Viyana-Favoriten’de 12 yaşındaki Anna-Sophia’ya yönelik cinsel suç davasında geçtiğimiz hafta beraat eden gençlerin büyük kısmı hakkında yeni bir soruşturma başlatıldı. Viyana Savcılığı, “Krone” gazetesine yaptığı açıklamada, “Birkaç sanığın başka bir davada da sanık olarak yargılandığını teyit edebiliriz” diyerek ikinci bir mağdurun varlığını doğruladı. Yeni mağdurun da 12 yaşında olduğu ve yaz aylarında yetkililere başvurduğu bildirildi. “Puls 4” ve “Heute” kaynaklarına göre, bu kız çocuğu da Antonsplatz çevresinde faaliyet gösterdiği iddia edilen “Antonspark” adlı gençlik çetesiyle düzenli temas halindeydi. İddialara göre, apartman merdivenlerinde gerçekleşen bir tecavüz vakası da dahil olmak üzere çok sayıda cinsel eyleme maruz kaldı. Savcılık, mağdurun korunması amacıyla daha fazla ayrıntı vermekten kaçınıyor.
Aynı Çete, Yeni Mağdur: İkinci 12 Yaşındaki Kız İçin Soruşturma Başlatıldı
Geçtiğimiz hafta Viyana Eyalet Mahkemesi’nde görülen Anna-Sophia davasında, 12 yaşındaki bir çocuğa yönelik cinsel taciz ve cinsel özgürlüğün ihlali suçlamaları ele alınmıştı. Ancak kamuya açık duruşmalarda ikinci mağdurla ilgili dava hiç gündeme gelmemişti. Mahkemenin beraat kararı sonrası, sanıkların birbirlerini alkışlaması ve bazı sanıkların gazetecilere hakaret etmesi kamuoyunda öfkeyi daha da artırdı. Bir sanık, çıkışta bir fotoğrafçıya orta parmak gösterirken, bir diğeri bir muhabire “Arschloch” diyerek hakaret etti. Anna-Sophia’nın annesi, duruşma sonrası gözyaşlarına boğularak “Karar değil, kızımın mahkeme salonunda nasıl sunulduğu beni yıktı” dedi.
Savcılık, Cuma günü beraat eden on gençten en az yedisinin yeni davada da şüpheli olarak yer aldığını doğruladı. Bu gelişme, kamuoyunda zaten büyük tepkiyle karşılanan ilk davanın ardından yeni bir infial yarattı. Adalet Bakanı Anna Sporer (SPÖ), 29 Eylül Pazartesi günü yaptığı açıklamada, cinsel suçlarla ilgili yasal reform başlatılacağını duyurdu. Bakanlık, “Sadece evet, evettir” ilkesinin Avusturya hukuk sistemine entegre edilmesini hedefliyor. Bu değişiklikle birlikte, mağdurun direnip direnmediği değil, açık bir şekilde rıza gösterip göstermediği esas alınacak. Reform, yalnızca hukuki değil, toplumsal vicdan açısından da belirleyici bir adım olarak görülüyor.
Yüksek Mahkeme’ye taşınan dosya, yalnızca bir yargı süreci değil, aynı zamanda Avusturya toplumunun en zayıf üyelerine karşı sorumluluğunu yeniden tanımlayacak bir sınav niteliği taşıyor.
