Ticaret Odası’nın yeni başkanı “Avusturya’ya bakmak” istiyor
VİYANA – Christoph Leitl yerine Ticaret Odası başkanlığına seçilen Harald Mahrer daha önce halkla ilişkiler ajansı Pleon Publico genel müdürlüğü, Bilim ve Araştırma Müsteşarlığı ve kısa süreliğine Maliye Bakanlığı görevlerinde bulundu. Krone gazetesine verdiği röportajda Mahrer, yeni bir eğitim projesi, oda içinde verim ve sosyal ortaklar için milyonlarca avro harcanacağını söyledi.
İşte o röportaj:
Krone: Christoph Leitl “Avusturya geriledi” sözüyle öne çıktı. Sizin başkanlığınızı hangi cümle belirleyecek?
Harald Mahrer: “Avusturya’ya bakıyoruz”. Ticaret için geniş bir anlayış yaratmak istiyorum. Nitekim hepimiz ticaret ile alakalıyız. Söz konusu olan Avusturya’nın geleceği ise aslında ilgilenmemiz gereken 8,6 milyon üyemiz var.
Odanın gerekliliğinin bile tartışıldığı bir dönemde bu nasıl mümkün olacak?
Korkutucu propagandalar olmaksızın, somut ve tutkulu argümanlarla. Örneğin şimdiden insanlara, gelecekte herkesin daha çok çalışması gerektiğine işaret edildiği iş saatlerinin esnekleştirilmesi meselesi.
Sizinle birlikte İşçiler Odası, Sendika ve Tarım Odası’nda da kadrolar değişiyor. Yeni sosyal ortaklıklar nasıl şekillenecek?
İtimada dayalı bir ilişkiye ihtiyacımız var ve bu konuda karşımdakilere avans tanıyorum. Bizi büyük sorumluluklar bekliyor. Bunları başarabilmek için sosyal ortaklıktan bir gelecek ortaklığı yaratmak ve bunu bilim ve sivil toplumun en iyi beyinleri ile desteklemeliyiz.
Söz ettiğiniz sorumluluklar hangileri?
En büyüğü uluslararası rekabet. Çin’de orta direk 250’den 500 milyon kişiye yükselecek ve orada şirketler herhangi bir engel olmaksızın çalışabilmekte. Aynı zamanda dijitalleşme hepimizi meşgul ediyor. Asıl soru, Avusturya için güvenlik, büyüme ve refahı garanti etmeyi nasıl sürdürebiliriz?
Peki sizin buna cevabınız nedir?
Ekonomik başarımız üç ayak üzerine oturuyor: Renkli bir branş çeşitliliği, tavizsiz kalite ve çalışanlarımızın yenilikçilik gücü. Ticaret Odası olarak tam da bunu teşvik etmeliyiz.
Hangi araçlarla?
Büyük bir eğitim yatırım paketi için 9 haneli bir rakam harcamak istiyoruz. Konsept ve finansmanın sonbahara kadar hazır olması öngörülüyor. Dual eğitime dijital bir odak noktası eklenmesiyle üçlü eğitime dönüştürüleceği bir eğitim kampüsü kurma fikrimiz var. Burada çıraklar ve ustalar eğitilebilecek.
Ticaret odasının üye aidatları 2019 yılından itibaren 100 milyon Euro düşüş kaydedeceği halde daha fazla yatırım mı yapılacak?
Sürekli daha verimli çalışabilmek için çabalıyoruz. Ancak şirketlerin ihtiyaçlarına cevap vermeyi de bırakamayız. Dördüncü nesle devredilen bir aile şirketinin ihtiyaçları ile yeni kurulan bir şirketin ihtiyaçları aynı değil. Yeni kurulan şirketleri, aidattan muaf oldukları süreyi uzatarak destekleyebiliriz.
Şirketlerin siyasetten beklentileri neler?
Hükümetin başarısını, şirketler ve çalışanlar için vergi ve kesintileri ne derece düşürdükleri, bürokratik kuralları ne kadar azalttıkları ve yeni çalışma formlarına nasıl uyum sağladıkları ile ölçeceğim. Örneğin sosyal güvenlik: Bir çalışan ek olarak web siteleri tasarlıyorsa ve yılda 2000 avro gelir elde ediyorsa kendini neden iki kere sigortalamalıdır? Bu durumlarda gelir toplanmalı ve ana meşgalenin sigortasına eklenmelidir.
Sizce sosyal Sigorta Kurumları için hangi yapı daha makul?
Ticaret Odası bundan beş yıl önce beş ayaklı kurum modelini öne sürmüştü. Pek çok kişinin gıptayla baktığı tıbbi bir standarda sahibiz. Bunun böyle kalması için şahsen özerk idareyi savunuyorum. Hükümette edindiğim tecrübe gereği, devletin daha uygun ve daha vatandaşa yakın çalışacağı konusuna şüpheyle bakıyorum. Ancak finansal imkanların akışı sağlanmalıdır.
