Atatürk’ün heykeltıraşı Viyana doğumlu Krippel’ın yok olan mezarı dualar ile yeniden yapılacak

VİYANA.  Heinrich Krippel (27 Eylül 1883 – 5 Nisan 1945), Türkiye’de gerçekleştirdiği anıt heykeller ile tanınan Avusturyalı heykeltıraş, ressam, bakır oymacısı ve illüstratördür. 1925 yılında Atatürk anıtları yaptırılmak amacı ile Türk hükûmetinin davetlisi olarak Türkiye’ye geldi. 1938’e kadar on üç yıl Türkiye’de kalarak Atatürk heykelleri gerçekleştirdi. Viyana’da dökümü yapılan Samsun’da bulunan Atatürk Onur Anıtı bunlardan biridir.

Onur Anıtı heykeli Samsun halkı tarafından Avusturyalı heykeltıraş Heinrich Krippel’e 1927 yılında sipariş edilmiş, aynı yıl 19 Mayıs günü kaidenin resmî temel atma töreni yapılmıştır. 1928 yılında Viyana’da başlayan heykelin yapım süreci 1931 yılında sonlanmış ve heykel kaidesine 29 Ekim 1931 tarihinde dikilmiştir. 15 Ocak 1932 tarihinde anıtın resmî açılışı yapılmıştır. Heykel Cumhuriyet’in on üçüncü anıtı, Heinrich Krippel’in ise Türkiye’deki dördüncü anıt çalışması olmuştur.

Viyana’da Heinrich Krippel’in mezarını ziyaret eden Samsunlu Avukat Tufan Akçagöz başta Samsun olmak tüm Türkiye’de heykelleri ile ünlü Avusturyalı sanatçı Heinrich Krippel’in bir mezar taşının bile olmadığı bizzat Viyana’da şahit olması Avusturya Türk Kültür Cemiyeti TKG’yı  harekete geçirdi.

Viyana’da dökümü yapılan Samsun’da bulunan Atatürk Onur Anıtı bunlardan biridir.

Samsunsonhaber haber sitesinin verdiği haberde, „Türkler için manevi değeri olan Avusturyalı Sanatçı Heinrich Krippel’in Viyana’daki mezarının içler acısı durumu dikkat çekiyor. İsminin yazılı olduğu bir mezar taşı olmadığı gibi, üstelik Heinrich Krippel’in bulunduğu mezar başkalarına satıldı.Şu anda  Krippel’in mezarlığı öğrendiğimiz kadarı ile  sahipsiz kaldığı için üzerine başka cenazelerin defni yapılmış. “ diye yazdı.

Kısa adı TKG olan Avusturya Türk Kültür Cemiyeti´nin başkanı Birol Kılıç Samsunsonhaber’in ilgili haberini okuduktan sonra yaptığı açıklamada  şunları ifade etti :
„Sayın Avukat Tufan Akçagöz’e teşekkür ederiz. Derhal bu konuda masrafı ve bürokratik zahmeti ne olursa olsun harekete geçip Atatürk’ün sevdiği, saydığı ve yanına çağırıp bizzat poz verdiği Henrich Krippel için şanına, şerefine ve Türk Milleti’nin kendisine duyduğu şükranlarını ifadesi için aynı yerde bir mezar yeri satın alınacak, varsa kemikleri oraya taşınacak . Hep birlikte  merhum Krippel´in Avusturya’da yaşayan mezarı başında  Atatürk sevdiği, saydığı ve el üstünde  tuttuğu Avusturya’nın bu büyük evladının önünde dua ederek aziz hatırası önünde saygı duruşunda bulunacağız. Atatürk’ün sevdiği bu büyük Avusturyalı sanatçıyı bağrımıza basacağız.“

Henrich Krippel kimdir ?

Henrich Krippel 27 Eylül 1883’te Viyana’da dünyaya geldi. Sanat eğitimini Viyana Güzel Sanatlar Akademisi’nde Profesör Hemler atölyesinde tamamladı. Daha çok portre, büst ve mezar taşları üzerinde çalıştı ve tanındı. I. Dünya Savaşı’na topçu subayı olarak katıldı. 1925 yılında Atatürk anıtları yaptırılmak amacı ile Türk hükûmetinin davetlisi olarak Türkiye’ye geldi. 1938’e kadar 13 yıl Türkiye’de kalarak Atatürk heykelleri gerçekleştirdi.

Atatürk, sanatçıyı köşkte misafir ederek hazırlayacağı tüm heykeller için kendisine poz vermiştir. Krippel, bu heykel ve anıtların ön çalışmaları ve taslaklarını Türkiye’de hazırladı. Bu taslaklardan tasarlanarak hazırlanan heykel kalıpları, sanatçının Viyana’daki atölyesinde üretildi ve Viyana Birleşik Maden işletmelerinde bronza döküldü. Bu heykeller daha sonra parçalar halinde Türkiye’ye getirildi ve yerlerinde monte edildi.

Sanatçı, Viyana’ya dönmeden Ulus’ta Martin Elsaesser tarafından projelendirilerek inşa edilen Sümerbank binasında taştan bir Atatürk heykeli gerçekleştirdi ve 1938 yılında yeniden Türkiye’ye gelebilmek umudu ile Viyana’ya döndü. Krippel, II. Dünya Savaşı’nın başlaması nedeni ile bir daha Türkiye’ye dönemedi ve 5 Nisan 1945’te Viyana’da bir mide ameliyatı sonrası hayatı sona erdi.

HEINRICH KRIPPEL ESERLERİ

 

Sarayburnu Atatürk Anıtı (3 Ekim 1926)

 Cumhuriyet ideolojisinin görselleştirilmesi yolunda atılan ilk adımdır. İstanbul Belediyesi tarafından diktirilmiştir. Anıtın açılışını o dönemin belediye başkanı, Şehremini Muhittin Bey (Üstündağ) muhteşem bir törenle yapmıştır ve İstanbul halkı anıtı gecenin geç saatine kadar akın akın seyre gelmiştir. Türkiye’de yapılan ilk Atatürk heykelidir.

Türkiye’de Yapılan İlk Atatürk Heykeli
Türkiye’de Yapılan İlk Atatürk Heykeli

Konya Atatürk Anıtı (29 Ekim 1926)

Atatürk Anıtı yaptırma fikri ilk defa Konya’dan gelmiştir ve Konya iline dikilecek olan heykel için Belediye Reisi Kâzım Bey, Atatürk’ten izin almıştır. Konya Atatürk Anıtı, Türkiye Cumhuriyeti’nin Sarayburnu Atatürk Anıtı’ndan sonra yapılan ikinci anıtıdır. Avusturyalı heykeltıraş Heinrich Krippel’e yaptırılan 1926 tarihli anıt, Konya İstasyon Caddesi’nde Hükûmet Meydanı’na yerleştirilmiştir.

Tarihçe

1924 yılında Konya Belediye Meclisi’nin bir Mustafa Kemal Atatürk anıtı yapılmasına karar vermesinden sonra, yer olarak kentin batısındaki İstasyon Caddesi uygun bulunmuş, meydanda bulunan 1917 yılında Mimar Muzaffer Bey’e, Tarım Anıtı olarak yaptırılan Konya Ziraat Abidesi’nin de kaide olarak kullanılmasına karar verilmiştir. Ankara Zafer Anıtı’nın da heykeltıraşı olan Heinrich Krippel tarafından yapılan Konya Atatürk Anıtı, 29 Ekim 1926’da Cumhuriyet Bayramı’nda büyük bir törenle açılmıştır. Törene Vali İzzet Bey, Belediye Başkan Vekili Nuri Bakkalbaşı, Konya Milletvekili Halil İbrahim Nakıpoğlu, askeri ve sivil erkan, okullar ve vatandaşlar katılmıştır. Nuri Bakkalbaşı, konuşmasının ardından anıtı açmıştır. Açılışta heykelin iki yanında; biri „Hürriyet“i, diğeri „Cumhuriyet“i temsil eden iki genç kız beyaz tüller içerisinde yer almıştır.

Özellikleri

Beyaz mermer kaide (6,50 m) ve bronz Atatürk heykelinden (2,80 m) oluşan anıtta, Mareşal üniforması içinde ayakta duran Atatürk, sağ ayağı önde ve sol eli kılıcının kabzasında, sağ eli öne uzanmış ayaklarının dibinde yükselmekte olan bir demet buğday başağına dokunur şekilde tasvir edilmektedir. Buradaki başak ulusal kalkınmayı ve Anadolu aydınlanmasını simgelemektedir. Heykelin kaidesi olarak kullanılan Ziraat Abidesi; sekizgen bir havuzun içerisindeki platformun üzerine yapılmıştır. Platformun birinci basamak seviyesinde köşelerde küçük havuzlar yer almaktadır. Dört cephesi taç kapı şeklinde tasarlanmış anıtta, her yönde altı basamaklı merdivenler bulunmaktadır. Merdivenlerden çıkıldıktan sonra, içi boş olan kare şeklindeki anıta ulaşılmaktadır. Anıtta kitabe bulunmamaktadır.

Ankara Zafer Anıtı (24 Kasım 1927)


O günkü adı ile Hâkimiyet-i Milliye olan Ulus Meydanı’nda Yeni Gün gazetesi sahibi Yunus Nadi Bey’in önderliğinde ve halkın maddi katkıları ile, hazineden hiç para almadan yaptırılmıştır.

Anıtı yaptırmak için önce bir yarışma açılmış, yarışmaya gönderilen projeler içinde, Avusturyalı heykeltıraş Heinrich Krippel’in projesi beğenilerek yapımına başlanmıştır. Atatürk’ün bir kaide üzerinde ayakta, sivil giyimli bir cumhurbaşkanı olarak tasvir edilmesi kararlaştırmış olduğu halde, sonradan fikir değiştirilerek mareşal üniformalı Gazi Mustafa Kemal, Sakarya isimli atı üzerinde bronzdan tasvir edilmiştir. Anıtın kaidesi üzerinde biri arkadaşını savaşa çağıran, diğeri düşmanı gözetleyen iki Mehmetçik figürü ve arkada mermi taşıyan Türk kadını figürü bulunmaktadır.

Ankara Zafer Anıtı, Ankara’nın Altındağ ilçesinin Ulus Meydanında, Türk Kurtuluş Savaşı kahramanlarının anısına Yenigün Gazetesi öncülüğünde Türk halkı tarafından cumhuriyetin ilk yıllarında yaptırılmış anıt. Avusturyalı Heykeltıraş Heinrich Krippel (1883-1945) tarafından yapılan anıt, 24 Kasım 1927’de açılmıştır.

Tarihçe

Türk Hükûmetince açılan uluslararası yarışmada birinci olan Avusturyalı sanatçı Heinrich Krippel’e 1925 yılında sipariş edilen heykel, sanatçının Türkiye’de sipariş edilen en kapsamlı çalışmasıdır Atatürk, Krippel’i Çankaya Köşkü’nde misafir etmiş ve sanatçıya anıtın tasarımına ilişkin önerilerde bulunmuştur. Viyana’da Birleşik Maden İşletmeleri’nde döktürülen anıt, 24 Kasım 1927’de o günkü adıyla Hâkimiyet-i Milliye olan Ulus Meydanı’ndaki Sümerbank Genel Müdürlük Binası önüne yerleştirildi. Anıtın açılışını, Meclis Başkanı Kazım Paşa yapmıştır. Meclis Başkanı General Kazım Özalp, Başbakan İsmet İnönü ile mülki ve askerî erkânın katıldığı açılış töreninde, Anıt Komitesi Başkanı Yunus Nadi bir konuşma yapmış, daha sonra şair Mehmet Emin Yurdakul tören için yazdığı “Zafer” adlı şiiri okumuştur. Anıt, daha sonra meydan genişletme çalışmaları sırasında ilk yeri değiştirilerek bugünkü yerine taşınmıştır.

Yenigün” adıyla da bilinen anıt[ Anıtkabir inşa edilinceye kadar, Ankara’nın devlet merasimlerinin yapıldığı resmi olmayan simgesi olarak işlev görmüştür

Ankara Ulus Meydanı’ndaki Zafer Anıtı
Özellikleri

Atatürk, anıtta asker kıyafetleri içinde, -adını zafer kazanılan savaşın yapıldığı meydandan alan – “Sakarya” isimli atının üzerinde gösterilmiştir. Başkumandan, at üzerinde hücuma geçmiş bir asker olarak geleneksel pozda değil; ileriyi gören bir önder olarak canlandırılır.

Kaide üzerindeki kabartmalarda Türk halkının kökeni, kazandığı Türk Kurtuluş Savaşı, Atatürk’ün Ankara’ya gelişi gibi konular anlatılmıştır. Anıtın dört yanına taş kaideler üzerine bronz dökümden üç figür bulunur. Bunların ikisi ülkesini koruyan ve gözeten Mehmetciği, diğer biri ise Türk kadınını, halk arasında ulusal dayanışma kahramanı Kara Fatma olarak bilinen mermi taşıyan kadın anayı simgeler. Bu karakterler halkın Kurtuluş Savaşı sırasındaki milli birliğini ve dayanışmasını temsil etmektedir.

Kaide üzerinde yer alan ve anıtı izah eden dört kitabe, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna ilişkin askeri ve siyasi koşulları hatırlatır. Kaideyi çeviren kuşak üzerinde Atatürk’ün şu vecizesi alıntılanmıştır:

Türk Milleti, muzaffer istihlâs ve istiklâl cidalini ve muazzam asrî inkılâplarını, en mânidar bir remz ile, en iyi ifade edebilecek şekli, yukarki hakiki timsalde bulur. Başkumandan Gazi Mustafa Kemal

Kaidenin ön tarafında Namık Kemal’in Vatan Mersiyesi’ne ithafen Atatürk’ün cevapladığı bir satır yer alır;

Elbet bulunur kurtaracak bahtı kara mâderini.„;

Sağ tarafında “Düşman ordusunu vatanın harimi ismetinde boğarak, behemahal naili halâs ve istiklâl olacağız. 6 Ağustos 1919“ vecizes; sol tarafında „Düşmanın anâsırı asliyesi imha edilmiştir. Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri. 1 Eylül 1922.“ nidâsı bulunmaktadır.

Onur Anıtı (15 Ocak 1931)

Bronzdan yapılmıştır. Kaidenin yüzlerinde Atatürk’ün Samsun’a çıkış öyküsü betimlenmiştir. Asker giysili Atatürk, şaha kalkmış at üstündedir. Heykel kaideye, atın arka ayakları ve kuyruğuyla oturmaktadır.

Onur Anıtı, Samsun’un İlkadım ilçesindeki Atatürk Parkı’nda yer alan ve şehrin simgesi hâline gelen anıttır. Mustafa Kemal’in Samsun’a çıktığı noktaya dikilen anıt Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcı sayılan bu anı simgelemektedir.

Anıtın heykeli Samsun Valisi Kâzım Paşa tarafından Samsun halkı adına Avusturyalı heykeltıraş Heinrich Krippel’e 1927 yılında sipariş edilmiş, aynı yıl 19 Mayıs günü kaidenin resmî temel atma töreni yapılmıştır. 1928 yılında Viyana’da başlayan heykelin yapım süreci 1931 yılında sonlanmış ve heykel kaidesine 29 Ekim 1931 tarihinde dikilmiştir. 15 Ocak 1932 tarihinde anıtın resmî açılışı yapılarak cumhuriyet tarihinin on üçüncü anıtı, Heinrich Krippel’in ise Türkiye’deki dördüncü anıt çalışması olmuştur.

Tunçtan yapılmış olan heykelin yüksekliği 4,75 metre (15,6 ft), taş blok kaidenin yüksekliği 4,10 metre (13,5 ft), tüm anıtın yüksekliği ise 8,85 metredir (29.0 ft).

Fikir, inşa ve dikilme süreci

Samsun’da Mustafa Kemal’e ithafen bir anıt dikilmesi fikri dönemin Samsun Valisi Kâzım Paşa tarafından ortaya atılmıştır. 19 Mayıs 1927 tarihinde ise Kâzım Paşa’nın katıldığı kaidenin temel atma töreniyle de anıtın inşa süreci resmen başlamıştır. Anıt için daha önce Ankara Zafer Anıtı’nın inşası için açılan yarışmayı kazanan Avusturyalı heykeltıraş Heinrich Krippel  anlaşılarak sipariş verilmiştir. Krippel, heykeldeki vücut ölçüleri ve surat kompozisyonunda daha önceki çalışmaları için Mustafa Kemal’in Ankara’daki ikâmetine giderek aldığı ölçüleri esas almış, heykelin çalışmalarını da Türkiye’de gerçekleştirmiştir. Heykelin tunç döküm işlemleri ise 1928 yılında Viyana’daki Vereinigte Metallwerke dökümhanesinde başlamış ve 1931 yılında 32 parça hâlinde sonlanmıştır. Döküm aşamasından sonra temizlik ve rötuş işlemleri için dökümhanede birleştirilen anıt bu işlemlerin de tamamlanmasının ardından tekrar sökülerek her bir parça ayrı ayrı sandıklanmıştır.

Anıtın kaidesinin 1931 yılındaki inşaat çalışmaları sırasında çekilmiş bir fotoğraf.

Hamburg’dan Deutsche Levante-Linie kumpanyasının Nicea vapuru ile taşınan anıtın parçaları 15 Ekim 1931 tarihinde Samsun’a ulaşmıştır.Ancak gümrük geçişi sırasında ₺40.000 gümrük vergisi istenen heykel gümrüğe takılmıştır. Verginin il kurumlarınca ödenmesi mümkün olmadığından dolayı Türkiye hükûmeti devreye girmiş ve heykelin gümrükten çıkarılamamasının kamuoyunda olumsuz etki yaratacağı öngörüsüyle merkezî bütçe oluşturularak vergi bu bütçeden karşılanmıştır.

Heykelin gümrükten çıkarılmasını takiben ise kaideye monte edilme işlemleri başlatılarak Avusturyalı bir mühendisin de yardımıyla 29 Ekim 1931 tarihinde heykel kaideye monte edilmiştir.

Anıtın resmî açılış töreninin Birinci İnönü Muharebesi zaferinin yıldönümü olan 10 Ocak 1932 tarihinde yapılması düşünülse de hazırlıkların tamamlanamaması nedeniyle ertelenmiştir. Kimi kaynaklarda yanlış olarak 29 Ekim 1931 veya 29 Ekim 1932 tarihinde yapıldığı bilgisi yer alan tören, aslen 15 Ocak 1932 tarihinde saat 14.00’da yapılmıştır. Cumhuriyet tarihinin on üçüncü anıtı, Heinrich Krippel’in ise Türkiye’deki dördüncü anıt çalışması olan[16] anıtın açılış törenine askerî bando, askerî kıta, şehirde görevli kolluk kuvvetleri, dernek ve resmî kurumlar, siyasetçiler, yerel halk ve çevre halkı katılım göstermiştir. Bandonun İstiklâl Marşı’nı çalmasının ardından öncelikle Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal’in gönderdiği şu telgraf okunmuştur:

Salim Bey, Samsun ValisiMuhterem Samsun halkının şahsıma karşı besledikleri asil duyguların kıymetli bir tezahürünü bildiren telgrafınızdan pek mütehassıs oldum. Teşekkür, muhabbet ve selamlarımın halka arzını rica ederim.
—Reis-i Cumhur Gazi Mustafa Kemal

Mustafa Kemal’in telgrafının ardından ise Başbakan İsmet Paşa’nın telgrafı okunmuştur

Salim Bey, Samsun ValisiBüyük Gazi’nin heykellerinin rakzı münasebetiyle vatanı seven Samsun halkının gösterdiği asil ve necip duygularla teşekkür ederim. Efendim.
—Başvekil İsmet

Bu iki telgrafın ardından dönemin valisi Mehmet Salim Bey bir konuşma yaparak heykelin açılışını yapmıştır.Bu konuşmanın ardından Halk Fırkasının Samsun teşkilatı adına Ethem Veysi Bey, Samsun halkı adına Kefeli Muhittin Bey, Meclis-i Umumi adına Zübeyiroğlu M. Fuat Bey, Samsun Belediyesi adına Muhittin Bey, Maarif Bakanlığı adına bakanlığın Samsun müdürü Cemal Bey (Gültekin) konuşmuştur. Son olarak ise Heinrich Krippel kürsüye çıkarak Almanca bir konuşma yapmış, konuşmayı Ekrem Rüştü Bey çevirmiştir. Konuşmaların ardından tören atlı kıtanın geçişiyle sürmüş, vilayet meclisindeki kabul töreni ile birlikte de son bulmuştur. Ayrıca aynı günün akşamı Heinrich Krippel ve Mehmet Salim Bey onuruna bir de yemek verilmiş, Krippel’e ek olarak $5.500 (2022 enflasyon oranları ile $87.355) daha ödeme yapılmıştır.

Kompozisyon

Anıtın 15 Ocak 1932 tarihindeki açılış töreninde çekilmiş bir fotoğraf.

Heykel

4,75 metre (15,6 ft) yüksekliğindeki tunçtan yapılma atlı heykel tüm Atatürk heykelleri arasındaki en devingen ve iddialı heykellerden biridir. Heykeltıraş Aylin Tekiner’in değerlendirmesine göre ritim ve denge yönünden de oldukça tatmin edici olan heykelde hareketlilik, gerilim ve devinim son derece dengelidir. Heykelde Mustafa Kemal mareşal üniformasıyla şaha kalkmış bir at üzerinde savaş komuta eder hâlde betimlenmiştir. Üst vücudu sol tarafa, yüzü ise sağ tarafa bakan Mustafa Kemal sol eliyle atın dizginlerini tutarken sağ eliyle de kılıcının kabzasını kavramış kılıcı çekmek üzeredir ve kıyafeti de beden hareketini yansıtacak biçimde üzerine oturmuştur.Kılıcın boyu dönem subaylarının kullandığı kılıç olmayıp çok uzundur. Yüz kompozisyonu ise gençlik yıllarını anımsatır şekilde çalışılmıştır. Heykel kaideye atın arka iki ayağı ve kuyruğu ile dayanmaktadır.Atın bu dengeli duruşu heykelin devingenliğini de güçlendirmektedir. Yine Tekiner’e göre şaha kalmış olan atın hareketi ileri atılma hırsını, meydan okumayı ve kahramanlığı yansıtmakta; Mustafa Kemal’in atın dizginlerini tutmaya çalışması bağımsızlık için sabırsızlanan halkı soğukkanlılığa çağırmaya, dizginlere hakim oluşu da gücünü ve becerisini yansıtmaktadır. Krippel de yaptığı açılış konuşmasında heykel kompozisyonunu „…gururlu bir şekilde batıya ve çok uzaklara dikilen bakışları azim dolu gözleriyle, şahlanan atın üzerinde Gazi Mustafa Kemal dimdik bir şekilde oturuyor. Bu oturuşta korkusuzluk, kolun kılıca uzanışında ise Türklüğün gücü vardır.“ şeklinde açıklamıştır.

Cumhuriyet‚te yazan İsmail Habip Sevük, atın şahlanış anını 19 Mayıs 1937 tarihli köşe yazısında eleştirmiştir. Kaidenin ön kısmından heykele bakıldığında atın yalnızca karın kısmının göründüğünü, bu açıdan bakıldığında atın kahramanlığı değil bir sirk talimini andırdığını belirtmiştir. Arka kısımdan bakıldığında ise yalnızca yere uzanan kuyruğun göründüğünü, bu yere uzanma hâlinin de hem kuyruğa asıl işlevinin dışında bir işlev yüklendiğini fark ettirdiği hem de şahlanış enstantanesini zorlama gösterdiği eleştirisinde bulunmuştur. Sol taraftan bakıldığında ise hem atın karnının hem de kuyruğun yerden kuvvet almasının görünmeyişi nedeniyle heykelin daha iyi göründüğünü savunmuştur. Sevük son olarak sağ tarafa bakıldığında ise artık dikkati atın değil Mustafa Kemal’in çektiğini belirterek suratın baktığı taraf, vücudun enerjisi, kılıca uzanış ve dizginleri tutuş tarzı ile heykelin duygu uyandırdığını yazmıştır.

Kaide

4,10 metre (13,5 ft) yüksekliğinde olan kaide, mermer kaplamalı taş blok dikdörtgen prizma şeklinde yapılmıştır.Kaidenin sağ tarafında ters üçgen bir sivri kemer içerisinde yer alan tunç kabartmada Mustafa Kemal, mareşal kıyafetiyle yüzü sola bakar biçimde ve kollarını iki yana açmış bir vaziyette dik bir şekilde betimlenmiştir. Sağ ve sol taraflarında ise ellerine sarılmış ve diz çökmüş figürlerle Türk milleti temsil edilmiştir.Başka hiçbir Atatürk anıtında rastlanmayan bu betimleme „tek adam“ vurgusunu perçinlemektedir. Sol taraftaki kabartmada ise yine aynı şekildeki bir niş içerisinde karaya yanaşmış bir tekne ve bu teknedeki cephaneleri taşıyan halk betimlenmiştir.

Kaidenin ön yüzündeki levhada Nutuk‚un ilk cümlesine atıfta bulunan „Vatanda Millî Mücadeleye başlamak için Gazi 19 Mayıs 1335=1919 tarihinde Samsun’a çıktı.“ cümlesi ve arka yüzündeki levhada „Bu heykel Samsun vilâyeti halkı tarafından 29. Birinci Teşrin 1931 tarihinde dikildi.“ ifadesi yer almaktadır.

 

Büyük Utku Anıtı (24 Mart 1936)

 

1922 Başkumandanlık Savaşı anısına yapılmıştır. Afyonkarahisar’ın simgesi olmuştur. Anıtta, tunçtan yapılmış ve soyutlanmış iki erkek heykelinden biri ayakta olup Türk gücünü, ayaklar altında yatan ise Emperyalizmi simgeler. Yüksek kübik kaidede kesme taş kaplamalı cepheler ortasında yine tunçtan yapılma kabartmalar bulunmaktadır. önde Atatürk’ün sola donuk portresi; arkada askerler tarafından taşınan ve şehre giren bayrağın vatandaş tarafından öpülmesi, yanlardan birinde Atatürk, İsmet İnönü ve Fevzi Çakmak’ın Kurtuluş Savaşında verilen son kararın harita üzerinde değerlendirilme anı, diğerinde ise savaş anı anlatılır. Anıt İsmet İnönü tarafından açılmış, 6 kasım 1937 tarihinde Atatürk tarafından ziyaret edilmiştir.

 

Büyük Utku Anıtı, Afyonkarahisar’da, kentin Yunan işgalinden kurtarılışı ve Büyük Taarruz anısına dikilen zafer anıtıdır. Ünlü heykelci Heinrich Krippel tarafından 1934-1936 yılları arasında yapılmış ve 24 Mart 1936 günü dönemin başbakanı İsmet İnönü tarafından açılmıştır.

Anıtın kaidesi büyükçe ve kübik bir kayaçtan oluşmaktadır. Kaidenin üstünde, tunçtan yapılmış çıplak iki erkek heykeli vardır. Bu heykellerden ayakta olan, düşmanı ayakları altına almış Türk’ü; ayaklar altında yatan ise Türkiye’yi işgal eden düşmanları simgelemektedir. Bir yoruma göre de ayaktaki figür, tam bağımsızlık için saldıran Türk gücünü; yerdeki figür ise Türk’ün gücü karşısında yenilen emperyalizmi temsil etmektedir. Ayaktaki heykel gerek yüzünün benzerliği, gerekse simgelediği rol ile Mustafa Kemal Atatürk’e benzetilmiştir.

Heykeli taşıyan kaidenin çevresinde de tunçtan kabartmalar bulunmaktadır. Kaidenin çevresindeki kabartmalarda ön yüzde Atatürk’ün sol profilden bir portresi, arka yüzde Türk askerinin taşıdığı sancağı işgalden kurtulan halkın öpmesi, sol yüzde Atatürk, İsmet İnönü, Fevzi Çakmak’ın harita üzerinde yaptıkları Başkomutanlık Meydan Muharebesi planı, sağ yüzde ise Türk askerinin yaptığı bir süngü saldırısı betimlenmiştir.

Heykeller normal insan boyutlarından daha büyük ve hareketleri son derece canlıdır. İşgalcileri sembolize eden ve yerde yatan figürün büyük bir çaresizlikle aşağı sarkmış olan başındaki ıstıraplı yüz ifadesi ve bitkin vücudu yenilgiyi göstermektedir. Ayaktaki figürün yüzünde ise büyük bir hiddet ifadesi vardır. Gerilmiş kasları, şişmiş boyun damarları, yukarı kalkmış kolları, biri yumruk şeklinde sıkılmış, diğer bir şeyi parçalayacakmış gibi açılmış elleri ile ayakları altında yatan figüre yukarıdan bakarak adeta ezmektedir.

6 Kasım 1937 günü Afyonkarahisar ziyareti esnasında anıtı inceleyen Mustafa Kemal Atatürk, anıt hakkında „Büyük utkuyu en iyi anlatan anıt“ demiştir.

Büyük Utku Anıtı, önden bakıldığında arkasında görünen Afyonkarahisar Kalesi ile birlikte kentin en önemli simgesidir.

 

Oturan Atatürk Anıtı (1938)

 

 Ankara Sümerbank içindeki anıtıdır.

 

Heinrich Krippel, ilk önemli Atatürk heykellerini ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal anıtlarını yapmıştır. Bu sayede Türkiye’de yalnızca kamusal, devletle ilgili sanatın politik düzeydeki bir öncüsü olmakla kalmayıp, aynı zamanda Türkiye’deki anıt kültürü üzerinde de önemli ölçüde bir tesiri olmuştur. Avusturyalı Krippel, ilk kez 1925 yılında Ankara’daki Zafer Anıtı için yapılan yarışmayı kazanması vesilesiyle Türkiye’ye gelmiştir. Bundan sonra, İstanbul, Konya, Samsun ve Ankara şehirleri için süvari heykelleri, boy heykelleri ve heykel toplulukları tasarlamış ve gerçekleştirmiştir. 1938 yılına kadar, Türkiye’nin pek çok kentinde büyük merasimlerle Avusturyalı sanatçı tarafından yapılan ulusal anıtların açılışı yapılmıştır. Krippel, onüç yıl boyunca düzenli olarak Viyana’dan Türkiye’ye seyahat etmiştir. Sanatçı eserlerini Viyana’daki atölyesinde üretiyor ve Viyana’daki Birleşik Maden İşletmeleri’nde (Vereinigte Metallwerke) dökümünü yaptırıyordu. Avusturyalı heykeltıraş, Türkiye’de kaldığı zamanlarda Atatürk’ün köşkünde de misafir edilmiştir; Atatürk, Sümerbank’daki heykel de dahil olmak üzere, kendi anıtları için sanatçıya modellik etmiştir.

1926 yılında, devletin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü sivil kıyafetler içerisinde güçlü bir siyasi lider olarak gösteren Krippel’in Türkiye Cumhuriyeti’ndeki ilk Atatürk anıtının açılışı, İstanbul’daki Sarayburnu Tepesi’nde yapılmıştır. Krippel, Sarayburnu heykeliyle, Martin Elsässer tarafından tasarlanan Ankara’daki Sümerbank için yaptığı Atatürk heykelinde de izlemiş olduğu „sivil Atatürk“ modelini tesis etmiştir. Krippel tarafından başlatılan Atatürk’ün sivil bir kişi olarak tasvir edilmesi, başlangıçta tartışmalara yol açmış, ancak bu görselleştirme örneğinin Türk anıt kültürüne girişini engellememiştir.[2] Burada Atatürk’ün kamuoyunda kendisini sıkca takdim ettiği bir imaj söz konusudur: dış görünüm bakımından Batı demokrasilerinin siyasi temsilcilerinden hiçbir konuda farklılık göstermeyen, seçkin bir siyasetçi imajı.

Krippel’in Atatürk anıtı, taşlar yontularak yapılmıştır ve devletin kurucusu Atatürk’ü merkezi holden yüksekte, taht benzeri bir koltukta otururken göstermektedir.  Atatürk kollarını bu koltuğun kolçaklarına yaslamış ve bacakları açılı bir halde oturmaktadır. Bakışları, sağa doğru, uzaklara yöneliktir. Anıtın alt kısmına işlenmiş kitabedeki „inanıyoruz ve yapıyoruz“ sözleri, muhtemelen Kemalist yönetimin ekonomi politikasına dikkat çekmektedir: Kemalist yönetim, cumhuriyetin kurulmasından hemen sonra, devlet destekleriyle ve bir kalkınma programıyla Türkiye’yi modernize etmeyi kendisine amaç edinmiştir. Ekonomik canlanma ve iktisadi bağımsızlık, Atatürk rejimi için Türkiye Cumhuriyeti’nin kalkınması açısından temel teşkil etmekteydi. Birinci Beş Yıllık Plan (1933-1937) çerçevesinde, üç beyaz iktisadi ürünün – şeker, un ve pamuk – kendi kendine yetecek şekilde tedarik edilmesi, odak noktasındaydı. Devlete ait bir işletme olan Sümerbank, 1933 yılında bir Holding olarak kurulmuş ve yüzde yüz devlet işletmesi olarak, tekstil mamullerinin üretimini hayata geçirmiştir. 1934 yılından bu yana Kayseri, Bursa, Malatya ve diğer pek çok şehirde inşa edilen fabrikalarıyla Sümerbank, milli sanayileşmeyi sembolize etmektedir. Sanayi tesisleri için ilerlemeye açık mimari konseptlerde, dikkat çekici bir şekilde yabancı mimarlar görevlendirilmiştir.Muhtemelen, fabrikaların geleceğe dönük potansiyeli, Martin Elsässer’in ilerici Sümerbank mimarisinde ve Heinrich Krippel’in kendinden emin Atatürk figüründe ifade edilmeye çalışılmıştı.

 

 

Atatürk´ün büstünün ilk yıkıldığı şehir İzmir

 

Bornova Sarı Köşk Atatürk Büstü

6 Şubat 2018 Ege Üniversitesi yerleşkesindeki Sarı Köşk (İİBF Dekanlığı binası) önündeki Türkiye’nin ilk Atatürk büstü ve çevre düzenlemesine zarar veren yıkım işlemiyle ilgili inceleme başlatıldı. Aydınlık Ege’nin haberi üzerine harekete geçen İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yetkilileri olayla ilgili inceleme başlatıldığını açıkladı. İnceleme kapsamında, Kültür Varlıkları Şubesi’ne gidecek olan konu, burada önce dosya üzerinden, gerek görülürse de yerinde incelemeyle araştırılacak. Yetkililer tarafından hasar tespiti için tutanak tutulacak.

Atatürk’ün 18 Haziran 1926’da İzmir Ziraat Mıntıka Mektebi olarak kullanılan Sarı Köşk’ü ziyareti anısına yapılan Türkiye’nin ilk Atatürk büstü ve çevre düzenlemesi, 25 Ocak’ta Ege Üniversitesi Yapı İşleri Müdürlüğü ekipleri tarafından apar topar yıkılmıştı. Yıkımın ardından Aydınlık Ege’ye konuşan üniversite yetkilileri yanlış bir iş yapıldığını söylemişti. Yıkımda tarihi mermer sütunlar zarar görmüştü. Haberler üzerine, yıkılmış olan sütunlar alelacele yerine yapıştırılmış ve verilen zarar gizlenmek istenmişti.

Gazi Mustafa Kemal’in ziyaret ettiği Sarı Köşk ve heykeltraş Krippel tarafından yapılan büst :

Zirai pratiğe uygun, geniş bir arazi üzerinde kurulmuş olan İzmir Ziraat Mıntıka Mektebi’nin; Bağcılık, Sınai-yi Ziraiye, Ziraat ve Alat-ı Ziraiye (ziraat aletleri), Mevaşi (at), Ziraat Hayvanları ve Nebatat (bitkiler), Kimya, Riyaziyat (matematik), İktisat, Muhasebe ve Lisan olmak üzere sekiz bölümü vardı. 1929 yılında yenilenmeye başlanan okulun ismi Bornova Numune Ziraat Mektebi olarak değiştirilmiş; Vali Kazım Dirik 31 Ekim 1933 günü, Cumhuriyetin 10. Yıldönümü kutlamaları kapsamında mektebin resmi açılışını yapmıştı.

Mustafa Kemal Sarı Köşk’ü ilk kez 18 Haziran 1926’de ziyaret etmiş, bu ziyareti ebedileştirmek için Köşk’ün bahçesine, Avusturyalı ünlü heykeltıraş Heinrich Krippel’in yaptığı bir (Atatürk) büst dikilmiştir. Bu büstün altında Arap alfabesiyle, Türkçe olarak şu ifade yazılıdır:

Türkiya’nın büyük dahi ve halaskarı

Türk çiftçisinin ulu rehberi

Cumhurreisimiz, Büyük Gazi

Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinin

İzmir Ziraat Mektebini teşrifleri

Hatıra-yı şükranıdır.

Haziran 1926

Mustafa Kemal 1933 yılında, Bornova Numune Ziraat Mektebi’ni iki kez ziyaret etmiş. Aynı yılın kasım ayında, Türkiye’ye resmi bir ziyarette bulunan bir Sovyet heyeti de mektebe gelmiş, Kızılordu Başkomutanı ve Harbiye Komiseri General Voroşilov mektep defterine şunları yazmıştı: “Bize idarecileri tarafından büyük bir aşk ve muhabbetle gösterilen Ziraat Mektebi, hakikaten mükemmel bir teşkilata sahiptir: Ve herhangi bir memleketin herhangi bir şehri için iftihar edilecek bir mekteptir. Talebelerine ve muallimlerine saadet ve muvaffakiyet dilerim.”

1934 yılının haziran ayında Mustafa Kemal, beraberinde İran Şahı Rıza Pehlevi, Başvekil İsmet İnönü ve Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Aras olduğu halde bir kez daha Bornova Numune Ziraat Mektebi’ne gelmişti. Nadir ağaçların çevrelediği Sarı Köşk, Ege Üniversitesi 1955 yılında açıldığında, önce Ziraat Fakültesi Misafirhanesi, ardından lokali olarak kullanıldı.

13 Şubat 1923 Atatürk ve Latife hanımın İzmir Sanatlar Mektebi ziyareti linki aşağıdadır.

https://www.facebook.com/…/a.83254…/1581366868637182/…

 

https://www.facebook.com/profile.php?id=100067229320629

Relevante Artikel

Back to top button
Fonds Soziales Wien
Cookie Consent mit Real Cookie Banner