Psikoterapist, Korona kriziyle başa çıkma yollarını açıkladı

Viyana´da Psikoterapi  muayehanesi  olan Renate Bukovski Kurier Gazetesi´nde Korono krizi sırasında evlere adeta tıkılan insanlara önemli mesajlar verdi. Yeni Vatan Gazetesi olarak Almanca yayınlanan mülakatı toparladık.

Psikoterapi şu sıralar telefon veya görüntülü konferanslarla verilebilmekte. Talep hangi düzeyde?

Renate Bukovski: Talep çok yüksek. Yeni girişimler sayesinde yeni telefon hatları ve danışma imkanları hizmete sunuldu. Pek tabii ki şu an insanların artan bir ihtiyaçları var, lakin insanların çok özel soruları var. Korkular, evdeki darlık ve buna bağlı olarak ortaya çıkan yeni kriz durumları.

En çok ifade edilen korku ve endişeler hangileri?

Bukovski: Sıkıntı, geleceğe dair kaygılar… Lakin bunun ne kadar süreceği bilinmiyor. Ancak mekanın darlığı nedeniyle evde ortaya çıkan sıkıntılar, gerekli bakım, çocuklarla ders çalışma ve pek tabii ki ilişkide yaşanan darlık ve yeni çatışma alanları da ifade ediliyor.

Bunlar bulaşma, hastalık ve ölüm korkusundan daha mı şiddetli?

Bukovski: Evet. Bu korkular daha az ifade ediliyor. Lakin bizi arayan insanlar direktiflere harfiyen uyan kişiler ve bu bakımdan kendilerini güvende hissediyorlar. Bunun istisnası yaşlı ve kronik hastalığı bulunan kişiler. Burada sağlıkla ilgili kaygıların ifade edildiğini görüyoruz. Ama burada da bu kişilerin kendilerini tamamen izole ettiğini ve sonra dört duvar arasında yalnızlıkla mücadele etmek zorunda kaldıklarını izliyoruz.

 

Dört duvar arasında daralan ve hayatları çatışmalı hale gelen insanlara nasıl yardımcı oluyorsunuz?

Bukovski: Onlara, şu an neye ihtiyaç duydukları konusunu kavramaları gerektiğini söylüyorum. Birçok kişi için kendilerine ait bir zamana sahip olmak önemli. Bu durumda bunu çok açık şekilde yapılandırmak ve aile içinde de açık şekilde iletişim kurmak gerekiyor. Bu durumda bir iki saat tek başına bir odaya çekilebilmek mümkün olabilir ve eş çocukların bakımını üstlenebilir. Yeni bir günlük hayat yapısı oluşturmamız gerekiyor ve bunun birlikte yaşamda nasıl olduğunu kavramamız gerekiyor. Şeffaflık aynı zamanda düzeni yanında getirir.

İşini kaybetme ve borç kaygısı soyut değil, bilakis somut. Bu noktada insanlara yardımcı olunabiliyor mu?

Bukovski:Burada tek yardım, duruma şu an olduğu şekliyle katlanmak. Hayattaki şartları pek çok kez değiştiremiyoruz. Şu an asıl olan kendine iyi bakmak, uykusuna, beslenmesine sporuna dikkat edip krizden sonra ortaya çıkacak fırsatları değerlendirebilmek için güç toplamak.

Hayatı olduğu gibi kabullenmek gerekiyor. Bu cümle, pek çok yılını toplama kampında geçiren Viktor Frankl’a kadar uzanıyor.

Bukovski: Evet. Şu anda hangi beklenti ve hayallerimiz olduğuna ve durumla nasıl mücadele edileceğine odaklanmak yerine, durum, mevcut haliyle kabullenilmeli, durmalı, derin bir nefes almalı ve sakinleşmeli ve sonra hayatın önümüze hangi soruları çıkardığına bakmalıyız. Bu, şimdiye kadarki düşünce yapımızda bir dönüm noktası. Dışarıda bir şey yapamıyorsak, en azından durum karşısındaki içsel duruşumuzu değiştirebiliriz. Pek çok insanın şimdi başkalarına yardım etme fikrinden etkilendim ve şaşırdım.

Bukovski: Bu, duruma bir anlam katabilir. Burada içsel duruş üzerinden çok şey oluyor. Viktor Frankl, toplama kampı üzerine yazdığı kitapta, “Komşumun kalan son lokma ekmeğini alıp yemeye kalkabilirim, ya da onunla paylaşmayı deneyebilirim” diyor. Birçok kişinin paylaşmak ve başkalarına yardım etmek istediklerine ve bu konuda fikirler ürettiklerine şahit oluyorum.

Pek çoğumuzun tanıdığı bir durum var. Fikirler bir konu etrafında döner durur ama nihayetinde bir sonuç çıkmaz. Bu döngüyü kırmak ve tekrar berrak bir kafaya sahip olabilmek konusunda bir öneriniz var mı?

Bukovski: Öncelikle düşünce döngüsünün farkında olmanın kendisi bile çok yardımcı oluyor. Ben nihayetinde düşüncelerimden daha fazlasıyım. İnsanın düşünceleri ile kendisi arasına mesafe koyma ve onlara yapışmama yeteneği var. Düşünceler sadece beynin önerileri.

Her insanın kişisel kaynakları var; yazmak, çizmek, el işi, yemek yapmak ve benzerleri. Bu kaynakları şimdi öne çıkarmak yardımcı olur mu?

Bukovski: Bu her halükarda çok yardımcı olur. Öncelikle sakince oturup kendimizle ilişki kurmalıyız. Şimdi neye ihtiyacım var, ne yapmak isterim? Böylece yeni alanlar ve yeni imkanlar açılır. Bunları uzun zamandır yapamadığımız şeyler için kullanabiliriz. Evi toplamak ve temizlemek de buna dahil. Daha önce vakit bulamadığımız pek çok şeye odaklanabiliriz. Herkes kendi imkanlarını keşfedecektir.

Medya burada nasıl bir rol oynuyor? Malum, sürekli kriz ile yüz yüze getiriliyoruz. Bunlardan uzaklaşılmalı mı?

Bukovski: Bunu sınırlandırmamızın çok önemli olduğuna inanıyorum. Kurduğumuz yapıda, bununla sadece sınırlı bir süre ilgilenme hususu da yer almalı. Laki hayat Koronavirüs’ten çok daha fazlası. Bu bakımdan haber seyretme süresi sınırlandırılmalı ve hangi medya kanallarının izleneceği çok iyi seçilmeli.

Pek çok kişi bize, düşünceleri tekrar virüs etrafında dönmeye başladığı için örneğin okumaya konsantre olamadıklarını yazıyor. Bu konuda bir öneriniz var mı?

Bukovski: Öncelikle bu düşünceleri bilinçli şekilde tespit etmeliyim, sonra durup nefes almaya odaklanmalıyım. Nefesi nerede hissediyorum. Bu her zaman, dikkati odaklamaya yardımcı olur. Büyük meditasyon ekollerinde nefese odaklanmak ve düşünceleri gökyüzündeki bulutlar gibi izleyip geçmelerine izin vermek öğretilir. Bu noktada düşünceler algılanır ama bizi sürüklemesine izin verilmez.

Pekçok kişi, bilhassa şehirlerde balkonu, terası, bahçesi olmayan evlerde oturuyor. Dışarıya çıkmak ne kadar önemli?

Bukovski: İnanılmaz önemli. Bu bakımdan bizde evin yakınındaki açık alanları kullanma imkanımız olduğundan dolayı çok memnunum. Bazı insanların evlerinde spor aletleri de var. Bunları mümkünse açık pencereye karşı kullanmak mümkün. Ancak bir tur dolaşma imkanı mutlaka kullanılmalıdır.

Paskalya kapıda. Pekçok kişi bu yıl paskalyayı aileleri ile kutlayamamaktan dolayı üzgün. Bu yıl paskalyaya nasıl bakmalı?

Bukovski: Örneğin görüntülü konferanslar kullanın. Bu noktada şimdiden insanların sevdikleriyle Skype üzerinden nasıl kahve veya bir kadeh şarap içtiklerine dair dokunaklı hikayeler duyuyoruz. Bu yılki paskalyayı ilk kez böyle kutlayacağımızı ve belki de bu şekilde iyi deneyimler edineceğimizi düşünün.

Kaynak -Resim

https://www.bukovski.at/