İngiliz medyası yazdı: İşte korona aşısının korkutan yan etkileri…

İngiltere merkezli gazete Daily Mail, korona aşısının yan etkilerine dair bugüne kadar dile getirilmeyen tüm gerçekleri yazdı. Gazete, şimdiye kadar gerçekleştirilen en kapsamlı Kovid aşısı çalışmasında aşıların nörolojik, kan ve kalp hastalıkları riskindeki artış etkisini yazdı.

Londra. 2019 yılı sonunda Çin’de ortaya çıkan SARS-CoV-2 virüsünün neden olduğu Covid-19 salgını tüm dünyaya hızla yayılmış ve 11 Mart 2020 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından pandemi ilan edilmişti. Ardından gelen karantina önlemleri, sokağa çıkma yasakları, artan vakalar ve nihayetinde aşıların bulunması Covid-19 pandemisinde tünelin sonundaki ışığı görmemizi sağladı.

Pandemi sonrasında ise korona aşılarının ciddi yan etkileri olduğuna dair bir tartışma başladı. Aşı uzmanlarından oluşan uluslararası bir koalisyon, aşı yapıldıktan sonra bu durumların daha yüksek oranlarını belirlemek için sekiz ülkede 99 milyon aşı alıcısı arasında 13 tıbbi durumu araştırdı. Pfizer, Moderna ve AstraZeneca tarafından yapılan aşıların, insanlara yürümekte veya düşünmekte zorluk çektiren sinir bozucu bir durum da dahil olmak üzere, beş tıbbi durum açısından önemli ölçüde risk artırıcı özellikte olduğunu doğruladılar.

Çalışma aynı zamanda, beyin şişmesi durumu ile Moderna aşısı arasındaki bağlantılar da dahil olmak üzere, daha fazla araştırma yapılması gerektiğini söyledikleri diğer bazı bozukluklar konusunda da uyarıda bulunuyor. Habere göre ekip, bu rahatsızlıklardan herhangi birini geliştirme mutlak riskinin az olduğunu söylüyor. Örneğin 13 milyar doz aşı uygulandı ve bu hastalıkları yaşayan 2 bin vaka olduğu açıklandı.

Yale New Haven Hastanesi Sonuç Araştırma ve Değerlendirme Merkezi direktörü ve çalışmanın arkasındaki baş araştırmacı Dr. Harlan Krumholz şunları söylüyor: “’Her iki şey de doğru olabilir. Milyonlarca kişinin hayatını kurtarabilirler ve olumsuz etkilenen az sayıda insan da olabilir.”

Guıllın-barre sendromu riski 2 kat arttı

Keşifler arasında, bağışıklık sisteminin vücudun periferik sinir sistemine saldırdığı ve sinir hücrelerinin etrafındaki koruyucu kaplamanın hasar görmesine yol açan bir otoimmün bozukluk olan Guillain-Barre sendromu (GBS) olarak bilinen nörolojik bir durum riskinde iki kat artış oluşu var.. Rapor, dünya çapında uygulanan 23 milyon AstraZeneca aşısından 76’sının GBS vakasını beklediklerini, ancak 190 vakanın gözlemlendiğini, bunun da riskin 2,9 kat arttığını kanıtladığını ortaya koydu.

Bağışıklık sistemine saldırıyı tetikliyor

Bu olaylara aşının neden olduğu kanıtlanamasa da aşının bağışıklık sistemini kendi sinirlerine saldırması için tetiklediğine dair bazı kanıtlar var. Öte yandan, çalışma aynı zamanda miyokardit adı verilen bir tür kalp iltihabı riskinin üç kat daha yüksek olduğunu doğruladı, ancak araştırmacılar beklenen vakaların sayısını vermedi.

Miyokardit en sık genç erkeklerde görüldü. Bunun, hücrelere koronavirüsün üzerinde bulunan aynı proteini üretme talimatı vererek çalışan Pfizer ve Moderna’nın mRNA aşılarını tetikleyen bağışıklık tepkisiyle ilişkili olduğuna inanılıyor.

28 kişinin ölümü rapora geçti

Bu, bağışıklık sistemini spike proteinine karşı antikorlar üretmeye teşvik ederek Kovid’e karşı koruma sağlıyor. Nadir durumlarda, bu bağışıklık tepkisi kalp kasında iltihaba yol açabiliyor. Raporda şu not dikkat çekti: “Tipik olarak, miyokardit vakaları nispeten hafifti ve sadece 28 kişinin ölümüne yol açtı.”

Ek olarak, Moderna aşısının hem birinci hem de dördüncü dozlarında, kalbi çevreleyen koruyucu keseyi etkileyen bir iltihaplanma olan perikardit vakalarının sayısının 1,7 ila 2,6 kat daha fazla olduğu belirtildi.

– Moderna’nın ilk dozundan sonra, beyin ve omurilikte şişmeye neden olan, sinir liflerinin koruyucu örtüsüne zarar veren Akut Yaygın Ensefalomiyelit (ADEM) adı verilen bir durumun görülme riski 3,7 kattan fazlaydı.

– Pfizer-BioNTech aşısıyla aşılamanın ardından yedi ADEM vakası meydana geldi ve bu sayı beklenenden fazlaydı.

Çalışmada yaklaşık 190 milyon doz dikkate alındı.

– Çalışma ayrıca AstraZeneca aşısının ilk dozunu aldıktan sonra transvers miyelit ve ADEM riskinin sırasıyla 1,9 ve 3,9 kat arttığını ortaya koydu.

– Yüzün bir tarafındaki kaslarda geçici zayıflığa veya felce neden olan Bell felci, Pfizer aşısının ilk dozundan sonra 1,05 oranında arttı.

– Moderna aşısının birinci ve ikinci dozları ile Pfizer aşısının dördüncü dozlarından sonra nöbet geçirme riski 1,3 ila 1,4 kat daha fazlaydı.

Araştırmacılar bu bulguya uyarı ekledi:

“Akut SARS-CoV-2 enfeksiyonunu takiben nörolojik bir olay yaşama şansı, COVID aşılamasından 617 kat daha yüksekti; bu, aşılamanın faydalarının risklerden önemli ölçüde daha ağır bastığını gösteriyor.”

– AstraZeneca aşısının ilk dozundan sonra, Serebral Venöz Sinüs Trombozu (CVST) riski beklenenden 3,2 kat daha fazlaydı.

– Pfizer aşısının ilk dozu ve ikinci dozundan sonraki riskler sırasıyla 1,49 ve 1,25 kat daha yüksekti.

– CVST, AstraZeneca aşısından sonra kanı beyinden alıp kalbe geri ileten büyük kanallarda kan pıhtılarının oluşmasıyla karakterize, nadir fakat ciddi bir durum. Toplamda 21 vaka beklenirken, 69 vaka gözlemlendi. Yani sonuçlar beklenen fazlaydı.

-Ayrıca AstraZeneca aşısının ilk dozundan sonra, kandaki trombosit sayısının normalden düşük olmasıyla karakterize edilen bir durum olan trombositopeni riskinin 1,07 kat arttığı görüldü.-ChAdOx1’in üçüncü dozundan sonra risk belirgin şekilde 1,95’e yükseldi.

Araştırma sonuçları Vaccine dergisinde yayınlandı.

Relevante Artikel

Back to top button
Cookie Consent mit Real Cookie Banner