Hakan Günes, 13.11.2025
TEL AVIV-VİYANA. Gazze’de yaklaşık 70 bin insanın hayatını kaybetmesine rağmen, İsrail Parlamentosu Knesset’te düzenlenen oturumda bu trajediye dair tek bir kelime dahi edilmedi. Oturumun odak noktası dikkat çekiciydi: Hiçbir ABD Başkanı, Knesset’te Donald Trump kadar büyük bir coşkuyla karşılanmamıştı. Hamas tarafından serbest bırakılan 20 İsrailli rehinenin ardından, oturum adeta bir film setini andırıyordu—Hollywoodvari teşekkürler, ayakta alkışlamalar, şakalaşmalar, kahkahalar ve karşılıklı övgüler eşliğinde, barışın mimarı olarak Trump ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu öne çıkarıldı.
Avusturya basını, özellikle Hamas tarafından serbest bırakılan 20 İsrail vatandaşını ve onların ailelerini ön plana çıkardı. Aynı zamanda İsrail’in karşılık olarak serbest bıraktığı, mahkûm edilmiş yaklaşık 2000 Hamas mensubunun ne denli tehlikeli olduğu vurgulandı. Bu durum hem görsel materyallerle hem de manşet düzeyinde okuyuculara aktarıldı. Medya, rehine takasının insani boyutunu öne çıkarırken, güvenlik risklerine dair sert uyarılarla kamuoyunu bilgilendirdi.
Türkiye’de ve Arap dünyasında birçok kişi bu gelişmede “bizim de payımız var” havasına girerken, İsrail’de adeta vakur bir bayram havası yaşandı.Çünkü İsrail vatandaşları Netaanyanu’ya çok kızgınlar. Knesset Başkanı Amir Ohana, Trump’ı Pers Kralı Büyük Kiros’a benzeterek “Yahudi tarihinin devlerinden biri” olarak nitelendirdi. Başbakan Netanyahu ise yeni anlaşmayı “bölgemizde ve ötesinde tarihi bir barışa kapı açan adım” olarak değerlendirdi.
Trump, Netanyahu ve Mısır Arasında Arabuluculuk Yaptı
Aynı gün içinde Trump, beklenmedik bir diplomatik girişimde bulundu. Gazetecilere göre, Tel Aviv’e giden uçakta Netanyahu’nun zirveye davet edilmediğini öğrenen Trump, havaalanından Knesset’e giderken limuzinde Netanyahu ile konuşarak onu zirveye katılması için ikna etti. Kısa süre sonra Trump, Netanyahu ile Mısır Cumhurbaşkanı Sisi arasında arabuluculuk yaptı ve uzlaşı sağlandı.
Mısır yönetimi, İsrail bayrağını göndere çekeceğini açıkladı – bu, Orta Doğu tarihinde görülmemiş bir jest olarak değerlendirildi.
Netanyahu Mısır’a Gidiyor – Mısır İsrail Bayrağını Çekiyor
Artık resmî: Hem ABD Başkanı Donald Trump hem de İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu bugün barış anlaşmasını imzalamak için Şarm El-Şeyh’e gidecek. Mısır, bu vesileyle İsrail bayrağını göndere çekeceğini duyurdu. Trump’ın Knesset’teki konuşmasının ardından heyet birkaç saat içinde Mısır’a hareket edecek.
Irak ve Türkiye, Netanyahu’nun zirveye katılımı halinde çekilme tehdidinde bulundu
Irak Başbakanı Muhammed Şia el-Sudani, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun katılımı halinde Şarm el-Şeyh’teki toplantıdan çekileceğini tehdit etti. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Netanyahu’nun katılımı halinde uçağını geri döndüreceğini tehdit etti.
Mısır Cumhurbaşkanlığı Ofisi daha önce Netanyahu’nun katılımını duyurmuştu.
Ancak Netanyahu, Yahudi bayramı Simchat Tora ile tarih çakışması nedeniyle katılımını iptal etti.
İran ise zirve davetini, ülkenin çıkarları nedeniyle reddettiğini açıkladı.
Avusturya saati ile Almanya’dan dikkat çeken şu haber tüm basın ajanslarına düştü. Der Standard.at düşen haber şöyle oldu.
İsrail basınında ise farklı haberler çıktı ve daha Trump’un Netanya’nuyu davet ettiğini ama Filistin tarafının istemediği ve Netanya’nun dini önemli olduğunu için gitmediği yazıldı.
İsrail Basınında Netanyahu’nun Zirveye Katılmama Gerekçeleri
• Resmî açıklama: İsrail Başbakanlık Ofisi, Netanyahu’nun zirveye katılmayacağını duyurdu. Gerekçe olarak, zirvenin “tatil başlangıcına yakın olması” gösterildi
• Trump daveti: Bazı kaynaklar, ABD Başkanı Donald Trump’ın Netanyahu’yu Gazze’deki ateşkes sonrası zirveye davet ettiğini ve Netanyahu’nun bu daveti memnuniyetle karşıladığını aktardı
• Filistin hassasiyeti: Zirveye Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın da katılacağı bilgisi paylaşıldı. Bu durumun Netanyahu’nun kararını etkileyip etkilemediği açıkça belirtilmedi, ancak bazı yorumlarda bu hassasiyetin rol oynadığı ima edildi
• Karmaşık diplomatik süreç: NTV’nin haberine göre, Netanyahu önce zirveye katılmayacaktı, sonra Mısır kaynaklı açıklamalarla katılacağı duyuruldu, ardından İsrail tarafı yeniden katılmayacağını bildirdi. Bu da sürecin diplomatik açıdan oldukça karmaşık olduğunu gösteriyor
• Erdoğan etkisi: T24’te yer alan bir iddiaya göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan Netanyahu’nun zirveye katılacağını duyunca uçağına “geri dönün” talimatı verdi. Bu iddia, zirveye katılan liderler arasında yaşanan gerilimleri yansıtıyor
Alman istihbarat servisleri Avrupa’da Hamas konusunda uyarıda bulundu
Alman Anayasa Koruma Dairesi, Gazze Anlaşması’nın ardından Almanya’da İslamcı Hamas’ın oluşturduğu büyük tehlike konusunda uyarıda bulundu. Anayasa Koruma Dairesi Başkanı Sinan Selen, Pazartesi günü Federal Meclis İstihbarat Komitesi’nde yaptığı açıklamada, Orta Doğu’da olası barış müzakerelerinin de bu durumu değiştirmediğini söyledi.
“Gazze’deki barış bağlamı veya barış müzakereleri nedeniyle Hamas ve Avrupa’daki, dolayısıyla Almanya’daki faaliyetleri konusunda hiçbir şekilde tehlike geçti diyemem.” Almanya, Hamas için uzun süredir bir sığınak ve altyapı alanı. Selen, bu kişilerin sayısını 32.500 olarak belirledi, bu da geçen yıla göre yüzde 6’lık bir artış anlamına geliyor. Hamas ayrıca Almanya’yı operasyon alanı olarak görüyor. Bunu, Almanya’da Yahudilere yönelik saldırılar planladıkları iddia edilen üç Hamas aktivistinin yakın zamanda tutuklanması da gösteriyor.
Federal İstihbarat Servisi (BND) Başkanı Martin Jäger de endişelerini dile getirdi: Hamas Gazze Şeridi’nden çıkarılırsa, faaliyetlerini bölge dışına yayma “çok gerçek bir risk” olduğunu söyledi.
İsrail yanlısı bir tablo gibi görünse de, bu atmosferin tarihe not düşülmesi gerekir:
Knesset’te, ABD Başkanı Donald Trump’a yönelik sevgi ve minnettarlık olağanüstü bir seviyeye ulaştı.
Trump Kudüs’te: “Neredeyse tüm bölge Hamas’ı silahsızlandırmak istiyor”
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Parlamentosu Knesset’te tarihi bir konuşma yaptı. Ortadoğu’da yeni bir dönemin başladığını ilan eden Trump, Hamas’a karşı geniş bir Arap devletleri ittifakı kurulduğunu açıkladı. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Trump’ı “dünyayı değiştiren adam” olarak nitelendirdi ve ikili, “yeni bir Ortadoğu”nun başlangıcını kutladı.
Kudüs’teki konuşmasında Trump, “Neredeyse tüm bölge, Gazze’yi derhal askerden arındırma, Hamas’ı silahsızlandırma ve İsrail’in güvenliğini hiçbir şekilde tehdit etmeme planını onayladı” dedi ve büyük alkış aldı. Terör ve istikrarsızlığa karşı sorumlu uluslardan oluşan bir koalisyonun oluştuğunu belirten Trump, ittifaka hangi devletlerin dahil olduğunu açıklamadı; ancak mesajı açıktı: “Bölgedeki üretken ve sorumlu uluslar artık düşman değil, ortak ve nihayetinde dost olmalı. Bu gerçekleşecek. Kaos güçlerine karşı birlikte savaşmalısınız.”
Seyahate eşlik eden gazetecilere göre Trump, Hamas’a “geçici olarak” yeniden silahlanma izni verdiğini kabul etti. Başkan, aylar süren savaşın ardından “düzeni yeniden tesis etmek” istediğini belirtti: “Onlar bunu açıkça dile getirdiler ve biz de onlara bir süre için izin verdik.” Knesset’teki konuşmasıyla Trump, silahsızlanma ve barış döneminin başladığını vurguladı.
Trump, tarihi dönüm noktasını coşkuyla şöyle özetledi: “Bugün gökyüzü sakin, silahlar susmuş, sirenler sessiz – güneş, nihayet barışı bulan Kutsal Topraklar üzerinde doğuyor.” Terör ve ölüm çağının sona erdiğini, inanç, umut ve barış çağının başladığını ilan etti.
Netanyahu, Trump’ın rolünü duygusal sözlerle övdü: “Donald Trump kadar hızlı, kararlı ve kesin bir şekilde dünyayı hareket ettiren birini daha önce hiç görmedim.” ABD Başkanı, “Amerika’yı yeniden sürücü koltuğuna oturttu” ve Orta Doğu’daki güç dengesini yeniden düzenledi. Netanyahu, önümüzdeki dönemi “barış dönemi” olarak tanımladı ve Arap devletleriyle yeni barış anlaşmalarının çok hızlı ilerleyeceğini duyurdu.
Trump, İsrail Başbakanını övgüyle tanımladı: “Bibi kolay biri değil – ama onu büyük yapan da bu.” Seyirciler gülümsedi, Netanyahu başını salladı. Başkan ayrıca kendi dış politika yaklaşımını da vurguladı: “Kişiliğim savaşları durdurmaya odaklanmıştır ve işe yarıyor gibi görünüyor. Ama Amerika savaşırsa, kazanırız. Politik doğruculuk olmadan.”
Trump, 7 Ekim 2023’te Hamas’ın İsrail’e düzenlediği saldırının dehşetini hatırlattı: “Bu, Holokost’tan bu yana Yahudilere yönelik en kötü katliamdı. Ama şimdi, uzun ve acı dolu kabus nihayet sona erdi – İsrail, Filistinliler ve birçokları için.”
Konuşmasının sonunda Trump, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’a doğrudan seslenerek Netanyahu’yu affetmesini istedi: “Bir fikrim var – neden Bibi’yi affetmiyorsunuz?” Gülüşmeler ve alkışlar arasında Netanyahu, Trump’a İsrail’in en yüksek ödülüne aday olacağını belirtti: “Diğerleri zayıfken, siz güçlüydünüz. Eminim ki Donald Trump Nobel Barış Ödülü’nü de alacak.”
Trump’ın Knesset konuşması ve detayları: Coşku, Teşekkür ve Tarihsel Vurgular
Donald Trump, başkanlığı döneminde İsrail Parlamentosu’nda şimdiye kadarki en görkemli anlarından birini yaşadı. Knesset Başkanı Amir Ohana, “Yahudi halkı binlerce yıl sonra bile onu hatırlayacak” diyerek Trump’ı tarihe geçecek bir lider olarak niteledi. Başbakan Binyamin Netanyahu ise ABD başkanına en yüksek düzeyde teşekkür etti.
Trump salona girdiğinde, törenin sembolü olan trompet fanfarı çaldı. Konuşmasına “Güzel bir yerdeyiz” sözleriyle başlayan Trump, “İbrahim’in Tanrısına şükrediyoruz” dedi. Ardından salonda büyük alkış koparan cümleyi kurdu: “Rehineler geri döndü! Bunu söyleyebilmek çok güzel bir duygu!” Bu sözlerin ardından tüm salon ayağa kalktı; dakikalarca süren alkışlarla coşku doruğa ulaştı.
Trump, “Kolay değil ama harika” diyerek Netanyahu’ya teşekkür etti ve onu “barış için güçlü bir ortak” olarak tanımladı. Rehine anlaşmasının mimarları arasında yer alan ABD Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Dışişleri Bakanı Marco Rubio’ya da teşekkür etti. Damadı Jared Kushner içinse “İsrail’i o kadar çok seven biri ki, kızım din değiştirdi” ifadesini kullandı.
Konuşmasında Gazze’deki “tarihi barış planı”na da değinen Trump, bunun “İsrail ve dünya için inanılmaz bir zafer” olduğunu söyledi. “İsrail, silah gücüyle kazanılabilecek her şeyi kazandı; şimdi bu zaferleri barış ve refaha dönüştürme zamanı” dedi. Ardından şu vurguyu yaptı: “Kişiliğim tek bir şeye odaklanıyor: savaşları sona erdirmek. Güçle barış – ve evet, çok sayıda silahımız var; bunların çoğunu İsrail’e verdik.”
Trump’ın 7 Ekim 2023’te Hamas tarafından gerçekleştirilen saldırıyı hatırlatması salonda duygusal bir an yarattı. “Asla unutmayın – ve bir daha asla!” dediğinde tüm salon yeniden ayağa kalktı. Dakikalarca süren alkışlar arasında birçok milletvekilinin gözleri doldu. “O gün yaşanan zulüm, insanlığın kalbini vurdu,” dedi Trump. “Amerika, İsrail ile birlikte yas tuttu.”
Tel Aviv’de Sessizlik, Knesset’te Coşku
Trump Knesset’te konuşurken, Tel Aviv’deki Rehineler Meydanı’nda (Hostages Square) saygı dolu bir sessizlik hâkimdi. Serbest bırakılan rehinelerin yakınları da dâhil olmak üzere yüzlerce kişi, Trump’ın konuşmasını dev ekrandan izledi. Sunucu, Netanyahu’dan bahsedildiğinde olası yuhalamaları önlemek için hemen araya girdi: “Hayır, hayır, hayır – bugün Trump’ı onurlandırıyoruz.” Meydanda disiplinli bir sessizlik ve dikkatli bir izleyicilik hâkimdi.
Trump, ateşkesin ve rehine anlaşmasının sağlanmasına katkı sunan isimlerden Steve Witkoff’tan bahsettiğinde alkışlar yükseldi. Sunucu, “Biz ne sağcıyız ne solcu – biz sadece dürüstüz” sözleriyle topluluğa seslendi. Konuşmalar sırasında siyasi içerikler yerine, kurtarılan rehinelerin ve ailelerinin dokunaklı görüntüleri ekrana yansıtıldı. İnsanlar birbirlerine sarıldı, gözyaşlarını sildi; bu an, iki yıllık savaşın ardından yeniden barışa inanmak isteyen bir ülkenin sembolü hâline geldi.
“İsrail’in Beyaz Saray’daki En Büyük Dostu”
Başbakan Binyamin Netanyahu, Trump’ın konuşması öncesinde Knesset kürsüsünde yaptığı açıklamada, “Sizler halkımızın tarihinde silinmez bir iz bırakacaksınız” diyerek Trump’a teşekkür etti. “Siz artık insanlık tarihinin bir parçasısınız. Dostlarımızı hatırlıyoruz – rehinelerimizin kurtarılmasında oynadığınız rolü biliyoruz.”
Netanyahu, Trump’a Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması, ABD Büyükelçiliği’ni Kudüs’e taşıması, Golan Tepeleri üzerindeki İsrail egemenliğini tanıması, Abraham Anlaşmaları ve İran’a yönelik sert tutumu nedeniyle teşekkür etti. “Donald Trump, İsrail’in Beyaz Saray’daki en büyük dostudur” dedi.
Yeni barış planına da değinen Netanyahu, “Bu anlaşma bölgemizde ve ötesinde tarihi bir barışa kapı açıyor. Siz bu barışı istiyorsunuz, ben de bu barışı istiyorum – birlikte başaracağız” ifadelerini kullandı. 7 Ekim 2023’te Hamas’ın gerçekleştirdiği saldırıyı hatırlatarak, “Bu canavarlar bebekleri rehin aldı. İsrail yapması gerekeni yaptı: Halkımızı savunduk, düşmanlarımızı yendik, rehinelerimizi kurtardık” dedi.
Netanyahu, şehit askerlerin ailelerine dönerek, “Acınızı biliyorum. Ancak İsrail, bu kahramanlar sayesinde yaşayacak ve barış içinde gelişecek” dedi. Bu sözleri, iki bacağını ve bir elini kaybeden İsrailli-Amerikalı asker Ari Spitz’e atıfta bulunarak söyledi. Trump ayağa kalkıp alkışladı, salondan büyük destek geldi.
“Bir daha asla,” diye vurguladı Netanyahu. “İsrail bir daha asla savunmasız kalmayacak. Düşmanlarımız 7 Ekim’in ölümcül bir hata olduğunu anladı. Artık biliyorlar: İsrail güçlüdür, İsrail kalıcıdır. Bu, barışın temelidir.”
“Yahudi Tarihinin Devi” – Knesset Başkanı’ndan Trump’a Övgüler
Knesset Başkanı Amir Ohana, ABD Başkanı’nı “tarihin panteonuna girecek bir dev” olarak tanımladı. “Bugün, İsrail halkının önüne sıradan bir Amerikan başkanı olarak değil, Yahudi tarihinin devlerinden biri olarak çıkıyorsunuz – sadece Büyük Kiros’la kıyaslanabilir bir lider olarak,” dedi.
Ohana konuşmasına bir dua ile başladı, ardından Trump’ın Kudüs’ü başkent olarak tanıması, büyükelçiliği taşıması, Abraham Anlaşmaları ve İran’ın nükleer tesislerine yönelik operasyonlarını anımsatarak başarılarını sıraladı. “Sayın Başkan, dünya daha cesur, kararlı ve güçlü liderlere – daha fazla Trump’a – ihtiyaç duyuyor,” dedi.
Ohana ayrıca, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson ile birlikte Trump’ı 2026 Nobel Barış Ödülü’ne aday göstereceklerini açıkladı. “Önce Amerika – ama sadece Amerika değil,” ifadeleriyle konuşmasını sürdürdü.
Konuşmasının sonunda Netanyahu’ya dönerek, “Bugün burada olmamızı onun zor kararlarına borçluyuz” dedi. Ardından sahne sırasıyla Netanyahu’ya, muhalefet lideri Yair Lapid’e ve son olarak ABD Başkanı Donald Trump’a geçti.
Knesset’te Alkış Fırtınası – Trump Bir Süperstar Gibi Karşılandı
Trump salona girdiğinde dakikalarca süren ayakta alkışlarla karşılandı. Milletvekilleri, misafirler ve izleyiciler tezahürat yaptı. Knesset’teki atmosfer adeta bir konser havasındaydı. Trump, İsrail’de bir arabulucu ve “barış elçisi” olarak selamlandı. Katılımcılar, tarihi rehine kurtarma operasyonundaki rolü nedeniyle ona derin bir minnettarlıkla teşekkür etti.
Tribünde Ivanka Trump da vardı; babasının konuşmasını salonda canlı izledi.
Netanyahu, Mısır’daki Barış Zirvesine Katılmayacak
Rehinelerin kurtarılmasının yankıları sürerken, beklenmedik bir gelişme yaşandı: İsrail Başbakanı Netanyahu, planlandığı gibi Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentinde yapılacak barış zirvesine katılmayacağını duyurdu. Kararın nedeni, o akşam Yahudi bayramı Şemini Azeret-Simhat Tora’nın başlamasıydı. Başbakanlık ofisi, kararın tamamen dini gerekçelerle alındığını açıkladı.
Netanyahu, kısa bir açıklamada, Trump’a “barış çemberini genişletme çabaları – güç yoluyla barış” için teşekkür etti. Ancak kendisini telefonla davet eden Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’den bahsetmedi.
