„Suriye vatandaşlarına plakasız gezmek serbest..“

"Kendi memleketimizde "yabancı" olduk. Hayatları kurtulsun, öldürülmesinler diye sınırlarımızı açtık, 4-5 milyona yakın düzensiz göçmen ile ekmeğimizi paylaştık. Tüm dünya ülkeleri, petrol zengini Araplar, aval aval bakarken halkı fakirlikten kırılan Türkiye geçici savaş kaçkınları için 152 milyar TL para harcadı, ne Suriyeliler'e nede dünya milletlerinde hayra geçmedi, çoğunluk Türkiye-Türk düşmanı."

Dr. Ahmet Güler´in 01.12.2019 tarihli Gaziantep çıkışlı Sosyal Medya’da yayınladığı analizi korku yarattı.

„Suriye vatandaşlarına plakasız gezmek serbest..“ başlıklı analiz şöyle:

„Tarih 30 Kasım 2019, Şehir Gaziantep.. önümüzde artistlik yapan, aniden şerit değiştiren, kırmızı ışık filan dinlemeyen devasa bir jeep. Plaka Arapça, okumak hafızada tutmak imkansız. Trafik polisi de okuyamaz.

Bu plakalar ile donatılmış jeepler Güneydoğu da cirit atıyor. Bunlarla kazaya karışan Türk sürücüler karşı taraf hatalı bile olsa bile trafik polisi çağırmıyorlar artık. Bu vasıtalarda ne sigorta, ne adres, ne sahibi kim, adresi nedir belli bile değil.
Gaziantepliler alışmış, trafikte Arap plakalı araç görünce fellik fellik kaçıyorlar, belaya bulaşmayalım diye.

En ufak bir ihlalde ceza yağdıran, eve icra yollayan Trafik polisi ise bunlara müdahale edemiyor, zira yüksek yerden „dokunulmazlıkları“ var.

Kendi memleketimizde „yabancı“ olduk. Hayatları kurtulsun, öldürülmesinler diye sınırlarımızı açtık, 4-5 milyona yakın düzensiz göçmen ile ekmeğimizi paylaştık. Tüm dünya ülkeleri, petrol zengini Araplar, aval aval bakarken halkı fakirlikten kırılan Türkiye geçici savaş kaçkınları için 152 milyar TL para harcadı, ne Suriyeliler’e nede dünya milletlerinde hayra geçmedi, çoğunluk Türkiye-Türk düşmanı.

Sadece araba plakası değil, giyim kuşamları ile de korku saçıyor bu hazretler. Geçen Gaziantep Üniversitesi hastahanesinde idim, Siyah İŞİD savaş kıyafetli, kafasında Afgan mücahit sapkası, ayağında savaş potinleri, üstünde savaşçıların giydiği bir parka, kirli sakallı, karanlık suratlı bir şahıs, (bir tek kılıç ve Kalaşinkof yok) elindeki cep telefonu ile çok yüksek bir sesle Arapça bağırıp çağırıp telefonlaşıyordu. Sıra bekleyen hastalar rahatsız oldu, ben uyarayım dedim..
Bir katil bakışı attı ve Arapça bir şeyler söyledi ki, kendimi bunların TV-life kafa kesme töreninde hissettim.

„Misafir de, misafirliğini bilmeli, ev sahibinin tepesine çıkmamalı“ diye bir söyleyiş vardır. Düzensiz geçici savaş kaçakları da Türkiye halkının sabrını taşırmamalı. Koskoca Türk Devleti’de halkının bu konularda rahatsız olmaması için gerekli tedbirleri almalı. İnternasyonal plakası sigortası olmayan hiç bir araç Türkiye’ye ye sokulmamalı.“

Relevante Artikel

Back to top button
Cookie Consent mit Real Cookie Banner