Ege denizine dikkat!

Orta Doğu'da ve AB'de Türkiye AKP iktidarının yanlış siyaseti bakın Türkiye'nin başına nasıl belalar getirdi. Türkiye´nin ensesi bağrına Ege´de hançer şeklinde şeklinde saplanan "can ciğer kuzu sarması boza pişirmesinin" müsebbipleri kimlerdir?

Birol Kılıç/ Analiz/Viyana, 19. Nisan.2021

Gerçek bir! Yunanistan kendisine ait olmayan Ege adalarına, taşına ve toprağına AKP döneminde  göz göre göre resmen el koydu. Her şey belgeli.   

Türkiye Cumhuriyeti ve milleti ne Yahudi Milleti’nin ne de sığındıkları dünyanın  iç ve dış etkiler artı şiddet teolojisi nedeni yangın yerine dönüşmüş Ortadoğu’nun içinde işleyen demokrasisi  olan İsrail’in düşmanı hiç bir zaman olmamıştır ve tüm zorlamalara kışkırtmalara rağmen olmaması gerekmektedir.Aynısı İsrail vatandaşları ve dünyada Yahudiyim diyen herkes için geçerledir.

Bunun olmaması için mücadele edilmesi gerekiyor. Tek şart ile birbirimize “ keriz silkelemesi“ yapmadım. Hedefimiz barış, hukuk devleti, kardeşlik duygularını empati yaparak karşılıklı a) şeytanlaştırmadan, b) çifte standart yapmadan,  c) yok saymadan  artı kimsenin onur ve şerefleri  oynamadan tartışmak, düzeltmek, aydınlatmak yaparak gelişmesini sağlamak olmalı. Gerçekler acı olsa bile. Konuşmamız gerekiyor. Saydam bir şekilde. Buna birbirimize çok benzediğimiz ve düşman olmak istemediğimiz ama açık konuşmamız gereken Yunanistan devleti ve halkı ile belki daha fazla ihtiyacımız vardır. Ama Yahudiler ile Yunanlılar’ı aynı kaba koymak yanlış olur. Tarih başka, ilişkiler başka, dostluklar başka ve herşeye ilişkilerin derinliği başkadır. Karşılıklı empati duygularımızı geliştirelim.

Barış( Selam, Şalom…)  için mücadele etmek ve istemek gerek. İnsan’ı sevmek gerek. Barış isteyen dürüst insanları daha fazla sevmek gerek.

İsrail’in ve Türkiye’nin kendisini  karşı sert ama samimi ve içten dostlara ihtiyacı vardır.

Hangi dinden olduğu önemli değildir.  İsrail’e burada çok büyük görevler düşüyor. Bu kışkırtmaları görüp Türkiye’ye karşı anlaşılacak Yunanistan ile gelip Ege’de ki anlaşması yaparak hata yapmaması ve derdini  en başta Türk toplumuna anlatması gerekiyor. Korkunç tek taraflı bir propagandaya karşı tek yol karşı bilgilendirmedir. Gelin dost acı söyler  diyerek sorularımız ile başlarken Orta Doğu’da ve AB’de Türkiye AKP iktidarının son yirmi yıllık yanlış  dış ve iç siyaseti bakın Türkiye’nin başına nasıl belalar getirdi sorusunun cevabını arayalım.

„Kör müsünüz yoksa sağır mı yoksa her ikisi de mi ? Bu akıl tutulması, bu vicdan paslanması, bu zihin tembelliği ve bu yürek katılığı neden?“  tekerlemesini  bilirsiniz.

Tarih ortada!

İsrail’in Yunanistan ile Türkiye’nin ensesi Ege´de gereksiz ve üzücü“can ciğer kuzu sarması boza pişirmesi“ müsebbipleri kimdir meselesi ne kadar sorgulanacak ve uzun vadede sonuçları ne olacağı tahmin ediliyor mu ? Yunanlılar’ın tarihte Yahudi asıllı insanlara yaptıkları ortada. Derine girmiyorum Yahudiler’in önemli bayramlarından biri bile bu acı gerçeği anma bayramı. Yüzlerce örnek verebilirim…Hedefim kışkırtmak değil aydınlatmak. Bakın Rodos kan iftirası bile bunun küçük bir örneğidir.

Türkiye iktidarının son yıllarda ,“Yurtta sulh, cihanda sulh “ dışında 180 derece ters seyreden Türk Cumhuriyeti ve milletinin ulusal çıkarlarına ters dış politikası  ile Orta Doğu bataklığına girmesi ile başlayan  gelişmeleri iyi okunması gerekiyor.

Biz Türkiye elini  Orta Doğu’dan çeksin, İsrail ile düşman olmasın derken İsrail’in son yıllarda yanlış Türkiye siyaseti ile kayışı resmen kopmuş şekilde  elini Ege cadı kazanına soktu. Şimdi konulmuyor ama ilerde bu Mora adası yarası kanatılacak…Bizim bu analiz ile görevimiz dost acı söyler diyerek farklı açıdan bakmak ve ilerde uyarmadı denmesini önlemek amacı aydınlatmaktır.

Niye olmadı ? Niye İsrail’i dostça uyarmak gerek?

Başta  İsrail’in ve Türkiye’nin birbirlerine bu kadar açık birbirilerine düşman olmak lüksü yok. Yazık…Çok yazık.

Türkiye Cumhuriyeti ve milleti ne Yahudi milleti’nin ne de sığındıkları dünyanın tek Yahudi devleti olan yangın yeri Ortadoğu’nun içinde kabul etmemiz gereken tek işleyen demokrasisi İsrail’in düşmanı hiç bir zaman olmamıştır ve tüm zorlamalara kışkırtmalara rağmen olmaması gerekmektedir.

Barış için mücadele etmek gerek. İsrail’in kendisini sert ama samimi ve içten dostlara ihtiyacı vardır. Hangi dinden olduğu önemli değil.  İsrail’e burada çok büyük görevler düşüyor. Bu kışkırtmaları görüp Türkiye’ye karşı anlaşılacak Yunanistan ile gelip Ege’de ki anlaşması yaparak hata yapmaması ve derdini  en başta Türk toplumuna anlatması gerekiyor. Korkunç tek taraflı bir propagandaya karşı tek yol karşı bilgilendirmedir. Varsa rahatsız edici gelişmeler açıkça konuşmak gerek.

Gelin birlikte Ege’de Nisan 2021′ de ki gelişmeleri değerlendirerek okuyalım.

Türkler ve Yunanınlar aynı coğrafyanın ayrılmaz çocukları ve eninden sonunda kardeş çocukları olduklarını anlayacaklar ve birbirine „parmak atmayı“ inşallah  bırakacaklar. Yunan milleti dostumuzdur. Tarihden düşmanlık değil ders çıkarılmalıdır…

Şu anda Yunanistan ve Türkiye’yi yönetenler yanlışlar yapıyorlar ama halk birbirine düşman değil. Tam tersine dostlar.

Ama son gelişmeleri eleştirel gözle değerlendirmek  gerek.

Avusturya ve Alman medyasına göre AB’yi yıllarca üzülerek yazmak zorundayım dolandırmış ve haksız  yere AB yardımlarını  kendi „siyaset-bürokrat-ticaret-kilise“  mafyasında iç etmiş ve dünyada AB´yi dolandırmış ülke olarak tarihe kötü bir şöhretle not edilmiş Yunanistan’ın son yıllarda, „Düşmanım düşmanı dostumdur“ diyerek Türkiye düşmanlığı ile yine yıldınızın parladığı görülmüyor mu? Duyulmuyor mu?

Bir kaç örnek…

Varan bir ; Geçen  günlerde, Yunanistan ve İsrail, Fransa, ABD, Kıbrıs, Birleşik Arap Emirlikleri, İspanya ve Kanada silahlı kuvvetlerinin temsilcileriyle birlikte Akdeniz üzerinde altı günlük bir Hava Muharebe Manevrası başlattı.Türkiye davet bile edilmedi. Bu ülkelerin hepsi ile Türkiye başta İsrail bu kadar papaz olmasına ulusal çıkarlar gereği gerek var mıydı ?

Varan iki; İsrail ve Yunanistan’ın tarihin en büyük ortak Askeri Teçhizat Tedarik Anlaşması’nı imzaladıklarını Ege Mora adasında bildirdi. Aynı zamanda bir Yunanistan, İsrail, BAE ( Birleşik Arap Emirlikleri) , Güney Kıbrıs Rum  Dışişleri Bakanları toplantısı ve büyük ölçekli çok taraflı bir Hava Kuvvetleri Tatbikatı da gerçekleşti..

Varan  üç ; Yunanistan, Osmanlı İmparatorluğu’ndan bağımsızlığının  daha doğrusu Türk, müslüman ve Yahudi katliamları ile sağladığı 200. yıl dönümünü 25 Mart 2021 tarihinde kutladı Resmi kutlama törenine pek çok ülkeden resmi konuklar katılırken, „25 Mart Bağımsızlık Günü“ kapsamında askeri geçit de düzenlendi. Törende Rusya’yı Başbakan Mihail Mişustin, İngiltere’yi Veliaht Prens Charles, Fransa’yı Savunma Bakanı Florence Parly, Avrupa Birliği (AB) üyesi Kıbrıs Cumhuriyeti’ni de Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis temsil etti. Dikkat İsrail  bu kutlamaya temsilci en azından üst düzeyde temsilci yollamadı. Niyesin detayları aşağıda.

The foreign ministers of Greece, Israel, Cyprus and the UAE at the Paphos meeting. Credit: Greek Ministry of Foreign Affairs

İsrail’i Türkiye’ye bu kadar düşman eden nedenler nedir ?

Sormak gerek.

İsrail kalkıp nasıl olur da Türkiye’nin Kurtuluş Savaşı’nda başta İzmir olmak üzere bütün Batı Anadolu’da İngiltere’nin desteğiyle Müslüman Türk halkına katliam yapmış ve daha sonra İzmir’de tepki olarak(kausalität) denize dökülmüş diye bilinen Yunanistan ile hem de „Sefaradim Yahudi ve Türkler’in“  200 yıl önce yine Yunanlılar tarafından katliamdan geçrildikleri Mora Yarımadası’nda yer alan Kalamata Havalimanı’nda burham burham Türkiye düşmanlığı kokan uluslararası bir uçuş eğitim merkezi kurulması için anlaşma imzalar ?

İsrail Devleti’ni bu kadar kızdıran nedir ki dünyadaki tek Yahudiler´in toplu bir sekilde yaşadığı Devleti olarak gelip Türkiye’nin ensesinde boza pişirmektedir?

Bölgesinde 300 milyon Arap düşmanı olan İsrail  85 milyona yaklaşan nüfusu ile Türkiye’ye karşı gelip ensesinde baş düşmanı Yunanistan ile kendisine niye tam düşman yapmaktadır? İsrail daha yaşadığı bölgesinde Batı Şeria başta olmak üzere İsrail vatandaşı müslüman Araplar’ı tam vatandaş olarak kazanamamışken diğer kendi mahallesinde huzur ve barışı hangi neden ile olursa olsun sağlamamışken kalkıp böyle bir anlaşmayı Türkiye Cumhuriyeti ve Milleti’nin  kuruluş felsefesinde baş düşman olarak yerini koruyan Yunanistan ile yarın muhtemelen  akacak kanların müsebbibi olarak lanse edilmesine müsade edecek kapılar açıyor.

Aklı başında olan  laik Türkiye Cumhuriyeti’nin  Hamas veya Hizbullah ile işi olmasın ve Türkiye her türlü İsrail’in ensesinde boza pişirmekten vaz  geçsin derken İsrail şu anda Ege’de aslında kendini ateşe attığının farkında değil mi ? Bu İsrail‘ in ulusal çıkarlarına uygun mu ? Meraklanmasın kimse. Bu sorular korkudan değil.  Tam tersine „Dost acı söyler“ soruları ve önümüzdeki dönemde İsrail‘ in iç barışına kötü olarak yaklaşacaktır uyarısıdır.

Yarın Türkiye’de olacak her şeyin altında İsrail aranacak. Bu görülmüyor mu?

İsrail tüm Türkiye´yi  dinbaz cumhuriyet ve laiklik düşmanı İhvan-Hamas ve onların Türkiye temsilcileri mi zannediyor ?

Bu nasıl bir  kayış kopmasıdır ki İsrail kendisini ilk tanıyan, kör topal hala kendisine mesafeli olan düşman olan müslüman laik Türkiye Cumhuriyeti’ni tam karşısına alıyor ?

İsrail Jerusalem Post gazetesine göre Türkiye, İsrail ile normalleşmeyi durdurma konusunda takıntılı hale gelmiş. Jerusalem Post’un haberinde „Türkiye’de iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin BAE-İsrail ilişkilerine karşı önde gelen bir ses olarak kabul edildiğini belirtmek gerekir. Türkiye, NATO üyesi ve ABD’nin görünen bir müttefiki olmasına ve İsrail ile ilişkileri olmasına rağmen dünyada İran’dan sonra İsrail’e en düşman ülkelerden biridir“  denmesine gerek var mıydı ?

 

Bu gelişmeler sanki normalmiş gibi gelebilir. Hayır normal bir durum değil.

İsrail kuruluşundan bu yana hiç bir zaman Türkiye Cumhuriyeti’ni ve şu anda 82 milyonluk Türk milletini böyle karşısına alacak 1492 başta olmak üzere ahde vefa ile gelen gelişmeler  Yunanistan ile bu resmen düşmanlık anlamına gelecek adımlara kesinlikle ne niyet edebilir ne de cüretini gösterebilirdi. Ama belli. İsrail’de bıçak kemiğe dayanmış.

İsrail’e bu cüreti veren, böylesi kafa tutmaya ve Türk milletini belki de ilelebet karşısına alacak bu ve bunun gibi tavırlar almaya iten neden, acaba AK Partililer ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son on beş yılda İsrail’e yönelik tek taraflı ve eleştiri adı altında sözleri ve hem Türkiye hem de dünyada Yahudi düşmanlığını (Antisemitizm) arttıran ve İsrail Devleti ile savaş halinde olan  İhvan ve Filistin Gaza’da ki İhvan temsilcisi Hamas taraftarı çıkışları olabilir mi?

Peki İsrail,  Yunanistan ile böyle bir anlaşma yaparak, neden Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi düşünmeyen ve “Yurtta barış, dünyada barış“ düsturuyla Atatürk’ün yolundan giden insanları da karşısına alıyor? Konuşmamız gerekiyor. Özellikle Türkiye İsrail dostluğuna değer veren insanların sesli bir şekilde sorması gerekiyor.  Belli İsrail’de ve dünyada İsrail’i destekleyen tüm insanlar Türkiye’yi ve Türk Milleti’ni şu anda düşman olarak görüyor. Buna gerek var mıydı ? Biliyoruz 2000 yıllarına kadar İsrail’de Türkiye ve Türkler en sevilen ülke ve insanlar listesinde en üst sıralardaydı.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Amerika’daki davalarını ve çok sayıda yolsuzluğa adı karışan siyasilerin ve bürokratların da büyük bir şantaj altında olduğunu İsrail’in bilmediği mi zannediliyor?

Acaba birileri önümüzde dönemde  batacak Türkiye gemisinin mallarına mağribi saldırmak amaçlı planın son demine geldik diye mi düşünülüyor ?

„Kim sayesinde Yunanistan ve İsrail can ciğer kuzu sarması“ diyenler haksız mı ?

Düşmandılar Ankara sayesinde „can ciğer kuzu sarması“ oldular.  İsrail Devleti’ni Türkiye Cumhuriyeti 28 Mart 1949 tarihinde resmen  tanımıştır. Yunanistan ne zaman tanımış İsrail’i ? 21 Mayıs 1990. Yunanistan ile Türkiye arasında İsrail Devleti’nin tanınması ve diplomatik ilişkiler kurulması bakımından dikkatinizi çekiyorum 41 yıllık bir süre vardır. Yunanistan İsrail tanımadığı gibi her alanda İsrail düşmanlık yapmış.  İsrail’i, kuruluşundan 21 Mayıs 1990’a kadar resmen tanımayan ve de facto düşman olarak gören Yunanistan ile bugün nasıl „can ciğer kuzu sarması“ diye sormak gerek.  

İsrail Türkiye illa dost olmasına gerek yok ama Türkiye Cumhuriyeti‘ nin ve Türk Halkı’nın ulusal çıkarlarına  acaba İsrail’e karşı  sözlü bir şekilde hem Türkiye’de hem dünyada Antisemitizm‘ i yani Yahudi düşmanlığını kışkırtacak kanser gibi yayılacak ve sökülmesi zor bir hastalığı yaymanın   ters değil midir ?

En başta Türkiye’de 20 binden fazla Yahudi asıllı Türk vatandaşı yaşıyor. İsrail’de 100 binden fazla Türkiye’den göç etmiş Türkçe konuşan Yahudi dinine mensup insan yaşıyor. Bu insanların hepsi son yıllarda korkunç bir travma yaşıyor. Bu insanların çoğunluğu Türkiye’nin dostu ama düşmanı değil. Ellerinde değil. Ne yapsın bu insanlar Yahudi asıllılar. Örnek verecek olursak; Bizler Viyana Avusturya vatandaşı Türk asıllı müslüman insanlarız. Ne yapalım? Türk asıllı müslümanlar olarak laik demokrat hukuk devleti Avusturya’nın sadık birer vatandaşı olarak huzur içinde bu ülkede yaşayan tüm insanlar ile yaşamak istiyoruz. Türkiye bizim aziz vatanımız. Avusturya bizim sevgili Yeni Vatanımız. İki ülkenin dost olması tek dileğimiz.

Yunan-İsrail dostluğu ve iş birliğine işte bu çerçeveden bakıyoruz..

Nereden nereye ?

Yunan hükümetleri uzun süreler Yahudi devletine düşman olurken başta eski  Türkiye Dış İşleri Bakanlığı Atatürk’ün“ Yurtta sulh, dünyada sulh“ siyasetini düstur  edinerek hep dengeli, ağır başlı  ve güvenilir bir dış politika ile Türkiye’nin ulusal çıkarlarının korunmasına  en başta  dikkat etmiştir.

Yunan hükümetleri uzun süreler Yahudi devletine düşman oluşlarına belge mi istediniz. Bakın New York Times 26 Temmuz 1982 tarihli ve  „İsrailliler, Naziler’e benzettikleri için Yunan liderine saldırdı“ başlığı bunu okuyucularına nasıl anlatmış.

„Yunanistan, İsrail Devleti’ni 21 Mayıs 1990’a kadar tanımadı. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, orada bir Yahudi ve bir Arap devletini mümkün kılmak için 1947’de Filistin’in bölünme planını oyladığında, Küba ile birlikte Yunanistan, plana karşı oy veren tek çoğunluk Hristiyan ülkesiydi.

 

Haziran 1982’de Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreou, İsrail’in Lübnan’daki Filistin FKÖ’ye karşı savaşını Yunan Yahudilerinin Yunanistan’daki Alman Nazi işgalcileri tarafından yok edilmesiyle karşılaştırdı. FKÖ lideri Yaser Arafat birkaç ay sonra Lübnan’dan kaçmak zorunda kaldığında, Yunan hükümeti onu Tunus’a gitmeden önce Yunanistan’a getirdi.

O sırada Papandreu, Arafat’ın İsrail’i yeneceğinden emindi. Papandreu, „Halkının özgürlüğü için savaşan bu büyük savaşçı Yaser Arafat’ı ülkemizde ağırlamaktan büyük heyecan duyuyorum.“ diyerek sözlerine şu şekilde devam etti: “Aynı zamanda, Yaser Arafat ve en yakın meslektaşlarının ülkemizi ilk durakları olarak seçmesinden büyük onur duyuyoruz. Bizi ve Yunan halkını kutsal mücadelelerinde aktif destekçileri olarak her zaman bulacaklarını temin etmek istiyoruz. Filistin halkının gösterdiği gibi büyük bir inanç, şevk ve kararlılıkla zaferin onların olacağından ve yakında geleceğinden eminiz.“

İşte bu düşmanlık  Ankara hükümeti sayesinde hızlandırılmış bir şekilde Yunanistan ve İsrail arasında tarihte kaldı. Şimdiki durum farklı görünüyor: Yunanistan ve İsrail, Fransa, ABD, Kıbrıs, Birleşik Arap Emirlikleri, İspanya ve Kanada silahlı kuvvetlerinin temsilcileriyle birlikte Akdeniz üzerinde altı günlük bir Hava Muharebe Manevrasını geçen ay  başlattı.

Hava savaşlarının yanı sıra uçaklar ve gemiler arasında savaşlar olduğu Ege Mora adasında ki Hava Muharebe Manevrasını bildirilsinde  İsrail ordusu, bu manevranın „Yunanistan İsrail ortak çıkarları güçlendirmede önemli bir kilometre taşı“ ve „İsrail ile çeşitli ülkeler arasındaki stratejik uluslararası iş birliği“ olduğunu söyledi.

„Değerli yalnızlık“ versus  „can ciğer kuzu sarması

Bununla birlikte, Yunanistan ile İsrail arasındaki iş birliği ordunun çok ötesine uzanıyor; diğer ülkeden gelen ziyaretçilerle turizm de salgın öncesinde patlama yaşadı ve bu, her iki ülkenin de yakında yeniden bağlanmak istediği bir şeymiş haberlere göre.

İsrail Dış İşleri Bakanı Gabi Ashkenazi Yunanistan Dış İşleri Bakanı  Nikos Dendias´ ı İsrail’de böyle karşıladı. Reuters

İsrail Dışişleri Bakanı Gabi Ashkenazi ile Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’ın can ciger kuzu sarması şeklinde sarılmalarını gösteren bu fotoğraf sanki „ortak düşmanımız Türkiye’nin ensesi olan Ege’de bundan sonra birlikte boza pişereceğiz“ mesajını vermiyor mu?

Türkiye İsrail’in baş düşmanı Hamas ile gereksiz ve Ulusal çıkarlarına ters çok yakın değil mi?Mesafa koysa aha iyi değil mi

Aynısını şimdi İsrail Türkiye’ye her yerde direk ve indirek  düşmanlık yapan Yunanistan ile göstere göstere yapıyor.

Yandaki resme bakın. İsrail Dış İşleri Bakanı Gabi Ashkenazi Yunanistan Dış İşleri Bakanı  Nikos Dendias´ ı İsrail’de böyle karşılamış.  İsrail Sudi Arabistan, Amerika, BAE, Mısır, Fransa ve birçok AB ülkesi ile kendisi yok etmek isteyenlere karşı yaşamak için neler yapabileceğini göremiyor musunuz?

Yani İsrail yıllardır dost bilmek istediği en azından düşmanlık yapmasını beklemediği Türkiye’nin Ankara hükümetinin haklı haksız sözlü saldırıları ve  İsrail düşmanı Hamas dayanışması nedeni ensesinde her gün bir NATO ülkesi tarafından boz pişirilmesinin cevabı bu.  Yunanlılar can ciğer kuzu sarması ilişkiler… Soğukkanlı bir şekilde tespitler bunlar. Nedensel  ilişkiler açısından incelendiğinde, bu can ciğer kuzu sarması fotoğrafın nedenlerinden biri de Ankara’nın 19 yıldır „değerli yalnızlık“ diye Türk kamuoyuna sunduğu, Türkiye iç siyasetinde İsrail düşmanlığı yaparak oy kazanmak amaçlı ama bu arada Türkiye’de ve dünyada Yahudi dininden Türk veya başka ülke vatandaşlarına karşı yaşadığı bölgede düşmanlığı artıran kabul edilmez, Osmanlı ve Türk kavimler tarihine ters, gereksiz, sert hatta kaba, saba ve en başta Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal değerlerine ters olan İhvancı-Hamascı dış siyaseti değil midir?

Başka bir açı! F35 deyip geçmeyin!

İsrail Türkiye’nin F35 almasını bu durumda istemer mi ? Türkiye 2007 yılında imzaladığı F35 Savaş Uçakları anlaşmasından 1, 2 Milyar ödenmiş parası artı 10 Milyar Dolar satılacak F35 Uçak parçası ihracatından olurken kurnaz Yunanistan Kasım 2020’de Türkiye F35′ i almıyorsa 18 ile 24 adet biz almak istiyoruz diye Amerikan Devleti’ne başvurdu. Amerika NATO ülkesi olan Yunanistan‘ in bu istediğine olumlu bakıyor.

Yunanistan Fransa’dan 18 adet Rafale Savaş Uçağı’nı geçen alacağını ilan etti. Paraları merak etmeyin iflas etmiş Yunanistan ödemiyor. AB’nin hibe ettiği paralar ile alıyor Yunanistan. Bu arada İsrail  27 adet F35’i 25 Nisan 2021’de teslim almış durumda ve 50 adet sipariş vermiş. Türkiye’nin elinde eski F16 Savaş Uçakları var. Peki F35′ i olmayan  Türkiye acaba Ege’de eskisi gibi  F35’li Yunanistan it dalaşına girebilecek mi ?

Önümüzde ki 25 yılda Türkiye’nin çevresi devamlı düzeltilen ve yenilenen F35’e sahip Yunanistan, Arap Ülkeleri ve İsrail ile ile donanırken acaba Türkiye  F16 ile mi kendini nasıl koruyacak ? Sade sorular.

The foreign ministers of Greece, Israel, Cyprus and the UAE at the Paphos meeting. Credit: Greek Ministry of Foreign Affairs

Mora adasında Türk ve Yahudi asıllı Osmanlı vatandaşlarının kemikleri nasıl sızladı? 

İşte bu F35’lerin gölgesinde geçtiğimiz hafta hatırlıyorsunuzdur, Yunanistan, İsrail, Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti ve Birleşik ARAP Emirlikleri Mora Yarımadası’nda yer alan Kalamata Havalimanı’nda uluslararası bir uçuş eğitim merkezi kurulması için hepsi „şimdi yandın İhvancı Türkiye dercesine bir anlaşma imzalarken Mora adasında Yunan katliamdan geçen müslüman Türk ve Sefaradim Türk Yahudiler‘ in kemikleri sızlamış mıdır ?

Türkiye ulusal çıkarlarına ters bu duruma nasıl müsade etti ?

Mora Adası, aslında hem Türkler hem Sefaradim Türk Yahudileri için 200 yıl önce 1821 yılında Yunanlılar tarafından yapılmış katliamların en büyüklerinden birisi olarak „Mora katliamı“ diye tarihe geçmiştir.

Yunanistan, Osmanlı İmparatorluğu’ndan bağımsızlığının 200. yıl dönümünü 25 Mart 2021 tarihinde kutladı Resmi kutlama törenine pek çok ülkeden resmi konuklar katılırken, „25 Mart Bağımsızlık Günü“ kapsamında askeri geçit de düzenlendi. Törende Rusya’yı Başbakan Mihail Mişustin, İngiltere’yi Veliaht Prens Charles, Fransa’yı Savunma Bakanı Florence Parly, Avrupa Birliği (AB) üyesi Kıbrıs Cumhuriyeti’ni de Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis temsil etti.

Peki bu törene niye İsrail’den bir temsilci katılmadı?

İsrail katılamaz ve katılmaz çünkü 1821’de Osmanlı İmparatorluğu’ndan bağımsız bir Yunanistan, büyük acıların, 40 binden fazla Türk ve Mora adası dahil tüm Yunanistan’da binlerce Yahudi katliamlarının sonunda kuruldu.

İşte bu 21 Mart 1821 tarihli Yunanistan’ın Türk ve Yahudi katliamlarından sonra kurduğu Yunanistan Devleti’nin 200. yılı kutlamalarından tam bir ay sonra 17 Nisan 2021’de, nasıl olup da İsrail’in Mora Adası’na en üst düzey temsilcilerini göndermesinin ve Türkiye’nin burnunun dibinde düşmanlık kokan böyle bir anlaşmayı Yunanistan ile davul-zurnayla kutlamasının nedenlerini Ankara’nın yanlış dış siyasetinde aramak gerek.

Aynı bugün Amerikan Başkanı Biden’ın Ermeni konusunda yaptığı, „Soykırım“ açıklamasına neden olan süreç gibi.

Ne demişler diye baktım!

İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz: „Yunanistan ve İsrail arasındaki savunma, ekonomik ve siyasi düzeyde ortaklığı derinleştireceğinden eminiz“.

Haberden ve resmi açıklamalardan öğrendiğimize göre, Eğitim Merkezi, İsrail Havacılık Akademisi modeline dayanacak ve İtalyan Leonardo firması tarafından üretilen 10 M-346 eğitim uçağı ile donatılacak. Elbit ayrıca, pilot adaylarının bir uçağı uçurmayı öğrendikleri, teknolojilerini geliştirdikleri ve eğitim, simülatörler ve lojistik destek sundukları Yunan T6 pervaneli uçaklarını da tedarik edecek. İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, bu programın sadece Yunan uçuş eğitmenlerinin becerilerini geliştirmekle kalmayacağından, aynı zamanda „İsrail ve Yunanistan ekonomisini güçlendireceğinden“ ve böylece „iki ülke arasındaki savunma, ekonomik ve siyasi düzeyde ortaklığı derinleştireceğinden emin“ olduğunu söyledi.

Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias: „Temel ilke ve değerlere ortak bağlılık“

Yunanistan, İsrail, Kıbrıs ve Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanları arasında geçtiğimiz cuma günü Kıbrıs’ın liman kenti Baf’ta düzenlenen toplantı sonrasında geldi. Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, dışişleri bakanları toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada şunları ifade etti :  „Dört ülkeyi birbirine bağlayan şey temel ilke ve değerlere ortak bir bağlılıktır. Bu ilkeler iyi komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesi ve Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi gibi uluslararası hukuk ilkelerine dayanan anlaşmazlıkların barışçıl çözümünü içeriyor. Yunanistan, bölgedeki bütün ülkelerle istisnasız iyi komşuluk ilişkileri kurmaya isteklidir. Dört ülke arasındaki ortaklık bölgesel istikrar açısından son derece önemlidir. Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne yapılan atıf, dört ülkenin Kıbrıs kıyılarındaki doğal gaz rezervlerine ilişkin anlaşmazlıkta uluslararası hukuka uymada ısrar ettiği anlamına geliyor. Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’nin (United Nations Convention on the Law of the Sea (UNCLOS)) 55. maddesine göre, bu bölgedeki ilgili komşu devletin tek ekonomik kullanım hakkı vardır, bu özellikle balıkçılık için ve mevcut durumda olduğu gibi, orada depolanan herhangi bir maden kaynağı için geçerlidir. Ancak Türkiye, uluslararası hukuku hiçe sayıyor ve Kıbrıs adası çevresindeki neredeyse tüm deniz alanını ya kendisi için ya da uluslararası alanda tanınmayan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) için talep ediyor. En büyük gaz rezervleri, Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne göre Mısır, İsrail ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Münhasır Ekonomik Bölgeleri (MEB, ayrıca „200 millik bölge“) olan bölgelerde bulunabilir. Üç ülke sınır boyunca birbirleriyle anlaşmalar imzaladı, ancak Türkiye bunları tanımıyor. İş birliği programlarımız herkese açık. Az önce vurguladığım değerlere ve ilkelere saygımızı paylaşmaları koşuluyla. Kıbrıs’taki toplantıda dört dışişleri bakanı, başta enerji sektörü olmak üzere çeşitli alanlarda iş birliğinin genişletilmesi konusunu ele aldık. Dijital inovasyon, turizm, iklim, savunma ve koronavirüs salgını gibi konulardaki paylaşımların ve salgından sonraki döneme dair hazırlıkların nasıl iyileştirilebileceği de tartışıldı.Bu bağlamda, EastMed gaz boru hattının ve yenilenebilir enerji kaynaklarının önemini vurguladık. İş birliği programlarımız herkese açık. Az önce vurguladığım değerlere ve ilkelere saygımızı paylaşmaları koşuluyla“

Kör müsünüz yoksa sağır mı yoksa her ikisi de mi ?

Şimdi sormak gerekmez mi?

Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias „Yunanistan, İsrail, Kıbrıs ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni hangi insan hakları değerleri bağlıyor? Mesela Birleşik Arap Emirlikleri ve baba ağası Suudi Arabistan ile hangi değerleri paylaşıyorsunuz? Türkiye düşmanlığı dışında…. Yarın Türkiye, Suudi Arabistan, BAE müslüman vs. ile ve Yunanistan ile komşuluk vs. diyerek ile anlaşacak arada İsrail kalacak. Dikkat…

Peki söz konusu anlaşma  ve etkileri nedir?

Evet sorulması gereken ilk sorulardan bir tanesi bu değil mi? Yunanistan, İsrail, Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti ve Birleşik ARAP Emirlikleri Mora Yarımadası’nda yer alan Kalamata Havalimanı’nda uluslararası bir uçuş eğitim merkezi kurulması anlaşması nedir ? İnceledim  İsrail şirketi Elbit Systems tarafından Yunan Hava Kuvvetleri için bir eğitim merkezinin Mora adasında kurulması ve işletilmesi adına bir sözleşme yapılmış. İsrail Savunma Bakanlığı’na göre Yunanistan ile  sözleşme 22 yıl sürecek ve yaklaşık 1,4 milyar avroluk bir bütçeye sahip olacak. Dikkat 22 yıl! Eğe’de yani ensede boza pişirilecek.  Elbit Group, savaş pilotlarının kokpiti ve kaskları için dron ve ileri teknoloji cihaz üreticisi olarak biliniyor. Bunları başka ülke üretmiyor mu? Niye İsrail? İsrail bu tavrıyla AK Parti’ye, „sen bizim terör örgütü dediğimiz, kanımızı içse doymayacak Hamas’ı, Türkiye Cumhuriyeti’nin iktidarını ele geçirip tüm devletin olanaklarını kullanarak desteklersen bizde de kayış böyle kopar ve bizde hodri meydan deriz“ demiş olmasın sakın? Soruyoruz sadece. Ahde vefa köprüleri atılmış belli İsrail tarafından.  Haksızlar mı ? Peki bu işten İsrail uzun vadede karlı çıkar mı ?

Türkler ve Yahudiler Hazar Imparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu’ndan gelen inişli çıkışlı kadim tarihden dost iki millettir.

Ava giderken karşılıklı iki dost millet avlanmasın.

Dostluğu destekleyelim.

En başta Antisemitizm‘ i ne olduğunu iyi öğrenelim.

Biz az çok Türk asıllı Avusturyalı olarak hem Avusturya Türkiye hem Türkiye İsrail dostluğun tarihi iyi bildiğimiz için çok önem veriyoruz. Eleştiriler olmalı ama kindarca düşmanlık olmamalı. Bunun sonu iyi değil.

İğneyi Türkiye olarak karşıya çuvaldızı ise kendimize batırmamız gerekiyor.

Atalarımız böyle demiş…

„Yurtta sulh, cihanda sulh“  siyasetinin 2021 yorumu bu olamaz…Olmamalı!

Derhal aklı başında olan İsrail tarafı ve Türk tarafı her türlü düşmanlık kokan anlaşma ve düşmanım düşmanım dostumdur destek ve anlaşmalarından vaz geçsinler.

Bilinen bir tekerlemeyi tekrar etmek isteriz:
„Kör müsünüz yoksa sağır mı yoksa her ikisi de mi ?
Bu akıl tutulması, bu vicdan paslanması, bu zihin tembelliği ve bu yürek katılığı neden?
Duymak için yaratılmış o kulaklar neden sağır? Sevmek ve barış için yaratılmış o kalpler neden bomboş?
Duvar mı olduk ey insanlar?“

Birol Kılıç, Viyana, 19. Nisan.2021

Kaynaklar:

https://tr.wikipedia.org/wiki/Rodos_kan_iftiras%C4%B1

https://greekreporter.com/2021/04/17/greece-cyprus-israel-uae-forge-common-front-mediterranean/

https://www.haaretz.com/israel-news/israel-and-greece-sign-their-largest-ever-defense-agreement-1.9721656

https://www.voanews.com/middle-east/israel-greece-sign-record-defense-deal

https://www.nytimes.com/1982/06/26/world/israelis-assail-greek-leader-for-likening-them-to-nazis.html

https://www.nytimes.com/1982/09/02/world/arafat-in-greece-in-snub-to-arabs.html

https://www.timesofisrael.com/israeli-uae-fighter-jets-fly-together-in-large-international-exercise-in-greece/

https://www.dw.com/tr/yunanistan-ba%C4%9F%C4%B1ms%C4%B1zl%C4%B1%C4%9F%C4%B1n%C4%B1n-200-y%C4%B1l-d%C3%B6n%C3%BCm%C3%BCn%C3%BC-kutlad%C4%B1/a-57004929

 

Relevante Artikel

Back to top button
Fonds Soziales Wien
Cookie Consent mit Real Cookie Banner