Möntro anlaşmasının önemi ortaya çıktı! Amerikan güdümlü füze gemisini Karadeniz’e çıkarmak istemesine Rusya veto etti
ABD, 2 savaş gemisinin Karadeniz'e çıkışı için Türkiye'ye diplomatik bildirimde bulundu. Gemiler 4 Mayıs'a kadar Karadeniz'de kalacak. Rusya ABD'nin bu isteğine karşı çıktı ve , " "Montrö anlaşmasını revize etmeye yönelik her türlü girişim ülkemizin çıkarlarını etkiler. Bu sözleşmeyi Karadeniz havzasında istikrar ve güvenliğin, özellikle de savaş gemileri trafiğinin kilit faktörü olarak görüyoruz" " dedi.
İSTANBUL. Rusya ve Ukrayna arasındaki gerilim Karadeniz’i ısıtıyor. Bölgede son hamle Ukrayna’ya destek için ABD’den geldi. Washington yönetimi 2 savaş gemisinin Karadeniz’e çıkışı için Türkiye’ye diplomatik bildirimde bulundu. Gemiler 4 Mayıs’a kadar Karadeniz’de kalacak.
MONTRÖ VURGUSU
Odatv´nin dikkat çeken gelişmelerde Türk diplomatik kaynaklar tarafından ABD’nin 2 savaş gemisini Karadeniz’e göndereceği yönündeki haberlere ilişkin yapılan bilgilendirmede, „Tarafımıza Montrö Sözleşmesi’ne uygun olarak 2 ABD savaş gemisinin Karadeniz’e çıkacaklarına dair 15 gün önceden diplomatik kanallardan bildirim yapıldı“ denildi.
Gemilerin 14- 15 Nisan’da Karadeniz’e çıkıp, 4- 5 Mayıs’ta dönmesinin öngörüldüğü belirtildi. ABD’nin önümüzdeki hafta Karadeniz’e yollayacağı gemilerden birinin güdümlü füze destroyeri USS Donald Cook olduğu öğrenildi
RUSYA’DAN ABD’YE İLK CEVAP
ABD’nin kararına Rusya cephesinden de ilk yorum geldi. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Aleksandr Gruşko „Bu tür faaliyetlerin, Karadeniz’e kıyısı olmayan ülkelerin gemileri için sınırlamaları ve kalış sürelerini belirleyen Montrö Sözleşmesi hükümlerine sıkı sıkıya bağlı olarak yürütülmesi önemlidir“ dedi.
RUSYA’DAN MONTRÖ ÇIKIŞI
Öte yandan Montrö tartışması için Rusya’dan en net açıklama Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova’dan geldi.
Zaharova, Rusya’nın anlaşmaya taraf bir devlet olduğunu anımsatarak „Montrö anlaşmasını revize etmeye yönelik her türlü girişim ülkemizin çıkarlarını etkiler. Bu sözleşmeyi Karadeniz havzasında istikrar ve güvenliğin, özellikle de savaş gemileri trafiğinin kilit faktörü olarak görüyoruz“ dedi.
Zaharova, Montrö’nün bir alternatifi olmadığını da vurgulayarak „İlgili tüm devletlerin buna sorumluluk bilinciyle yaklaşacağını umuyoruz. Elbette bu konuda Türkiye, özel bir role sahip“ diye ekledi.
KRİTİK GÖRÜŞME
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelinsky başkanlığında bir heyetin cumartesi günkü Türkiye’ye ziyareti öncesi kritik görüşme… Kremlin, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’nın Ukrayna krizi konusunda görüştüğünü bildirdi. Görüşmede Putin Montrö’nün korunmasının öneminin altını çizdi.
15 GÜN ÖNCE BİLDİRİM
1936 tarihli Montrö Sözleşmesi hükümleri gereği ABD’nin savaş gemilerini Karadeniz’e göndermeden 15 gün önce Türkiye’ye bildirimde bulunması gerekiyor.
DONBAS KARIŞTI
Rus nüfus ve Rusya yanlılarının ağırlıkta olduğu Donbas bölgesinde (Donetsk ve Lugansk) tek taraflı bağımsızlık ilan edilmesinin ardından Rusya yanlısı ayrılıkçılar ile Ukrayna ordusu arasında çatışmalar, 2014’ten bu yana aralıklarla devam ediyor. Çatışmalar son dönemde ise şiddetlendi.
7 YILDIR SÜRÜYOR
Ukrayna Parlamentosu, 7 yıl önce Kırım’ın ilhakı ve Donbas’taki gelişmeler sonrası Rusya’yı ’saldırgan ülke‘ olarak nitelendiren yasayı onaylamıştı. Donbas krizinin çözümüne ilişkin müzakereleri Rusya, Ukrayna ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’ndan oluşan Üçlü Temas Grubu yürütüyor.
ABD HAREKETE GEÇTİ
Emekli amirallerin bildirisinin ardından Odatv, 2008 yılındaki Gürcistan – Rusya savaşını gündeme getirmiş ve ABD’nin Karadeniz’e çıkmak için Boğazlar’a baskıyı artıracağını işaret etmişti.
Karadeniz: Osmanlı 1. Dünya Savaşın´a Alman hayranı Osmanlı Paşaları Enver ve Cemal Paşalar’ın kişisel istek, arzu ve sorunları ile nasıl girdi?
Karadeniz Baskını, 29 Ekim 1914’te Karadeniz’deki Rus limanlarına karşı Osmanlı savaş gemileri tarafından gerçekleştirilen saldırıdır. Almanya tarafından desteklenen ve Osmanlı Harbiye Nazırı Enver Paşa ile Alman Amiral Wilhelm Souchon tarafından planlanan Karadeniz Baskını, Osmanlı İmparatorluğu’nun I. Dünya Savaşı’na girmesine neden oldu.
Alman hükûmeti, Osmanlıların Almanya’ya destek vermek için savaşa gireceğini umuyordu, ancak Osmanlı hükûmeti kararsızdı. Alman yanlısı Osmanlı Harbiye Nazırı Enver Paşa, imparatorluğu savaşa sokmak için Alman büyükelçisi ile birlikte çalışmaya başladı. Hükûmet içinde geniş çaplı destek sağlama girişimleri başarısız olunca Enver Paşa, çatışmanın başlatılması gerektiğine karar verdi.
Osmanlı Bahriye Nazırı Cemal Paşa ile Alman Amiral Wilhelm Souchon’un da desteğiyle Enver Paşa, Osmanlı filosunun 29 Ekim’de denize açılması emrini verdi. Filo, Rus gemilerini ateş açmaya kışkırtacaktı, ardından hükûmet de Ruslar’ı çatışmayı fitillemekle suçlayacaktı. Souchon, çatışmayı başlatmak üzere 29 Ekim’de Rus limanlarına baskınlar düzenledi.
Baskında, 2 askerî gemi ile birkaç ticarî gemi batırılırken Rus tarafından 38 kişi öldü. İstanbul’da savaş yanlısı olmayan yetkililerin olaydan ötürü af dileme çabaları Enver Paşa tarafından engellendi. Birleşik Krallık da Osmanlı gibi henüz savaş ilan etmeden 3 Kasım günü Çanakkale Boğazı’nda düzenlediği deniz saldırılarıyla misilleme yaptı. Rusya 2 Kasım’da Osmanlı İmparatorluğu’na savaş ilan ederken, Üçlü İtilaf’ın diğer tarafları, Birleşik Krallık ve Fransa da üç gün sonra savaş ilanında bulundu.
Osmanlı İmparatorluğu da 11 Kasım’da resmî savaş ilanıyla I. Dünya Savaşı’na katılmış oldu.
