Avusturya Medyası, basın özgürlüğüne cepheden saldırıdan şikayetçi
Bu dava Türkiye'de gazetecilerin keyfi tutuklanmasını hatırlattı. Haber Avusturya'dan.
KARİNTİYA. Karintiyalı bir gazetecinin cep telefonu ve bilgisayarına geçen günlerde Avusturya savcılığı tarafından el konuldu. Adalet Bakanı Alma Zadić bugün savcılıktan açıklama talep etti. „Basın özgürlüğü demokratik düzenimizin değiştirilemez temel ilkesidir. Gazetecilerin özgürce çalışabilmelerini ve kaynaklarının korunmasını sağlar. Demokrasilerde bu, medyanın devletin dördüncü gücü ve kamunun bekçi köpeği olarak denetim işlevini yerine getirebilmesi için elzemdir.“ diyen Adalet Bakanı Alma Zadić, Klagenfurt’taki savcılığın eylemleri karşısında bu açıklamayı yapma gereği duydu.
Ne olmuştu ?
Yeni Vatan Gazetesi bir önceki haberinde savcılığın talebi üzerine gazeteci Franz Miklautz adlı Karintiyalı araştırmacı gazetecinin cep telefonuna ve bilgisayarına el konulmasını kolluk kuvvetlerinden istemiş ve yerin getirilmişti. Gazeteci hakkında Kendisi Karintiya Belediyesi müdürünün 40 bin Avroa’dan fazla astronomik maaşını belgeleri yazması ile savcılık olağan dışı bir adım atarak „Avusturya’da resmi gizliliğin ihlaline katkıda bulunmak ve Veri Koruma Yasasını ihlal etmek“ suçlarından soruşturma yürütmeye başlamıştı. Avusturya’da gazeteci örgütleri bu durumu basın özgürlüğüne yönelik bir saldırı olarak görerek sert bir şekilde protesto etmeleri sonunda Adalet Bakanı açıklamada bulundu.
Karintiya’dan açığa çıkan hikayeler
Franz Miklautz Klagenfurt’ta yaşayan serbest ve daha çok araştırmacı olan ciddi bir gazetecidir. Diğer işlerinin yanı sıra Mediapartizan adlı internet sitesini yönetmekte ve ulusal dergiler de dahil olmak üzere çeşitli medya organları için haberler geçmektedir. Kärnten’de araştırmacı araştırmalarıyla tanınan Miklautz ortaya çıkardığı hikayeler nedeniyle siyasi partiler tarafından da korkulan bir isim.
Miklautz, Klagenfurt belediyesindeki fazla mesai hesapları, maaşlar ve ikincil istihdamla ilgili kritik ve sorumlular için sıkıntılı araştırmaları nedeniyle suçlanması gazeteciliğin ana işini yapmaması ile eşdeğer. 4. Kuvvet Medya’nın görevi bu. Savcılığa göre Miklautz gizli belgeleri yayınlamış ve böylece „resmi gizliliğin ihlaline“ katkıda bulunmuştu. Şimdi araştırmanın içeriği Avusturya medyasında geniş bir şekilde yer alıyor.
Miklautz, Kärntner Monat’ta Klagenfurt belediye binasındaki fazla mesai, komisyonlar ve yan faaliyetler hakkında haber yapmıştı. Aralık 2022’de Klagenfurt Belediyesi Müdürü’nun Peter Jost’un aylık brüt gelirinin 40.834 avro olduğu söyleniyordu. Miklautz maaş bordrosunu da sunmayı başardı. Bu para vergiler ile ödeniyor ve astronomik ve kimse bu kadar maaş almıyor.
Sektör ihlalleri kınıyor
Genel Yayın Yönetmenleri Birliği ve Concordia Basın Kulübü Klagenfurt savcılığını şiddetle eleştirdi.
Yargının eylemi editoryal gizliliğe cepheden bir saldırıydı, burada kırmızı çizgiler aşıldı. Davayla bağlantılı olarak gazeteci temsilcileri Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası’nın aciliyetine de dikkat çektiler.
Her yıl basın özgürlüğü endeksi yayınlayan Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü büyük bir eleştiri getirdi. „Bu yaklaşım basın özgürlüğüne büyük bir darbedir. Bu bir emsal teşkil ederse, tüm gazeteciler gelecekte hala bilgi alıp alamayacaklarını kendilerine sormak zorunda kalacaklar,“ dedi .
RSF Avusturya Başkanı Fritz Hausjell. „Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası’nın nihayet uygulanması ve resmi gizliliğin kaldırılması için haykırıyor. Eğer Karintiya savcısının davası kabul edilirse, resmi gizlilik editoryal gizliliğin önüne geçecektir.“
SPÖ Meclis Grup Başkanı Philip Kucher, Zadić’e el konulan ekipmanların mümkün olan en kısa sürede iade edilmesini sağlaması ve ayrıca böyle bir şeyin bir daha yaşanmamasını temin etmesi çağrısında bulundu. FPÖ Ulusal Konsey üyesi Christian Ragger soru önergesi verirken, Neos Klubobmann milletvekili Nikolaus Scherak parlamento tarafından atanan bağımsız bir Federal Savcılık ve Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası’nın çıkarılmasını talep etti.
Değerlendirme mümkün değil
Görünüşe göre Miklautz’a karşı medya hukuku açısından bir yere varmak mümkün değildi ve şimdi ceza hukuku kullanılarak resmen gazeteci korkutulmaya çalışılıyor. Bu aynı zamanda gazetecinin saklaması gereken kendi muhbirini bulmakla ilgili gibi görünüyor. Miklautz’un avukatı bilgisayarına ve cep telefonuna el konulmasına itiraz ettiği için bu cihazlar şu anda incelenemiyor. Ancak Miklautz da cep telefonu ve bilgisayarına el konulduğu için belgelerine ve bağlantılarına erişemediği için çalışamıyor. Adalet Bakanı’nın bu konudaki açıklamasına göre, cihazların değerlendirilmesi adli inceleme yapılana kadar mümkün değil. Adalet Bakanı Zadić, savcılığa fiili ve hukuki durumu incelemesi için acil bir rapor talimatı verdi. Arka plana göre yargı, olayların patlayıcı niteliğinin farkında ve mümkün olduğunca çabuk hareket etmeye ve sonuç elde etmeye çalışıyor.
Adalet Bakanı Zadić, toplumda gazetecilerin denetim işlevlerini yerine getirebilmelerini sağlamanın anayasal bir hukuk devletinde tüm kurumların görevi olduğunu söyledikten şunları ifade etti : „Gazeteciliğin bu önemli görevi, editoryal gizlilik ve basın özgürlüğü gibi özel yasal hükümlerle de korunmaktadır. Bu hükümlere cumhuriyet savcıları tarafından her durumda saygı gösterilmeli ve basın özgürlüğü korunmalıdır.“
