Büyükelçi halı konusunda hassas

Bu halı olmasaydı, Dışişleri Bakanı Leopold Figl’ın o ünlü sözü (Avusturya özgürdür!) söylediği tarihi balkon sahnesi de olmazdı. Büyükelçi Mehmet Ferden Çarıkçı`ya şaka ile karışık bu halının o halı olup olmadığı sorusunun yöneltildiği Almanca bir haber yayınlandı. ‘Enini boyunu ölçmek gerekiyormuş, ona göre inanırız’ diyen haberi okuduğumu söyledim Sayın Büyükelçimize.

Büyükelçi hazırlıklı ve belli ki hassas. Gülümsedi. ‘Bundan önce Sayın Büyükelçimiz Ayşe Sezgin de bu konu ile ilgilenmiş’ dedi ve bununla ilgili halının biraz ilerisinde duran resmin içerisindeki haberi gösterdi. Almanca haber de ne mi yazıyordu?

Elçiye zeval olmaz. Haberde okuduklarımın Türkçe mealini sizlere şöyle anlatabilirim:

15 Mayıs 1955’te Yukarı Belvedere Sarayı’nda Avusturya Devlet Anlaşması’nın imzalanışını tasvir eden Robert Fuchs’un tablosunda bu halı, renkli bir aktör olarak resmin merkezinde yer alır. Belvedere Sarayı, Viyana’nın önemli saraylarından biridir. Saray, şehrin biraz dışında kalsa da görmeye değer bir saraydır. Saray, Prens Eugen’in evi olarak tasarlanmıştır. Sarayın içerisinde ayrıca Belvedere Müzesi de yer almaktadır. Sarayın diğer bir özelliği de, 2. Dünya Savaşı sonrasında Avusturya’ya özgürlük kapılarını açan antlaşmanın burada imzalanmış olmasıdır. Ayrıca Türk Büyükelçiliği, bu sarayın yakınında yer almaktadır.

Bakanlar, diplomatlar, elçiler ve devlet adamları, halının etrafında toplanmıştır. Devlet töreninden iki gün önce Türk Büyükelçiliği’nden alelacele ödünç olarak temin edilen halı, savaşın hala varlığını sürdüren hasarlarının üzerini örtüyordu.

Dönemin Başbakanı Julius Raab’ın sekreteri Ludwig Steiner, o günleri şöyle anar: “Parke zemin, ne yazık ki tamamen harap durumdaydı. Tanrıya şükür ki Protokol Şefi Anton Sperl-Ehrhart, o zamanki Türk Büyükelçisi Samim İzzet Yemişçibaşı ile samimiydi ve Sayın Büyükelçi, halıyı ödünç verecek kadar cömertti.”

13 Mayıs 1955’te, on iki işçi, 25,4 metre uzunluğunda ve 14,8 metre genişliğindeki halıyı, Prinz-Eugen Caddesi’ndeki Türk Büyükelçiliği’nin balo salonundan aldı ve saray bahçesinden geçirerek Belvedere’nin görkemli tören salonuna taşıdı. Robert Fuchs’un eserindeki insanların birçoğu, resimde yeniden düzenlenmiş ya da resme sonradan eklenmişken, Fuchs halıda rötuş yapmaktan kaçınmıştır.

Gezi rehberlerinde Belvedere Sarayı şöyle anlatılıyor:

Belvedere Sarayı yapım çalışmaları 1700 yılında başlamıştır. Mimar Lucas von Hildebrandt tarafından dizayn edilen, Prens Eugene’nin yaşadığı Aşağı Belvedere,1716 yılında tamamlanmıştır.1724 yılında ise Yukarı Belvedere tamamlanmıştır. Yukarı Belvedere olarak adlandırılmasının sebebi ise yüksek zemin üzerinde bulunması ve sonradan yapılmasıdır. Daha sonra Paris’ten getirilen ünlü bahçıvan Dominique Gerard tarafından iki saray, birbirine muhteşem bir bahçe ile bağlanmıştır.

1668-1745 yıllarında Prens Eugen tarafından Mimar Johann Lucas von Hildebrandt´a yaptırılan Belvedere Sarayı, barok yapıların birbirine çok geniş ve göz alıcı bir bahçe ile bağlandığı Yukarı ve Aşağı Belvedere Sarayı olarak iki parçadan oluşmaktadır.

Saray, Viyanalılar için önemli bir kişi olan Prens Eugen’e hediye edilmiştir. Eugen ise bu hediyenin karşılığını Osmanlılardan Belgrad’ı alarak vermiştir. Bu zafer, zaten Eugen’in şanına şan katmıştır. Savaşta kazandıklarını ise genelde sanat için harcamıştır.

Bekâr Prens Eugene öldükten sonra tüm saray, İmparatorluk Mahkemesi’ne satıldı. Tahtın varisi Franz Ferdinand, 1894-1914 tarihleri arasında burada yaşamıştır. Buradan Saraybosna’ya seyahat eden Ferdinand, I. Dünya Savaşı başlarında zamansız bir suikasta kurban gitmiştir. 15 mayıs 1955 yılında, Yukarı Belvedere’de bulunan mermer odada, İngiltere, Sovyetler Birliği, Fransa Dışişleri Bakanları, Amerika Birleşik Devletleri ve Avusturya arasında ”Avusturya Devlet” anlaşması imzalanmış ve böylece Avusturya bağımsızlığı yenilenmiştir.

Belvedere Sarayı, Viyana`da gezilecek yerler arasındadır. Aşağı (Unteres) ve Yukarı (Oberes) olmak üzere iki barok tarzı saraydan oluşmaktadır. Prens Eugene için inşa edilen bu iki saray tek bir isim altında birleşmektedir (Belvedere Sarayları).

Avusturya’nın en önemli sanat koleksiyonlarına ev sahipliği yapmakla birlikte, birçok 19. ve 20.yy eserlerine de ev sahipliği yapmaktadır. Kompleksin tüm bölgelerine erişim için mutlaka kombine biletlere göz atın.

Büyük resim: Avusturya Devlet Anlaşması’nın imzalanışının tarihi tanığı Ludwig Steiner ve Türkiye Büyükelçisi Ayşe Sezgin, tarihi halının üzerinde.

Küçük resim: Robert Fuchs’un Avusturya Devlet Anlaşması’nın imzalanışını tasviri.

 

Relevante Artikel

Back to top button
Cookie Consent mit Real Cookie Banner