Avusturya Başbakanı Nehammer Türkiye ile ilgili ne dedi?

Avusturya Başbakanı, Türkiye ile ilgili konularda dikkat çeken cevaplar verdi.

Birol Kılıç, Haber/ Gözlem

VİYANA. Avusturya Başbakanı Karl Nehammer (ÖVP), geçtiğimiz pazartesi (27.06.2022) günü, Viyana’da yabancı dilde yayın yapan yerleşik ve uluslararası medya temsilcilerini Başbakanlık’ta kabul etti.

Yıllardır Rus gazına büyük ölçüde güvenen Avusturya’nın, Ukrayna savaşından önce gaz arzındaki payı yüzde 80 civarındaydı. Ancak savaş sonrasında Rusya ile gaz tedarikinde sıkıntı yaşanması nedeniyle hükümet mecburen yönünü başka ülkelere çevirdi. Büyük depolama tesisleri sayesinde Avusturya’nın, hali hazırda yıllık ihtiyacın tamamını karşılayabilecek durumda olduğuna dikkat çeken Nehammer, “Depolama seviyesi Avusturya’da şu anda yüzde 40’ın biraz üzerinde. 1 Kasım’a kadar ulaşılması gereken hedef yüzde 80” dedi.

İsrail hakkında dikkat çekici çıkış

Başbakan Nehammer, piyasanın şu anda beklenenden çok daha iyi durumda olduğunu ve gaz tedariki ve depolama için beş milyar avroluk bir bütçe ayrıldığını ifade ettikten sonra dikkat çekici bir açıklamada bulundu. Akdeniz’de büyük gaz keşifleri yapan İsrail, şu anda piyasadan gaz satın almakta ve depolama tesislerini doldurmakta başarılı olan Avusturya için umut oldu. Nehammer, İsrail Başbakanı’nın kendisine „2023’ten itibaren size gaz satabiliriz“ dediğini „Bu da bizim için iyi bir haber“ sözleriyle açıkladı.

 

Türkiye ile diyalog kapılarını açık tutmak zorundayız

Yeni Vatan Gazetesi adına Avusturya Başbakanı Karl Nehammer’e sorular yönelten Birol Kılıç şunları sordu:
           „Sayın Başbakan Nehammer, bundan bir yıl önce Yunanistan’da Türkiye sınırlarına hiç bir AB ülkesi İçişleri Bakanı’nın yapmadığı bir ziyaret gerçekleştirmiş, Avusturya İçişleri Bakanı olarak Avusturya Özel Cobra Polis timleri ve zırhlı araçlarla bizzat Yunanistan Türkiye sınırına giderek, “Türkiye’den gelecek mülteci akınına karşı sonuna kadar bir AB sınırı da olan Yunanistan’ın yanındayız” demiş, daha sonra Yunanistan sınırında Türkiye’den gelen sığınmacıları geri püskürtme konusunda Yunanistan’da görevli on üç  Cobra Polisi’ne cesaret madalyası vermiş ve “Türkiye kendi sınırlarını korusun. Sınır namustur“ demiştiniz. Türkiye’nin, 2015’te AB ile imzaladığı tuhaf ve hala Türkiye’de tartışılan bir anlaşma ile Suriye, Afganistan ve Afrika ülkelerinden gelen sığınmacıların adeta açık hava hapishanesi haline gelerek ülkede bir iç barış tehdidi oluşturması yoğun bir şekilde tartışılıyor. Türkiye, şu anda AB’nin çıkarlarını koruyan ülke konumunda, ancak buna rağmen AB’nin her türlü arsızlığa ve yalnız bırakma eylemlerine devam ediyor olmasının Türkiye’de Türk halkı üzerinde derin bir hayal kırıklığı ve endişe yarattığını, Yunanistan sınırına gidip Türkiye’ye karşı sığınmacılar konusunda konuşurken hiç duydunuz mu? İkinci sorum. Arap İsrail çatışması sırasında, İsrail bayrağının Avusturya Başbakanlığının tepesine asılması sonrasında Türkiye’den AK Parti lideri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından „lanetliyorum‘ gibi sert eleştiriler geldi ve karşılıklı atışmalar oldu. Türkiye’nin Jeopolitik önemi dün de vardı bugün de. İki ülkenin temsilcisi ve siyasileri dış politika yaparak iç siyasete mesajlar verirken ayrıca birçok bardağın kırılması nasıl düzeltilecek? Kusura bakmayın sizi bulmuş iken bir sorum daha olacak. Batı Balkan ülkelerinden başta Kuzey Makedonya, Arnavut, Bosna Hersek AB’ye tam üyelik müzakere etme hakkı kazanmamış ama o yolda yoğun adımlar ile ilerlerken o ülkelere insan hakları, hukuk devleti, basın hürriyeti konularını haklı olarak devamlı şart koşuyorsunuz Avusturya olarak. Ama Türkiye 2005’ten bu yana Kopenhag Kriterleri’ni yerine getirerek tam üyelik müzakerelerine başladı ama bu arada bu tam üyelik müzakeresini durduran ve önünü kesenlerin başında ne yazık ki hep Avusturya vardı. Türkiye’den Kopenhag kriterlerinin minimum şartları olan şimdi hiç insan hakları, hukuk devleti , kuvvet ayrılığı, serbest piyasa kuralları veya basın hürriyeti istemiyorsunuz ve öbür tarafdan tam üyelik  müzakereleri görüşmelerinde adalat ve  insan hakları dosyaların açılmasına müsade edilmiyor olması tuhaf bir tezat değil mi?  Avusturya´nın çıkarlarına uygun Türkiye AB Gümrük Birliği Anlaşması 1996 kalma detaylarında Türkiye’nin zararına işleyen maddelerinin modernleştirilmesinde hala adım atılmadığı ve bu sanki hediyeymiş gibi masalarda bir baskı aracı olarak Türkiye’ye karşı sanki kullanılıyor oynanması Türkiye’nin ekonomisini vuruyor olması kime yarar sağlıyor? Türkiye’nin bu AB ile imzalanmış 1.1.1996’dan itibaren geçerli AB Türkiye Gümrük Birliği anlaşmasının 2022 yılında ve son yıllarda  resmen maddi ve manevi zarara uğrattığını ve derhal modernleşmesi gerektiğini AB ülkleri temsilcileri bilinmiyor mu? AB hani başta üyelerine, tam üyelik görüşmeleri yapılan ülkelere ve komşularına bir barış ve istikrar ihraç etme projesi  idi? B urada AB ve tam üyeleri, bu tam üyeliklerini, aday olmak isteyen ve tam üye olma hakkını elli yıl sonra kazanmış Türkiye üzerinde tecrübelerimize göre  pek de iyi niyetli kullanmıyor diyebilir miyiz?Burada iletişimde  mi sorun var yoksa niyetlerde mi?“

 

Avusturya Başbakan´ı Nehammer’in „on the recort“ olarak  banta alınmış ve çözülen cevapları şöyle:
Bu sorularınızdaki can alıcı nokta şu ki, Avusturya Başbakanı olarak, artık Türkiye ile tüm konular hakkında konuşabilmek adına yeniden düzgün bir ilişki kurmak benim için önemlidir, ancak her şeyden önce bilinmelidir ki; karşılıklı konuşmalıyız ama birbirimizi hizaya getirme içerikli mesajlar ile iletişime yer vermemek gerekiyor. Şunu ifade etmem gerekiyor. Türkiye gerçekten de Avrupa Birliği için önemli bir jeostratejik ortak, sizin de belirttiğiniz gibi mülteciler konusunda da bu böyle. Avrupa Birliği de Türkiye’nin mültecileri barındırmasına yardım etmek için çok para harcamaya istekliydi.“

 Kılıç: „Türkiye 50 milyar Euro, AB ise 6 milyar Euro ödedi diye biliniyor. Niye burada AB tarafı yardımları abartılıyor ? Türkiye´nin maddi ve manevi kaldıramacağı zararları ortada. AB burada sorumluktan kaçmıyor mu ? AB’nin kendisini   de facto milyonlarca sığınmacıdan koruyan  koruyan Türkiye´ye karşı sığınmacılar ve mülteciler için maddi ve manevi yardımı acaba oldukça orantısız değil mi?“

Nehammer: „Bu doğru, elbette. Bu yüzden hesap kitap yapabilmek ve anlayabilmek için karşılıklı konuşmanın önemli olduğunu söylüyorum. Bu da onun bir parçası. Ve önemli olan, belli bir düzeyde diyaloga ihtiyaç var; bazı noktalarda çok farklı görüşler olsa da önemli olan karşılıklı konuşmak. Bu hem Avusturya’da yaşayan Türk diasporası (Avusturya’da yaşayan Türkiye göçmenleri) için hem de farklılıklar, Kürtler, Türkler Avusturya’nın bir gerçekliği olduğu için önemlidir. Bu dikkate alınmalıdır, aynı zamanda Türkiye ile güvenlik ve iş birliği sorunlarının fiilen yeniden tartışılması için iletişim kanallarının yeniden açılması ve normalleştirilmesi de önemlidir. Hatırlıyor musunuz: Efes’te kazı çalışmaları engellendi, NATO BFB ( Avusturya’nın Balkanlar’da NATO tatbikatına katılması  )  konusunda askeri iş birliği de Türkiye tarafından engellendi. Bu sorunlar şimdi çözüldü, bu bir ilerlemedir. Aynı zamanda  gündeme getirdiğiniz kritik konuların ihmal edilmemesi konusunda da ısrarcı olunmalıdır. Bu önemli olmaya devam edecektir. Ama bence bu bir başlangıç, bizi nereye götüreceğini göreceğiz, ancak Avusturya’da yaşayan  Türkiye göçmenleri ulaşmak gerekiyor ve başka siyasilere ihtiyaç duymadan dostça direkt konuşmak gerekiyor. Benim açımdan, bu soru bir bütündür. Ve söylemem gereken bir şey daha var : Rusya Ukrayna arasında vuku bulan  İstanbul Barış Görüşmeleri, çatışan tarafların birbirleriyle konuşmaları için bir temeldi, ki benim açımdan hala öyle. Cumhurbaşkanı Erdoğan son derece yardımcı oldu, çünkü Türkiye, Suriye konusunda Rusya ile çatışma alanları olmasına rağmen hem Rusya hem de Ukrayna tarafından kabul ediliyor. Ve bence bu bağlamda her iki tarafı da göz önünde bulundurmak ve aynı zamanda iyi adlandırmak önemli. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın burada Rusya Federasyonu ile Ukrayna arasında barış süreci konusundaki kararlılığı da takdire şayandır. Bahsettiğiniz sorunlu tüm konular önemli, ama benim adıma İstanbul Barış Görüşmeleri, barış sürecinde hala bir şeyler başarma şansının olabileceği gerçeğinin önemli bir sembolü, çünkü hem Ukrayna Başkanı Zelenskiy hem de Rusya Başkanı Putin, yaptığım tüm görüşmelerde İstanbul süreci hakkında konuşmaya devam ediyor. Bu, nasıl devam ettiğini görmeniz gerektiği anlamına geliyor.

Başbakan Nehammer ve Birol Kılıç daha sonra ayak üstü kısa sohbet ettiler. Birol Kılıç tarafından takdim edilen Avusturya Almancası Ukraynaca adlı resimli kitabı beğenip dikkatlice inceleyen Nehammer, kendisine hediye edilen beş adet eseri çevresine memnuniyetle hediye edeceğini iletti ve „Mülteci olan Ukrayna vatandaşlarının en kısa sürede Almanca konuşmalarına yönelik desteklerin hepsi takdire şayandır“ dedi.

Nehammer Madrit NATO zirvesinde Erdoğan ile bir araya geldi

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avusturya Başbakanı Karl Nehammer ile görüştü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Zirvesi’ne katılmak üzere geldiği Madrid’de ikili temasları kapsamında Avusturya Başbakanı Nehammer ile 30.09.2022 tarihinde  bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konakladığı oteldeki görüşme basına kapalı gerçekleştirildi. Görüşmede Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da yer aldı.

AA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avusturya Başbakanı Karl Nehammer  30.06 tarihinde bir araya geldi. Avusturya Başbakanı Nehammer, Erdoğan görüşmesi öncesinde, „NATO ile AB arasındaki işbirliği, AB’nin savunma ve güvenlik politikasının önemli bir parçasıdır.“ dedi.

Nehammer: „Tahıllar Türkiye üzerinden Ukrayna’dan alınması önemli“

Nehammer NATO’ya katılmak konusunda Avusturya’nın tarafsızlık tavrını yenileyerek üyelik değil NATO’nun önemli güvenlik partneriyiz dedi.  Avusturya Başbakanı Nehammer, “ Türkiye bir NATO Ülkesi olarak bölgede coğrafya ve stratejik olarak öneminin farkında ve Rusya -Ukrayna arasındaki en önemli ve ciddi İstanbul görüşmelerine aracılık yaptı bu görüşmelerin devam etmesi gereken tek ülke Türkiyedir. Türkiye’nin bu avantajını iyi kullanmamız ve Ukrayna tahıllarını güvenli şekilde Türkiye’nin üzerinden dışa çıkarmamız gerekir „dedi.(yenivatan.at,28.06.2022)

 

 

Relevante Artikel

Back to top button
Cookie Consent mit Real Cookie Banner