VİYANA, 20.11.2025- Eva Erlacher, Viyana’da kamu hukuku alanında uzmanlaşmış bir avukattır. Ayrıca Viyana Üniversitesi’nde ders vermekte ve ilgili konularda kitaplar yazmaktadır. Yayınevi sahibi, yazar ve yayıncı Birol Kılıç ise 7 Kasım 2025 tarihli denemesinde, “Viyana’dan Gözlem ve Analiz” başlığı altında, “Habsburg Hanedanı’ndan Arta Kalan Florentiner’in Sessizliği” analizinde Osmanlı ve Habsburg ailelerini karşılaştırmıştı.
Eva Erlacher’in Der Standard’da 20 Kasım 2025 tarihinde yayımlanan “Habsburg yasası: mücevherler kime ait?” başlıklı Almanca analizini Yeni Vatan Gazetesi sizler için toparladı.
Hazineye kimler hak kazanır?
Özel mülkiyet, devlet mülkiyeti ve uluslararası talepler arasında hukuki bir sınıflandırma. Louvre Müzesi’nden Fransız kraliyet mücevherleri çalınırken, Habsburg mücevherleri kısa süre önce Kanada’da ortaya çıktı. Ancak bu sevincin süresi kısa sürdü, çünkü hemen bu mücevherlerin kime ait olduğu sorusu gündeme geldi: Avusturya Cumhuriyeti’ne mi, Habsburg ailesine mi, yoksa ikisine de değil mi?
Tarihi olaylar
Mücevherler monarşi döneminden kalmadır. 11 Kasım 1918’de İmparator I. Karl, monarşiyi sona erdiren feragatnameyi imzaladı. 12 Kasım’da cumhuriyet ilan edildi. Mücevherler, monarşinin sona ermesinden birkaç gün önce Hofburg’daki hazine odasından çıkarıldı. İsviçre’ye götürülmeleri, Şubat 1918’de yürürlüğe giren ihracat yasağı nedeniyle yasadışıydı. Sonraki yıllarda izleri kayboldu ve kayıp kabul edildiler.
Bu mücevherler kime ait?
Mücevherler bir valiz içinde Kanada’ya götürüldü ve banka kasasında saklandı. Aile geleneğine göre İmparatoriçe Zita, sırrın İmparator I. Karl’ın 100. ölüm yıldönümüne kadar korunmasını emretti. Karl Habsburg, kuzenlerinden kasanın varlığını öğrendi ve açıldığında hazinenin bir kısmı bulundu. Ancak tüm parçalar ortaya çıkmadı, bir bölümü hâlâ kayıp.
Habsburg yasası
3 Nisan 1919’da Habsburg Yasası (StGBl 209/1919) kabul edildi. Bu yasa ile Habsburglar ülkeden sınır dışı edildi ve devlet topraklarındaki saray ve bağlı mallar üzerindeki mülkiyet haklarını kaybetti. Özel mülkiyet ise temel olarak etkilenmedi. Bu nedenle mücevherlerin statüsü tartışmalı: ailenin özel mülkiyeti mi, yoksa Cumhuriyet’in malı mı?
Yasanın 5. maddesi, devlet topraklarındaki tüm taşınır ve taşınmaz saray varlıklarının Cumhuriyet’e ait olduğunu belirtir. 6. madde ise saray malı, bağlı mal ve serbest özel mal ayrımını yapar.
„Aile fideikommiss“ (Familienfideikommiss)
Aile fideikommiss, bir ailenin özel mal varlığıdır ve bölünmeden bir aile üyesinin elinde kalır. Bu varlıklar aile içinde aktarılmak ve korunmak üzere tasarlanmıştır. Monarşi döneminde hanedanın ihtişamını ve gücünü artırmak için kullanılmıştır. Ancak serbest, kişisel özel varlıklar kamulaştırılmamış ve aileye ait kalmıştır.
Açıklığa kavuşturulması gereken mülkiyet ilişkileri
Karl Habsburg, mücevherlerin aileye ait olduğunu açıklarken, Maliye Prokurörlüğü Cumhuriyet adına mülkiyetin açıklığa kavuşturulması için görevlendirildi. Mücevherler yasanın yürürlüğe girdiği tarihte Avusturya’da bulunmuyordu; ülke dışına çıkarılmaları yasadışıydı. Bu nedenle iade edilmeleri halinde kamulaştırmaya tabi olup olmayacakları tartışmalı. Ayrıca bazı parçaların imparatorluk mücevherlerinin bir bütününün parçası olarak kamulaştırılmış sayılması da gündeme geliyor.
Uluslararası talepler
Mücevherlerin bir kısmı 1737’de Habsburgların mülkiyetine geçen Toskana Büyük Dükalığı’ndan gelmektedir. Bu parçalar özel mülk değil, devlet politikası kapsamında devralınmış varlıklar olabilir. Dolayısıyla başka ülkelerin de hak iddia etmesi ihtimali vardır (yenivatan.at, 21.11.2025)
İlgili linkler
Habsburg Hanedanı’ndan arta kalan Florentiner’in sessizliği
https://www.yenivatan.at/florentinerin-sessizligi/
https://www.derstandard.at/story/3000000296872/habsburgergesetz-wem-gehoeren-die-juwelen
