İstanbul – Die Presse’nin İstanbul muhabiri Susanne Güsten’in, belli bir çekinceyle ve başına bir şey gelir mi endişesiyle kaleme aldığı haber şöyle başlıyor:
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, interneti ahlaki çöküşün ve doğum oranlarındaki düşüşün başlıca nedeni olarak göstererek, çevrimiçi flört uygulamalarına karşı harekete geçti. Devletin internet denetim kurumu tarafından yapılan başvuru üzerine Ankara’daki mahkemeler, toplamda 29 flört ve arkadaşlık platformunun erişimini engelledi.
Muhalif çevreler bu kararı, Avrupa Birliği aday ülkesi Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik yeni bir kısıtlama olarak değerlendirirken, Erdoğan’ın destekçileri uygulamayı memnuniyetle karşıladı. Cumhurbaşkanı, 2025 yılını “Aile Yılı” ilan etmiş ve interneti toplumun ahlaki değerlerine zarar veren bir unsur olarak nitelendirmişti.
Gerekçe: Müstehcen Yayınlar ve Fuhuş
Mahkemeler, kararlarını internet siteleri ve uygulamalara erişim engeli getirilmesini öngören bir yasaya dayandırdı. Bu yasa, müstehcen içeriklerin veya fuhuşun yayılması gibi gerekçelerle erişim engeli uygulanmasına izin veriyor. Ancak mahkemeler, yasaklanan platformlar için somut bir gerekçe sunmadı.
Türk internet forumlarında kullanıcılar, yasakları genç nesli İslami kurallara göre şekillendirme çabası olarak yorumladı. Bir yorumda, “Eğer karşı çıkmazsak daha neleri yasaklayacaklar?” ifadeleri yer aldı.
İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden hukuk profesörü ve internet uzmanı Yaman Akdeniz, “Presse” gazetesine yaptığı açıklamada, yargı süreçlerinin şeffaf olmaması nedeniyle kararların ardındaki gerçek motivasyonun belirsiz kaldığını söyledi. Akdeniz ayrıca, dünya çapında en büyük flört uygulamalarından biri olan Tinder’ın Türkiye’deki yasaktan muaf tutulmasının nedeninin de açıklanmadığını belirtti.
“Kesin olarak bildiğimiz şey şu: Türk makamları internet sitelerine ve platformlara keyfi şekilde erişim engeli getiriyor,” diyen Akdeniz, Türkiye’de bir yılı aşkın süredir erişilemeyen popüler platformlar arasında oyun sitesi Roblox, e-kitap platformu Wattpad ve iletişim uygulaması Discord’un da bulunduğunu hatırlattı.
Erdoğan: “Her Ailede En Az Üç Çocuk Olmalı”
Erdoğan’ın destekçileri flört uygulamalarına getirilen yasakları destekliyor. İktidara yakın “Yeni Şafak” gazetesinin bir okuyucusu, “Daha fazlası gelsin!” yorumunu yaptı. Gazete, mahkeme kararlarını “aile kurmayı zorlaştıran ve gençler arasındaki iletişimi olumsuz etkileyen internet platformlarına karşı alınmış önlemler” olarak değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aile kurumunu toplumun temel yapı taşı olarak görüyor ve bu kurumun internet ile LGBTQ+ gibi oluşumlar tarafından sürekli saldırıya uğradığını savunuyor. Erdoğan, Türklerin evlenmek için daha uzun süre beklediğini ve daha az çocuk sahibi olduğunu dile getiriyor.
Resmi istatistiklere göre, Türk erkekleri günümüzde ortalama 28 yaşında evleniyor; bu oran 2000’li yılların başında 26 idi. Kadınlar ise 23 yaşından 26’ya yükselmiş durumda. Türkiye’de doğum oranı, Erdoğan’ın iktidara geldiği 2003 yılından bu yana kadın başına ortalama 2,2 çocuktan 1,5 çocuğa düştü. Erdoğan, ülkenin yaşlanmasını önlemek için her aileden en az üç çocuk sahibi olmasını talep ediyor. Kendisi dört çocuk babas.
“Aile Yılı” ve Dijitalleşmeye Karşı Mücadele
Erdoğan, Mayıs ayında yaptığı açıklamada dijitalleşmenin “insani değerleri zayıflattığını” ve bireyciliği teşvik ettiğini söylemişti. “Aile Yılı” kapsamında hükümet, bu eğilime karşı mücadele etmeyi hedefliyor. Genç çiftlerin daha erken evlenmesini teşvik etmek amacıyla uygun faizli krediler sunulması planlanıyor. Bu bağlamda flört ve arkadaşlık uygulamaları, iktidar partisi AKP tarafından olumsuz bir unsur olarak görülüyor.
Özyeğin Üniversitesi’nden siyaset bilimci Murat Somer, hükümetin bu yasaklarla İslamcı-muhafazakâr seçmen tabanına hitap etmeye çalıştığı izlenimi verdiğini belirtti. Ancak Somer’e göre bu sadece bir görüntü: “Bunlar sadece göstermelik açıklamalar. Çünkü iktidar elitleri derin şekilde yozlaşmış durumda ve savundukları ne dini ne de seküler bir değer var,” dedi. Somer, farklı bir motivasyonun söz konusu olabileceğini öne sürdü: “Belki AKP’ye yakın şirketler benzer uygulamalar geliştiriyor ve rakiplerini devre dışı bırakmak istiyor.”
