VİYANA, 18.10.2025 – Viyana’nın 8., 12. ve 20. bölgelerinde, ayrıca Oberösterreich’ta radikal dini ağların gençlerle temas kurduğu bildiriliyor. DERAD uzmanları, bu yapıların sosyal medya üzerinden örgütlendiğini, okullarda ve parklarda fiziksel temas kurarak özellikle reşit olmayan kızları dini gerekçelerle istismar ettiğini belirtiyor. Krone canlı yayınında konuşan Moussa Al-Hassan Diaw, “Bu ağlar tarikat düzenine benziyor. Gençler hem çevrimiçi hem fiziksel olarak baskı altına alınıyor. “Başta Suriyeli ve Çeçen gençler olmak üzere, giderek başka Arap ülkelerinden gelen gençler aracılığıyla diğer Müslüman gençler—özellikle yerleşik Türkiye kökenli göçmenler ile yerli Hristiyan göçmenler ve hatta yerli Hiristiyan Avusturyalılar—baskı altına alınarak bu ağlara dahil ediliyor” dedi.
DERAD adlı deradikalizasyon kuruluşunun kurucusu Moussa Al-Hassan Diaw, “Salafi-Vahabi terör örgütleri DEAŞ, IŞİD ve türevleri olan Al Nusra artıkları gerici yapılar artık çekim gücünü yitirdi sanıyorduk, ancak ideoloji hâlâ varlığını sürdürüyor. Bu düşünce gençlere aidiyet hissi, düşman tanımları ve sahte bir düzen sunuyor” diyor. Uzmanlara göre radikalleşme süreci artık çoğunlukla Instagram, TikTok ve Snapchat gibi sosyal medya platformlarında başlıyor. Bu mecralarda tanışan kişiler, gizli toplantılar düzenliyor, dini gerekçelerle reşit olmayan kızları “evlendirme” adı altında istismar ediyor.
Krone Yayınında Uyarı: Tarikat Benzeri Yapılar Genç Kızları Hedef Alıyor
Krone Gazetesi’nde canlı yayına katılan Diaw, “Bu yapıların bir tarikat düzenine benzediğini” belirtiyor: “Kızlar hedef alınıyor, baskı altına alınıyor ve din adına kötüye kullanılıyor.” Özellikle Viyana’nın 8., 12. ve 20. bölgelerinde, ayrıca Oberösterreich eyaletinde bu tür ağların arttığı bildiriliyor. “Okullarda, parklarda, hatta hava soğuduğunda Millennium City gibi kapalı alanlarda gençlerle temas kuruluyor. Hedef genellikle genç kızlar” diyen Diaw, radikal çevrelerin çevrimiçi ve fiziksel olarak birbirine sıkı sıkıya bağlı olduğuna dikkat çekiyor.
Potansiyel Tehlike: Her İnanan Saldırgan Olabilir
Uzman, “Avusturya’daki radikal sahne sanılandan büyük. Bu ideolojiye inanan herkes potansiyel bir saldırgan olabilir” ifadesini kullanıyor. Örnek olarak da kısa sürede radikalleşen bir Suriyeli sığınmacıyı anlatıyor: “Bana, tren istasyonunda başı açık kadınları öldürmeyi düşündüğünü söyledi. İşte bu kadar tehlikeli bir bilinç düzeyinden bahsediyoruz.”
DERAD’ın Müdahale Alanı: Cezaevi Sonrası Gençlerle Birebir Çalışma
DERAD ekibi, cezaevinden çıkan ya da radikal düşünceye eğilim gösteren gençlerle birebir çalışıyor. Ancak Diaw, sistemde önemli eksikler olduğuna inanıyor: “Birini hapisten çıkarır çıkarmaz tekrar cep telefonu vermek, onu doğrudan eski çevresine geri itmek demektir. Bu insanlar saatler içinde yeniden bağlantı kurabiliyor.”
Ulusal Strateji Eksikliği: Kurumlar Arası Koordinasyon Sorunu
Bazı bölgelerde, özellikle Oberösterreich’ta uygulanan yaptırımların işe yaradığını belirten Diaw, ulusal düzeyde bir stratejinin eksikliğini vurguluyor: “Kurumlar arasında koordinasyon yok. Aynı kişiyi birkaç farklı kurum takip ediyor ama birbirlerinden habersizler.”
İdeolojiyle Yüzleşme: Deradikalleşme Mümkün Ama Zor
Tüm zorluklara rağmen umudunu kaybetmediğini söyleyen Diaw, “Deradikalleşme mümkündür ama yalnızca ideolojinin kendisiyle yüzleşirseniz. Onu yok sayarsanız sadece geçici bir uzaklaşma sağlarsınız, gerçek değişim değil” diyor.
Sonuçlar ve Tanıklık: Gençlerin Geri Dönüşü Umut Veriyor
Kısıtlı imkânlarla çalışan DERAD ekibi, birçok vakada olumlu sonuçlar alıyor. Diaw, “Bir genç bana gelip ‘Artık çıkmak istiyorum, yaşamak istiyorum’ dediğinde tüm çabalarımızın boşa gitmediğini biliyorum” sözleriyle mücadelesini özetliyor.
Diğer uzman: “ Önce kendilerini radikallikten kurtarsınlar“
İşte, Yeni Vatan Gazetesi’nde Türkçe olarak yayınlanan Krone Gazetesi haberine ilişkin isminin açıklanmasını istemeyen saygın bir uzmanın yorumu: “Öncelikle, DERAD’ın sayın başkanı Moussa Beyefendi’yi radikalizmden kurtarmak gerekir. Zira siz kendiniz radikalsiniz. Kimi radikalleşmekten korumak istiyorsunuz?”
Kaynak/Quelle
