Kurier Gazetesi’nde Erdoğan, Ukrayna, Rusya ve Amerika haberine dikkat

Kurier Gazetesi´nin  Armin Arbeiter imzası ile yayınlanan Erdoğan Rusya ve Ukrayna haberine dikkat. Çünkü bu tür haberleri AKP’nin  yandaş medyasında bulmak çok zor.

Haberi vermeden önce bir soru: Erdoğan şantaj altında mı? 

Bu haber, ülkesinde defalarca Kur’an‘ Ker’im yakılmasına müsaade eden ve terör örgütleri PKK ve FETÖ karşısında salaş ve samimiyetsiz hareket etmekle suçlanan İsveç’in NATO üyeliğine Erdoğan’ın kimseye sormadan evet demesinin altında, “kendi ve ailesine yönelik uluslararası rüşvet ve dolandırıcılık davalarının Reuters haberi ile oba altından sopa gösterilerek Amerika ve batı ülkelerince açılma ihtimaline karşı büyük bir şantaj altına giren Erdoğan’ın Türkiye’nin kaderi ile oynadığı” iddialarının ne kadar doğru olduğunun tartışılmasına neden olmaya başladı. Sadece bu değil. Brüksel’de AB merkezine yakın bir uzman bu konuda şunları bize ifade etti: „Uzun yıllardır başta Amerika, batı ülkeleri ve Rusya’nın Erdoğan ve ailesinin kanun dışı ülke içi ve dışında girdiği kabul edilmez ve kendi halkının ve devletin zararına ilişkileri dosyalarca birikmiş durumda. Bunlar ile Erdoğan şantaj altında.“

Bu ifadeler insanı düşündürüyor. İspata muhakkak muhtaç ve masumiyet karinesi geçerli.

Kurier Gazetesi’nde yayınlanan Almanca haberi gelin birlikte Türkçe dilinde dikkatli bir şekilde okuyalım. Elin oğlu gelişmeleri Viyana’dan nasıl görmüş .

Kurier, 19.07.2023, Armin Arbeiter

Ukrayna için obüsler ve NATO üyeliği: Erdoğan provokasyon ekiyor, F-16 biçiyor

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna savaşının başlamasından bu yana olası bir arabulucu olarak görülüyordu ancak şu anda düzenli olarak Rusya’nın tepkisini çekiyor. Rusya’nın tahıl anlaşmasını sona erdirdiği gün, Rus hava savunma sistemleri Ukrayna’da bir Bayraktar insansız hava aracını düşürdü ve bu olay Rus halkı tarafından özellikle kutlandı. Bugüne kadar tahıl anlaşmasından büyük kazanç sağlayan ve insansız hava aracının ülkesinden çıktığı kişi olan Recep Tayyip Erdoğan, şu anda Rus halkı arasında popülerliğini büyük ölçüde yitirmiş durumda.

Rusya Erdoğan’ın ipini çekti mi ? Çekiyor mu ? Yoksa bu büyük bir oyunun parçası mı? Erdoğan’ın yüzde 50 ile kazandığı seçimler sonrası pek büyük oyunlar oynayacak durumda değil. Türkiye’nin yarısından fazlası Erdoğan ve ortaklarının tam karşısında ve onu vatana ihanetle suçluyorlar. Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’ni ve halkını Rusya’ya doğal gaz başta olmak üzere nükleer enerji ile bağımlı yapmış durumda. Sadece o değil. Yüzlerce alanda Erdoğan Türkiye’yi adeta Rusya’nın arka bahçesi yapmış durumda.

Rusya’ya karşı cepheler

Bu manada diplomatik dengeleri gözetmesiyle tanınan Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan son haftalarda dikkatini açıkça Ukrayna’nın Batılı müttefiklerine çevirdi:
1 -Erdoğan önce Ukrayna’nın NATO’ya katılması lehinde konuştu, 2-ardından İsveç’in savunma ittifakına katılması için oy verdi. 3- Yakalanan Ukraynalı Azov subaylarını -Rusya ile varılan anlaşmaya tamamen aykırı olarak- serbest bıraktı ve yakında 4- Türkiye Ukrayna’ya 70 obüs tedarik edebilir. Türk Cumhurbaşkanı rota mı değiştirdi?

„Bu dış politika, bir sağ bir sol Erdoğan’ın tuhaf dış politikasının temel bir özelliği.

Stratejik Analiz Merkezi (CSA) Başkanı  askeri komutan Walter Feichtinger bu konuda Kurier Gazetesi’ne Erdoğan’ın bu davranışları nedeniyle  şunları ifade etti : „Elbette Erdoğan’ın son açıklamaları ve eylemleri Rusya’ya karşı bir hakaret niteliği taşıyor, ancak Erdoğan bu fırsatı Batı’ya NATO üyesi olarak Türkiye’nin Batı’nın bir parçası olduğunu göstermek için kullandı. Son olarak, iç politika açısından Türk ruhunu yatıştırdı ve yurttaşlarına Türkiye olmadan hiçbir şeyin yürümeyeceğini gösterdi. Bunu Rusya’ya karşı kalıcı bir dönüş olarak anlamam. Moskova Ankara için bunun için fazla önemli. Örneğin Erdoğan, ilkbahardaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sadece iki hafta önce, Rusya’nın büyük desteğiyle inşa edilen ve gelecekte Türkiye’nin enerji ihtiyacının yüzde onunu karşılayacak olan Akkuyu nükleer santralinin (Türkiye tarihinde bir ilk) açılışını yaptı. En azından başlangıçta bir Rus şirketi tarafından işletilecek.Aynı zamanda iki Rus doğalgaz boru hattı da Türkiye’ye uzanıyor. İki devlet sadece enerji politikası konularında yakın işbirliği içinde değil: Türk inşaat şirketleri Rusya’da önemli bir rol oynuyor ve özellikle Rus turistler Türk ekonomisi için önemli. Sonuç olarak, Moskova için Türkiye’ye turizmi durdurmak kolay olacaktır – örneğin 2016’da Türk kuvvetlerinin bir Rus savaş uçağını düşürmesinin ardından olduğu gibi.“

Ancak  Insbruk Üniversitesi’n den Prof. Gerhard Mangott bunun daha az gerçekçi olduğunu düşünüyor: Siyaset bilimci ve Rusya uzmanı KURIER’e verdiği demeç şöyle : „Rusya bu yakınlaşma için Erdoğan’ı cezalandırmaya da dikkat edecektir, çünkü Rusya’nın şu anda Türkiye’den elde ettiği en büyük avantaj bu, Türkiye’nin Rusya’ya karşı yaptırım uygulamaması ve sözde paralel ithalatın Türkiye üzerinden gerçekleşmesi. Bu, Türk şirketlerinin yaptırım uygulanan malları AB ya da ABD’den satın alıp Rusya’ya ihraç ettiği anlamına geliyor. Rus silah endüstrisinin de bu ithalata kesinlikle ihtiyacı var. Rusya bu yüzden Türkiye’yi kesinlikle sert bir şekilde cezalandırmayacaktır.  Şu anda Erdoğan’ın açık bir şekilde NATO’ya yönelmesi kesinlikle işine yarıyor: İsveç’in NATO üyeliğine evet denmesinin, ABD’nin Türkiye’ye yakında F-16 savaş uçakları teslim etme vaadiyle tatlandırıldığı söyleniyor.“

„Biden Erdoğan 13 milyar dolarlık kredi sözü verdi“

ABD’li gazeteci Seymour Hersh, Biden’ın Erdoğan’a 13 milyar dolarlık bir kredi sözü verdiğini öğrendiğini iddia ediyor ve ekliyor : „Bu kredi, bocalayan Türk ekonomisi için bir nimet olacaktır. Erdoğan’ın tahıl anlaşması konusunda havlu atması da pek olası değil: Anlaşmayı görüşmek üzere en kısa zamanda „dostu Putin“ ile bir araya gelecek. İki ülkenin dışişleri bakanları Salı günü telefonda görüştü.“ ( Kurier, 19.07.2023)