Hollanda: Sağ popülist Wilders’in partisi sandık çıkış anketlerinde açık ara önde

İlk tahminlere göre Wilders´in PVV Partisi seçimlerde 35 sandalye kazandı. Kırmızı-yeşil ittifakı (26) ve bir önceki sağcı liberal iktidar partisi Dilan Yeşilgöz liderliğindeki parti VVD (23) ikinci sıra için yarışıyordu.

AMSTERDAM. Hollanda’da sandık çıkış anketlerine göre sağ popülist Geert Wilders’in partisi PVV parlamento seçimlerinden en güçlü parti olarak çıktı. Çarşamba günü 13 milyon seçmen sandık başına gitti. Bu durum Çarşamba akşamı sandıklar kapandıktan sonra Hollanda televizyonu tarafından bildirildi. Wilders’in Özgürlük Partisi (PVV) bu nedenle parlamentodaki 150 sandalyeden 35’ini kazanmayı umuyor.  Bu tahmin doğrulanırsa, ilk kez sağ popülist bir parti Hollanda parlamento seçimlerini kazanmış olacak.

https://x.com/geertwilderspvv/status/1727418576498532820?s=20

Tahminlere göre, Hollanda´da baş aday Dilan Yeşilgöz ve eski Başbakan Mark Rutte’nin liderliğindeki sağ liberal Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi (VVD) on bir sandalye azalarak 23 sandalye kazanacak.

Eski AB Komiseri Frans Timmermans liderliğindeki Yeşiller ve Sosyal Demokratlar ittifakı ise dokuz sandalye artışla 26 sandalyeye sahip. Eski Hıristiyan Demokrat Pieter Omtzigt tarafından birkaç hafta önce kurulan Yeni Sosyal Sözleşme (NSC) partisi ise tahminlere göre 20 sandalye kazanabilir.

Açık koalisyon soruları

Wilders’in PVV’si son haftalarda anketlerde yükselmeye devam etti. Diğer şeylerin yanı sıra, 60 yaşındaki Wilders tüm camilerin kapatılmasını ve Kuran’ın yasaklanmasını istiyor. Ancak seçim kampanyası sırasında daha ılımlı bir tavır takınmış ve İslam’la mücadelenin şu anda öncelikli olmadığını söylemişti. Bunun yerine sığınmacılar için sınırları kapatmak istiyor.

Seçimlerden sonra hangi hükümetin kurulacağı henüz belli değil. Eski Hıristiyan Demokrat Pieter  Omtzigt, anayasa karşıtı görüşleri temsil ettiği için Wilders ile çalışmayı reddetti. Yeşilgöz işbirliğini açıkça reddetmiyor ancak Wilders’in başbakanlığında bir hükümete girmek istemiyor. Rutte, Wilders ile işbirliğini her zaman reddetmişti.

Erken parlamento seçimi, Rutte’nin merkez sağ koalisyonunun sadece 18 ay görevde kaldıktan sonra yaz aylarında çökmesinin ardından gerekli hale gelmişti. Bunun nedeni göç politikası konusundaki anlaşmazlıklar oldu. Hollanda tarihinin en uzun süre görev yapan başbakanı olan Rutte daha sonra ulusal politikadan ayrıldığını ve şimdi NATO Genel Sekreteri olmak istediğini açıkladı. Ancak yeni bir hükümet göreve gelene kadar görevde kalmaya devam edecek.

 

Hollanda Başbakanı Mark Rutte

Temmuz’da dörtlü koalisyon hükümetinin çökmesinin ardından istifasını açıklayan ve dört ayda ülkesini erken genel seçimlere taşıyan Rutte, 16 yıldır ilk kez aday değil. Rutte, Türkiye’nin 1952’den beri üyesi olduğu Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) Genel Sekreterliği’ni istiyor.

Karmaşık bir siyasi yapıya sahip olan Hollanda’da seçimler belirsizliklerle dolu ve seçmenler her zamankinden daha kararsız. Ancak kesin olan tek şey, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’den boşalacak koltuğa talip olduğunu açıkça dile getiren Mark Rutte’nin yarışta olmaması.

Seçim yasaklarından hemen önce, 20 Kasım’da yayınlanan I&O Research anketine göre, Hollanda Meclisi için önde gelen dört adayın başa baş olduğu yeni bir resim oluşuyor.

Seçimlerde, parlamentoda bulunan 150 sandalye için 27 siyasi parti yarışıyor. Anketler, bunların 18’inin meclise girme ihtimali olduğunu gösteriyor. Üstelik seçimleri önde götürmesi beklenen dört büyük parti başa baş durumda. Bu da şimdiden, muhtemelen uzun bir “koalisyon müzakereleri” döneminin habercisi.

Dilan Yeşilgöz ilk kadın Başbakan olacak mı?

Seçimlerde Başbakan Rutte’nin istifasının ardından, liberal Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi’nin (VVD) başına geçen, Türkiye kökenli Adalet Bakanı Dilan Yeşilgöz-Zegerius, başbakanlık koltuğu için en iddialı isim. Rutte’nin geride bıraktığı olumlu ekonomik ve diplomatik bilançodan faydalanacak olan Yeşilgöz, Hollanda’nın ilk kadın başbakanı olabilir.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) mensubu sendikacı bir babanın kızı olan Ankara doğumlu Dilan Yeşilgöz, 12 Eylül Darbesi’nin ardından sekiz yaşında Hollanda’ya geldi. Yeşilgöz, 2017’den bu yana parlamento üyesi; üç yıl boyunca hükümette, önce ekonomiden sorumlu devlet bakanı, ardından adalet bakanı olarak görev yaptı.

Hollanda Adalet Bakanı Dilan Yeşilgöz-Zegerius

Kampanya boyunca Hollandalılar arasında özellikle hassas bir konu olan güvenlik ve göç konularında mesajlar verdi. Sosyal medyada köpeklerinin resimlerini yayınladı, kampanya klibinde boks eğitimi aldığı görüntüleri paylaştı.

Hollandalıların hassas olduğu göç konusunda, göçmenlere karşı sert politika uygulanması gerektiğini söyledi, hatta İslam ve göç karşıtı aşırı sağcı Geert Wilders ile koalisyona gidebileceğini açıkladı.

“Mesih” Omtzigt de iddialı

Seçimlerin diğer iddialı ismi Ağustos ayında kurduğu partisi Yeni Sosyal Sözleşme (NSC) ile bir anda Hollanda siyasetinde büyükler kulübüne giren 46 yaşındaki milletvekili Pieter Omtzigt. Popülist sağcı Omtzigt, yolsuzlukla mücadelesi nedeniyle ülkesinde ulusal bir kahraman hatta bir “mesih” olarak adlandırılıyor.

Yeni Sosyal Sözleşme (NSC) partisi lideri Pieter Omtzigt

Eski Hıristiyan Demokrat milletvekili, etnik kökenlerine dayanarak yanlışlıkla çocuk yardımı dolandırıcılığıyla suçlanan 20 bin aileye ilişkin bir skandalı ortaya çıkardıktan sonra, 2021’de Mark Rutte hükümetini devirmesiyle tanınıyor. Bu sistem karşıtı aday, Hollanda’nın siyasi manzarasını sarsıyor ve değişim arayan seçmenlerin de ilgisini çekiyor.
Büyük bir devlet reformu vaat eden Omtzigt, “Daha iyi kontrole ihtiyacımız var ve bunu başarmak için Hollanda devletinin reformu da dahil olmak üzere büyük değişimlere ihtiyacımız var” mesajını veriyor.

Yeşil-sol ve aşırı sağ yakın takipte

Anketlerde iki favorinin hemen arkasında, yeşiller ve sosyal demokratların ittifakına liderlik eden eski Avrupa Komiseri Frans Timmermans ve Hollanda siyasetinin bilinen yüzü aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders yer alıyor.

Aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders

AB Yeşil Anlaşması’nı savunan, güçlü çevresel referanslara sahip ve AB içinde “güvenilir bir politikacı” olarak tanınan Timmermans, özellikle koalisyon ittifakları içinde yer alacak bir oranla seçilirse, iktidarın belirleyici isimlerinden birisi olacak.

“Başbakan olma konusunda iddialı olmadığını açıklayan Omtzigt, sandıktan güçlü bir oyla çıkarsa, iktidara sağın mı, solun mu geleceğine karar verebilecek kilit isim olacak.

Seçim kampanyasında ve anketlere önde görülen bir başka aday da, çiftçilerin AB tarafından getirilen çevre planlarına karşı öfkesinden beslenen ve elitlere savaş açan Çiftçi-Vatandaş Hareketi (BoerBurgerBeweging-BBB) ve lideri Caroline van der Plas.

Avrupa’daki Sarı Yelekliler gibi sosyal hareketler sonrası büyüyen ve Mart ayında yapılan seçimlerde etkileyici bir zafer kazanarak senatonun en büyük partisi olan BBB’nin de etkili olabileceği belirtiliyor. Buna rağmen anketler, BBB’nin, genel seçim kampanyasında gerilediğini ve dokuz sandalye çıkarabileceğini gösteriyor.

Wilders´in Atatürk ile ilgili paylaşımları dikkat çekmişti.

 

( yenivatan.at)

Relevante Artikel

Back to top button
Fonds Soziales Wien
Cookie Consent mit Real Cookie Banner