“Cahil uyanabilir olandır, gafili uyandıramazsınız”

Facebook üzerinden son 28 gün içinde 1, 2 milyon kişiye ulaşan Yeni Vatan Gazetesi 185 bin kişi ile doğrudan etkileşim içinde oldu. Teşekkür ederiz.

Yeni Vatan Gazetesi 28 günde 1,2 milyon insan ile etkileşim içinde olmayı başardı. Yeni Vatan bir siyasi parti, tarikat veya kurumun gizli veya açık bülteni değildir. Bağımsızdır. Bu bağımsızlık ruhu ile Yeni Vatan Gazetesi çeşitli sosyal medya araçları üzerinden okuyucularıyla buluşuyor. Bunlardan biri Facebook.

Yeni Vatan, Facebook üzerinden 1, 2 milyon kişi ile direk etkileşim içinde oldu. Teşekkür ederiz.

113.900 kişinin beğendiği sayfası ile 22 yıldır Avusturya’da düzenli yayın hayatına ayrıca aylık gazetesi ile her zorluğa karşı devam eden „Yeni Vatan Gazetesi“ (Neue Heimat Zeitung) bağımsız, demokratik ve çok sesli, ama her zaman „halkın sesi“ olabilmek için ne sağda ne solda dosdoğru yol alan, sırat-ı müstakim hedefli, her türlü aşırılıktan uzak orta yolda olan, başta „adaleti“ savunarak „zalimlere karşı“ yayın hayatına devam etmektedir.

Her türlü kabalık, düşmüşlük, cehalet ve gaflet göstergesi ifadelerden uzak, Yeni Vatan Gazetesi ile tatlı veya sert ama seviyeli iletişim içinde olanlara içtenlikle teşekkür eder sevgi ve saygılarımızı sunarız. Hepinizin başımızın üzerinde yeri vardır.

Tek tek inanın tüm acı, sıkıntı , keder ve tasalarınızı paylaşıyor, onları hissettiğimizi bilmenizi ve sizleri tüm yüreğimizle kucakladığımızı bilmenizi isteriz. Başımızı eğmek yok. „Cehalet gafleti, gaflet ataleti, atalet sefaleti, sefalet felaket ve trajediyi getirir“ demiş koca yürekli insanlar. Felakete  ve trajedilere gelin izin vermeyelim. Uyanalım. Peki niye?

Bir hekimin şu sözlerine gelin bir zahmet kulak asalım :

„Eskilerin ‚arif ‚ dediği, günümüz diline ‚kendini bilen‘ olarak çevirebileceğimiz insandan fersah fersah uzaktayız artık. Cehaletten eğitimle uyanmak mümkün olabilirdi belki. Ama gafletten ancak trajediyle uyanabiliriz. Trajediye hazır olun…“

Bu manada trajediye ve felaketlere dur dememiz gerekiyor.

Cahil, bilmediğinin farkındadır. Bilmediğini kabul eder. Bu kabul onu öğrenmeye yatkın kılabilir, en azından alime yani bilene hürmet etmeyi sağlayabilir.

Oysa gafil asla bilmediğini kabul etmez, dolayısıyla asla öğrenmeye yatkın değildir ve alime saygısı olmaz.

Cahil, hayret etme, şaşabilme kabiliyetini henüz yitirmeyendir. Merak edebilir soru sorabilir, en azından eğitilebilme potansiyelini taşıyabilir.

Ama gafil asla hayret duygusunu yaşamaz, düşüncelerini sorgulamaz, hatalı olabileceğini kabul etmez, eğitime ihtiyaç duymaz.

Cahil, alim karşısında eziktir, bilenin otoritesini kabul eder ve genellikle bu otoriteye pek de sorgulamadan boyun eğer.

Gafilin ise kendisi otoritedir. Başka otoriteden, hele de alimin otoritesinden nefret eder.

Cahil henüz realiteden kopuk değildir, gerçeği bilmese de sezgisel olarak gerçeğe yakındır, yani gerçekle arasında köprü kurabilme kabiliyetini yitirmemiştir.

Gafil ise realiteden tamamen kopmuştur, kendi hayal dünyasında safsata ile örülmüş yüksek duvarların ardında yaşar, gerçeğe ulaşmak için gerekli tüm bağları reddeder.

Kısacası cahil uyanabilir olandır, gafili uyandıramazsınız.“

Hayırlı günler! Hayırlı cumalar…

Hürmetlerimizle,
Yeni Vatan Gazetesi (Neue Heimat Gazetesi), B.K.
Viyana, 28.08.2021

Relevante Artikel

Back to top button
Fonds Soziales Wien
Cookie Consent mit Real Cookie Banner