VİYANA, 06.11.2025-Avusturya’daki antisemitizm bildirim merkezi, 2024 yılının ilk yarısında toplam 808 antisemitik olay kaydetti. APA´nın verdiği habere göre Bu sayı, 2023’ün aynı dönemine göre iki kat artış anlamına geliyor. Özellikle 7 Ekim 2023’te Hamas’ın İsrail’e düzenlediği saldırı sonrası Avrupa’daki Yahudi topluluklarının güvenlik algısında ciddi bir kırılma yaşandığı belirtiliyor.
IKG Başkanı Oskar Deutsch, antisemitizm dalgasının “sürekli bir sel haline geldiğini” vurgularken, Yahudi yaşamının Avusturya’nın doğal bir parçası olduğunu ve bu yaşamın ancak kapsamlı güvenlik önlemleriyle sürdürülebileceğini ifade etti.
IKG Genel Sekreteri Benjamin Nägele ise antisemitik saldırıların cemaat üyeleri üzerinde kalıcı bir baskı oluşturduğunu belirtti: “Birçok kişi günlük hayatını gizli bir güvensizlik duygusuyla sürdürüyor.”
Fiziksel saldırılar azaldı, sözel ve dijital taciz arttı
Raporda yer alan verilere göre:
• 5 fiziksel saldırı
• 8 tehdit
• 78 maddi hasar
• 203 toplu mektup
• 432 incitici davranış vakası belgelenmiş durumda.
Geçen yılın aynı döneminde 16 fiziksel saldırı kaydedilmişti. En sık rastlanan antisemitizm biçimi ise “İsrail ile ilgili nefret söylemi” olarak tanımlanıyor. Ayrıca 77 olayda Yahudilere karşı teröre çağrı veya terörü yüceltme unsurları tespit edildi.
IKG, mağdurların bildirim yapma istekliliğinin azaldığını ve bu durumun antisemitik olayların görünürlüğünü etkilediğini de raporuna ekledi.
TKG’den Uyarı: “Yakın Doğu’daki öfkeyi Avusturya’ya taşımayın”
Türk toplumuna uyarı: Antisemit provokasyonlara karşı dikkatli olun
Avusturya Türk Kültür Cemiyeti (TKGThink Tank), ülkede yaşayan Türk toplumunu antisemitik provokasyonlara karşı dikkatli olmaya çağırdı. Cemiyet, Avusturya´da kimden gelirse gelsin Yahudi vatandaşlara yönelik her türlü hakaret, saldırı ve düşmanlığın kesinlikle kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Avusturya’da faaliyet gösteren Türk Kültür Cemiyeti (TKG), özellikle Viyana başta olmak üzere tüm ülkedeki Türk toplumuna yönelik yaptığı açıklamada, Yahudi bireylere karşı nefret söylemi, kaba davranış ve düşmanlık içeren tutumların toplumsal barışı tehdit ettiğini belirtti.
“Bu öfke Avusturya’ya taşınmamalı”
TKG açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Avusturya’da bazı vatandaşların, İkinci Dünya Savaşı sırasında Yahudi soykırımında oynadıkları insanlık dışı roller nedeniyle ülkede hâlâ derin bir toplumsal hassasiyet ve tarihsel sorumluluk söz konusudur. Bu duyarlılığı anlamak, saygı göstermek ve empatiyle yaklaşmak hepimizin görevidir. Zaten Avusturya´da yaşayan Türk toplumu barışsever bir toplumdur. Bu yüzden bazı kesimlerin provakasyonlarına on kat daha dikkatli olmalıdır.“
TKG, Avusturya’da yaşayan yaklaşık 400 bin kişilik Türk toplumunun, tarih boyunca Yahudi soykırımıyla ilişkilendirilmemiş bir ülkeden geldiğini hatırlattı. Açıklamada, Osmanlı’nın 1492 yılında İspanya ve Portekiz’den kaçan Yahudilere kapılarını açtığı ve onları Balkanlar, Anadolu ve Ortadoğu’da koruma altına aldığı vurgulandı. İstanbul’daki Yahudi cemaatinin 1992 yılında bu insani dayanışmanın 500. yılını büyük bir törenle kutladığı da şöyle hatırlatıldı:
“Bu nedenle, Avusturya ve Almanya tarihini tam olarak bilmeyen bazı bireylerin, Yakın Doğu’daki gelişmelere kapılarak burada yaşayan Yahudi vatandaşlara öfke göstermesi asla kabul edilemez. Türk toplumu olarak böyle bir tutum içinde değiliz, ancak yine de iki kat dikkatli olmalıyız.”
Ailelere ve gençlere çağrı
TKG, aileleri çocuklarını bu konuda bilinçlendirmeye, provokatif davranışlara karşı net tavır almaya ve toplumsal barışa katkı sunmaya davet etti. Açıklamada, tek bir kişinin yapacağı sorumsuz bir davranışın tüm Türk toplumunu zor durumda bırakabileceği uyarısı da yer aldı.
TKG, “ “Türkiye’den Avusturya’ya göç eden insanlar barışseverdir. Bu kimliği her alanda anlatmalı, kaba söz ve davranışlardan uzak durmalıyız. Avusturya polisi, istihbaratı, siyasetçileri ve medyası antisemitizme karşı taviz vermez. Yakın Doğu’daki sorunları Avusturya’ya taşımayın. Herkes, kendisine yapılmasını istemediği bir davranışı başkasına da yapmamalıdır. Toplum olarak bizler bunu çok iyi biliyoruz ve örnek olmaya devam etmeliyiz. Zor dönemlerden geçiyoruz. Birbirimizi uyarmak görevimiz.” dedi. (yenivatan.at, APA)
