Sadakatsız millet mührü?

Temmuz 2018 / Başyazı / Yeni Vatan Gazetesi

Türkiye göçmenlerinin moralleri Avusturya’da bozuk.

Yeni Vatan Gazetesi saydam ve açık bir gazete olarak her zamanki gibi uyarı görevini yapmak zorunda.

Yeni Vatan Gazetesi temsilcileri ile konuşan Avusturya veya Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ortak sorunlarının başında, son on yılda Türkiye siyasilerinin ve partilerinin yanlış “gurbetçi’’ siyasetinden doğan itibar kaybı geliyor. Akıbetinde de iletişim problemleri…

Bu durumun nedenini, yirmi bin kişinin Türk bayraklarıyla defalarca Viyana sokaklarına inerek Türk siyasilerine ve partilerine sahip çıkma çabaları olarak görenlerin çoğunlukta olması dikkat çekici. Sadece bu değil!

Türkiye partilerinin buradaki temsilcisi sıfatı ile hareket eden heyecanlı, cahil ve ağzı laf yapan sosyal medya kalemşörleri, tüm Avusturya medyası temsilcilerinin, siyasetçilerinin ve bürokratlarının adeta midesini bulandırmıştır.  Türkiye göçmeni denildiğinde adeta “tiksinmeye” başlamalarına sebep olmuşlardır. Dikkat Avusturyalılar demiyoruz. Ama ortada herkesin her yerde son yıllarda yaşadıkları ortada.

Son yıllarda Avusturya mahkemelerinde görülen bine yakın siyasi davanın, Türkiye siyasetinin Avusturya’ya taşınmasının sonucu olarak ortaya çıkan ağır yaralama, hürriyeti engelleme, gasp, evrakta sahtecilik, organize suç örgütü, tehdit, iftira ve hakaret  konuları ile ilgili olması dikkat çekicidir.

Çirkin bir durum 

Kısaca Türkiye seçimlerinin ve Türk siyasetinin Avusturya’ya ihraç edilmesinin faturası, tüm Türkiye göçmenlerine her gün kesilmektedir. Bunu Türk toplumu hak etmedi. Ama bu pisliği tüm Türkiye göçmenlerin başına bela eden rezil insanlar adeta önyargı, düşmanlık, sadakatsizlik ve ayrımcılığa davetiye çıkarmışlardır. Bu Türkiye göçmenleri Avusturya toplumu ve devletine sadakatsizdir ifadeleri canlı yayınlarda araştırmalar ile ortaya koyuyorlar. Çirkin bir durum.

Kundakçılar ortada itfaiye eri olarak dolaşıyor

Bazı sorunlar vardı belki ama bu boyutta değildi. Zira şimdi bir de bunu azdıran bazı Türkiye göçmenleri yani neden olanlar şu anda ortalıkta kahraman veya itfaiye eri ayaklarıyla ‚yangın varmış söndürelim beyler‘ edasıyla cirit atıyor.

Avusturya’da Türklerin başında ve peşinde „Toplum Polisleri“ var!

Türkiye’deki seçimler ile sanki Avusturya Parlamentosu’na milletvekili seçiliyormuşcasına kendi gibi düşünmeyen veya meşrebi, mezhebi farklı insanlara terbiye sınırlarını aşan, küfür ve iftiralar ile saldıranların Avusturya’da açtığı yaralar iyileşmiyor.

Çünkü bu kişi, kurum ve kuruluşlar hala etrafta toplum polisi ayaklarında milleti rahatsız ediyor. Bunun farkına varan Avusturya Devleti, bu ahlaksız ve artık Avusturya iç barışı için terör kadar tehlike arz eden bu dernek, federasyon veya camii veya gazeteci kılığındaki kişileri,  kendini korumak adına geçen yıl kurulan Avusturya Milli Güvenlik Kurulu gündemine alıyor.

Gerek Avusturya gerek Türk vatandaşları ve tüm partiler, bu Avusturya demokrasisini, serbest düşünce özgürlüğünü ve iç barışı tehdit eden kişi, kurum ve kuruluşlara karşı mücadele konusunda hemfikir. Eskiden bir iki parti karşı çıkardı. Hayır, artık yok. Eskiden ‚bunlar Türk, Müslüman veya yabancı düşmanlığı yapıyor‘ diye karşı çıkanlar vardı. Şimdi efendim ? Hayır yok.

Resmen ve alenen devletin tüm belgelerinde, Türkiye göçmenleri içinden çıkmış  bu bölücü ve Avusturya milletine ve devletine sadakati olmayan kişiler, ülkemizdeki oluşacak kaos ve uyumsuzluk ortamının baş sorumlusu olarak ifade ediliyor. Avusturya, İslam dinine Avrupa ülkelerinde hiçbir ülkenin vermediği hak ve hukuku parlamentosundan geçirerek vermiştir. Mezarlıktan tutun da okullarda din öğretmenleri veya kutsal tatil günlerine kadar Müslüman insanlara birçok hak tanımıştır. Son elli yıl boyunca Türklere karşı her şeye rağmen saygı duymuş olan Avusturyalılara ne oldu? Onları eleştirmeden önce kendimize çeki düzen vermemiz gerekmiyor mu? Avusturya Devleti’nin Türkiye göçmenlerini resmen ve alenen kendi devletine ve milletine sadık olmayan yabancı gruplar olarak görmesinin nedeni nedir?

Bunun ne anlama geldiğini anlayabiliyor musunuz?

Peki bu yangını çıkaran sözde İdris özünde İblisler, niye hala etrafta gazeteci, dernekçi veya Türklerin temsilcisi adıyla dolaşarak arsızca yangının üzerine gidiyorlar? Hem suçlu hem güçlü ve sinir küpü, kendisini kaybetmiş bu cahil, lümpen proleter karışımı insan demeye bin şahitler, Türkleri temsil ediyor. Kendini beğenmiş sözde Atatürkçü veya modern insanlarımız ise ‚benim Türkiye göçmenleri ile işimiz olmaz‘ düşüncesiyle suratlarına tükürülmesine “Yarabbi şükür bu cahiller ile uğraşmaktan iyidir” diyerek karışmıyorlar.  Atatürk’ün kalksa sopa ile kovalayacağı bu Atatürk rozetçisi apartman çocuğu, ben merkezli egoist ve ağır travmatik kompleksli, ebedi kurban, hep şikayetci ve ama işine geldiğinde aşırı fırsatçı zibidilerden kimse bir şey beklemesin diyenler haksız mı?

Neden dur demiyorusunuz ?

“Niye her tarafta Türkiye göçmeni olarak başımız ağrıyor?” diye sorulduğunda “cevabı işte bunlar” demek gerekmiyor mu?

Kundakçı olarak ateşe verdiler, yetmedi. Şimdi bir de itfaiye eri olarak su kabında ateşin üzerine benzin taşıyan bu içimizdeki düşmanlara  neden “dur” demiyorsunuz?

Avusturya’da yaşayan Türk toplumunun ve Türk Devleti´nin itibarını bu kadar yerle yeksan edenlere yazıklar olsun!

Sadakatsiz millet mührünü, Avusturya Türk toplumunun üzerine, kendi kişisel çıkarları, bencillikleri, cahillikleri ve kokuşmuş çamur kişilikleri ile vuran zalimlere tek bir mesajımız var;

“Allah´ın laneti zalimlerin üzerinde olsun”.

(Araf Suresi 44. Ayet)

 

Relevante Artikel

Back to top button
Cookie Consent mit Real Cookie Banner