Almanya Başbakanı Scholz: “Yabancı iş gücü ülkeye çekilmeli”

Almanya Başbakanı Scholz, ülkede giderek büyüyen nitelikli iş gücü açığına değinerek, “Yabancı iş gücü ülkeye çekilmeli” dedi.

Berlin. Almanya Başbakanı Olaf Scholz, kalifiye eleman eksikliğini önümüzdeki yıllarda Almanya‘nın karşı karşıya kalacağı en büyük sorunlardan biri olarak tanımladı. Thüringen eyaletinde yer alan Walterhausen’da bir işletmeyi ziyaret eden Scholz, burada yaptığı açıklamada, önümüzdeki on, yirmi hatta belki de otuz yılda her gencin iyi bir mesleki eğitime sahip olması için tüm imkanların seferber edilmesi gerektiğini ifade etti.

Yurt dışından nitelikli iş gücünün ülkeye çekilmesinin Almanya’nın refahı için şart olduğuna dikkat çeken Scholz, yakında yürürlüğe girecek olan yeni göç yasasının bu amaca yönelik en önemli adım olduğunu ifade etti. Nitelikli işçi açığının aşılmasını hedefleyen yeni göç yasasına ilişkin tasarı, meclisin yaz tatiline girmesinden önce kabul edilmişti. Yasayla Almanya’ya gidip çalışmak isteyenlerin önündeki engellerin çok büyük bir bölümü kalkmış oldu. Yeni yasa, AB üyesi olmayan Türkiye gibi ülkelerden Almanya’da çalışmak isteyen vasıflı elemanlar için bürokratik engelleri azaltarak, yeni fırsatlar yaratmayı amaçlıyor. Almanya’da yaşlı ve çocuk bakımı başta olmak üzere, bilişim, el sanatları, inşaat, eğitim ve sanayi dalları dahil olmak üzere hemen her alanda kalifiye eleman eksikliği yaşanıyor.

Uzmanlar, Almanya’nın önümüzdeki yıllarda 1,5 milyon göçmene ihtiyacı olduğunu belirtiyor.

Almanya altı ülkeyle göç anlaşması yapmaya hazırlanıyor

Bu arada Alman hükümetinin bir yandan vasıflı işçi açığıyla mücadele etmek, diğer yandan da düzensiz göçü sınırlandırmak amacıyla en az altı ülkeyle göç anlaşması yapmayı hedeflediği açıklandı.

Konuyla ilgili bilgi veren Federal İçişleri Bakanlığı sözcüsü, „Şu anda Gürcistan, Moldova, Özbekistan ve Kırgızistan’daki görüşmelerin yanı sıra Kenya ve Fas’taki görüşme hazırlıklarından da söz edilebilir“ dedi.

Sözcü, göç anlaşmalarının hazırlanmasının birçok durumda gizlilik gerektirdiğini vurguladı. Edinilen bilgiye göre, Avrupa Birliği’nin üyelik adayları Gürcistan ve Moldova müzakerelerin odağında yer alıyor.

Federal Hükümet’in göç anlaşmalarından sorumlu özel temsilcisi ve Bağımsız Demokratik Partili (FDP) politikacı Joachim Stamp, „Benim için Gürcistan ve Moldova öncelikli ülkeler, çünkü bu ülkeler üzerinden düzensiz göçü hemen azaltabiliriz; ayrıca her iki ülke de AB ile ortaklık istiyor“ şeklinde konuştu.

Stamp, „Almanya’da reddedilen iltica başvurularının yüzde onundan fazlası sadece bu iki ülkeden geldiği için“ Gürcistan ve Moldova anlaşmanın önemli olduğunu söyledi ve her iki ülkenin de „güvenli ülke“ olarak sınıflandırılmasını önerdi.

Alman hükümeti adına söz konusu ülkelerdeki görüşmeleri yürüten Stamp, Özbekistan ve Kırgızistan ile yapılması planlanan anlaşmaların başarı şansı konusunda ise, „geçen hafta bu ülkelere yaptığım ziyaret sırasında çok iyi Almanca konuşan, kalifiye eleman olarak ihtiyacımız olan, çok kararlı ve yetkin genç işçilerle“ karşılaştım“ diye konuştu.

Almanya, Türklere de kapılarını açıyor

Alman siyasetçiler ve yetkililer, daha önce yaptıkları değişik açıklamalarda, Türkiye’nin, Almanya’nın kalifiye işgücü getirmek istediği ülkeler arasında yer aldığını duyurmuştu.

Scholz’un da atıfta bulunduğu yeni yasanın Türkiye’den nitelikli elemanları Almanya’ya çekmeyi hedeflediği yorumları yapılmıştı.

Almanya’da çalışmak isteyenler için yeni yasanın sunduğu en önemli fırsatlardan biri, Avrupa Birliği haricindeki üçüncü ülkelerden kişilerin Almanya’da iş aramak için girişini puanlama sistemine dayanan „fırsat kartı“yla mümkün kılması.

Kanada’da uygulanan sistemi kopyalayan yeni düzenleme, bir meslek veya yüksek okul diploması olan, Almanca ön bilgisi bulunan, mesleki tecrübeye sahip, tercihen Almanya’yla bağı da olan ve belli bir yaşı da geçmemiş kişilerin fırsat kartı alarak gelmesini kolaylaştıracak.

Bu kişiler, meslek veya yüksek okul diplomasının denklik sürecinin belli şartlar altında Almanya’da da tamamlanmasını mümkün kıldığı için, uzun süre beklemeden hemen gelebilecek.

Örnek olarak, Türkiye gibi AB dışındaki bir ülkede iki yıllık bir meslek eğitimi almış, ilaveten en az iki yıl da alanında tecrübe toplamış ve Almanya’da da kendine iş bulmuş bir kalifiye eleman, diploma denkliği resmen tanınmadan da gelip çalışabilecek. Ayrıca belli kıstasları yerine getirmesi durumunda, sadece eğitimini aldığı meslekte değil, benzer alanlarda da çalışması mümkün olacak.

Ayrıca AB üyesi olmayan ülkelerden gelen ve üniversite eğitimini tamamlamış kişilere, kalifiye iş gücü açığı olan alanlarda yüksek maaşlı bir iş bulmaları halinde verilen özel oturma izni anlamına gelen AB Mavi Kartı’nı elde etmenin koşulları değiştirildi. Buna göre, Mavi Kart ile Almanya’ya gelecek üniversite mezunlarından istenen asgari brüt gelir ayda 3 bin 500 Euro’ya düşürüldü.

Relevante Artikel

Back to top button
Cookie Consent mit Real Cookie Banner