Türk ekonomisinin durumu bu kadar iyi anlatılamazdı: „Yeni önlemler üzerine“

Ünlü ekonomist Prof. Dr. Mahfi Eğilmez, " Yeni önlemler üzerine" başlığı ile kaleme aldığı analizde AK Parti hükümetinin Türkiye Cumhuriyeti'nin resmen ne hala soktuğunu anlatma tarzı," Bir karıncayı elle belinden tutup yolun öteki tarafına, belini kırmadan geçirmesi ile " adeta eşdeğer  bir tarz olsa gerek. 

İsterseniz bu kısa ve öz olan bu analizi gelin birlikte  dikkatli bir şekilde okuyalım:

 

Mahfi Eğilmez

Kur korumalı mevduat hesabının devreye girmesiyle gerileyen USD/TL kuru, bu uygulamanın da tartışılır hale gelmesiyle birlikte yavaş yavaş yeniden yükselince ekonomi yönetimi bazı önlemler açıklanacağı mesajını verdi. Bu mesajla birlikte gerileyen kur, alınan önlemler açıklandıktan sonra yeniden yükselmeye başladı.

Açıklanan Önlemlerin Özeti

Gelire endeksli senet (GES) çıkarılıyor: Yalnızca adı açıklanan ve henüz içeriği belli olmayan bu araç konusunda piyasada konuşulanlara göre bu borçlanma senetlerinin seçilmiş birkaç kurumun gelirine endeksli olarak ihraç edileceği anlaşılıyor. Bu senetler için getiri oranının yüzde 25 ile 30 arasında olacağı tahmin ediliyor.

Devlet tahvili ile herhangi bir geliri karşılık göstermeden borçlanmak varken, Osmanlı’nın borçlanamaz hale geldikten sonra Rüsum-u Sitte adı altında bir takım vergileri karşılık göstererek Galata Bankerlerinden borçlanması gibi bir yöntemin niçin tercih edildiğini anlamak zor. Tek açıklaması ödenecek olan getiriye faiz adını vermemek gibi görünüyor.

Kredilere sınırlamalar getiriliyor: BDDK, ihtiyaç kredileri kullanımı yoluyla kredi genişlemesinin sınırlandırılmasını amaçlayarak tüketici kredilerinde geri ödeme süresini kısalttı. Bununla birlikte 50 bin liranın altındaki tüketici kredilerinin 36 ay olan vadesini değiştirmedi. Çünkü bu tutarın altındaki krediler daha çok kredi kartı borçlarının ödenmesinde kullanılıyor. Bunun yanı sıra 25 bin lira üzerindeki kredi kartı limitlerinde de yüzde 40 oranında asgari ödeme miktarı getirilerek sınırlandırma pekiştirildi

Kredilere uygulanan zorunlu karşılık oranında değişiklik: Merkez Bankası 23 Nisan 2022 tarihli kararla KOBİ kredileri, esnaf kredileri, tarımsal krediler gibi bazı istisnalar dışında kredilere de zorunlu karşılık uygulamaya başlayarak selektif kredi politikasına geçiş yapmıştı. Bu düzenlemede nakdi ticari kredilere yüzde 10 zorunlu karşılık uygulanıyordu. Alınan yeni kararla birlikte bu oran yüzde 20’ye yükseltildi. Böylece enflasyonu yükselttiği düşünülen kredi genişlemesine set çekilmesi düşüncesi yaşama geçirilmiş oldu. Doğal olarak bu düzenleme büyüme üzerinde olumsuz etki yaratacak. Hükümetin enflasyon ve büyüme arasındaki seçimde tercihi şimdiye kadar büyümeden yana olmuştu. Bu kararla birlikte ya o düşünceden vaz geçiliyor ya da ortada bir çelişki söz konusu.

Yabancıya swap imkanı yeniden açılıyor: Yabancı yatırımcıların Türk Lirası’na erişimi bir süreden beri oldukça sınırlı tutuluyordu. BDDK’nin dün açıklanan kararında, henüz ayrıntıları açıklanmamış olmakla birlikte, ‘yurt dışı yerleşiklere tahsisli swap imkânının getirilmesi’ ifadesine yer verilmiş bulunuyor. Piyasa yorumcuları bu düzenlemeyi; açığa satış yapılmayacağı taahhüdüyle gelen yatırımcılara TL’ye erişim imkânı sağlanabileceği şeklinde yorumluyor.

Sermaye Piyasası Kurul ücretlerinde indirimler yaptı: SPK, dün aldığı kararla halka arzlar ve yurtdışına hisse arzlarında alınan kurul ücretlerinde indirime gitti. Böylece halka arz yoluyla şirketlere sermaye sağlanması özendirilmiş oluyor.

Değerlendirme

Bu önlemler açıklanmadan önce USD/TL kuru 17,20’lerdeydi, önlem açıklanacağı duyulduktan sonra 16,80’in altına geriledi, önlemler açıklandıktan sonra yeniden 17,20’lere geldi. Arada inişler olduysa da bu düşülerin açıklanan önlemlerden dolayı olmaktan çok döviz piyasasına yapılan müdahale satışlarıyla olduğu tahmin ediliyor. Demek ki piyasalar kuru düşürmek amacıyla alınan bu önlemlerin kuru ve dolayısıyla enflasyonu düşüreceğine ikna olmamış.

Ekonomi politikası ikiye ayrılır: Maliye politikası ve para politikası. Maliye politikasının üç önemli alt politikası vardır; vergi politikası, harcamalar politikası ve borçlanma politikası. Bunlar arasında en etkili olanı vergi politikasıdır. Para politikasının da üç alt politikası vardır; açık piyasa işlemleri, zorunlu karşılıklar ve faiz politikası. Bunlar arasında en etkili olanı faiz politikasıdır.

Napolyon, kaybedilen bir savaştan sonra komutanları toplamış ve savaşı niçin kaybettiklerini sormuş. Komutanlardan birisi: ‘birçok nedeni var’ demiş ve saymaya başlamış: „Birinci nedeni barut bitti’ deyince Napolyon komutanı susturmuş: ‘Gerisini saymana gerek yok.“

Eğer faiz politikasını etkin bir biçimde kullanmıyorsanız enflasyon sorununu çözemezsiniz.

 

Mahfi Eğilmez kimdir?
https://www.mahfiegilmez.com/p/hakkmda.html

Relevante Artikel

Back to top button
Fonds Soziales Wien
Cookie Consent mit Real Cookie Banner