Misafir işçi polemiği: Die Presse’nin Türk asıllı yazarından Nehammer’e tokat gibi cevap!

Die Presse’nin Türk asıllı yazarı Köksal Baltacı’nın, ÖVP lideri ve Başbakan Nehammer’e yönelik “İstenmeyenler” başlıklı analizi bugün Avusturya’da bomba etkisi yarattı!

Viyana. Die Presse’nin önemli bir muhabiri olmasının yanında tüm Avusturya basını, siyaseti ve basın sözcülerinin okuduğu Der Journalist adlı derginin mülakat ustası olan Türk asıllı genç Avusturya vatandaşı Köksal Baltacı’nın, Die Presse’de ÖVP lideri ve Başbakan Nehammer’e yönelik “İstenmeyenler” başlıklı analizi bugün Avusturya’da bomba etkisi yarattı! Başbakan Nehammer’in gelecek seçimler için “Ulusa sesleniş” tarzında bir toplantı yaparak gelecek için planlarını anlatırken “Yıllar önceki Türkleri” ağzına sakız yapması dikkatlerden kaçmıştı! İşte Köksal Baltacı, bu konuyu 55 yıl önce Avusturya’nın Tirol eyaletine gelen babası üzerinden ele aldığı analizinde, Başbakan Nehammer’in bu çok kırıcı ifadelerinin iki yüzlü bir “ Chuzbe”lik olduğunun altını çizerek babasının yıllarca bu ülke için verdiği hüzün verici emeklerini yazdı!

Die Presse’deki “Şansölye Karl Nehammer ve İstenmeyenler” başlıklı  Köksal Baktacı imzalı makale şöyle:

“Misafir işçiler – bugüne kadar siyasetin başarısızlıklarının suçunu üstlenmek zorunda kaldılar.

Dolayısıyla, beklentilerin aksine, 1964’ten itibaren işe alınan Türkiyeli misafir işçiler burada kaldılar ve yeterince entegre olamadılar. Karl Nehammer’in „Şansölyenin Konuşması“ adlı sunumunda anlattıkları bu şekilde.

İkinci bir vatan bulmak ve ailelerine daha iyi bir yaşam sağlamak için vatanlarını ve ailelerini geride bırakan insanların sırtından siyaset yapmak büyük bir „utanmazca kasıtlı küstahlıktır ( Chuzpe)“. Bu nedenle Sayın Şansölye ile kişisel bir anımı paylaşmak istiyorum.

Avusturya’daki ilk misafir işçilerden biri Tirol’deki bir fabrikaya atanmış ve yakındaki bir işçi evine yerleştirilmişti. Sabah vardiya başladığında ve akşam vardiya bittiğinde bir siren çalıyordu. Yüzlerce adam fabrikaya ve eve geri götürülüyordu. Hepsi bu kadardı. Akşamları program yoktu. Hafta sonu da yoktu. Dil kursu yoktu.

Bu adamın hayatındaki birkaç yıl böyle geçti. Geri dönmek için yeterli parayı biriktirme umudu yıldan yıla azaldı. Gelirini çarçur ettiği için değil – nereye harcayacaktı ki? Ama tasarruf hedefleri başından beri gerçekçi olmadığı ve Avusturya ile Türkiye arasındaki işe alım anlaşması uzun vadeli bir strateji olmadan imzalandığı için. O yıllarda kendini o kadar istenmeyen biri olarak hissetmiş ki eşine yazdığı mektuplardan birinde şöyle diyor: „Ellerinden gelse bizi her sabah Ankara’dan alıp her akşam Ankara’ya geri getirecekler. Bizi burada istemiyorlar.“

Yine de karısına yetişti. Ve çocuklarına. Avusturya’da başka çocukları da doğdu. Diğer on binlerce misafir işçi gibi o da Türkiye’ye hiç dönmedi. Ama Avusturya’ya da gerçek anlamda hiç gelmedi. İlk vatanında bir yabancı, ikinci vatanında bir yabancı. Birkaç ay burada, birkaç ay orada.

Kendisinden 55 yıl önce Avusturya’ya gelip yardım etmesi istendiğinde bunu farklı bir şekilde hayal etmişti. Ve hala siyasetin başarısızlıklarının sorumluluğunu üstlenmek zorunda – ağır fiziksel emeğin damgasını vurduğu bu yaşlı adam, yani benim babam.” (Köksal Baltacı, Die Presse) (yenivatan.at)

Kaynak: https://www.diepresse.com/6268248/bundeskanzler-karl-nehammer-und-die-unwillkommenen

https://www.derstandard.at/story/2000145027021/gastarbeiter-als-fehler

Relevante Artikel

Back to top button
Cookie Consent mit Real Cookie Banner