AB’den mülteci akışını durdurmak için yeni hamle: Mısır ile imzalanan 7,4 milyar avroluk anlaşma neleri içeriyor?

AB ile Mısır'ın mülteci anlaşmasının detayları 2016'da bu tür bir anlaşmayı resmen Türkiye Cumhuriyeti bekası ve milleti için 2024 adeta karanlık bir bataklığa dönüşen Türkiye açısından farkı ne? Kuzey Afrika’dan Avrupa Birliği’nin güney kıyılarına yönelik düzensiz göç hareketlerini engelleme girişimleri kapsamında Avrupa Birliği (AB) ile Mısır arasında 7,4 milyar avroluk bir anlaşma imzalanırken, AB-Mısır ilişkileri de “stratejik ortaklık” seviyesine yükseltildi.

Kahire/Brüksel. Avrupa Birliği (AB) ve Mısır arasında “düzensiz göçün engellenmesi” ve “zor durumdaki Mısır ekonomisinin desteklenmesi” için 7,4 milyar avro tutarında finansal destek ve yatırım paketi içeren “Kapsamlı ve Stratejik Ortaklık” anlaşması imzalandı.

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Federal Şansölye Karl Nehammer (ÖVP), İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Yunanistan hükümet başkanı Kyriakos Mitsotakis ve Belçika hükümet başkanı Alexander de Croo ile Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Christodoulidis, AB ile Mısır arasında işbirliği mutabakatı imzalamak üzere Mısır Cumhurbaşkanı Abdel Fattah Al-Sisi ile Kahire’de bir araya geldi. Bir süredir müzakereleri devam eden AB ve Mısır sonunda bir anlaşmaya vardı. 17 Mart Pazar günü imzalanan belge bir göç anlaşması olarak lanse ediliyor, ancak bundan daha fazlası söz konusu; milyarlık anlaşmada sınırların korunması, mültecilerin bakımı ve benzeri konular için yalnızca 200 milyon avro ayrıldığı bildirildi.

Kurier’de, “ Brüksel’den Mısır’a 2027 yılına kadar beş milyar avrosu makro-finansal yardım olmak üzere toplam 7,4 milyar avro aktarılacak Bir milyar avro yıl sonuna kadar, kalan dört milyar avro ise taksitler halinde ödenecek. Geri kalanı ise hibe ve yatırım şeklinde olacak. Bu miktarın mali krizle sarsılan Mısır’ı daha istikrarlı ve güvenli hale getirmesi amaçlanıyor.“ detay  haberi dikkat çekti.

Mısır’da altı milyona yakın mülteci olduğu tahmin ediliyor

Anlaşma karşılığında El Sisi’nin Afrika’dan AB’ye yasadışı göçü durdurmak için elinden gelen her şeyi yapması bekleniyor. Mısır’ın yaklaşık altı milyon Afrikalı mülteciye ev sahipliği yaptığı tahmin ediliyor. Bu mülteciler çoğunlukla Sudan, Etiyopya ve Eritre’den geliyor. Mısırlılar da siyasi ve ekonomik sorunlar nedeniyle anavatanlarını terk ediyor: Federal Başbakanlığa göre, 2023 yılında İtalya’ya gelen en büyük ikinci sığınmacı grubu onlardı.

Ancak şu anda bile bu insanların nadiren Mısır üzerinden Avrupa’ya geldiği, çoğunlukla Libya’nın doğusuna seyahat ettiği ve ardından kıyıdaki tehlikeli kaçakçı teknelerinden birine bindiği biliniyor.

Sahel boyunca iltica rotaları

Peki AB Mısır’dan tam olarak ne bekliyor?

El Sisi Pazar günü vaat edilen parayı tam olarak nasıl kullanacak? 200 milyon avro – bu büyük meblağın sadece küçük bir kısmı – özellikle göç alanına yönelik. Bu para sınır korumasını güçlendirmek ve ülkedeki mültecilerin ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılacak.

Yasal göç kanalları da anlaşmanın bir noktası. Diğer pek çok ülkede olduğu gibi Mısır da AB’de eksikliği hissedilen daha fazla kalifiye işgücü istiyor. Bu amaçla hazırlık ve eğitim kurslarının teşvik edilmesi hedefleniyor.

Bununla birlikte, ödemeler Kahire ile siyasi ve ekonomik ilişkileri geliştirmeyi de amaçlıyor. Örneğin anlaşma, Mısır cumhurbaşkanları ile AB Komisyonu ve AB Parlamentosu başkanları arasında her iki yılda bir zirve toplantısı yapılmasını öngörüyor. Ayrıca Mısır’ın öncü olmak istediği yenilenebilir enerjiler konusunda, yeşil hidrojen ana anahtar kelimelerden biri olmak üzere, birlikte daha yakın çalışılması planlanıyor.

Kahire, Brüksel’de güvenilir bir ortak olarak algılanıyor, çünkü kıyılarından Avrupa’ya neredeyse hiç göçmen gelmiyor. Ancak 110 milyon nüfuslu bu ülkeye odaklanılması, öncelikle Avrupa’nın bu ülkede daha fazla istikrarsızlık ve dolayısıyla daha fazla göçmen korkusuyla açıklanabilir. Zira Mısır’ın ekonomik durumu, Ukrayna’daki çatışmalar (tahıl fiyatlarının artması), Sudan ve El Sisi’nin Mısır sınırını mültecilere kapalı tuttuğu Gazze Şeridi nedeniyle daha da kötüleşme tehdidi taşıyor.

Nehammer: „Tabuları yıkmak zorundayız“

Anlaşmayı 2023 yılında Kahire’ye yaptığı bir ziyaret sırasında başlatan Avusturya Başbakanı Karl Nehammer, anlaşmayı „umut verici“ olarak değerlendirdi. AB’nin sık sık ve uzun bir süre boyunca “üstten” hareket etme hatasına düştüğünü söyleyen Nehammer, bunun yerine, Mısır anlaşmasında olduğu gibi, „her iki taraf için de karlı olan anlaşmalara” ihtiyaç olduğuna dikkat çekti.

Başbakan Nehammer’in hedefi iltica işlemlerinin „güvenli üçüncü ülkelerde“ gerçekleştirilmesi ve insanların bu ülkelere sınır dışı edilmesi. Nehammer bunu başarmak için „tabuların yıkılması gerektiğini“ söyledi. Avusturya da şu anda Mısır ile ikili bir geri kabul anlaşması müzakere ediyor. El Sisi’nin anlaşmayı sonuçlandırmak üzere yakın gelecekte Avusturya’yı ziyaret etmesi bekleniyor.

Mısır ile yapılan anlaşmada da 2023 Tunus Anlaşması gibi hüsranla sonuçlanır mı?

AB, Türkiye gibi başka ülkelerle de benzer anlaşmalar imzalamıştı. Tunus’la 2023 yılında imzalanan ve Von der Leyen’in bir „dönüm noktası“ olarak övdüğü benzer bir anlaşmanın ardından, insan hakları örgütleri Tunuslu yetkililerin çok sayıda mülteciyi Libya sınırında terk ettiğini ve onları çölün ortasında yürüyerek ülkeyi terk etmeye zorladığını bildirdi. AB anlaşmasının neredeyse hiçbir koşul içermemesi ve göçmenlere insani muameleyi garanti etmemesi o dönemde eleştirilmişti. AB ile yaşanan gerginliklerin ardından Tunus, Brüksel’in daha önce önemli ölçüde azalttığı 127 milyon avroluk ödemeyi, anlaşmanın imzalanmasından sadece birkaç ay sonra reddetti. Tunus ayrıca Eylül ayında AB Parlamentosundan bir heyetin ülkeye girişine de izin vermedi.

STK temsilcileri ve göç uzmanları Mısır ile yapılan anlaşmaya da şüpheyle yaklaşıyor. Mülteci örgütleri burada da insan haklarının korunduğuna inanmıyor. STK temsilcileri, göçmenlerin kaçarken „daha tehlikeli rotalara“ yöneleceklerine dair kaygılarını dile getiriyor. Türkiye açısından sorulması gereken soru şu : AB ile Mısır’ın mülteci anlaşmasının detayları 2016’da bu tür bir anlaşmayı resmen Türkiye Cumhuriyeti bekası ve milleti için 2024 adeta karanlık bir bataklığa dönüşen Türkiye açısından farkı ne? Türkiye çok fazla rüşvet yolsuzluğun döndüğü AB Türkiye mülteci anlaşmasını uzatacak mı ?(yenivatan.at)

 

Relevante Artikel

Back to top button
Fonds Soziales Wien
Cookie Consent mit Real Cookie Banner