya basını, bu Türkiye seçimleri sebebiyle Türkiye Cumhuriyeti’ni aşağılayan ve bu işin içindeki Türkiye göçmenlerini eleştiren resimli haberler ile burada yaşayan tüm Türkiye göçmenlerini zan altında bırakarak zalimlik yapıldı.

Aylarca Türklere ve Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik yapılan bu karalamaların yanı sıra Türkiye göçmenleri arasında ‘o parti senin, bu parti benim, bu lider benim, şu lider senin’ şeklinde kavgalar çıkmasına neden olunarak zalimlik yapıldı.

Avusturya’da yaşayan Türkiye göçmenlerinin arasına sen-benlik karıştırılarak ve hatta nefret tohumları atılarak zalimlik yapıldı.

Bir yandan Avusturya basını diğer yandan Avusturya sağ partileri, bu Türk ve Türkiye düşmanlığına yol açan Türkiye partilerine ve liderlerine saldırarak, sağ oyların artmasına neden olarak zalimlik yaptılar.

Gerek Avusturya gerek Türkiye vatandaşı olan insanlarımızın, bu kötü haberlerden ve stres durumundan etkilenerek bunalımlara girmesine neden olunarak zalimlik yapıldı. Bakın Avusturya’nın en önemli kuruluşlarına, artık Türkiye göçmenlerini işe almıyorlar. ‘Sırp, Slovak, Macar, Alman, Çek, İtalyan, Hırvat dururken bu kadar kötü habere konu olan, kavgacı ve uyum sağlamayan Türkiye göçmenlerini eleman olarak niye işe alayım?’ şeklindeki konuşmaları duymak, Yeni Vatan Gazetesi temsilcilerini çok üzüyor.

Gençlerimiz çıraklık için yer arıyor. Yer var ama verilmiyor. Çünkü son seçimlerle birlikte Türkiye’nin itibarı yerle bir olmuş durumda.

Oturma müsaadesi için başvuran Türk vatandaşı üniversite öğrencilerine zorluk çıkarılıyor.

Avusturyalılar, komşuluk ilişkileri bağlamında da Türkiye göçmenlerinden uzak duruyor. Ev arayan Türklere, Avusturya vatandaşı olsalar bile ayrımcılık yapılıyor. Geçmişte de bunlar yaşanıyordu ancak son beş yılda yaşanan olaylardan sonra bu ayrımcılık tepe noktasına vardı.

Avusturya basınında, Türkiye ile ilgili ve/veya Türklerle ilgili bir tane olumlu haber yok. Tüm bunları başımıza açan cahil, çıkarcı, kaba ve elinden gelse terör estirecek olan bazı Türkiye partilerinin temsilcileri, hala etrafta cirit atıyorlar. Ona laf sokuyor, bunu tehdit ediyor ve gelecek seçimleri bekliyorlar.

Evet, inanmıyorsunuz değil mi?

Türkiye’de yapılacak ilk seçimleri, yine Avusturya ve/veya Almanya’ya yani Türkiye göçmenlerinin yaşadığı ülkelere taşıyacaklar. Toplum, bu zalimlerden yaka silkiyor. Bunlar hala pişmiş kelle gibi sırıtıyor. İtibarları sıfır. Burada iş yapıyoruz diyorlar fakat aslında yalnızca para, makam, dükkân ve mülk peşindeler. Anlattık, zarardan ve özünde zalimlikten başka hiçbir şey yapmadılar.

Türkiye partilerinden tek ricamız, ellerini Avusturya’daki Türklerin üzerinden çekmeleri ve Türkiye göçmenlerini kucaklamaları. Türklerin Avusturya’daki geleceklerini ve Türkiye Cumhuriyeti’nin itibarını düşünsünler.

Avusturya, Türklerin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin düşmanı değil. Yangının üzerine körükle gitmeyelim. Bir sosyal ve hukuk devleti olan Avusturya’nın, yaşadığımız bu ülkenin kıymetini bilelim. Kendi aramızdaki ayrımcılıklara karşı duralım. Ulul’ Elbab (Yusuf, 111)  yani akıl ve vicdan sahibi olalım. Türkiye partilerinin tümünden beklentimiz, adaletli olmaları. Zalim olmasınlar, zalimlik yapmasınlar.

Avusturya’da Türkiye göçmenleri  „Gölge adı altında zalimlik etmeyin başka ihsan istemiz“ diyor.

Kur’an Araf Suresi’nin 44. Ayeti : “Allah’ın lâneti zalimlerin üzerine olsun!”

Relevante Artikel

Back to top button
Fonds Soziales Wien
Cookie Consent mit Real Cookie Banner