Avusturya Cumhurbaşkanlığı Seçimleri: Van der Bellen’in tahtı sallanıyor mu?
Hofburg seçimleri öncesi yapılan anketler, adaylar arasındaki gerilimi tırmandırıyor. Anket sonuçlarına göre, mevcut Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen için veda çanları mı çalıyor? İkinci tura gerek kalmayacağını düşünenler yanılıyor mu?
Viyana. Avusturya’da 9 Ekim 2022 Pazar günü yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı Seçimleri için heyecan dorukta! Seçim öncesi anketler, gerilimi daha da tırmandırıyor. Şimdiye kadar mevcut Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen ipi önde göğüslerken, en son yapılan INSA anketi rüzgarı ters yöne çevirdi.
Anket sonuçları, Van der Bellen’in ikinci tur seçimler olmadan Hofburg’a geri dönmesinin kolay olacağını düşünen herkesin yanıldığını ortaya koydu. En son INSA anketine göre, Alexander Van der Bellen sadece %48.5 oy oranına ulaştı. Son verilere göre, Yeşiller’in oyu seçim kampanyası sırasında %59’dan (profil anketine göre, 17.9.) %48,5’e düştü.
4-6 Ekim tarihleri arasında 1000 katılımcıyla yapılan anket sonuçlarına göre, Van der Bellen mutlak çoğunluğa sahip olamayacak ve iş kesinlikle ikinci tura kalacak. Walter Rosenkranz, Tassilo Wallentin veya Dominik Wlazny’ye verilen her oy, ikinci tura çıkma ihtimalini artırıyor.
ÖVP seçmenleri Van der Bellen’i, FPÖ seçmenleri Rosenkranz ve Grosz’u seçiyor
INSA anket sonuçlarında, Walter Rosenkranz %14,5 oyla ikinci sırada yer aldı ve ardından onu %12,5 ile Bira Partisi’nden Dominik Wlazny (aka Marco Pogo) takip etti. Tassilo Wallentin ve Gerald Grosz’un her biri %9 ile berabere kaldı. Yukarı Avusturyalı ayakkabıcı Heinrich Staudinger ve MFG’den Michael Brunner sırasıyla %3,5 ve %3 oy oranına ulaştı.
Yeşiller, ÖVP ve SPÖ seçmenleriyle Van der Bellen, ankette salt çoğunluğu elde etti. %83 oranındaki Yeşil seçmenlerle -şaşırtıcı olmayan bir şekilde- ilgi oldukça yüksek. Görevdeki Federal Başkan, ÖVP seçmenlerinin %62’sine güvenebilir ki bu, SPÖ seçmenlerinden (%58) daha da yüksek bir orandır. FPÖ seçmenleri çoğunlukla Rosenkranz ile hile yapacak, ancak liberal üst aday da onlarla mutlak çoğunluğa sahip değil (%44). Muhtemelen en çok liberal seçmenler arasında %19’a ulaşan Grosz’a karşı kaybedecek. NEOS seçmenlerinden en fazla desteği alan (%13) Wallentin’de ise durum farklı. Aksi takdirde, Wlazny, NEOS destekçileri arasında şaşırtıcı derecede yüksek bir onay (%34) buluyor. Bu oran, Van der Bellen’den (%37) sadece üç puan daha az.
Katılım bu sefer özellikle yüksek olabilir
Güzel havaya rağmen katılım oldukça yüksek olabilir: Ankete katılanların %79’u bir sonraki seçimde gerçekten oy kullanmak istediklerini belirtirken, %11’i henüz emin değil. Karşılaştırma için: 2016 cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda katılım, 2010’dakinden (%53,6) 14,9 puan daha yüksek olan %68,5 idi. 4 Aralık 2016’da Alexander Van der Bellen ve Norbert Hofer arasındaki son ikinci turda seçmen katılımı yeniden %74,2’ye yükseldi – önemli bir artış.
Ancak anketlerin gösterdiği gibi, hala iyileştirme için alan var. Önümüzdeki pazar günü oy kullanma hakkını kullanan vatandaşların oranının daha da yüksek olması muhtemel. Buna göre, yerel halk arasında oy kullanma isteğinin (%85), göçmenlik geçmişine sahip kişilerden (%52) önemli ölçüde daha yüksek olması ise dikkat çekiyor. (yenivatan.at)
