Arnavutluk’ta Vatikan benzeri Bektaşi devleti kuruluyor!
Arnavutluk'un başkenti Tiran'da “Bektaşi Tarikatı Devleti” adında yeni bir ülke kurulacak.
Tiran. Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, başkent Tiran’da “Bektaşi Tarikatı Egemen Devleti” adıyla yeni bir yapı kurulacağını duyurdu. Bu oluşumun, dini hoşgörü ve barış mesajlarını yaymayı amaçlayan bir anklav olarak tasarlandığı, Vatikan benzeri bir model oluşturulacağı bildiriliyor.
Bektaşi lideri Edmond Brahimaj (Baba Mondi) öncülüğünde planlanan bu devlet, kendi yönetimine, pasaportlarına ve sınırlarına sahip olacak. Ancak, ordu, sınır muhafızları ya da yargı sistemi gibi geleneksel devlet unsurlarına yer verilmeyecek. Başbakan Rama, projenin ayrıntılarının henüz netleşmediğini, pasaport renginin yeşil olmasının planlandığını ve bu pasaporttan kimlerin faydalanabileceği konusunda çalışmaların sürdüğünü açıkladı.
“Arnavutluk’un hoşgörülü İslam anlayışı bizim gurur kaynağımız”
Rama, bu adımı dini hoşgörüyü teşvik etme amacıyla attıklarını belirterek, “Arnavutluk’un hoşgörülü İslam anlayışı bizim gurur kaynağımızdır. Bu değeri korumalı ve hafife almamalıyız,” dedi. Ayrıca, kurulacak yeni yapının Arnavutluk’un hoşgörü sembolü olacağını vurguladı. Rama, ABD ve NATO müttefiklerine bu projeyle ilgili henüz bilgi verilmediğini, yalnızca yakın çevresi tarafından bilinen bir girişim olduğunu da sözlerine ekledi.
Bektaşi Tarikatı Egemen Devleti’nin kurulabilmesi için Arnavutluk Parlamentosu’nun onayı gerekiyor. Hukuk uzmanları, bu yeni yapının Arnavutluk içerisindeki egemen statüsünü belirleyecek yasal düzenlemeler üzerinde çalışıyor. Baba Mondi, bu devletin toprak genişletme amacı olmadığını vurgulayarak projeyi ‚bir mucize‘ olarak nitelendirdi ve ABD ile Batı ülkelerinin bu yapıyı tanıyacağına dair umutlu olduğunu ifade etti.
Arnavutluk’taki Bektaşi nüfusu
2023 yılı nüfus sayımına göre, Arnavutluk nüfusunun yaklaşık yüzde 5’ini oluşturan 115 bin Bektaşi yaşıyor. Yeni kurulacak devletin, Vatikan’ın dörtte biri büyüklüğünde olacağı belirtiliyor. Bu yapı, Bektaşi topluluğunun kültürel ve manevi mirasını korumayı amaçlıyor.
Başbakanlık Basın Ofisi, projeyle ilgili detayların yakın gelecekte açıklanacağını belirterek, ABD’nin önde gelen medya kuruluşlarından The New York Times’a bir röportaj verdi. Bu adım, Arnavutluk’un dini hoşgörü konusundaki kararlılığını ortaya koyan bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Türkiye Bektaşilerinden sert tepki!
Türkiye Bektaşileri, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama tarafından bir Amerikan gazetesine yapılan açıklamada yer alan “Bektaşi Devleti kurulacağı” iddiasına tepki gösterdi. Bektaşi Postnişini Ali Haydar Ercan Dedebaba’nın talimatıyla kamuoyunu bilgilendiren Halifebaba Hacı Dursun Gümüşoğlu, “Siyasi olarak birileri tarafından bilinmeyen emperyal baskı ve hesaplarla böyle bir yapılanma kabul edilse ve resmi kimlik kazansa bile bizler için manevi anlamda geçersiz bir girişimdir” ifadelerine yer verdi.
Alevihaber.com’ un verdiği habere göre Arnavutluk Başbakanı Edi Rama’nın, The New York Times (NYT) gazetesinin sorularını yanıtlarken, başkent Tiran’da “Bektaşi Tarikatı Egemen Devleti” olarak adlandırılacak bir oluşum kuracaklarını, bu yapının planlarını yakın gelecekte açıklayacağını ifade etmesi tartışmaya yol açtı.
Türkiye Bektaşilerinin en üst temsil makamı olan Ali Haydar Ercan Dedebaba’nın talimatıyla, Halifebaba Hacı Dursun Gümüşoğlu tarafından yapılan açıklamada, Arnavutluk’taki girişimin başına geçeceği konuşulan Baba Mondi için, “Baba Mondi, dedebabalık sistemine bağlı olmadığı için Bektaşilik yolunun da dışındadır ve yok hükmündedir” ifadeleri kullanıldı. Ali Haydar Ercan Dedebaba’nın talimatı ile Halifebaba Hacı Dursun Gümüşoğlu tarafından yapılan açıklama şöyle:
„Arnavutluk’ta bugün itibarı ile uzun zamandır kıpırtılarını hissettiğimiz gizli faaliyetlerden biri medyaya düşmüştür. Habere göre; Arnavutluk devleti sınırları içinde Tiran’da Baba Mondi (Edmond Brahimaj) başkanlığında bir Bektaşi Devleti kurulması için çalışmalar başlamıştır. Öncelikle Arnavutluk’ta ikâmet eden Baba Mondi’nin kendisini Dedebaba ilan etmesi, Bektaşilik erkânına göre geçersizdir. Enver Hoca döneminden sonra Arnavutluk’tan Reşat Bardi Baba’ya, Bektaşi camiasının lideri rahmetli Doç. Dr. Bedri Noyan Dedebaba tarafından İzmir’de halifebabalık verilmiş ve kendisi halifebaba olarak Arnavutluk’a gönderilmiştir. O zaman derviş olan Mondi, Reşat Bardi Halifebaba’dan babalık almıştır. Reşat Bardi Halifebaba’nın vefatından sonra kimse halifelik erkânı görmediği için Bektaşi erkânına göre Arnavutluk’ta bırakın dedebabayı, halifebaba bile yoktur. Baba Mondi’nin dedebabalığı bir yana; dedebabalığın bir alt mertebesi olan halifebabalık erkânı dahi kendisine uygulanmamıştır. Bu durum inkâr edilmez bir gerçektir.
Başka bir söylemle bir yüzbaşının albay olmadan general rütbesi takması kadar abes bir durumla karşı karşıyayız. Yüzyıllardır devam eden geleneğe ve kurala göre dedebabanın Türkiye sınırları içinde ikamet etmesi şarttır. Türkiye’de bu hiyerarşik sistem, tarih boyunca devam ettiği gibi kesintisiz bir şekilde bugün de devam etmektedir. Bugün dedebabalık makamını Ali Haydar Ercan Dedebaba temsil etmektedir. Onun yönetsel alt kurumları ise halifebabalar, babalar, dervişler, muhipler şeklinde bir hiyerarşiye sahiptir. Dedebaba makamının alacağı kararlar, Bektaşiliğin yönetim kurulu sayılabilecek Halifebabaların onayı ve dedebabanın tasdiki ile hayata geçer. Bu bağlamda Baba Mondi’nin kendisini Dünya Bektaşilerinin lideri olarak iddia etmesi asla kabul edilemez. Bu karar ve Bektaşi Devleti gibi kavramlar Bektaşilik yolunu temsil eden bizler için yok hükmündedir. Özellikle son dönemlerde Baba Mondi’nin son derece neşeli, samimi bir şekilde kimlerle fotoğraf çektirdiği, kimlerle ilişkilerinin olduğu asıl kimliğini göstermeye yeterli delildir. Siyasi olarak birileri tarafından bilinmeyen emperyal baskı ve hesaplarla böyle bir yapılanma kabul edilse ve resmi kimlik kazansa bile bizler için manevi anlamda geçersiz bir girişimdir. Öncelikle Bektaşilik, Hacı Bektaş Veli’nin, ahlak temelli, akılcı, ön yargılardan uzak, bilimsel düşünmeyi esas alan, insanın en yüce değer olduğunu kabul eden İslam’ın tasavvufî bir yorumudur.
Yüzyıllar boyunca bu inanca gönül verenler kendi içlerinde manevi ve hiyerarşik bir sistem içinde yaşamaktadır. Bektaşilik; dini, inancı, rengi, dili ne olursa olsun ahlaklı, dengeli yaşamayı amaç edinen ve bunda samimi olan herkesin dâhil olabileceği bir yoldur. Bu yol ve erkândaki insanların birbirlerine olan bağları asla maddi değildir, tamamen manevidir yani gönül bağıdır. Bunun denetimini de yüzyıllardır devam eden kendi hiyerarşik yapısından almaktadır. Bu nedenle Bektaşiliğin âşıklık, muhiplik, dervişlik, babalık, halifebabalık ve dedebabalık olmak üzere hiyerarşik aşamaları mevcuttur. Bir kişinin bu manevi yola girmesi Bektaşi kimliğini kazanması ömür boyu geçerli değildir. Geçerli olması için her sene Bektaşiliğin ahlak ilkelerine uyduğunu, kul hakkı yemediğini, eline-beline-diline, aşına-eşine-işine sahip olduğunu ispat etmesi gerekir. Bu koşullara uyan kişinin başı okunur yani bir tür yıllık sınavını vermiş olur. O kişinin Bektaşiliği bir sene daha uzar. Bu süreç son nefesine kadar devam eder. Kesinti olursa yoldan çıkmış olur ve düşkün sayılır. Yüzyıllardır kendi ülkesine devletine bağlı olan, maddi hiçbir beklentisi olamadan yaşamını sürdüren, gönül bağı ile birbirlerine bağlı bulunan, Bektaşilik inancını sürdüren bizler için Baba Mondi’nin son girişimi hiçbir anlam ifade etmemektedir. Baba Mondi, dedebabalık sistemine bağlı olmadığı için Bektaşilik yolunun da dışındadır ve yok hükmündedir. Aleviliğin İslam İnancı Dışında Olduğu İddialarına Cevap İkinci konu ise özellikle Avrupa merkezli olarak oluşan Aleviliği ve dolayısıyla Bektaşiliği, İslam dışında gösterme çabalarıdır.
Bunun kabulü kesinlikle mümkün değildir. Bu girişim Türkiye’nin gelecekte yeni sorunlara muhatap olmasını beraberinde getirecektir. Çünkü Ali’siz Alevilik olarak adlandırılan bu proje, emperyal devletlerin Alevilik inancı üzerinden menfaat temin edebilmesi için açtıkları bir tuzaktan ibarettir. Baba Mondi’nin sözde Bektaşi Devleti girişimi, bu uzun vadeli hesapların ayak seslerinden başka bir şey değildir. Alevilik, Anadolu ve Balkan coğrafyasında yayılan İslam’ın ahlak ve irfan temelli bir yorumudur.
Kurân-ı Kerim kutsal kitabı, Hazret-i Muhammed peygamberi, Hazret-i Ali Şah-ı Velayet yani velilerin ilk halkası olarak kabul eder. Bunun dışındaki iddiaların inançsal, tarihsel veya bilimsel hiçbir dayanağı yoktur. Bu temel inanç kavramları aynı şekilde Bektaşilik için de geçerlidir.
Kamuoyuna saygı ile arz ederiz.
Hademü’l-Fukara ALİ HAYDAR ERCAN DEDEBABA’nın talimatıyla
Hacı Dursun Gümüşoğlu – Halifebaba (Balım Sultan Bektaşilik Araştırmaları Derneği Başkanı)
Kaynak>
https://www.nytimes.com/2024/09/21/world/europe/albania-tirana-muslim-state-bektashi.htm