Avusturya, yeni radikal sağın merkezi

Kimlikçiler Hareketi lideri 30 yaşındaki Martin Sellner, merkezi figür

Coğrafi ayrılığın esas olduğu etnik çoğulculuk ideolojisini temsil eden Kimlikçiler Hareketi’nin (identitäre Bewegung) Avusturya kolu uzmanlara göre yeni radikal sağın itici gücü.

“İslamlaşma öldürür” yazılı pankartlı gösterileri ya da Akdeniz’deki mültecileri engellemek için gemi kiralamaları gibi eylemleri ile Kimlikçiler Hareketi (identitäre Bewegung) art arda manşetlere taşındı ve mahkemeye çıkarıldı.

Avusturya Hükümeti şimdi, Kimlikçiler Hareketi’nin yasaklanmasını konuşuyor. Gerekçe ise geçtiğimiz günlerde Yeni Zelanda’da 50 Müslümanı öldüren saldırganın, hareketin lideri Martin Sellner’e yaptığı bağış!

Sellner’e yapılan bu bağış tesadüf olarak görülmüyor: Siyaset Bilimci Natascha Strobl’a göre 30 yaşındaki lider, “Avrupa ve uluslararası alandaki Kimlikçiler Hareketi’nin merkezi figürü.”

2012 yılında Fransa’da doğan Kimlikçiler Hareketi, uzmanlarca yalnızca aşırı sağcı bir hareket değil aynı zamanda neofaşist olarak tanımlanıyor. Hareketin kimi simaları da Neo-Nazi geçmişine sahip.

Harekete yönelik gelecek bir yasağın organizasyonu dünya çapında etkileyeceğini belirten Strobl, “Uluslararası eylemler Avusturya’dan kontrol ediliyor. Buradaki aktivistler, itici güç.” dedi.

Sellner, kaygılanmıyor

Örgütün mercek altına alınmasını “sembolik bir hareket” olarak gördüğünü ifade eden Kimlikçiler Hareketi’nin lideri Martin Sellner, “suç örgütü kurma” konusunda açılan davanın düşmüş olduğunu söyledi. 17 aktiviste yönelik açılan soruşturma ve dava, dört yıl sonra 2018 yazında beraatla sonuçlandı.

Profesyonelce ve sıkı bir şekilde organize olmuş olan bu yeni sağın etkinlikleri, Avrupa’nın radikal sağcılarının geleneksel toplanma ve taşkınlıklarının yerini aldı. Bu yeni grup için eğitim çok önemli ve artık dazlak kafalar da yok.

“Sürgün” yerine “geri göç”

Avusturya Direniş Dokümantasyon Arşivi’nden (DÖW) Bernhard Weidinger, Kimlikçiler Hareketi’nin aşırı sağcıların imajını modernize etmeyi başardığını söylüyor: Örneğin terimler pozitif yönde yeniden tanımlandı. Artık “sürgün” yok “geri göç” var. Böylelikle daha büyük bir grup tarafından cazip bulunur hale geldiler. Weidinger: “Eski Neo-Nazi tavrı ile çok sınırlı bir kitleye ulaşabilirsiniz. Bu nedenle de çok daha zararsızdır.”

Avusturya’daki aktivistlerin, Almanya’daki daha genç organizasyonlara göre çok daha disiplinli olduğunu söyleyen Weidinger: “İç yönerge çok açık: Neo-Nazi hareketlerde bulunulmaması ve şiddet kullanılmaması.” Kaldı ki genel olarak Avusturya’daki aşırı sağcı çevrelerden kaynaklanan suçlar azaldı.

Yetenek havuzu

Kimlikçiler Hareketi Avusturya’da yaşları 15 ila 35 arasında değişen 300 aktiviste sahip. Uzmanlara göre hareketin bir parti olma ya da politikanın içinde yer alma gibi bir hedefi yok. Organizasyon daha ziyade bir yetenek havuzu. Strobl, aktivistlerin belirli bir yaştan sonra diğer organizasyonlara ya da partilere yöneldiğini söylüyor. Almanya’da AFD (Almanya için Alternatif Partisi), Avusturya’da FPÖ (Avusturya Özgürlük Partisi) gibi.

Hükümetin hızlı ve sert tepkisinin nedeninin de bu olduğunu söyleyen Strobl, “Strache’nin şimdi hızlı bir şekilde cevap vermesi gerekiyor zira Kimlikçiler Hareketi ile ilişki içerisinde. Ancak yasak girişimi erken bir atılım olabilir. Bana göre bağış, bir organizasyonun yasaklanması için yeterli değil.” dedi.

Bu “erken girişimin” ters dahi tepebileceğini söyleyen Strobl, gerekçenin yasaklama için yetersiz bulunması halinde hareketin sempatizanlarının kendilerini “mağdur” olarak tanımlayabileceklerini ifade etti.

Relevante Artikel

Back to top button
Cookie Consent mit Real Cookie Banner