Tutuklu gazeteci Yanardağ için Almanya’da panel: “Yanardağ tutuklanmadı, rehin alındı! İktidar gözdağı vermek istiyor”

Hukuksuzca tutuklanan Gazeteci Merdan Yanardağ için Almanya'nın Frankfurt kentinde bir panel düzenlendi. Gazeteci Osman Çutsay’ın, “Yanardağ’ın, günümüzün bir tür İlhan Selçuk’u gibi algılandığını, Ankara’daki egemenlerin bu yeni İlhan Selçuk’tan çok rahatsız olduğunu” ileri sürmesi dikkat çekti.

Frankfurt. Hukuksuz bir şekilde tutuklanan Gazeteci Merdan Yanardağ için Frankfurt’ta düzenlenen bir panelde, bu olayın dünya kamuoyuna daha etkili biçimde duyurulması için güç birliği çağrısı çıktı. Frankfurt’taki Haziran Kültürevi’nde düzenlenen ve canlı bir katılımın gözlendiği paneli Gazeteci Gürsel Köksal yönetti. Etkinlikte yazar Yener Orkunoğlu ile Gazeteci Osman Çutsay da değerlendirmeleriyle yer aldı.

Haber Sol’un verdiği habere göre, toplantıda faşizan uygulamalara karşı Almanya başta olmak üzere Avrupa’da da örgütlenilmesi gerektiğini vurgulayan konuşmacılar ve katılımcılar, “Merdan Yanardağ ile iktidar bir gözdağı vermek istiyor. Avrupa başkentlerinin bu tür antidemokratik ve hukuk dışı uygulamalara karşı etkili bir tepki göstermemesi beklenmedik bir şey değildir. Bizlerin kamuoyu yaratmak için daha zorlayıcı olması gerekiyor” görüşünü dile getirdi.

BirGün gazetesi Muhabiri ve Köşe Yazarı Gürsel Köksal, geniş bir sunum yaparak Merdan Yanardağ’ın ayrıntılı bir mesleki biyografisini çıkardı. Dr. Yanardağ ile uzun yıllar önce aynı kurum bünyesinde profesyonel gazeteciliğe ilk adımları attığını hatırlatan Köksal, örneklerle geniş bir döküm verdi.

„Merdan Yanardağ’ın günümüzdeki muhalif ve sosyalist gazeteciliğin önder bir ismi olduğuna, genç kuşağın örnek alması gerektiğine“ işaret eden Köksal, böylece İslamofaşizm kitabının faturasının bedelini ödetmeye çalıştıklarını da belirtti. Köksal, Yanardağ’ın mesajlarını ve “Boyun eğmeyeceğim!” sözlerini aktarırken, onun AKP hükümetinin medyayı boğma, muhalefeti parçalama ve bir korku imparatorluğu kurma çabalarına dikkat çeken sözlerini de hatırlattı.

Günümüzün ‚İlhan Selçuk’u: Merdan Yanardağ 

Daha sonra söz alan Gazeteci Osman Çutsay, Yanardağ’ın, günümüzün bir tür ‚İlhan Selçuk’u gibi algılandığını, Ankara’daki egemenlerin ‚bu yeni İlhan Selçuk’tan çok rahatsız olduğunu ileri sürdü. Çutsay, şunları söyledi:

Galiba bu yeni ve aşkın İlhan Selçuk’un etki alanını daraltmaları gerektiğine inanıyorlar. Bu kararı seçimden önce aldıklarını biliyoruz, Yanardağ da farkındaydı zaten. Biliyordu bu adımı atacaklarını. Bence Yanardağ’a toplumun ne düzeyde sahip çıkacağını test ediyorlar. Otoriter bir yönetim altında, cumhuriyet kazanımlarını ezmek, toplumu ileriye taşıyacak her ayrıntıyı boğmak, yakıp yıkmak zorunda olduklarını düşünüyorlar. Bu kaotik ortamda Avrupa veya Almanya’dan demokrasi yardımı beklemek bence abestir. İçerideki ve dışarıdaki zenginlerin çıkarı, AKP’nin devam etmesi yönünde. Çünkü onu zorlayacak bir muhalif güç yok ortada. Yakın çevresinde savaşlar olan bir ülkenin başına geçmişler, muhalefeti de parça pinçik etmişler ve sandığa kilitlemişler. Plebisitler ve manipüle edilen sandıklar aracılığıyla gericiliği ülkenin ve halkımızın genlerine yapıştırmakta kararlılar. Merdan Yanardağ tipolojisi, yani Türkiye’nin bütünsel ve ilerici bir cumhuriyet projesi olarak deavam edebileceğini söyleyen aydınlara yaşam hakkı tanımayacaklar. Şu da var: Almanya ve Alman zenginlerinin Türkiye’de ciddi varlıkları var, onları tehlikeye düşürecek macerelara Berlin’in destek vermesi abesle iştigal olur. Yapmazlar. Batı’dan Türkiye’ye demokrasi falan gelmez. Aslı Erdoğan’ın son yaşadıklarına bir göz atmak yeterli. Can Dündarlara bile fazla bir ilgi kalmadı.

Çutsay, Avrupa’nın faşizan iktidarların kucağında kalacağına ve bunun aydın düşmanı AKP iktidarlarının işine yarayacağına da işaret etti.

Yener Orkunoğlu: Ulus-devlet kurulamayınca… 

Yazar Yener Orkunoğlu, Merdan Yanardağ’ın yaşadığı baskının ve hukuksuzluğun bir tesadüf olmadığını belirttiği konuşmasında, Hegel’den örnekler vererek ABD’nin gerilediği ve 21’inci yüzyılın bir Çin yüzyılı olacağı uyarılarına dikkat çekti. “ABD, uluslararası alanda Çin’le giriştiği savaşı kazanamaz” diyen Orkunoğlu, Avrupa’daki sağ popülizmin iktidar başarılarını da yorumladı. Sosyalist düşüncenin bir kriz içinde olduğunu belirten Orkunoğlu, şunları söyledi:

Bu sorunların kökeninde, Türkiye’nin gerçek bir uluslaşma yaşamadığı gerçeği de yatıyor. Bir ulus-devlet tam anlamıyla kurulamadı. Ayrıca zaman içinde Ortadoğu karakterinin Türkiye’deki cumhuriyet deneyimine sızdığı da gözleniyor. Merkezi devlet, burjuva sınıfı yokluğu, İslam’ın reforme edilememesi ve Haçlı seferlerinden sonra da İngilz emperyalizminin bölgedeki işgalleriyle bir Ortadoğu kimliği belirlenmişti. Türkiye, bu etki alanının dışına çıkamadı.

Mustafa Kemal Atatürk’ün devlet aracılığıyla bir ulus yaratmaya çalıştığını belirten Yener Orkunoğlu, İslamcılığın direncinin kırılamadığının ortaya çıktığını ileri sürdü. “Gericiliğin derinleşmesine aydınların hazırlıksızlığı neden oldu. Gerçekten de gerici bir halkı ilerici yapmak kolay değil” ifadelerini kullanan Orkunoğlu, her zor ve şiddet kullanan rejimi faşizm olarak adlandırmanın da doğru olmadığını hatırlattı. Faşizmin, güçlü bir işçi sınıfı hareketinin sistemi tehdit etmesi ve iktidar alternatifi olması halinde gündeme geldiğini ve burjuvazinin açıkça zora başvurduğunu belirten Orkunoğlu, “Türkiye’de şu anda iktidara oynayan ve yükselen bir işçi sınıfı hareketi olduğunu söyleyemeyiz. Türkiye’deki daha çok faşizan-bonapartist bir rejimdir. Kolay ve bilim dışı yaftalamalara prim vermemeliyiz” dedi.

Yener Orkunoğlu, Merdan Yanardağ olayının Türkiye’de yeni bir aydın hareketi yaratmak için bir zemin hazırladığını da vurgularken, “Bunu başarabilirsek, o zaman bu baskılara daha etkili direnebiliriz” görüşünü dile getirdi. Orkunoğlu, Merdan Yanardağ için Almanya’da da bir kamuoyu yaratmak için harekete geçilmesi gerektiğini hatırlattı.

Tele1’e destek için dernek kuruldu

Toplantının ikinci yarısında Merdan Yanardağ olayının yankıları ve muhtemel gelişmelerle ilgili sorulara konuşmacılar yanıt verdi. Bazı katılımcıların “Artık harekete geçilmeli. Alman toplumuna da bu yaşananları layıkıyla anlatabilmenin yolları bulunmalı” çağrısı destek buldu.

Bu arada Almanya’da “Tele1 ile Dayanışma Derneği”nin de kurularak gerekli izinleri aldığı ve etkinliklerine yakında başlayacağı duyuruldu.

Relevante Artikel

Back to top button
Fonds Soziales Wien
Cookie Consent mit Real Cookie Banner