„Kant Schmackhaft machen!“ adlı eserin 3. baskısı raflarda yerini aldı

"Kant Schmackhaft machen!" Türkçesiyle " Kant'ı lezzetli yapmak" başlıklı eser, yeni Türk mutfağının eşsiz menülerini içeren 3. baskısı ile kitapçılarda.

„Kant Schmackhaft machen!“ Türkçesiyle “ Kant’ı lezzetli yapmak“ başlıklı eser, yeni Türk mutfağının eşsiz menülerini içeren 3. baskısı ile kitapçılarda. Kant, batının ahlak felsefesinin formülünü 18 yüzyılda adeta ete kemiğe ve kağıda dökmüş dünyanın en önemli filozoflarından bir tanesi.

2024 yılında 300 yaşına girecek olan Kant’ın tüm medeni, demokratik ve hukuk devletlerinin olduğu dünyada kutlanacak olan doğum yılında, birçok toplantı ve anmaların temeli ve başlığı aslında „Ahlak ve Toplum“ olacak gibi…

Türkiye’nin depremler ve „yapılar-siyaset-bürokrat-müteahhit-vatandaş“ beşli şeytan atlıları içinde en çok tartıştığı “Ahlak-Liyakat- Adalet”in batıda temsilci felsefecisi sayılan Kant ile ilgili -enfes Türk yemek menüleri arasında- bu düşündüren eser, aslında batı ile doğu arasındaki farkı göstermesi açısından önem arz ediyor… Doğuda Kant gibi düşünen binlerce filozof çıkmış ama yaşadıkları toplumlar çağın niye gerisinde kalmış? Toplumun kural nizama uyması, doğaya, hayvanlara saygı duyulması ve canlıların korunması ve de demokrasi, kuvvetler ayrılığı gibi korunan ilkelerle hukuk devleti olma anlamında batı niye bu kadar ilerde?

Türkiye’de daha yeni Kahramanmaraş depreminde görülen gerçek şu ki; „deprem öldürmüyor“ tam tersine ahlaksız, gaflet içinde, yarı cahil müteahhit, siyasetçi, iktidar, bürokrat, çakma gazeteci ve kurallara uymayan vatandaşlar öldürüyor… İlk önce ahlak, adalet ve liyakat… Kant demek bu! Kolay değil ama… İşte bu eser Kant’ı Türk yemekleri ile lezzetli hale getiriyor.

Relevante Artikel

Back to top button
Cookie Consent mit Real Cookie Banner