Eğitimde „Almanca teşvik sınıfları“ dönemi

(VİYANA) – Avusturya Eğitim Bakanı Prof. Dr. Heinz Faßmann, göreve başladıktan hemen sonra kamuoyuna açıkladığı “Almanca teşvik sınıflarının” 6 yerine 8 öğrenciden itibaren uygulamasını istiyor.

Faßmann, uzun süredir ertelendiğini düşündüğü bu sorunu şöyle açıklıyor: “Öğrencileri çoğunluğun içinde bulunduğu dil havuzuna hazırlıksız sokmak pek mantıklı değil. Bu sorunu uzun zamandır erteliyoruz. Biz uygulamalar ile öğrenip aynı zamanda esnek olacağız. Önceliğimiz datif ve akuzatifi anlamak olmayacak, öncelik dersleri takip edebilmek olacak.“

Almanca teşvik sınıfları nedir?

“Almanca teşvik sınıfları” ismini taşıyan ve Avusturya eğitim sistemine adapte edilmek istenen yeni uygulama, okula yeni başlayan ve dersleri yeterince takip edemeyenler ile başka bir ülkeden Avusturya’ya gelen ve eğitim dilinde yazma-konuşma becerisinden yoksun olarak burada okula başlayan öğrencilerin teşvik derslerine katılım sağlayıp, Almanca dilini daha hızlı ve etkili bir şekilde öğrenmelerini hedefliyor.

Seviye belirleme sınavları yapılacak

Yeni uygulama kapsamında, ülke genelinde tek tip Almanca sınavı yapılacak ve bu sınavın sonucuna göre öğrencilerin söz konusu teşvik sınıflarına gidip gitmeyeceği belirlenecek. Bakan Faßmann, öğrencilerin Almanca dil seviyesini objektif olarak ölçen sınavların olacağını belirtirken, öğrencinin Almanca teşvik sınavına gidip gitmeyeceği yönündeki kararın okul müdürleri tarafından verileceğini belirtti. Açıklamasında, “Kimi öğrenciler için Almanca destek sınıflarında tek dönem yeterli olacak ki bu harika” diyen Faßmann, kimi öğrenciler için ise bir dönem daha gerekebileceğini belirterek, “Ama elbette bu çocukları, örgün eğitim programına başladıktan sonra da kendi hallerine bırakmayacağız. Almanca dil becerilerini daha da güçlendirmek için destekleyici başka tedbirler düşünülebilir” dedi.

Uygulamaya göre Almanca teşvik sınıflarının oluşturulmasında okul yönetimleri serbest bırakılırken, okullarda yazma ve okumada yetersiz en az 8 öğrencinin bulunması halinde teşvik sınıfları zorunlu olacak. Bununla birlikte Avusturya’da 80 ilave teşvik sınıfına ihtiyaç duyulması ön görülüyor.

Düzenlenecek olan seviye tespit sınavında başarılı olan öğrenciler, örgün eğitime katılım sağlayacaklar. Bu arada seviye tespit sınavını başarmış çocuklar, örgün eğitimin yanı sıra 6 saat haftalık Almanca dersi almaya devam edecekler.

Avusturya eğitim sistemine adapte edilmek istenen yeni uygulama kapsamında, ilkokullarda 15, ortaokullara da 20 saat Almanca eğitimine tabi tutulacak öğrenciler, beden eğitimi, resim ve eli işi gibi derslere devam edebilecek.

Faßmann: “Dengeli ve iyi düşünülmüş bir model”

Almanca teşvik sınıfları hakkında bilgi veren Eğitim Bakanı Prof. Dr. Heinz Faßmann, yeni dönemde uygulanması planlanan sınıfların “dengeli ve iyi düşünülmüş” olduğunu ifade etti. Projenin öncelikle Avusturya’ya yeni gelen ve eğitim alanında yazma – okuma becerisinden yoksun olarak ilköğretime başlayacak çocuklar için son derece önemli olduğunu vurgulayan Faßmann, “Mesela tek kelime Almanca bilmeyen 10 yaşındaki Suriyeli bir çocuğu ele alalım. Onu, tek kelime anlamadığı bir sınıfa yerleştirmek anlamsız olurdu. Oysaki Almanca teşvik sınıfı bu öğrencinin, ileride dersleri takip edebilmesi ve örgün eğitime hazır olarak adım atabilmesi için daha hızlı ve etkili bir şekilde Almanca öğrenmesini mümkün kılıyor. Kimse bu öğrenciden Goethe gibi Almanca konuşmasını beklemiyor. Dersleri takip edebilecek ve sınıf arkadaşları ile sohbet edebilecek kadar Almanca bilmesi yeterli olacaktır” şeklinde konuştu.

“3 ila 6 yaş aralığındaki çocuklarda dil yetersizliği var”

Kreşlerdeki dil yeterliliğinin önemli bir konu olduğunun altını çizen Bakan Faßmann, yapılan son değerlendirmelere göre kreşlerde 3 ila 6 yaş arasındaki çocukların yüzde 30’nun eğitim dili olan Almanca’da yetersiz oldukları yönünde sonuçların çıktığını aktarırken, bunda Türk ve Arap kökenli çocukların payının yüksük olduğunu söyledi. İhtiyacı olan çocuklar için ikinci bir kreş yılı düşüncesinde olduğunu belirten Faßmann, bunun bir yandan da mali bir mesele olduğunu ama burada farklı çözümler bulmalarının gerektiğini ifade etti.

“Göçmen çocuklar” kavramından memnun değilim”

Avusturya’da sıkça kullanılan “göçmen çocuklar” kavramından memnun olmadığını dile getiren Faßmann, ikinci kuşaktan gelen veya Avusturya’da doğan çocuklar için “göçmen çocuklar” etiketini kullanmak istemediğini, zira bu kişilerin göçmen statüsünü uzun yıllar önce terk ettiklerini söyledi.

Çocukların geleceğe dair uygun vasıflar kazanmalarını önemsediklerini söyleyen ve bilhassa yetenekli çocuklara iyi okul fırsatları sunabilmenin eğitim sistemine bağlı olduğunu vurgulayan Faßmann için çocuklarının eğitimi konusunda ebeveynleri motive etmek ve ebeveynlere yönelik bilgilendirme çalışmaları yapmak büyük önem taşıyor.

“Getto sınıf tabiri yersiz”

Öte yandan “Almanca teşvik sınıfları” uygulamasını eleştiren kesimlerin uygulama için kullandığı “getto sınıflar” tabirini yersiz bulan Faßmann, “Benim izlenimime göre bu proje, eleştiriden çok takdirle karşılandı” dedi.