Reuters Analiz: Türkiye’nin kalıcı yatırımlar için ekonomik U dönüşünden daha fazlasına ihtiyacı var

Dünya'nın sayılı haber ajanslarından Reuters 28 Mayıs 2023'de yüzde 48'den fazlan Türk vatandaşının hayır diyerek seçilen Erdoğan ve hükümetinin özellikle insan hakları, hukuk devleti ve basın özgürlüğü alanlarında kalıcı ve öngörülebilir ve Erdoğan'ın kafasına göre kanunlar ile oynamama şartı ile insan hakları uygun hale gelmesi gerektiği ve ancak bu sayede batılı sermayenin Türkiye'ye yatırım yapabileceğini içeren bir haber, mülakat ve analiz yayınladı.

Reuters´in  „Analiz: Türkiye’nin kalıcı yatırımlar için ekonomik U dönüşünden daha fazlasına ihtiyacı var“ başlıklı dünyaya İstanbul’dan geçilen metin  şöyle:

İSTANBUL, 12 Haziran (Reuters) – Analistler, Türkiye’nin ortodoks ekonomi politikalarına geri dönmesinin uzun vadeli uluslararası yatırımları güvence altına almak için yeterli olmayabileceğini, güven tesis etmek için öngörülebilirliğin ve hukukun üstünlüğünün yeniden tesis edilmesi gerektiğini söylüyor.

Yüksek faiz oranları bazı yabancı yatırımcıları Türk varlıklarına geri çekecek olsa da, analistler yatırımcılara güven vermek için gereken istikrar, hesap verebilirlik ve şeffaflığın ancak yasal uyumluluktaki köklü değişikliklerle sağlanabileceğini söylüyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yeniden seçildikten bir hafta sonra, enflasyonun yükselmesine ve liranın değer kaybetmesine neden olan önceki alışılmışın dışındaki politikalarından vazgeçmek üzere yeni maliye bakanı Mehmet Şimşek’i atadı. Şimşek daha önce aynı görevi üstlendiğinde finans piyasaları tarafından oldukça saygı görmüştü.

Ancak yıllarca öngörülemeyen kanunlar çıkaran ve eleştirmenlerin başkanlık sistemi altında özgürlüklerin erozyona uğradığını söylediği ve Erdoğan’ın köklü reformlar yapmasının beklenmediği Türkiye’nin yatırımcı duyarlılığında bir deniz değişikliği görmesi pek olası değil.

Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Mehmet Gün, „Bunun kalıcı olabilmesi için sadece kişilere değil, hukukun üstünlüğüne saygıya bağlı olmalı“ dedi.

„(İleride) Şimşek’in yerine geçecek yeni kişinin doğru kararlar almasını sağlamak için yasal altyapıyı güçlendirmemiz gerekiyor. Cumhurbaşkanının yetkilerini sınırlandırmamız gerekiyor.“

Bir avukat olan Gün, Türkiye’nin 2021 yılında cinsiyete dayalı şiddetle mücadele eden uluslararası bir anlaşma olan İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçme kararını örnek olarak gösterdi. Bu kararın „uluslararası piyasalara, herhangi bir uluslararası anlaşmanın cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle keyfi olarak geçersiz kılınabileceği mesajını verdiğini“ söyledi.

Türkler 2017 referandumunda Erdoğan’ın elinde geniş yetkiler bırakan merkezi bir cumhurbaşkanlığı hükümetini kabul etti; hükümetin söylediğine göre bu sistem verimli ve net kurallar koymayı sağlıyor.

İşletmeler artık her gün Cumhurbaşkanlığı’nın Resmi Gazetesi’nde yayınlanan vergi, kredi, imar ve ticareti kapsayan bazen kapsamlı kural ve düzenlemelere uyum sağlamak zorunda

Dünya Bankası, Türkiye’nin taslak yönetmelikleri yayınlayan ve paydaşlardan geri bildirim isteyen ancak istişarelerin sonuçlarını raporlamayan ülkeler kampında yer aldığını söyledi.

Türkiye’nin önde gelen işadamları derneği TÜSİAD’ın başkanı Orhan Turan, Mart ayında düzenlenen bir konferansta, ülkenin hukukun üstünlüğünü ve bağımsız yargıyı güçlendirerek Batılı müttefikleriyle ilişkilerini güçlendirmesi gerektiğini söyledi.

‚ALGILANAN HASAR‘
Erdoğan, 28 Mayıs’ta yapılan ve oyların %52’sinden fazlasını aldığı ikinci turda, giderek artan otokratik yönetimini üçüncü bir on yıla uzatma yetkisi kazandı.

Seçim sonrası yaptığı konuşmada şunları söyledi: „Uluslararası itibara sahip bir maliye yönetimi ile yatırım ve istihdam odaklı bir üretim ekonomisi tasarlıyoruz.“

İktidardaki AK Parti’nin iki üst düzey yetkilisi, kısmen yabancı yatırımcılara güven vermek için yargı reformlarını gerçekleştirmenin kritik önem taşıdığını ve yeni kabinenin yargı sistemindeki „algılanan hasarı“ onarmak için yakında adımlar açıklayacağını söyledi.

Üst düzey yetkililerden biri, „Ekonomik güveni sağlamak için yasal tutarlılığın şart olduğu açıktır“ dedi.

İnsan hakları savunucuları ve siyasi muhalefet, AKP’nin zaman zaman yargı sistemini muhalefeti cezalandırmak için kullandığını söylüyor, ancak bu suçlama yetkililer tarafından reddediliyor.

Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin hayırsever Osman Kavala’nın tutukluluğunun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ihlal ettiği gerekçesiyle serbest bırakılması gerektiği yönündeki kararı da dahil olmak üzere, birçok kararına uymadı.

65 yaşındaki Kavala, 2013 Gezi protestolarını finanse ederek hükümeti devirmeye çalışmaktan suçlu bulunmasının ardından şartlı tahliye olmaksızın ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı.

Yeni seçilen milletvekili Şerafettin Can Atalay da benzer suçlamalarla halen tutuklu bulunuyor. Türkiye İşçi Partisi milletvekilinin avukatı Deniz Özen, yetkililerin Atalay’ı hapiste tutarak Türk yasalarını ihlal ettiklerini söyledi.

İnsan Hakları İzleme Örgütü Türkiye Direktörü Emma Sinclair-Webb, itibarsız bir adalet sisteminin özellikle Avrupalı yatırımcılar için endişe verici olduğunu söyledi.

Sinclair-Webb, „Özgür bir basın ve bağımsız mahkemeler olmadan, yatırımlar için iklim genellikle olumsuz olur“ dedi.

ERDOĞAN’IN ETKİSİ
Döviz rezervlerinin büyük ölçüde azaldığı ve TL’nin rekor düşük seviyelere indiği bir ortamda Şimşek’in atanması, yetkililerin döviz, kredi ve borç piyasaları üzerindeki kontrolleri gevşeteceği beklentilerini artırdı.

Erdoğan’ın Cuma günü Hafize Gaye Erkan’ı Merkez Bankası Başkanı olarak ataması da bu U dönüşünü pekiştirerek faiz artışlarının önünü açtı.

Ancak analistler uzun vadede Erdoğan’ın merkez bankası gibi görünürde özerk kurumlar üzerindeki etkisinin doğrudan yabancı yatırımı (DYY) uzak tutacağını söylüyor.

Maliye Bakanlığı verilerine göre doğrudan yabancı yatırımlar geçen yıl 13,1 milyar dolar civarında gerçekleşti; bu rakam beş yıl öncesine göre artış gösterse de 2021 yılı ile aşağı yukarı aynı seviyede.

Lawrence Üniversitesi’nde Orta Doğu tarihi ve siyaseti profesörü olan Howard Eissenstat, Türkiye’nin yolsuzluk gibi temel sorunları ele alan köklü reformlar yapmadığı sürece DYY’de kayda değer bir artışın olası olmadığını söyledi.

„Ekonomik reformlar ne olursa olsun, yatırımlar önemli ölçüde artmayacaktır“ dedi. ( Reuters, 12.06.2023, İstanbul)

İstanbul’dan yapılan analiz uzmanlar tarafından Reuters’in haberi şöyle yorumlandı : “ IMF’siz IMF programında, Batı finansından yüklü para beklerken Batı siyasi sistemiyle NATO ve Avrupa Konseyi’nde (AİHM) çatışamazlar, demiştik. Nitekim iki AKP’li yetkili Reuters’e „yabancı yatırımcıları rahatlatmak için yargı reformu yapacaklarını“ söylemiştik. Haberdeki dikkat çekici ayrıntıların özet çevirisi: „İki üst düzey AKP’li yetkili, kısmen yabancı yatırımcıları rahatlatmak için yargı reformlarının kritik önem taşıdığını, yeni kabinenin yargı sistemindeki „algılanan hasarı“ onarmak için yakında adımlar açıklayacağını söyledi. İnsan Hakları İzleme Örgütü Türkiye Direktörü Emma Sinclair-Webb, itibarsız bir adalet sisteminin özellikle Avrupalı yatırımcılar için endişe verici olduğunu belirterek „Özgür bir basın ve bağımsız mahkemeler yoksa, (yabancı) yatırımlar için ortam genel olarak olumsuzdur“ dedi.

Relevante Artikel

Back to top button
Fonds Soziales Wien
Cookie Consent mit Real Cookie Banner