“Dini ibadetlerin, duaların ve cemlerin sosyal medyada paylaşılması hoş değil“

Birol Kılıç, Viyana’dan gözlem ve analizler, 27 Mayıs 2017

İlyas Atmaca Dede,  Avusturya Devleti tarafından dünyada devlet tarafından ilk tanınan Alevi İslam Birliği adlı kurumun İnanç Komisyonu Başkanı olarak yıllarca büyük emek vermiş ve hala bu göreve ruhani lider olarak devam eden bu kurumun temel taşlarından biri.

Tokat Hubyar Ocağı mensubu İlyas Atmaca Dede, Viyana Alevi Kültür Birliği Şah Hatayi Cem Evi’nde her on beş günde bir yapılan pazar kahvaltısına bizleri davet ederek değişik konularda sorularımıza cevap vermişti. 2017 yılında bu sohbetimiz „Ahlaklı insanı dindar görünümlü insana yeğleriz“ başlığı ile yayınlanmıştı.

İlyas Atmaca Dede geçtiğimiz hafta bizlere bir nezaket ziyareti sırasında yaptığımız hoş sohbetimizde dikkatimizi çeken ve belli ki  canını sıkan bir konuda „hoş değil!“ diyerek önemli bir uyarıda bulundu.

Peki neydi bu hoş olmayan ?

Öz eleştirinin olmadığı yerde gelişme olmaz. Alevi toplumunda 1400 yıldır Yezid’in hem halifelik hem de sultanlık makamını nasıl işgal ettiğini ve Peygamber torunlarına yaptığı melunluklara istinaden makamların suistimali nedeniyle önemli olmadığını ve makamları dolduran insanların „liyakati ve ahlakının“ değerli olduğunu öğrenmiştik.

Makamları alçaltacak ve yükseltecek insandır. Liyakatsiz ve ahlaksız insan kim olursa olsun makamları alçaltır. Soyu nereye bağlı olursa olsun. Çevrenize bakın.  Alevi toplumunda iç eleştiriler serttir ve hatta cemlerde “ özün dara çekilmesiyle“  hesap veremeyen canların toplum dışı yapıldığı bilinen bir gerçek. İşte bu manada Cem meydanına “ Hakka ibadetin yanı sıra topluma karşı da sorumluluğun hatırlatıldığı ve hatta kişinin kendisine karşı da duygu-düşünce-davranış boyutuyla en doğrusunun oluşmasının önerildiği ve denetlendiği meydandır. Dara durmak/ dara çekmek; cem meydanında bulunan bir canın topluma, doğaya karşı yaptığı yanlışlardan dolayı rızalığın oluşmaması sonucu gerçekleşir. Yine bu kişinin kendi bedenine ve canına karşı yaptığı yanlışlardan da dara çekilmesi ve nedenleri ve çözüm yollarının aranması, oluşturulması için yapılır. Her nefes alış verişte,  her yaptığı  işte ve söylediği her sözde dardaymışçasına davrananlar bu yolun er yolcularıdır. Bu yolun er yolcularına aşk-ı niyazlar.“ denir. Cem ve Cem meydanları üzerinden şov yapmak hoş karşılanmaz ve ibadet içinde olduğu için gizli yapılır. Böyle duyduk…

Bu manada  İlyas Atmaca Dede’ye küçük gibi gözüken ama toplum için önemli dostça bu eleştirel ifadesini açmasını rica ettim. Kırmadı açtı…

İlyas Atmaca Dede (c) yenivatan.at
İlyas Atmaca Dede (c) yenivatan.at

Hoş değil

 

  • Alevi dini ibadetlerinin, duaların ve cemlerin sosyal medyada paylaşılması hoş değil. İbadetin suistimalidir.  İbadet Allah ile kul arasındadır ve sırdır. İbadetin gizlisi makbuldür.  Bu sırrı alıp sosyal medyada şov yapar gibi paylaşmak hoş değildir. Acilen kaçınılmalıdır. Yapanlar ve tekrar edenler dostça uyarılmalıdır.“ diyen İlyasa Atmaca Dede aslında tüm müslüman dünyasının sorununu son zamanlarda kendi Alevi cemaatine sıçramış şeklini görerek üzüntüsünü bizlerle diplomatik bir dille paylaştı.„Kul kuldan , insan insandan razı olmadıkça Allah kuldan razı olmaz. Bizim cemlerimiz şov yerleri değildir. Cemlere üzerlerinde kul hakkı olan giremez. İlk önce ceme girecekler razılık ve rızalık ile kul hakkını karşılıklı  ödemeli. Hoşnut et, hoşnut eyle razı et, razı et diyen  Hak inancında önce rızalık alınması ve af dilenmesi gerekiyor.“ sözleriyle devam edeni Hubyar Ocağı mensubu Dede rahatsızlığını şu ifadelerle temellendiriyor: „İbadet için duvarlar kutsal değil canlar kutsaldır. Birbirimizin Cemali’de Kemali’de bizim kıblemizdir. Bakara  süresi 115. ayet çok açıktır ve der ki „Doğu da batı da yalnızca Allah’a aittir. Nereye yönelirseniz Allah’ın yüzü (rızası) oradadır. Şüphesiz ki Allah (imkânları) geniş olandır, bilendir. İbadet her yer yerde ve gizli yapılmalı.“
İlyasa Atmaca Dede (c) yenivatan.at
İlyas Atmaca Dede (c) yenivatan.at

İlyas Atmaca Dede Alevi Bektaşi erenlerinden Taptuk Emre talibi Bektaşi Yunus Emre dörtlüklerini adeta ezbere sıralayarak aslında  bu haber analizin başlığı olan “Dini ibadetlerin, duaların ve cemlerin sosyal medyada paylaşılması hoş değil“ sözlerini neden söylediğini Yunus diliyle anlattı :
     „Bir kez gönül yıktın ise, bu kıldığın namaz değil, Yetmiş iki millet dahi elin yüzün yumaz değil.  Erenler gelip geçtiler, dünyayı koyup göçtüler, Havaya ağıp uçtular, bunlar hümadır kaz değil.  Can odur kim Hakk’a ere, ayak odur, yola gire, Er odur, alçakta dura, yüksekten bakan göz değil.   Münkir ile müddeiyi sayma buçuğa koyanı, Git ahura tak bunları her kim ki aşıkbaz değil.  Doğru yola gittin ise, er eteğin tuttun ise, Bir hayır da ettin ise, birine bindir az değil. Yunus bu sözleri çatar, sanki balı yağa katar, Halka metaların satar, yükü cevherdir, tuz değil.“

 

İlyasa Atmaca Dede ile  2017 tarihli „Ahlaklı insanı dindar görünümlü insana yeğleriz“ başlıklı diğer mülakatımızı aşağıda okuyabilirsiniz:

“Aleviler için en başta ahlak, adalet ve hakikat önemlidir. Konuşan Kuran-ı Kerim sıfatlı Hz. Ali’nin, elinde büyüdüğü Hz. Muhammed’in sıfatı, Kuran ile şereflendirilmeden önce Emin idi. Yani Peygamberimiz, dostları ve düşmanları tarafından güvenilir, emin insan, ahlaklı insan, adaletli insan, dürüst insan, temiz insan ve en başta da akıllı, mantıklı insan olarak kabul ediliyordu. Böyle İnsan-i Kamil olan kulunu, Cenab-ı Hakk’ın Kuran ile şereflendirmesi, işte bu Emin sıfatındandır. Biz ilk önce Allah’ın kulu olan Resulümüz ve Peygamberimizin bu ahlaklı ve emin kişiliğini örnek alırız. Onun elinde büyümüş olan Hz. Ali de, konuşan Kuran ve ilmin kapısı olarak sevgimizi kazanmıştır. Elimizde var olan Kuran’daki tüm ayetler insana; ahlaklı, akıllı ve mantıklı olmayı, hak yememeyi, paylaşmayı, mala, putlara ve insanlara tapmamayı öğütler. Çünkü hepsi şirktir. Kulun kula kul olmasıdır. Ahlaksızlık ve edepsizlik kapısının aralanmasıdır. Bizim için şekilde dindarlık birinci derecede önemli değildir. En başta bir insanın emin, adaletli, kul hakkı yemeyen ve  en başta ahlaklı insan olması gerekiyor.  Biz kimsenin imanını, dindarlığını ölçemeyiz bu bizi ilgilendirmez o işin Hakk`ın işidir ama yaşadıklarımız ile bir insanın kişişel ve toplumsal ahlaklı olup olmadığına takribi karar verebiliriz.  Ahlaklı olmak bizim için dindar olmaktan önemlidir. Maun Süresi bu konuda Kamu da yetim yani kul hakkı yiyen, kamu malını çalan ve daha sonra Mescit, Camii, Cem Evine gelip Namaz kılan muhafazakarlar  dindar görünümlü insanların Allah tarafından alnını sürtüleceğini ilan ediyor.  Maun süresini çok iyi anlamak ve anlatmak gerek. Ahlaklı insanı dindar görünümlü insana yeğleriz.  Hü Hakk`dır, hakikattir , adalettir ve gerçeğin kökeni olan insana sevgi ve saygının temeli ahlaktır.

https://www.yenivatan.at/hue-gercegin-demine-hue/

„Ahlaklı insanı dindar görünümlü insana yeğleriz“

Linkler

https://www.aleviten.at/

https://www.facebook.com/watch/?v=1902376106557128

Relevante Artikel

Back to top button
Cookie Consent mit Real Cookie Banner