Avusturya, Suriye’ye geri gönderme yapan ilk AB ülkesi oldu

Viyana'dan Şam'a Suriyeliler sınır dışı edildi, başka uçuşlar da planlanıyor. 32 yaşındaki kişi IŞİD için propaganda yaptığı iddia ediliyor. Geçen hafta Suriye hava sahasının kapatılması nedeniyle uçuş iptal edilmişti. 

Viyana – Avusturya, Suriye’ye insanları sınır dışı etme konusunda uzun süre tereddüt etmişti. Bu uygulama artık sona ermiş görünüyor: Viyana bir suçluyu geri gönderdi ve diğerleri de onu izleyecek. Almanya İçişleri Bakanı Dobrindt de bu yönde çalışıyor.

Avusturya İçişleri Bakanlığı Perşembe sabahı bir Suriyeliyi ülkesine geri gönderdi: 14 yıldır ilk kez böyle bir sınır dışı etme işlemi gerçekleştirildi. Ardından İçişleri Bakanı Gerhard Karner (ÖVP) Viyana-Schwechat’taki sınır dışı terminalinin yakınında basın mensuplarının karşısına çıkarak, “Bugün gerçekleştirilen sınır dışı etme, sert ve dolayısıyla adil bir iltica politikasının parçasıdır” dedi. Karner Suriye’nin de dahil olduğu, hüküm giymiş suçluları ülke dışına çıkarma yolunda “sıkı çalışma ve kararlılıkla devam edileceğini” ve bu konuda yeni planlamalar yapıldığını belirtti.

Suriye tarafından geri dönüş sertifikası yenilendi

İlk sınır dışı etme girişimi on gün önce yapılmıştı. Orta Doğu’daki çatışmaların tırmanması nedeniyle Suriye hava sahasının kapatılması nedeniyle girişim başarısız olmuştu. Ertesi gün, Suriye makamları tarafından verilen ve ülkeye giriş için gerekli olan geri dönüş sertifikasının geçerliliği sona erdi. Bu belge, bu arada Suriye’de yenilenmiş görünüyor.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) de 32 yaşındaki kişinin davasında, ikinci bir inceleme sonucunda, daha önce verdiği sınır dışı etme yasağını yenilemedi: Bu karar, ne onun yasal temsilcisi olan Deserteurs- und Flüchtlingsberatung (Asker Kaçakları ve Mülteciler Danışma Merkezi) ne de STK Asylkoordination (İltica Koordinasyonu) tarafından hukuken anlaşılabilir bulunmadı. „Suriye’deki durum hâlâ son derece istikrarsız ve tehlikeli. Buna ek olarak, İran’daki gerginliğin tırmanmasının ardından, bölgedeki güvenlik durumu şu anda daha da ciddi bir şekilde kötüleşmiştir“ denildi.

Yeni Suriye hükümetiyle anlaşma yok

Avusturya’nın sınır dışı işlemlerini ciddiye aldığı uzun süredir belliydi. Karner, Nisan ayı sonunda Alman mevkidaşı Nancy Faeser ile birlikte Suriye’yi ziyaret etmiş ve yeni iktidar yetkilileriyle görüşerek sınır dışı ve geri dönüşlerle ilgili “somut uygulama adımları” üzerinde anlaşmaya varmıştı.

Karner, Suriye İçişleri Bakanı ile yaptığı kişisel görüşme sayesinde işbirliğinin mümkün hale geldiğini belirtti. Eski iktidar lideri Beşar Esad’ın devrilmesinden sonra kurulan yeni Suriye hükümeti ile henüz bir anlaşma yapılamadığını da sözlerine ekledi

50 kişi gönüllü olarak geri döndü

AB’den Suriye’ye sınır dışı edilmeler şu anda kesinlikle olağan dışı bir durum. Eurostat istatistiklerine göre, son aylarda Romanya ve Macaristan’dan birkaç düzine kişi ülkeye iade edildi. Ancak bu iadelerin gerçekten gerçekleşip gerçekleşmediği belirsiz. İçişleri Bakanlığı’na göre, Avusturya son yıllarda bir Suriyeli suçluyu doğrudan Suriye’ye sınır dışı eden ilk Avrupa ülkesi. İçişleri Bakanlığı’na göre, Esad rejiminin düşmesinden bu yana 350 Suriyeli gönüllü olarak ülkesine geri döndü.

Avusturya, Suriye’ye bir suçluyu sınır dışı eden ilk AB ülkesi oldu. Bakanlık, adamın Viyana’dan İstanbul’da aktarma yaparak Suriye’nin başkenti Şam’a götürüldüğünü açıkladı.

İçişleri Bakanlığı’na göre, bu Avusturya’nın 15 yıldır Suriye’ye yaptığı ilk sınır dışı etme. APA haber ajansının bilgilerine göre, sınır dışı etme işlemi geçen hafta planlanmıştı, ancak İsrail ile İran arasındaki askeri gerginliğin tırmanması nedeniyle Suriye hava sahasının kapatılması nedeniyle iptal edilmişti.

İçişleri Bakanı Gerhard Karner, muhafazakar iktidar partisi ÖVP’den yaptığı açıklamada, sınır dışı etmenin “sert ve dolayısıyla adil bir iltica politikasının parçası” olduğunu söyledi. APA haber ajansına göre Karner, kabinenin Suriye’nin de dahil olduğu, hüküm giymiş suçluları ülke dışına çıkarma yolunda “sıkı ve kararlı bir şekilde” devam edeceğini de sözlerine ekledi.

Viyana aylardır sınır dışı etme planlarını sürdürüyor

İçişleri Bakanı Karner’in, Nisan ayında o dönemki Alman mevkidaşı Nancy Faeser ile birlikte Suriye’ye yaptığı ziyaret sırasında son sınır dışı etme kararının temellerini attığı belirtildi. Faeser ve Karner, o zamanlar önceliklerinin İslamcı “tehditler” ve ağır suçlar işlemiş kişilerin sınır dışı edilmesi olduğunu vurgulamışlardı. İkili, o zamanlar Beşar Esad’ın otokratik rejiminin devrilmesinden sonra yeni iktidar yetkilileriyle görüşmüştü.

Avusturya’da şu anda yaklaşık 100.000 Suriyeli bulunuyor. Viyana, aylardır Suriye’ye sınır dışı işlemlerini gerçekleştirebilmek için planlar yürütüyor. Suriye’nin uzun süreli lideri Esad’ın devrilmesinden sonra ortaya çıkan karmaşık durum nedeniyle Almanya, Avusturya ve diğer Avrupa ülkeleri, Suriye’den gelen sığınma başvurularına ilişkin kararları şimdilik askıya almıştı.

Viyana İstanbul Şam

Avusturya İç İşleri Bakanı Karner, ülkeden çıkarılan kişinin 2018 yılında Avusturya’da DEAŞ/IŞİD propagandası yapmak suçundan yedi yıl hapis cezasına çarptırıldığını, ardından da sığınma hakkı statüsünün iptal edildiğini söyledi. Şimdi ise İstanbul üzerinden Suriye’nin başkenti Şam’a bir tarifeli uçakla götürüldü. İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, 32 yaşındaki adam IŞİD için propaganda yapmıştı. Geçen yıl serbest bırakılmış, ancak daha sonra tekrar mahkum edilmiş ve gözaltında tutulmuştu. Bildirildiğine göre, o zamandan beri 2025 Mayıs ortasından beri gözaltında tutuluyordu. Avusturya Türk Kültür Cemiyeti (TKG), Avusturya’dan Suriye’ye geri yollanan DEAŞ/IŞİD ilişkili Suriye vatandaşlarının aslında Suriye’de gözetim altında tutulması gerektiğinin altını çizerek şunları ifade etti:

  “ 15 yıldır ilk kez Avusturya suçluları Suriye’ye sınır dışı ediyor ve  İçişleri Bakanı Karner, bu kararı “sert ve dolayısıyla adil bir iltica politikası” ile gerekçelendirdi. Bizler bu duruşu destekliyoruz. Darısı Türkiye’nin başına. Yalnız detaylara baktığımızda sorunlar var bir  STK olarak uyarma görevini yerine getirmemiz gerekiyor.

Viyana’dan dün 7 yıla DEAŞ/IŞİD propagandası yaptığı için Suriye vatandaşının  Şam’a  Viyana İstanbul üzerinden Şam’a uçak ile yollamak yetmez. Bu kişi Şam’da ne yapacak? Bu konuda Avusturya İçişleri Bakanı Sayın Karner hiçbir bilgi dün vermedi. Niye?

Avusturya’dan DEAŞ propagandası yaptığı gerekçesiyle 7 yıla mahkum olan Suriye vatandaşını, mülteci hakkını iptal edip Viyana-İstanbul üzerinden Şam’a uçakla teslim ettiğiniz kişinin günahları, teslim ettiğiniz Suriye hükümeti olan HTŞ’den 1000 daha az. Bu kişi şu anda Şam’da 100 kat daha tehlikeli durumda.

Bu teslim Suriye vatandaşı kişi Avusturya’da DEAŞ/IŞİD propagandası yapmaktan yedi yıla mahkum olmuş ve cezasını çekmeden direkt Şam’a yollanıyor ve HTŞ hükümetine teslim ediliyor. Bunların bu kişiyi alıp hapse atacağına kimse inanıyor mu? Sayın Karner şu andaki HTŞ Suriye hükümetiyle bir anlaşma yok demiş. HTŞ hükümetinin ismi önceden El Nusra ve DEAŞ’dan kopmuş, AB, ABD ve hatta Türkiye’de terör örgütü listesindeydi. ABD, Türkiye iktidarıyla HTŞ’ye destek vererek Türkiye-Suriye sınırında olan İdlib’de HTŞ’nin lanet Esad’ı yıkmak için maddi ve manevi desteklediğini resmi olarak açıkladı.

Kısaca bu HTŞ hükümeti ve çevresi, Viyana’dan yollanan IŞİD/DEAŞ propagandacısından suçları belki de bin kat daha fazla ve çoğu hala gerek AB’de gerekse Amerikan Adalet Bakanlıkları’ndan teröristler ve katiller olarak arananlar arasında değil mi? Bu geri gönderilen insan, kolaylıkla Şam’da serbest kalırsa aynı DEAŞ propaganda işini, Şam’dan şu anda iyi bildiği ve kontakları olan Avusturya ve AB’de daha rahat yapacaktır. Çünkü Suriye şu anda bu propaganda işlerinin legalize olduğu ve ABD, AB ve komşu ülkelerinin desteğiyle kendi özel çıkarlarıyla normal hale geldiği, kimin eli kimin cebinde olmayan DEAŞ ve türlerinin kol gezdiği bir ülke.

Bu Avusturya’dan Şam’a yollanan kişi kolaylıkla başka bir kimlikle Türkiye’ye gelebilir ve Türkiye’de DEAŞ/IŞİD propagandasına ve daha kötü şeylere karışabilir. Başta Avusturya’dan ama daha sonra Almanya’dan Suriye’ye gönderilecek bu tür DEAŞ/IŞİD ilişkili kişilerin Suriye’de tutuklu kalmaları sağlanamadıktan sonra ne anlamı kalıyor? Artık internet ve sosyal medya üzerinden her türlü DEAŞ veya başka propaganda yapılıyor. Kamuoyu bu konuda bilgilendirilmelidir. Bu dün Viyana’dan DEAŞ propagandası nedeniyle 7 yıla mahkum olan Suriye vatandaşı olan kişinin başta Avusturya veya başka bir AB ülkesinden öç almak için her türlü DEAŞ propagandasını veya daha kötü işleri yapması Şam’dan veya komşu ülkeler üzerinden mümkün değil mi?“ ( yenivatan.at, APA)

.

 

Exit mobile version