Yeşilçam’ın dev ismi hayatını kaybetti

İstanbul. Dün gece rahatsızlanarak İstanbul’da özel bir hastanede tedavi altına alınan Arkın bu sabah yaşamını yitirdi.

Hasteneden yapılan açıklamada, „Türk sinemasının değerli oyuncusu Sayın Cüneyt Arkın kalbinin durması sebebiyle ambulansla geldiği Liv Hospital’da bütün yeniden canlandırma çabalarına rağmen hayatını kaybetti. Türk sinemasının dev oyuncusunu kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Cüneyt Arkın’ın ailesine ve tüm sevenlerine baş sağlığı diliyoruz“ denildi.

Asıl mesleği doktorluğu bırakan Cüneyt Arkın, 1963’te oyunculuğa başladı. Türk sinemasına damga vuran ve yüzlerce filmde rol alan Cüneyt Arkın’ın çok sayıda ödülü bulunuyordu. Arkın’a son olarak 2021’de Türkiye Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü verilmişti.

Fatma Girik’e seslenmişti: “Bekle beni orada, geliyorum”

Cüneyt Arkın, 24 Ocak’ta vefat eden Fatma Girik’in arkasından ağlayarak “İnanamıyorum, bir dönem bitti. Nasıl dayanırım ben bu acıya… Sen ne iyi insandın. Ne kadar alçak gönüllü, dosttun. Mavi mavi bakardın… Nur içinde yat. O anlatılmaz, o hepimizin yüreğinde… Türk insanın yüreğidir o. Baştan aşağı Anadolu’dur o. Anadolu anasıdır o. Fatma’m bekle beni orada, geliyorum” demişti.

Sevenlerini yasa boğdu

Usta oyuncunun ölüm haberinden sonra spor camiasından ünlülere, siyasilerden meslektaşlarına kadar birçok kişi Arkın için mesaj yayınladı. Usta oyuncunun vefatı sanat dünyasını da yasa boğdu. Ünlü isimler büyük ustanın ardından duygularını şu şekilde dile getirdiler:

Türker İnanoğlu: 32 tane film çektik beraber. Çok yakındık. Çok üzüldüm. Kendini çok yıprattı. Kendini çok yıprattı Cüneyt… Ne diyeceğimi şaşırdım. Allah rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun. Çocuklarının ve eşinin başı sağ olsun. Kara Murat’ı çekerken set arasında top oynarken göğsüne top çarptı. Nefes alamaz hale geldi. Suni teneffüs yapıldı. Beraber Roma’da film çektik. Devamlı yurtdışında çalışmalar yaptık. Devamlı beraberdik. Cüneyt dublör kullanmadan çalışırdı. Eli, kolu her şeyi sakattı. Dinlemezdi. ‚Dublör yapar‘ derdik. ‚Yok ya ben yaparım‘ derdi. O tıbbiyeden çok iyi dereceyle mezun olmuş bir doktordu. Sinemaya girdi. Doktorluk yapmayacağını söyledi. Sinemada yürüttü hayatını. Kaderini kendi çizdi. Ne diyebilirim başka? İçki içiyordu bir ara. Sonra onu da bıraktı. Kötü bir alışkanlığı yoktu. Çok şaşırdım ben. Ben sinemanın en eskisiyim. Türk sinemasına gelmiş geçmiş en iyi jöndü Cüneyt. Hepsiyle çalıştım. Cüneyt bir numaraydı. Geçenlerle de kalanlarla da. İnsanlar giderken durup Cüneyt’e bakarlardı. Öyle fiziki bir durumu vardı.

Nebil Özgentürk: Halkın dertlerini gerektiğinde sinema yapımcılarına zorlatan ama tabii ki Kara Murat gibi Karaoğlan gibi hala çok seyredilen kahramanvari filmlerinde de bulunmuş çok özel bir karakterdi Cüneyt Arkın. Gerçekten hayatı bir belgesel konusu, onun için de bu kadar konuşuyoruz. Çok hoş bir yüzü var Cüneyt Arkın’ın, o dönem sinemamız zaten yeni bir jön arıyor. Binlerce başrol oyuncusu var önümüzden geçen, samimi söylüyorum inanın bir Cüneyt Arkın efsanesini bulamayabiliriz. O zor koşullarda halkın kalbine yerleşmiş, biz ülke gibi bir insanı kaybetmiş bulunuyoruz. Cüneyt Arkın’ın yaptığı her şey olay olur hala, bu insanlar çok büyük bir mücadele başlattılar.

Filiz Akın: Sanki içime doğmuş da acı haberi duymak istemiyormuşum gibi televizyonu açmamıştım bu sabah. Hala haberin yarattığı şok etkisiyle konuşamıyorum. Telefonlarım çalıyor durmadan…  Öyle üzgünüm ki! Hani klasik bir tanımlama vardır “O bizim Malkoçoğlu’muz, Dünyayı kurtaran cengaverimizdi falan filan… En kısa haliyle o bizim “Cüneyt Arkın’ımızdı… Biraz kendime gelince devam ederim…

Celil Nalçakan: „Cüneyt Bey bence, sinemamızın en büyük jönüydü… Daima da öyle kalacak. Ailesinin ve hepimizin başı sağ olsun. Mekânı cennet olsun.“ 

Hülya Koçyiğit: „Sinemanın bana kattığı değerlerden sevgili arkadaşım Cüneyt Arkın’ın vefat haberi ile derin üzüntü içindeyim. Türk sineması bir ustasını, bir çınarını daha kaybetti bugün. Sinemamıza büyük izler bırakan canım arkadaşım benim, filmlerinle yaşayacaksın kalplerimizde. Sevgili ailesinin başta olmak üzere hepimizin başı sağ olsun.“