BM’den kadınlara yönelik şiddete karşı „16 Günlük Aktivizm” kampanyası: “Birleşin”

Birleşmiş Milletler (BM), 2008 yılından bu yana her yıl, 25 Kasım’dan 10 Aralık’a kadar yürütülen ‘Birleşin’ (UNiTE) kampanyasıyla, toplumun her kesimini, kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddetin sonlandırılması için mücadeleye çağırıyor.

1991 yılından bu yana, 25 Kasım (Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü) ile 10 Aralık (İnsan Hakları Günü) tarihleri arasındaki 16 gün Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddete Karşı 16 Günlük Aktivizm olarak kabul ediliyor. Bu tarihler özellikle kadına yönelik şiddetin bir insan hakları ihlali olduğunun altını çizmesi açısından da önem taşıyor.

Küresel çapta her üç kadından birinin hayatı boyunca en az bir kez cinsiyete dayalı şiddete maruz kaldığını kaydeden Birleşmiş Milletler (BM), 2008 yılından bu yana her yıl, 25 Kasım’dan 10 Aralık’a kadar yürütülen ‘Birleşin’ (UNiTE) kampanyasıyla, sivil toplum ve özel sektörden kamu kuruluşlarına kadar toplumun her kesimini, kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddetin sonlandırılması için mücadeleye çağırıyor. ‘Birleşin’ kampanyası kapsamında bu yıl, kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddetin önlenmesi için “yatırım” yapılması çağrısı yapılıyor. Kampanya bu yıl sosyal medyada ve diğer tüm iletişim platformlarında ‘#BahanesiYok’ (#NoExcuse) sloganıyla, 10 Aralık İnsan Hakları Günü’ne kadar 16 gün boyunca devam edecek.

“Dünyayı Turuncuya Boya”

Yılın sadece bir gününde, yani 25 Kasım’da kadına ve kız çocuklarına karşı şiddete karşı mücadele mesajı verilmesinin yerine, yıl boyunca bu konunun gündeme taşınabilmesi amacıyla UNiTE kampanyası kapsamında ‘Orange the World’, yani ‘Dünyayı Turuncuya Boya’ sloganıyla her ayın 25’inde kadına karşı şiddetin insan hakkı ihlali olduğu mesajı verilerek tüm yetkililere ve sivil topluma, bu ihlalin ortadan kaldırılması için daha etkili çalışmalar yürütülmesi çağrısı yapılıyor.

Ancak mücadele alanında kaydedilen bu ve diğer ilerlemelere rağmen günümüzde hala 736 milyon kadının hayatları boyunca en az bir kez cinsiyete dayalı şiddete maruz kaldığı hesaplanıyor. Kadınların ve kız çocuklarının en sık karşılaştığı şiddet şekli ise, “eş ya da partner şiddeti” olarak kayıtlara geçmiş durumda. Birleşmiş Milletler verilerine göre, her yıl dünya genelinde 245 milyon kadın ya da kız çocuğu, partner ya da eşlerinden fiziksel ya da cinsel şiddet görüyor. Dünyadaki tüm kadın ve kız çocukları arasında her 5’inden 4’ü ise, şiddete karşı korunmalarını sağlayacak güçlü yasa ve uygulamalardan yoksun ülkelerde yaşıyor.

“Cinsiyet eşitliğinin sağlanması için mali yatırım da şart”

BM’nin kalkınma hedefleri arasında yer alan cinsiyet eşitliği hedefi doğrultusunda faaliyet gösteren UN Women, UNiTE kampanyasıyla ilgili bu yıl yayımladığı açıklamada, kadına ve kız çocuklarına karşı şiddetin boyutunun hala ciddi düzeyde olmasına rağmen bunun önüne geçilmesi için yeterli düzeyde finans sağlanmadığının altını çizdi. Açıklamada, “Sadece birkaç hükümet cinsiyete dayalı şiddeti önleme politikalarına fon yarattı ya da kadına yönelik şiddetin sonlandırılması için kayda değer düzeyde bütçe ayırdı” denildi ve kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması ve 2030’da ulaşılması amaçlanan Kalkınma Hedefleri doğrultusunda cinsiyet eşitliğinin sağlanması için mali yatırımın da şart olduğu belirtildi.

UN Women Türkiye Direktörü Asya Varbaanova da, bu yılın kampanyasıyla ilgili yayınlanan açıklamasında, “#BahanesiYok kampanyasıyla, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin olmadığı bir dünya inşa etme kararlılığımızı bir kez daha vurguluyoruz. Bu yılki kampanya, Türkiye’deki mevcut mevzuat hakkında kamuoyunda farkındalık yaratmayı, bu mevzuatın etkin bir şekilde uygulanması ve uluslararası standartlar ve tavsiyeler temelinde daha da güçlendirilmesi için çağrıda bulunmayı amaçlıyor. 16 günlük aktivizm boyunca ve sonrasında, sivil toplum ve kamu kurumlarından ortaklarımızla birlikte, yasaların iyi uygulandığında hayatları koruyabileceğini ve dönüştürebileceğini göstereceğiz. Kadınların ve tüm toplumun haklarını nasıl kullanabilecekleri konusunda bilgi sahibi olmalarının önemini ve politika ve yasaların etkili bir şekilde uygulanması için kamu kurumları ile kadın sivil toplum kuruluşlarının yakın işbirliği içinde çalıştıkları çok paydaşlı bir yaklaşıma duyulan ihtiyacı vurgulayacağız” ifadelerini kullandı.

Kadına yönelik şiddetle mücadele için harekete geçen STK’ların sayısı artıyor

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 1993 yılında onaylanan Kadına Yönelik Şiddeti Ortadan Kaldırma Beyannamesi’nde yer alan tanıma göre kadına yönelik şiddet; “Kadınlara fiziksel, cinsel ya da psikolojik zarar veren ya da verebilecek veya kadınların acı çekmesine neden olabilecek, gerek kamusal gerekse özel alanda yapılan bu tip davranışlara yönelik tehditleri ve kadınların özgürlüğünün zorla kısıtlanmasını da içine alan şiddete yönelik her türlü cinsiyetçi davranışı içerir.”

Bu beyanname ve sonrasında ilerleyen yıllarda kabul edilen İstanbul Sözleşmesi de dahil bir dizi protokol ve bildirgede, kadına yönelik şiddetin önüne geçilmesini sağlayacak önlemler, gerekli yasal düzenlemeler ve sivil ve kamu alanında devreye sokulacak uygulamalar yer alıyor. Mevcut anlaşmalar çerçevesinde yerel, bölgesel ve uluslararası çapta yürütülen çalışmaların sonucunda, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’ni imzalayan 193 ülkeden 161’inde, kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddet vakalarıyla ilgili veri toplama mekanizmaları geliştirilmiş durumda. 162 ülkede de aile içi şiddete karşı yasalar yürürlüğe koyulurken iş yerlerinde cinsel tacize karşı yasaların devreye sokulduğu ülkelerin sayısı da 147’ye ulaşmış durumda.

Birçok ülkede, şiddete maruz kalan kadınların günün 24 saati erişebileceği acil yardım hatları mevcut. Kadına karşı şiddetle mücadele alanında farkındalık yaratılması için harekete geçen sivil toplum kuruluşlarının sayısı da her geçen gün artmaya devam ediyor.

Relevante Artikel

Back to top button
Cookie Consent mit Real Cookie Banner