Aşırı sağcı FPÖ’nün dikkat çeken yükselişi: “FPÖ’nün başarısı, merkez siyasetinin başarısızlığıdır”

Der Standard gazetesi yazarı Michael Völker’in, Salzburg seçimleri sonrası kaleme aldığı analizinde “FPÖ, siyasi lider olma iddiasının altını dolduruyor” ifadeleri dikkat çekti.

Salzburg/Viyana. Salzburg seçim sonuçları siyasi arenada adeta deprem etkisi yarattı! ÖVP ve SPÖ oy kaybederken, FPÖ ve KPÖ’nün güç kazanması kulislerde “politik orta çöktü” eleştirilerine neden oldu.

Michael Völker’in Der Standard gazetesinde kaleme aldığı bu çarpıcı analizin ayrıntıları ise şöyle:

“Salzburg’daki seçim sonuçları oldukça tuhaf ve sadece bu eyalette değil, tüm dünyada siyaset dünyasını alt üst etti. Sol ve sağ güçlü kazanımlar elde ederken, politik orta denilen merkez siyaseti çöktü. Marlene Svazek liderliğindeki FPÖ’nün aldığı yüzde 26’lık oy, saygıdeğer bir başarıdan da öte; burada bir parti, diğer tüm partilerin kendisinden esirgemek istediği iktidara ulaşıyor – hem de iyi nedenlerle. FPÖ’nün federal düzeyde de ilk sırayı alacağı fikri böylece biraz daha canlı hale geliyor. Neredeyse hiç kimse anketlerin gösterdiği şeye inanmak istemiyor: Herbert Kickl gibi siyasi bir radikalin başbakanlığa gerçekten talip olduğuna ve bunu kendisine her türlü hakkı veren bir seçim sonucuyla yapabileceğine. Bu henüz Federal Cumhurbaşkanının buna uymak zorunda olduğu anlamına gelmiyor.

Salzburg’daki seçim başarısıyla Özgürlük Partisi, siyaset kurumu tarafından ciddiye alınma iddiasının altını çiziyor. Böylelikle partinin tonunu belirleyen güç haline gelebilirler – bu da pek çok insanı korkutuyor. Özgürlük Partisi yabancı düşmanlığını ve nihayetinde bir insan düşmanlığı olan ırkçı tutumunu hiçbir zaman gizlemedi. Özgürlük Partisi yetkililerinin defalarca dile getirdiği Nasyonal Sosyalist ideolojiye yakınlık, aslında hükümetin sorumluluğunu ortadan kaldırmalı. Ama buna kim karar veriyor? Nihayetinde seçmenler. Ama hangileri? FPÖ’ye oy verenler mi yoksa FPÖ’yü reddeden ve ondan korkan diğer herkes mi?

Yönlendirme yok

Halen ÖVP ve SPÖ’den oluşan siyasi merkez başarısız olmuştur. SPÖ son zamanlarda sadece kendisiyle meşgul oldu ve önemli bir açıklama ya da sınır belirleme yapamadı. Parti liderliği konusundaki anlaşmazlık da bir hareketlenmeye yol açtı, ancak henüz herhangi bir yönelim ortaya çıkmadı. İnsanlara yeniden hitap etmenin bir yolunu arayan ÖVP, FPÖ’yü taklit ederek onun önünü açıyor. Sebastian Kurz duygu yüklü popülizmiyle FPÖ’nün şimşeklerini üzerine çekmeyi başardı ama Karl Nehammer sadece zayıf bir taklit sunuyor. Salzburg’da ise Wilfried Haslauer yüzde 30’lara kadar gerileyen cılız bir eyalet valisi olarak kaldı.

Liberal siyasetçilere yönelik soruşturmalar artık neredeyse hiç fark edilmiyor. Öte yandan ÖVP’nin merkezindeki ve çevresindeki siyasetçilere yönelik soruşturmalar halkın kurumlara olan güvenini kalıcı olarak zedeledi. Siyaset acı çekiyor, ama medya da öyle. Hepiniz satılıksınız, suçlama bu.

Siyasi merkezin bu suçlamaya karşı koyacak hiçbir şeyi yoktu ve bunun için sürekli bir çaba da sarf etmedi. ÖVP suçlamalarla yüzleşmek yerine onları örtbas etmeye çalıştı. Halk Partisi kendini yeniden keşfetmeli ve yeniden tanımlamalıydı. Bunun yerine küçük bir kozmetik çalışma yapıldı.

Ayrıca, yasama düzeyinde siyasi çabaların ciddiyetinin altını çizecek çok az şey oldu. Bağımsız bir federal savcı yok, Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası yok. Bunun yerine sağlık sistemi çöküyor, en azından kamuoyuna bu şekilde sunuluyor, ancak şansölye bir otomobil zirvesi düzenliyor. Bu beceriksizlikle siyasi bir tartışmayı kazanamazsınız.” (Der Standard, Michael Völker) (yenivatan.at)

 

 

Kaynak: https://www.derstandard.at/story/2000145779854/der-erfolg-der-fpoe-ist-das-versagen-der-politischen-mitte

Relevante Artikel

Back to top button
Cookie Consent mit Real Cookie Banner