Bana dokunmayan yılan bin yaşasın demeyi  bırakalım

Size dokunmayan yılanları zalimce beslemeyi birde utanmadan hüner sanmayalım.

Birol Kılıç / Analiz

Türkiye göçmenleri olarak Avusturya’da oldukça zor bir dönemden geçiyoruz. Tüm dünyada son elli yıldır devam eden Orta Doğu kökenli vekâlet savaşları son aşamalarına gelmiştir diyenler haklı mı acaba? Avusturya´da yaşadığımız sorunların kökeninde kendi hatalarımızın yanında bunun etkisi ne kadar? Size dokunmayan yılanları zalimce beslemeyi birde utanmadan hüner sanmayalım. O yılan sizi mutlaka bir gün sokacak. Merak etmeyin. Her zaman olduğu gibi. Dindar veya çok laik olmadan önce ilk önce ahlaklı insan olmak lazım değil mi? Başınızdan veya başımızdan eksik olmayan pislikler ve içinizdeki sıkıntıların bir numaralı müsebbibi kendimiz değil miyiz ?

Mescid-i Dirar ( Zararlı Mescid)

Yeni Vatan Gazetesi yirmi yıl önce yayın hayatına başladığından günümüze kadar, dini siyasete ve ticarete alet etmeyin, Allah diyerek milletin gözünü boyamayın,  camilerimizi Tövbe süresi 107-110. Ayetleri ile dünyanın sonuna kadar farz olmuş “Mescit-i Dirar” ( yıkılması gereken zararlı mescitler) yapmayın diye uyarıda bulundu. Bilmeyenler bilsinler. Münafıklarca Medine’de inşa edilen mescit, Müslümanlara zarar vermek amacıyla yapıldığı için Kur’an’da Mescid-i Dırâr olarak nitelenmiş ve daha sonra bu adla anılmıştır. Hz. Peygamber (s.a.s), görünüşte Müslüman görünen ikiyüzlü münafıkların amacını bildiren işte bu Kur’an’ı vahiy Tövbe 107. Ayet ile gelmeye başlaması üzerine bu mescidi yaktırarak Müslümanlar arasında fitne kaynağı olmasına izin vermemiştir.

Bu doğruları yayın ilkemiz olarak kabul ettik ve tüm sayılarımızda belirttik. “Aman o yaman aldatıcı sizi Allah diye aldatmasın, Allah aklını çalıştırmayanlar üzerine pislik yağdırır,” diyerek siz değerli okurlarımıza ‘Lokman Suresini’ hatırlattık ve çözüm yolları da sunduk. Dile kolay, koskoca yirmi yıl bu uyarılarımızı ve çözüm önerimizi bıkmadan yılmadan yazdık. İçinde yaşadığımız toplumda din istismarı yapanların karşısında iktidarda aşırı sağ ülkeyi yönetiyor. İki kutup da birbirinden yararlanıyor. Siz ise arada kalmışsınız.

Yeni Vatan Gazetesi olarak yaptığımız bu uyarılarımız sayesinde, birçok düşünen, okuyan insanımızın yanlıştan dönmelerine vesile olabildiğimizi büyük bir mutlulukla sizlerle paylaşabiliriz. Birçok kişi, kurum ve kuruluş, bu sözde İdris ama özünde İblislere karşı tavır almıştır. Ama yeterli değildir.

Avusturya’da önemli ortamlarda bir zamanlar pespaye bir şekilde Nazi dönemi Yahudi düşmanlığının dili artık günümüzde Türkler ve Müslümanlar için kullanılmaya başlanması sizleri şaşırtmasın. Çocuklarınızı, akrabalarınızı ve dostlarınızı sokaklarda yürürken yüksek sesle konuşmamaları, bağırmamaları veya el kol hareketleri ve kaba davranışları yapmamaları konusunda uyarın.

Çocuklarımıza sahip çıkalım

Okullarda çocuklarımızı takip edelim. Sahip çıkalım. Saldım Viyana çayırına Mevla’m koruya ruh hali ile nereye kadar? Çocuklarınızın eğitim durumu ve ruh hali ile mutlaka ilgilenin. Çocuklarımıza okullarda ayrımcılık yapıldığında bunu aile derneklerine ve yetkili kişilere bildirelim, eğer kısa adı AMS olan Avusturya İşçi Bulma Kurumu’nda bir haksız muameleye muhatap olduysanız bunu başta bize olmak üzere herkese duyurun ve gerekiyorsa el ele verip hukuk yolu ile çözelim ama küsmeyelim ve kin duymayalım.   Bu ayrımcılıkları Avusturya polisi veya herhangi başka bir devlet kurumu yapabilir veya sokakta başınıza bir bela gelebilir. Bu sorunları ve belaları tüm Avusturya devletine ve milletine mal etmeyelim. Kendimize güvenelim. Demokratik kuruluşlar ile ilişkiye geçelim. Örgütlenelim ve bunu yapanlara karşı demokratik haklarımızın neler olduğunu öğrenelim ve bize kötü muamele yapanlara karşı yasal haklarımızı kullanarak adalet önünde onlara dünyayı dar ederek Avusturya demokrasisine de güç verelim. Kesinlikle kaba kuvvete, terbiyesiz sözlere ve sert vücut diline başvurmayalım.

Zıvanadan çıkmayın

Size saldıranların tek hedefi var; sizi zıvanadan çıkarmak ve sizin ağzınızdan kötü bir söz çıkmasını bekleyerek veya el kol hareketlerinize bakarak hem suçlu hem güçlü olarak,’’ Bak demedim mi. Pis kaba, saldırgan Türk! diyerek bunu kayıtlara geçirtmek. İnanılmaz bir girdap içine girmemeniz için sakin olmanız gerek. Çevrenizde sözde avukat, gazeteci, dernekçi ve bürokrat olarak cirit atan kendini beğenmiş makam ve para peşinde koşan özünde fitne, fesat ve ispiyoncu alçaklara güvenmeyin.

Kendinize güvenin. Dürüst ve temiz insanlar ile bir araya gelin. Tekrar ediyoruz; Avusturya cumhuriyetinde demokrasi, kuvvetler ayrılığı ve hukuk devleti güçlüdür. Demokrasiye, kuvvetler ayrılığına ve hukuk devletine olan inancınızı ‘ Yeni Vatanımız’ olarak gördüğümüz Avusturya’da doğan, büyüyen ve yaşlanan insanlarımız için gönülden inanın. Sizi sömürmeyecek kişi, kurum ve kuruluşlarla oturun konuşun ve demokratik örgütlenmeye önem verin.  Ağır günler geliyor.  Size, en başta kendinizden başka kimse yardım edemez. Kimsenin kışkırtmasına gelmeyin.  Zamanın değerini bilin. “Yemin ederim ki zamana” diye başlayan Asır süresini düşünün. Hani, “İnsan hüsran içindedir” diye devam edip kurtuluşu, “İnanıp hayır ve barış için çalışanlar ve birbirine hakkı ve sabrı tavsiye edenlere hariç” diyen Asır suresini. Çifte taraflı kışkırtıcılığa karşı kendinize güvenin, sabırlı olun ve her şeye rağmen ‘hayır, barış ve esenlik olan akıl, vicdan ve gönül yolundan ayrılmayalım.’

Güvendiğimiz siyasiler, bürokratlar ve sözde medya çok büyük hatalar ve zalimlikler yaparak hepimizi bataklıklara soktu.  Bu yol gözyaşları, ıstıraplar, acılar ve çakıllar ile dolu olsa bile. Unutmayın; Bu gözyaşları ile dolu yol kader birliğimizin yoludur. Zülüm ve zalimlikler karşısında sessiz kalınca bela gelip sizi her yerde buldu. Zülüm karşısında sessiz kalmayalım. Mutlaka bu sorunları çözüp, kazanmanın yolu zalimler karşısında dik durarak zulme karşı durmaktır. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın demeyi  bırakalım…

Size dokunmayan yılanları beslemeyi hüner sanıp besleme zalimliklerini bırakalım.

Araf Süresi, 44       :  “Allah’ın laneti zalimlerin üzerinden eksik olmasın”
Yunus Süresi,  100 :  “Allah, aklını çalıştırmayanlar üzerine pislik yağdırır”
Lokman Süresi, 33  :   “Aman o yaman aldatıcı seni Allah diye aldatmasın“

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Relevante Artikel

Back to top button
Cookie Consent mit Real Cookie Banner