Avusturya’da ‚düşmüşlük‘ diz boyu

(VİYANA) – Son günlerde Türkiye kökenli 39 yaşındaki bir kadının devletten haksız yere 6 haneli rakamlara ulaşan sosyal yardım parası aldığı yönündeki haber, Avusturya medyasında yaygın olarak servis ediliyor.

Medyada yer alan haberlere göre Türkiye kökenli Avusturya vatandaşı 39 yaşındaki kadının, 2006 yılında o zamanlar 2 ve 3 yaşında olan çocuklarıyla beraber Avusturya makamlarına haber vermeden Türkiye’ye taşındığı ifade ediliyor.

İddialara göre 39 yaşındaki kadın, Jenbach’daki (Tirol) ikametgah adresini güncel tuttu ve resmi işlemlerini halletmek için arada bir Avusturya’ya geldi. Bu süre zarfında çocuk parası (Kinderbetreuungsgeld), aile yardım parası (Familienbeihilfe), nafaka avansları ve acil durum (Notstandshilfe) gibi sosyal yardım paralarını almaya devam ettiği belirtilen kadının, 2016 yılında 3. çocuğunu doğurmak için tekrar Avusturya’ya geldiği, doğum ve kayıt işlemlerinden sonra tekrar Türkiye’ye dönerek 3. çocuğu için de yasa dışı sosyal yardım parası almaya başladığı kaydedildi.

Haberlere göre 12 yıl boyunca haksız yardım almakla suçlanan kadın, 3 çocuğu ile birlikte Jenbach’ya döndü ve hakkındaki iddiaları kabul etti.

Yasalara göre bu yardımlar ancak Avusturya’da ikamet edip ülkede yaşandığı zaman hak ediliyor.

Yorum & Analiz: “Düşmüşlük diz boyu”

Haberlere bakıyoruz; “Astro Türk”, peki ya “Astro Judin” yazabilirler mi? 

Bu arada yapılan yanlışı savunma gayretinde değiliz! Lakin Balkan ülkeleri hatta Avusturyalılar da böyle sosyal dolandırıcılık yapıyorlar ama nedense Türklerde olduğu gibi ırklarına ve dinlerine indirgenmiyor….

Kısacası…

Devletin parasını dolandırarak haksız bir biçimde alan kişileri ırk, din, dil ve renk ayrımı yapmadan kınıyor ve bu yanlıştan dönmelerini derhal talep ediyoruz.

Ama burada çok çirkin bir durum daha var…

Türkiye göçmenleri arasından neden kimse ses çıkarmıyor? “Neden bu dolandırıcılığı Türk ismine ve toplumuna mal ediyorsunuz?” diye…

Nerede dernekler?
Nerede gazeteciler?
Nerede kurum ve kuruşlar?
Nerede bu algı operasyonuna tepki gösterecek iş adamları ve esnaflar?

Kimse yok mu?

Yapılan bir dolandırıcılığın Türk kimliğine ve topluma mal edilmesine karşılık, Avusturya’da bulunan 300 bin Türkiye göçmeni arasında buna demokratik şekilde “sap ile samanı karıştırmayın” diyerek tepki gösterecek ve dinlenecek bir kişi, kurum ve kuruluş yok mu?

Neden, çirkin bir dolandırıcılık olan ve tüm Türkleri şeytanlaştırmaya yönelik bu “vergiler üzerinden dolandırıcılık” olayının bir ırka ve kavme mal edilen haberlere karşı bir tepki verilmiyor? Hatta bazıları Almanca deyimle “Schadenfreude” (komşuya gülme) eylemi içinde…

Alavere, dalavere ile dernekçilik, federasyonculuk veya gazetecilik nereye kadar? Sizin o hava – civa ve yalakalık kokan, bilgi ve yüreği olanları da alçakça karalama eylemlerinden, Kurtlar Vadisi rolünden fışkıran karekterlerden ve “ağır ol, molla desinler” rolünden, bunların yanında münafıklık dışında başka işiniz yok mu?

Maalesef burada yarım değil, tam Yezidlik diz boyu,

Düşmüşlük diz boyu…

Relevante Artikel

Back to top button
Fonds Soziales Wien
Cookie Consent mit Real Cookie Banner