Der Standard: „Erdoğan’ın AB katılım müzakereleri talebi siyasi bir saçmalıktır“
VİYANA. Avusturya´nın liberal sol ağırlıklı günlük gazetesi Der Standard’ın tecrübeli ve oldukça zor isimlerinden Gudrun Harrer’in, „Erdoğan’ın AB katılım müzakereleri talebi siyasi bir saçmalıktır“ başlıklı analizi dikkat çekti.
„Türkiye Avrupa Birliği’ne üye olmaktan çok uzak. Ama belki de bu konu işbirliği ve para yoluyla farklı bir şekilde çözülebilir.“ ifadelerinden sonra Harrer’in mealen mesajı şu : Al parayı ve karşılığında al AB’ye yasadışı giren göçmenleri ve çeneni kapa şov yapma. Ekonomik olarak çöktürülmüş, talibanlaştırılmış ve demokrasinin bittiği Türkiye daha Kopenhag kriterlerini yerine getiremez halde. AB’ye tam üyelik saçmalamalarından uzak durun.
Tüm AB basınında bu yönde analizler yapılması dikkat çekti.
10 Haziran 2023 tarihli analiz şöyle.
„Erdoğan’ın AB katılım müzakereleri talebi siyasi bir saçmalıktır“
Türkiye Avrupa Birliği’ne üye olmaktan çok uzak.
İsveç’in NATO üyeliğine ilişkin Türk diplomasisi hakkındaki „Recep Tayyip Erdoğan poker oynuyor“ başlıklı popüler yorumun zamanı doldu. „Şantaj“ da geçerli değil, çünkü birine şantaj yapmaya çalışmak en azından asgari bir başarı şansıyla bağlantılıdır. Hayır, Türkiye Cumhurbaşkanı’nın kendi rızası için AB ile katılım müzakerelerinin yeniden başlatılmasını talep etmesi tamamen siyasi ve diplomatik bir saçmalıktır.
Erdoğan ya İsveç’i bloke etmeye kesin olarak karar verdi ya da içeride güçlü bir adam gibi görünmek için talep ettiği şeyin bedelini farklı şekilde ödetmekte bir inandırıcılık sorunu görmüyor. Vilnius’taki zirve kapsamında görüştüğü ABD Başkanı Joe Biden, uzun zamandır beklenen F-16 savaş uçaklarının üzerinde oturuyor. Belki de Erdoğan NATO’nun genişlemesini kurtarmak ve bu arada ABD ve AB’yi birbirine düşürmek „istiyor“.
Sonuçta, eğer Erdoğan ciddiyse, şimdiye kadar İsveç’i şişirilmiş argümanlarla taşladığını teyit etmiş oldu. AB’nin Türkiye-AB yakınlaşması yönünde birkaç dostane söz söylemesini neredeyse imkânsız hale getiriyor. Ama belki de bu konu işbirliği ve para yoluyla farklı bir şekilde çözülebilir. Erdoğan’ın AB’ye tam üyelik saçmalamalarından böylece uzak tutulur. Her ne olursa olsun: Şu bir gerçek ki Türkiye, otokratik Erdoğan yönetiminde geliştiği haliyle, tüm kriterler açısından üyeliğe hazır olmaktan çok uzak.
