Brüksel, 27 Kasım 2025 – Avrupa Gazeteciler Derneği (AEJ), Türk gazeteci Fatih Altaylı’ya verilen dört yıl iki ay hapis cezasını kınadı. Merkezi Brüksel’de bulunan ve Avrupa genelinde şubeleri olan AEJ, Türkiye Yargıtay Ceza Dairesi’nin 26 Kasım 2025’te aldığı kararı resmi sitesinde yayımladığı basın bildirisiyle duyurdu. AEJ bu kararı basın özgürlüğüne yönelik ağır bir saldırı ve Türkiye’de eleştirel sesleri sistematik biçimde susturma çabalarının tehlikeli bir tırmanışı olarak değerlendirdi.
Siyasi saiklerle alınmış bir karar
AEJ’nin İngilizce basın bildirisinde “siyasi saiklerle alınmış bir karar” ifadesi dikkat çekti. Köşe yazarı ve 1,6 milyon aboneyi aşan, toplamda 300 milyondan fazla izlenme alan bir YouTube yayıncısı olan Fatih Altaylı, canlı yayın sırasında yaptığı bir yorum nedeniyle dört yıl iki ay hapis cezasına çarptırıldı. Türk makamları söz konusu ifadeleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik tehdit olarak nitelendirdi. Hukukçular ise bu sözlerin tutuklama ya da uzun süreli hapis için meşru bir gerekçe oluşturmadığını vurguladı. Altaylı, yayından yapılan bir kesitin sosyal medyada hızla yayılmasının ardından 21 Haziran 2025’te gözaltına alındı. Altaylı’nın videoları düzenli olarak milyonlara ulaşıyor; yakın tarihli bir videosu 5,2 milyon izlenme elde ederek bağımsız medyada ne kadar etkili bir figür olduğunu bir kez daha gösterdi.
Bağımsız medyaya yönelik saldırı
AEJ açıklamasında, Altaylı’nın cezaevinde olmasına rağmen YouTube kanalında yayınlarını sürdürmesinin özgür medyanın demokratik tartışmalar için taşıdığı önemi ortaya koyduğunu belirtti. Dernek, verilen cezanın tam da bu alanı hedef aldığını ifade etti. AEJ, bu kararı Türkiye’de gazetecilere yönelik yargısal baskıların parçası olan endişe verici bir örnek olarak değerlendirdi ve cezanın hukukun üstünlüğü yerine siyasi çıkarlara hizmet eden bir yargı yapısına işaret ettiğini kaydetti.
AEJ’nin çağrısı
AEJ, Fatih Altaylı’nın derhal serbest bırakılması ve tüm suçlamaların düşürülmesi çağrısında bulundu. Gazetecilerin kamu görevlilerini ve hükümet politikalarını hapis tehdidi olmadan eleştirebilme hakkının korunması gerektiğini vurgulayan dernek, Türkiye’de basın özgürlüğünün kötüleşen durumuna uluslararası dikkat çekilmesi gerektiğini söyledi. AEJ, bağımsız gazeteciliğe karşı yargıyı bir silah olarak kullanan makamların hesap vermesi gerektiğini belirtti.
Demokrasinin temel taşı
Dernek, basın özgürlüğünün demokrasinin temel taşlarından biri olduğunu yineledi. “Gazeteciler siyasi yorum nedeniyle yıllarca hapis riskiyle karşı karşıya kalıyorsa, demokrasinin bizzat kendisi saldırı altındadır” ifadeleriyle uluslararası toplumu Türkiye’nin gazetecileri ifade özgürlüklerini kullandıkları için hapsetmesine karşı sessiz kalmamaya çağırdı. AEJ, Fatih Altaylı’nın ve giderek baskıcı hale gelen koşullar altında çalışan tüm Türk gazetecilerin yanında olduğunu vurguladı.
Süregelen baskı eğilimi
Fatih Altaylı hakkında verilen hapis cezası, süregelen baskı eğiliminin yalnızca bir örneği olarak değerlendirildi. AEJ açıklamasında, kısa süre önce İstanbul’da savcıların aralarında gazeteci Fatoş Erdoğan’ın da bulunduğu 20 kişi hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 214. maddesi uyarınca “suç işlemeye açıkça tahrik” iddiasıyla beş yıla kadar hapis cezası talep eden bir iddianame hazırladığına dikkat çekildi. Bu suçlamaların, CHP genel merkezinde yaşanan protestolar sırasında gündeme geldiği belirtildi. AEJ, Türkiye’deki yetkilileri bağımsız gazeteciler üzerindeki baskıyı derhal durdurmaya ve Avrupa Konseyi Gazeteci Güvenliği Platformu’na bildirilen uzun listede yer alan tüm tehditlere ve sistematik saldırılara yanıt vermeye çağırdı.
Diğer uluslararası tepkiler
• Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ – International Federation of Journalists): “Fatih Altaylı’nın mahkûm edilmesi, basın özgürlüğünün kısıtlanmasına yönelik bir başka endişe verici adımdır. Onun derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.”
• Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI – International Press Institute): “Bu tutuklama, eleştirel siyasi yorumların nasıl kriminalize edildiğini gösteriyor.”
• Güneydoğu Avrupa Medya Örgütü (SEEMO – South East Europe Media Organisation): “Bağımsız sesleri susturmaya yönelik açık bir girişim.”
• Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF – Reporter sans frontières): “Bağımsız medyaya karşı yürütülen sistematik kampanyanın bir parçası.”
• Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ – Committee to Protect Journalists): “Tüm bağımsız basına karşı bir sindirme aracı.”
(yenivatan.at, 31.11.2025)
Kaynaklar
AEJ Condemns Four-Year Prison Sentence for Turkish Journalist Fatih Altaylı
AEJ Condemns Four-Year Prison Sentence for Turkish Journalist Fatih Altaylı
AEJ kimdir?
Avrupa Gazeteciler Derneği (AEJ), 1961 yılında San Remo’da kurulmuş, Avrupa genelinde basın özgürlüğünü savunan uluslararası bir gazetecilik örgütüdür. Resmî bilgilere göre AEJ bugün 25 Avrupa ülkesinde faaliyet göstermekte ve yaklaşık 2.500 üyeye sahiptir. Avusturya şubesinin başkanlığını APA Yurtdışı Haber Masası Müdürü yürütmekte olup, ülkedeki başta De Presse, Krone, ORF olmak üzere tüm önemli ulusal medya kuruluşlarından gazeteci temsilciler bu örgüte üyedir. Foreign Presse Asssociatain in Vienna’da bir temsilcisiyle üye olan Yeni Vatan Gazetesi ayrıca Avrupa Gazeteciler Birliği AEJ’nin üyeleri arasındadır.
AEJ amaç ve Misyon
AEJ’in temel amacı, Avrupa’da ve dünyada basın özgürlüğünü korumak, gazetecilerin bağımsız çalışabilmesini sağlamak ve demokratik değerleri savunmaktır. Dernek ayrıca Avrupa entegrasyonunu desteklemek, gazeteciler arasında işbirliğini geliştirmek ve Avrupa meselelerinin daha iyi anlaşılmasını hedeflemektedir.
AEJ Faaliyetleri
– Basın özgürlüğüne yönelik tehditler karşısında uluslararası kamuoyunu harekete geçirmek.
-Gazetecilere yönelik saldırılar ve baskılar hakkında kınama açıklamaları yapmak.
– Avrupa genelinde kongreler ve toplantılar düzenleyerek medya özgürlüğü, gazetecilerin güvenliği ve yeni teknolojilerin etkilerini tartışmak.
– Ulusal gazetecilik dernekleriyle işbirliği içinde çalışarak ortak projeler yürütmek.
AEJ önemi
AEJ, Avrupa’da basın özgürlüğü konusunda en etkili uluslararası ağlardan biri olarak kabul ediliyor. UNESCO ve Avrupa Konseyi ile ilişkileri sayesinde, gazetecilere yönelik baskılar karşısında güçlü bir uluslararası platform sunuyor.
