Avusturya Başbakan Yardımcısı Kogler( Yeşiller): „Tüm Müslüman nüfusu genel bir zan altında bırakmaktan kaçınmalıyız.“ 

VİYANA.Avusturya Başbakan Yardımcısı ve Avusturya Yeşiller Federal Parti Lideri Werner Kogler, Avusturya’nın başkenti Viyana’da tüm önemli dünya haber ajansları, medya ve TV’lerinin üye olduğu 85 yaşına giren prestiji yüksek Foreign Press Association adlı „Viyana Yabancı Basın Birliği“ üyeleriyle  cemiyetin merkezinde bir araya geldi.

Yeşiller’in son Avusturya Ulusal Parlamento seçimlerine kıyasla nispeten düşük olan oy oranlarını göz önünde bulunduran Kogler, Yeşiller’in ÖVP ile hükümeti kuran koalisyona katılmasından bu yana Avusturya’da özellikle iklimin ve doğanın korunması konusunda önceki dört hükümeti geride bıraktığı pek çok ilerleme kaydedildiğini vurguladı.

„Rüzgar enerjisi, güneş enerjisi ve daha uzak bir gelecekte yeşil hidrojen gibi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla sanayinin yeniden yapılandırılması ve modernizasyonu, sanayinin katılımıyla iyi bir şekilde devam etmektedir.“ bilgisini veren Kogler, “ Çevre koruma ve iklim önlemlerinin, özellikle nüfusun en yoksul kesimlerini zor durumda bırakmayacak şekilde düzenlenmesi önemlidir, ancak aynı zamanda yenilenebilir enerji biçimleri piyasa temelli önlemlerle giderek daha fazla kullanılabilir.“ dedi.

Başta Rusya, Ukrayna ve AB ile ilgili sorulara cevap veren Başbakan Yardımcısı Kogler, Foreign Press Association adlı cemiyetin Genel Sekreteri  ve Türkische Allgemeine’nin temsilciliği yanında Yeni Vatan Gazetesi’nin imtiyaz sahibi Türk asıllı Birol Kılıç’ın Yakın Doğu ve Müslümanlara yönelik son zamanlarda Avusturya siyasetinden gelen mesajlarla ilgili sorularını da cevapladı.

Kogler şiddetle kınıyor

Kogler, „Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e yönelik saldırısını terörizm“  olarak niteleyerek şiddetle kınadıktan sonra, „İsrail’in meşru müdafaası uluslararası savaş hukuku çerçevesinde yürütülmelidir“ dedi.

„Tüm Müslüman nüfusu genel bir zan altında bırakmaktan kaçınmalıyız.“

Aşağı Avusturya Halk Partisi (ÖVP) Genel Başkanı Johanna Mickl-Leitner’ın geçtiğimiz günlerde basına yansıyan şu ifadeleri Avusturya’da tüm Müslümanlara hitap etmişti: „Bugün düşüncelerimiz aynı zamanda Hamas’ın İsrail’e yönelik terör saldırısının kurbanlarıyla birlikte. Bu bir „medeniyet ihlali“ ve „Hıristiyan-Yahudi değerlerimize yönelik bir saldırıdır ve Avusturya’daki Müslümanların da bu nefreti ve antisemitizmi reddedeceklerine dair açık bir beklentim var“.

Bu sözlerin kendisine hatırlatılması karşında Başbakan Yardımcısı Kogler, „Bu sözlerin sorgulanabilir ve düşündürücü olduğunu“ düşünmekle birlikte, Miki Leitner’in bu bildirisinin metnini henüz bilmediği için değerlendirmesinde kendini bağlamak istemedi.

Kogler’in bakış açısına göre açıklaması „Böyle bir açıklamanın Avusturya’daki tüm Müslüman nüfusu genellemek ve Hamas’ı desteklemekle suçlamak için kullanılmaması gerektiği açıktır“ şeklinde oldu.  Kogler, „Tüm Müslüman nüfusu genel bir zan altında bırakmaktan kaçınılmalı, burada uzun süredir yaşayan Müslüman inancına sahip insanlar farklı bir şekilde değerlendirilmelidir. Avusturya’da antisemitizme kesinlikle müsamaha gösterilmemektedir.“ dedi.

„Avusturya Anayasası’nda halkın başbakanı Volkskanzler diye bir terim bir makam veya başka herhangi bir şey yok“.

Kogler, gelecek yıl yapılacak Avrupa Parlamentosu ve  Avusturya Ulusal Konsey seçimlerinde ana rakibi, kısa adı FPÖ olan Avusturya Özgürlük Partisi’ni „aşırı sağcı“ olarak nitelendirdikten sonra şunları ifade etti : „FPÖ lideri Kickl’in kullanmayı sevdiği ve kendisini de öyle görmek istediği „halkın şansölyesi veya halkın başbakanı“ terimi Avusturya Anayasası’nda mevcut değil. Hepimizin bağlı olduğu Avusturya Anayasası’na göre sadece Avusturya Federal Cumhurbaşkanı ve Avusturya parlamentosu doğrudan halk tarafından seçilir. Avusturya Federal Şansölyesi veya Başbakanı direk halk tarafından seçilmez. Kısaca Avusturya Anayasası’nda halkın başbakanı  „Volkskanzler“  diye bir terim bir makam veya başka herhangi bir şey yok“.

Kogler bu konudaki sözlerini, „Seçimlerden sonra parlamentodaki partiler çoğunluğa sahip bir hükümet kurmak zorundadır. Anketlere yansıdığı üzere FPÖ’nün görünürdeki başarısında sosyal medyanın da katkısı olduğu kesin. Yakın zamana kadar sosyal medya kullanıcılarının kendilerinin içinde buldukları bir balondan söz edilirdi, ancak bugün bir şeylerin patladığını söylemek gerekiyor. Meseleler hakkındaki gerçekler çoğu zaman bir kenara atılıyor.“ diye bitirdi.

Solda Birol Kılıç sağda Avusturya Başbakan Yardımcısı Werner Kogler ile toplantı sonunda kısa bir sohbetten sonra iki kitap hediye etti.

Birol Kılıç  basın toplantısından sonra Avusturya Başbakan Yardımcısı Werner Kogler’e 300. doğum yılı 2024’te kutlanacak Alman Filozof Immanual Kant ile ilgili kaleme aldığı, “ Kant kocht Türkisch“ ( Kant Türkçe pişiriyor“)
ve “Türk Yahudi dostluğunun son 500 yıllık tarihini artı Avusturya’da yaşadıklarını anlatan „Einspruch gegen Fake History“ ( Sahte tarihe itiraz)  adlı iki Almanca  eseri hediye etti.  (  yenivatan.at)

 

 

 

 

 

 

 

Kitapların PDF’leri:

Einspruch gegen Fake History/ Sahte tarihe itiraz

https://neueweltverlag.at/?r3d=einspruch-gegen-fake-history

https://neueweltverlag.at/2-auflage-einspruch-gegen-fake-history/

 

Kant kocht Türkisch

https://neueweltverlag.at/?r3d=kant-kocht-2023

https://neueweltverlag.at/neues-buch-kant-kocht-tuerkisch/

 

Relevante Artikel

Back to top button
Fonds Soziales Wien
Cookie Consent mit Real Cookie Banner