Başbakan Nehammer’in partisi ÖVP’nin 29 Eylül seçimlerinde %15 oy kaybederek yeniden iktidara yürümesi olası mı?
Büyük zorluklara ve büyük kayıplara rağmen ÖVP'nin 29 Eylül Avusturya parlamentosu seçimlerinde ikinci olmasına kesin gözüyle bakılıyor, ama ona rağmen iktidarda kalma ihtimali yüksek. Bunun nedeni olarak her şeyden önce SPÖ'deki entrikalar ve solcu denilen yeni SPÖ Başkanı Babler'e karşı kendi partisinden Bizans oyunları gösteriliyor.
Viyana. Anketlere inanılacak olursa, kısa adı ÖVP olan Avusturya Halk Partisi (Almanya’daki CSU gibi Hristiyan Demokrat) önümüzdeki Avusturya Parlamentosu Ulusal Konsey seçimlerinde büyük bir farkla olumsuz eksi bir rekor kıracak. Avusturya’da İkinci Cumhuriyet’te daha önce hiçbir başbakanın partisi böylesi bir çöküş tehdidiyle karşı karşıya kalmamıştı. APA’nın son seçim trendine göre ÖVP yüzde 23,7’nin ötesine geçemeyecek. Bu da son seçimlere skandallarla giden eski ÖVP lideri Sebastian Kurz ile anılan oylardan yüzde 13.76’lık bir düşüş anlamına geliyor.
Avusturya’da TV’lerde eleştirel Siyasi danışman olarak ünlenmiş Thomas Hofer, “2017 ve 2019 seçimlerinde, o zamanki parti lideri Sebastian Kurz , ÖVP’nin gerçek hedef kitlesinin çok ötesindeki seçmenlere hitap etmeyi başardı” dedikten sonra şunları ifade etti : “Ama daha sonra skandallarla utangaç bir geyik gibi kaçtılar. Avusturya Halk Partisi ÖVP’nin karşı karşıya kaldığı kendi yarattığı ve dış kaynaklı krizlerin basit bir bolluğu suçluydu. Pandemi yönetimindeki yalpalayan gidişattan başlayarak, nihayetinde Kurz’un istifasına yol açan ÖVP’li bakan ve müsteşarların rezil ve utanmaz sohbet skandallarından tutun, Ukrayna’daki savaşa ve büyük enflasyona kadar nedenler ÖVP’nin bu çöküşüne neden oldu.“
ÖVP hasarın sınırlandırılmasını umuyor
Kurier Gazetesi, „Bu felaket başlangıç pozisyonuna ve profesyonellik açısından Kurz dönemindeki kampanyaların yanına bile yaklaşamayan bir seçim kampanyasına rağmen, ÖVP paradoksal bir şekilde oy depremi yaşayacağını bile bile 29 Eylül’e belli bir güvenle gidiyor ve bakıyor. Haziran 2024 ayındaki AB seçimlerine benzer şekilde, birçok ÖVP’li Thomas Hofer’in deyimiyle – “mutluluğa çarpmayı” umuyor . Başka bir deyişle, tüm kayıplara rağmen ikincilik sonucu korkulandan daha az kötü olabilir ve başbakanlık koltuğu kurtarılabilir. “ diye yazdı.
Uzmanlara göre bunun başlıca nedeni, son iç karışıklıkların ardından bir “mobilizasyon krizi” yaşayan SPÖ’nün sorunları. SPÖ bu nedenle anketlerde ikinci sıradaki ÖVP’nin giderek daha da gerisine düşerken, ÖVP de FPÖ’yü geride bırakmayı başarıyor. Hofer, “ÖVP belki birinciliğin bile hala mümkün olabileceği umuduyla, partinin kendi görevlileri harekete geçirilebilir diye düşünüyor olabilir. Çok tuhaf bir ruh hali ve durumla karşı karşıyayız. AfD Almanya’nın kardeş partisi FPÖ en çok oyu alacağını anketler söylüyor.“ dedi.
Hofer şu sözleriyle dikkat çekti: „Bu nedenle ÖVP, kalan seçim kampanyasında muhtemelen “ FPÖ lideri Herbert Kickl’i hala sadece biz yakalayabiliriz” mesajıyla 29 Eylül tarihine kadar mümkün olduğunca çok stratejik seçmeni yanına çekmeye çalışacaktır. Başka bir deyişle, ÖVP taraftarı olmayan ancak FPÖ’nün en çok oyu alan parti olmasını engellemek için Karl Nehammer’e oy verecek seçmenler. Ayrıca göç ve güvenlik gibi konularda mavi parti kadar kısıtlayıcı oldukları iddiasıyla. Her halükarda ÖVP’nin stratejisi çok savunmacı. Geleceğe yönelik bir anlatı yok denecek kadar az.”
Hofer’in vardığı sonuç bu. Ancak böyle bir anlatıyı satmak da zor olacaktır: “Turkuaz-Yeşillerin geride bıraktığı hükümet bilançosu zaten çok ağır bir sırt çantası.” Nehammer kendisini “radikal” Kickl ve Andreas Babler’in aksine merkezin temsilcisi olarak konumlandırmaya çalışıyor.
Ancak Nehammer ve ÖVP gerçekten de birinci sırada yer alabilir mi? Hofer’e göre mevcut anket verileri ışığında bu “imkansız değil ama olası da değil”. FPÖ’nün bu seçimlerde birinci parti olarak liderliği çok sağlam.
“Büyük” koalisyon mümkün
Ancak sadece ikinci olsa bile ÖVP’nin koalisyon pokerinde hala oldukça iyi kartları var. Hofer’e göre, en umut verici küçük partiler olan Bira Partisi ve Avusturya Komünist Partisi (KPÖ ) meclise girmeyi kıl payı başaramazsa, ÖVP-SPÖ iki partili bir koalisyon bile hemen hemen işe yarayabilir. Bu durumda yüzde 50’nin altında bir oy çoğunluk için yeterli olabilir.
Geriye ÖVP’nin Şansölye Başbakan Kickl yönetimindeki FPÖ ile koalisyona girip girmeyeceği sorusu kalıyor. Nehammer bugüne kadar bu olasılığı hep dışladı diyen Hofer, “Ancak onun için böyle bir şey söylemek kolay, çünkü böyle bir hükümette kesinlikle Nehammner Başbakan Şansölye Yardımcısı olmayacak.” dedi.