ORF’de canlı yayın: Seçim öncesi son büyük tartışmada neler konuşuldu?
Geçtiğimiz akşam parlamentodaki beş partinin liderleri ORF'nin “Elefantenrunde(Filler Masası)” programında seçim öncesi son kez bir araya geldi. Tartışma Avusturya´yı etkileyen başlıca konulara odaklandı: Başta Ekonomi, göç ve iklimin korunması. Özellikle Avusturya'nın ikinci dünya savaşı sonra İsviçre gibi "Tarafsız bir ülke konumu" adeta duygusal bir konu haline geldi. Her ne kadar parti liderleri arasında saldırılar eksik olmasa da, tartışma genel olarak objektif kaldı.
VİYANA. Avusturya’da Ulusal Parlamento seçimleri iki gün sonra 29. Eylül Pazar günü. Seçime giden günlerde parti taktiklerinin merkezinde kendi seçmen kitlelerini harekete geçirmek yer alıyor. Bu doğrultuda, parti liderleri Karl Nehammer (ÖVP), Andreas Babler (SPÖ), Herbert Kickl (FPÖ), Werner Kogler (Yeşiller) ve gruptaki tek kadın olan Beate Meinl-Reisinger (NEOS) ORF’nin en son ünlü ve çok izlenen “Elefantenrunde” programında büyük bir kararlılıkla yer aldılar.
Parti liderlerinin adeta halk önünde yüzleşmenin başlangıcında ilk konu Avusturyalıların ana endişesi olan gergin ekonomik durumdu. Kesin olan bir gerçek hepsi Avusturya tasarruf yapmak zorunda kalacak. ÖVP, örneğin yeni bütçe müzakereleri ve tüm bakanlık dairelerinin bütçelerinin gözden geçirilmesi yoluyla büyüme ve verimlilik yoluyla bütçeyi istikrara kavuşturmak istiyor. Ayrıca ülkeye yatırımlar getirilmeli ve fazla mesai ve emeklilik yaşı sonrası çalışma için vergi iyileştirmeleri uygulanmalıdır.
Yapısal reformlar uzun zamandır bekliyor
SPÖ ise tamamen farklı bir yaklaşım izliyor: ülkedeki zenginlerin daha ağır vergilendirilmesi yoluyla bütçe yeniden düzenlenmeli. SPÖ lideri Babler bir kez daha bunun halkın çoğunluğunu değil, sadece “süper zenginleri” etkileyeceğini vurguladı. SPÖ lideri ayrıca bu kişilere yönelik “vergi hediyelerinin” de kesilmesi gerektiğini söyledi. Varlık vergisi ile “defansif olarak hesaplanan” beş ila altı milyar mümkün olacaktır.
FPÖ lideri Kickl ilk olarak “ciddi bir nakit akışı analizi” talep etti. Ayrıca “Sky Shield” hava savunma sistemi, Ukrayna ve kalkınma yardımlarında da tasarruf yapılmasını istedi. Kickl ilk turda üçüncü olarak “yapının içine girmenin” gerekli olduğunu söyledi. Diğer ülkelere bakıldığında da görüleceği üzere, burada reformların başlatılması milyarlar getirecektir.
Yeşiller lideri Kogler: “Alman voodoo ekonomisi”
NEOS da her zaman yapısal reformlardan yana olmuştur. Meinl-Reisinger’e göre dağıtılacak daha fazla artan refah kalmamıştır. Ortalama yüzde 47’lik vergi yükü çok yüksek ve ücret dışı işgücü maliyetlerinin yanı sıra ücret ve gelir vergilerinin acilen azaltılması gerekiyor.
Yeşiller Partisi sözcüsü Kogler, “şirket arabası ayrıcalığı” gibi iklime zarar veren sübvansiyonların kaldırılması gerektiğini söyledi. Önümüzdeki yıllarda “20 milyarlık otoyol” inşa etme planları da kesilmelidir. Öte yandan Kogler, FPÖ’nün anlaşılmaz bir “Cermen vudu ekonomisi” olduğunu söylediği ekonomik yaklaşımından yana değildi.
FPÖ iklim konusunda “360 derecelik bir bakış açısı” istiyor
İklimin korunmasına ilişkin yorumlar da daha az tartışmalı değildi. Kogler’e göre, toprak sızdırmazlığını durdurma hedefine hala güveniyor ve kararlılığını sürdürüyor. Federal eyaletler bunu engelliyordu. Eğer onlar ön plana çıkarılırsa ilerleme kaydedilebilir.
Kickl, belirli iklim hedeflerine ulaşmak için yapısal ekonomik reformlar konusunda acele etmememiz gerektiğini söyledi. Bu bazen elde edilenden daha fazlasını yok edebilir. Bunun yerine, “360 derecelik bir bakış açısı ve orantı duygusu” benimsenmeli ve teknolojiye açık olunmalıdır. Kickl, “Buna içten yanmalı motor da dahil, evet” dedi.
Nehammer, iklimin korunmasının farklılaştırılmış bir şekilde tartışılması gerektiğini söyledi ve son sel felaketine atıfta bulundu. Muazzam miktardaki yağmurun toprak sızdırmazlığı ile bir ilgisi olmadığını belirten Nehammer, “her zaman her şeyi birbirine karıştırmamalı” ve seçim kampanyası sırasında selleri iklim krizinin kanıtı olarak sunmamalısınız. Bu noktada Kickl ile aynı fikirde olan Nehammer, “İklim küreseldir, ulusal değil, bölgesel değil” dedi.
Göçmenlik konusunda “manevra”
Göç konusunda Kickl “Avusturya Kalesi” çağrısında ısrar etti. Bunun AB’nin dağılmasına yol açmayacağını, ancak “yeni bir kitlesel göçü” önleyeceğini vurguladı. Kickl‘ e göre arzu edilen vasıflı işçiler “hoş karşılanan misafirler ‘di“ , ancak entegre olamayanlarla ’karıştırılmamaları” gerekiyordu.
Nehammer Kickl’in İçişleri Bakanı olarak sicilini eleştirdi. İhtiyaç duyulan şeyin, güvenli üçüncü ülkelerde iltica prosedürleri ve ülkede beş yıldan az süredir yaşıyorsanız sosyal yardımların azaltılması olduğunu ve işgücü piyasasına düzenli giriş için ikili anlaşmalar yoluyla bir yol var olduğunun altını çizdi.
SPÖ lideri Babler, Traiskirchen Belediye Başkanı olarak, “insan haklarına dayanan” ve başarılı olduğu kanıtlanmış pragmatik bir yaklaşım seçtiğini söyledi. Mesele sadece sorunsallaştırmak değil, Almanca kursları, istihdam tedbirleri ve toplu kamplardan kaçınma gibi adımlar atmaktı.
Yeşil ve pembe uyum içinde: „Entegrasyon konusunu hafife aldık“
NEOS lideri Meinl-Reisinger ve Yeşiller Partisi lideri Kogler geçmişte entegrasyon konusunu hafife aldıklarını itiraf ettiler. “NEOS lideri, laissez-faire yaklaşımının etkili olmayacağını ve örneğin okullarda öğretilecek değerlerle ilgili olarak kendi beklentilerini açıkça formüle etmek gerektiğini söyledi. İkinci bir zorunlu anaokulu yılı da gereklidir. Kogler ayrıca “Alman sorununa” vurgu yaptı ve NEOS’un ikinci bir zorunlu anaokulu yılı talebine katıldı.
NEOS tarafsızlık konusunda tek başına-“Sky Shield”(“Gökyüzü Kalkanı)
Avrupa Gökyüzü Kalkanı Girişimi (İngilizce: European Sky Shield Initiative) kısaca ESSI, anti-balistik füze kabiliyeti içeren, karaya konuşlu entegre bir Avrupa hava savunma sistemi inşa etmeyi amaçlayan bölgesel bir askerî girişim. Projeye 21 Avrupa ülkesi üyedir. Avrupa Gökyüzü Kalkanı Girişimi fikri ilk olarak Ağustos 2022’de Almanya Şansölyesi Olaf Scholz tarafından önerildi. Teklif, Rusya’nın Ukrayna altyapısına yönelik 2022-2023 saldırıları sırasında ve Kaliningrad’da konuşlandırılan Rus 9K720 İskender balistik füze sistemleri gibi tehditlere karşı Avrupa kıtasının sınırlı savunma kabiliyetine ilişkin artan endişelerin ortasında yapıldı
Meinl-Reisinger tarafsızlık konusunda tek başına kaldı: NEOS ayrı bir AB ordusu kurulmasını istiyor ve tarafsızlığı sorguluyor. AB’ye katılmakla birlikten yana karar verilmişti ve güçlü bir savunma “en iyi Avrupa’da işe yarar”.
Kickl’e göre tarafsızlık geçmişe değil geleceğe ait bir modeldir. Eğer giderek daha fazla ittifaka girersek, “bölgesel bir çatışma hızla bir yangına dönüşecektir”. “ “Sky Shield –Gökyüzü Kalkanı “nın Avusturya’yı koruyabileceği fikri hayali bir fikirdi.
Nehammer bir kez daha Kickl’i herhangi bir çözüm sunmadığı için eleştirdi. “Gökyüzü Kalkanı”( “Sky Shield”) ülkenin güvenliği için gerekliydi ve FPÖ’nün şüphelendiği gibi hiçbir şekilde NATO’ya arka kapıdan katılmak anlamına gelmiyordu. “FPÖ için bile tarafsızlık konusunda kusursuz olan İsviçre” bile ‘Gökyüzü Kalkanı’ girişiminin bir parçasıdır.
Kickl ikiyüzlülükten bahsediyor
Babler, SPÖ’nün aktif bir tarafsızlık ve hava sahası gözetimi politikasına bağlı olduğunu söyledi. Ancak SPÖ, “Gökyüzü Kalkanı” hakkında, ülkede fırlatma tesislerinin olup olmayacağı gibi ayrıntıları bir uzman raporu şeklinde öğrenmek istemişti. Ancak SPÖ lideri bunun hala beklemede olduğunu söyledi.
Kogler, Avusturya topraklarında “başkaları tarafından komuta edilen veya sahip olunan” “tam olarak hiçbir şeyin” konuşlandırılmayacağını söyledi. Yeşiller Partisi lideri, tarafsızlığın Kickl’in gördüğü gibi başka ülkelerin işgaline kayıtsız kalmak anlamına gelemeyeceğini söyledi.
FPÖ Kickl ile, Yeşiller Gewessler ile
Son tura koalisyon meselesi damgasını vurdu. Nehammer bir kez daha Kickl ile çalışmak istemediğini vurguladı. Kickl ise FPÖ’nün seçimlerden en çok oyu alan parti olarak çıkması halinde hükümeti kurma görevinde ısrar etti. Kendisine defalarca sorulmasına rağmen FPÖ lideri, ÖVP ile bir koalisyonu mümkün kılmak için “kenara çekilip çekilmeyeceği” sorusuna yanıt vermek istemedi.
Meinl-Reisinger, NEOS için bir koalisyon koşulu olan reform rotasında ısrar etti. Kogler ise ÖVP tarafından eleştirilen Çevre Bakanı Leonore Gewessler’in (Yeşiller) olası yeni hükümet ekibinde yer almasında ısrar etti. Nehammer ve SPÖ’nün bir kısmı ise FPÖ ile bir ittifakı gerçekten göz ardı edeceklerine inanmayı reddetti.
Filzmaier: “Tamamen mantıklı değil”
ZIB2’deki müteakip analizinde siyaset bilimci Peter Filzmaier, ÖVP ve Yeşillerin artık “kilometrelerce uzakta” olduğunu belirtti. Özellikle iklim konusunda aslında birlikte çalışmaları gerekirken bunun yerine ÖVP FPÖ ile, Yeşiller ise SPÖ ile birliktelik gösterdi. Filzmaier’e göre bu “stratejik açıdan mantıksız”, zira her parti diğerinden oy çalmak zorunda kalacak.
“Profil” gazetecisi Eva Linsinger de artık ÖVP-Yeşiller koalisyonunda ‘her iki dünyanın da en iyisini’ görmüyor. Linsinger’in tahminine göre koalisyonun yeni bir versiyonu bu nedenle olası değil. ÖVP, SPÖ ve muhtemelen NEOS’tan oluşan bir koalisyon daha olası, ancak ÖVP ve FPÖ birbirine daha yakın olacaktır.