Almanya’da sosyal yardım sistemi tartışılıyor: Bürgergeld tehlikede!

Berlin. FDP’li Federal Maliye Bakanı Christian Lindner’ın Uzman Konseyi, Temel Güvenliği (Grundsicherung) ciddi şekilde eleştirdi. Rapora göre, mevcut sistem artık işe gitmeyi veya daha yüksek ücretli iş aramayı teşvik etmiyor. 31 profesörden oluşan konsey, 20 sayfalık raporunda Vatandaşlık Parası (Bürgergeld), konut yardımı ve çocuk yardımının bir arada bulunduğu mevcut sistem yerine, sosyal güvenlikte radikal bir değişiklik çağrısı yapıyor.

Uzmanlar, trafik ışığı hükûmetine çeşitli Grundsicherun yardımlarının bir arada bulunmasını ortadan kaldırması ve bunun yerine tek tip bir sistem getirmesi yönünde çağrıda bulundu.

Vatandaşlık Parası (Bürgergeld): Uzmanlar, Vatandaşlık Parası alanların kira ve ısınma masraflarının bölgesel olarak büyük farklılıklar gösterdiğini belirtiyor. Örneğin, Leipzig’de yaşayan yalnız bir kişi 904 avroya kadar yardım alırken, Münih’te bu rakam 1447 avroya kadar çıkabiliyor. Bu fark, çocuklu aileler için daha da büyük olabiliyor.

Konut ve Çocuk Yardımı (Wohngeld und Kinderzuschlag): Düşük gelirli kişiler, belirli gelir sınırlarını aşmadıkları sürece bu ek yardımlardan faydalanabiliyor. Ancak gelirleri arttığında, örneğin daha iyi maaşlı bir işe geçtiklerinde veya farklı bir bölgeye taşındıklarında, sosyal yardımları kesilebiliyor. Uzmanlar, bu durumun insanların net gelirlerinin ne kadarını ellerinde tutabileceklerini belirsizleştirdiğini vurguluyor.

Karışıklık: Örneğin, kira artışı veya aile büyümesi gibi yaşam değişiklikleri, insanların farklı temel güvence sistemlerine ani geçiş yapmalarını gerektirebiliyor. Bu da sürekli resmi kurumlarla iletişim ve farklı yardım programlarıyla uğraşmayı gerektiriyor. Uzmanlar, bu karmaşıklığın bazı kişilere gereksiz miktarda ek gelir sağladığını belirtiyorlar. Örneğin, Münih’te yaşayan bir kişi, yüksek kira maliyetleri nedeniyle Leipzig’teki benzer bir kişiye göre günlük ihtiyaçları için yaklaşık 150 avro daha fazla alabiliyor.

Konsey, bu sorunları çözmek için daha basit ve adil bir sistem öneriyor ve mevcut yapının iyileştirilmesi gerektiğini savunuyor.